Son Dakika
Hamit Göktürk /Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Çinli işgalcilerin Doğu Türkistan’daki insanlık dışı,baskı, zulüm ve soykırımlarından kaçarak güney doğu Asya ülkelerine kaçak yollardan sığınan Müslüman Uygur Türklerinin dramı dünya kamu oyunun ve uluslar arası basının ilgi odağı olmaya devam ediyor.Yaklaşık bir yıldır Tayland’daki bir Kampta tutulan 300 Uygur Türkü’nün insanlığı utandıran durumu ,bu ayın başlarında İngiliz Channel/4 Tv.kanalının kampta yaptığı çekim ve raportajı medya’ya bomba gibi düştü.
Bir kısım Türk basını tarafından de yer verilen görüntü ve resimler 300 Uygur Türkü’nün dramını bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Geçen 21 Aralık Pazar günü Vietnam hududunda Çin Hükümetinin bilerek göz yumduğu Çinli insan kaçakçılarına yüklü miktarlarda para ödeyerek Çin’in cehenneme çevirdiği vatanlarından kaçmaya çalışan Doğu Türkistanlı Uygurlardan bir kişinin Çin sınır Muhafızlarınca öldürüldüğü kalanlarının ise, Çin askerlerince yakalanarak hapse konulduğu bildirilmiş ve bu haber sitemizde de yer almıştı.
Doğu Türkistan’da Vietnam sınırında ve Tayland’daki kamplardaki Uygur Türkü Kardeşlerimizin dramı yabancılar tarafından gündeme taşınırken,Türk Hükümetinden,Siyasi Partilerimizden,Sivil Toplum kuruluşlarından ve kamu oyundan yeterli duyarlılık ve tepki gösterilmiyor ve gündeme taşınmıyor.
İngiliz Tv.nunun görüntülü haber ve raportajından sonra Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü bir açıklama yaparak Tayland’daki 300 Uygur Kardeşimize Büyükşehir Belediyesi ve Adana halkı olarak bağırlarına abasmaya hazır olduklarını açıkladı ve Türkiye’ye getirildikleri takdirde.300 Uygurun her türlü ihtiyaçlarını karşılayacaklarını ve Adana’ya yerleştirecekleri bildirdi.
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz 05 Aralık tarihinde yaptığı bir basın toplantısı ile “Doğu Türkistan’a Hürriyet ve 300 Uygur Türkü Türkiye’ye Alınsın.” imza kampanyası başlattıklarını açıkladı. Türkiye’nin bütün vilayet ve İlçelerindeki Ülkü Ocakları Şube Başkanlıkları de harekete geçerek imza kampanyasına katıldılar. İmzaların milyonlar sevisine ulaştığı tahmin edilmekte.
Ülkemizin en eski Sivil Toplum kuruluşlarındarn Türk Ocakları Genel Merkezi de bir bildiri yayınlayarak 300 Uygur Türkü’nün Türkiye’ye alınmasını ve Çin’in insafına bırakılmamasını istedi. Çorum ve Kütahya Türk Ocağı Şubeleri de yayınladıkları bildiriler ve imza kampanyasına verdikleri destekleri ile konuyu gündemde tutmayı sürdürdü.
CHP.Erzurum İl Başkanlığı ve Gençlik Kolları 7 Aralık günü Erzurum’da bir basın toplantısı düzenleyerek “300 Uygur Kardeşimiz Türkiye’ye Alınsın !” kampanyasına parti olarak destek verdiklerini açıkladı.Ayrıca İl Başkanı Sayın Tacettin Kızıloğlu Haber Sitemize açıklama yaptı ve ” Bu Kardeşlerimizin durumun İl Teşkilatı olarak takipçisi olacağız.”dedi ve ” Allah Taala bu Kardeşelerimizi bir an önce Türkiye’ye gelmelerini sağlayarak Kurtarsın.”duasını de yolladı.
CHP Gençlik Kolları İl Başkanı Hüseyin Çapar ise, “Çin,UYgur Türkü Kardeşlerimizden günümüzde Tarihin İntikamını Almak İstiyor” açıklaması ile çarpıcı bir tesbitte de bulunarak gündeme taşıdı.
Geçen hafta Tayland’a giderek burada kamplarda tutulan 300 Uygur Türkü Mülteci Kardeşlerimizi ziyaret eden,ünlü Tiyatro ve Sinema oyuncusu, senarist ve yapımcı gönül insanı sayın Ahmet Yenilmez Bey Tayland’daki Uygurlar dramını şu çarpıcı cümlelerle facebook hesabından paylaştı. ” SÖZÜN BİTTİĞİ VE İNSANLIĞIN PARAMPARÇA OLDUĞU ANLAR..!” ” BU ÇOCUKLARI ÇİN GERİ İSTİYOR ? Ya bunlar geri giderse …? “
Sayın Yenilmez’in önümüzdeki günlerde bu ölüm kamplarındaki Uygur Kardeşlerimizin durumu ile ilgili Medya’da ayrıntılı açıklamalar yapması ve bilgiler vermesi bekleniyor.
Gazze,Suriye,Mısır ve Arakan’daki mazlum müslüman kardeşlerimize gösterilen ilgi,katkı ve yardımın, gözlerinin önünde açıkça, hastalıklarla boğuşan,yavaş yavaş ölmeye terkedilen ve en dramitik olanı ise,yetersiz beslenme ve sağlık desteği ve tedavi imkanı olmayan Müslüman Uygur Çocuklarının ölümlerinin görmemezlik ve duymamazlıktan gelinmesi Doğu Türkistanlıları ve bütün Müslümanları kahrediyor ve cidden üzüyor. Bu insanlar canından daha aziz bildikleri İslami değerler ve inançları için ve uğrunda dünya’daki bütün varlıklarından vaz geçerek ve hayatlarını ortaya koyarak Peygamber Efendimizin buyruğu ile Mekke Müşriklerinden Kaçan Muhacirler gibi ülkelerinden hicret etmişlerdir. Peygamber Efendimizin buyruğu olan bu hicretin, meşekkatin ve zorluğun Doğu Türkistan sorununun dünya gündemine gelmesini sağladığı açık ve net bir gerçektir.Bu Kardeşlerimizin bu yaptıklarının ise,en büyük bir cihad ve fedakarlık olduğunu düşünüyorum.
Geçenlerde bu kamplardan birinde tutuklu iken kaçan bir Uygur sığınmacının Hür Asya Radyosuna yaptığı açıklama çok acı ve düşündürücü ; ” Bizim zaten kampta karnımız yeterli derecede doymuyor.Verilen yemekler günden güne azaltılmakta.Her halde bizim açlıktan yavaş yavş ölmemiz düşünülüyor . Ayrıca Çin’e iade korkusu ve endişesi de bize sürekli bir işkence ve azap veriyor. Böyle ölmektense, şerefli bir ölümü göze alarak kamptan kaçtık.”dedi.
Dünya’nın her tarafındaki mazlumlara,mağdurlara ve mültecilere gıda, insanı yaşam malzemeleri ilaçlar,mamalar götürerek onları ölümden kurtaran İnsani amaçlı hizmetler gören,götüren ve sunan Sivil Toplum Kuruluşlarımız de elbette bu Türkçe Konuşan müslüman Uygur Türklerine bu hizmet götürebilir,çocuklarının ölmelerini önleyebilirler. Her halde bu düşüncemizde bir hata yoktur ve haksız sayılmamamız gerekir,diye düşünüyorum.
Allah Taala, bütün Mazlüm ve Mağdur Müslüman Kardeşlerimiz ile birlikte Tayland Ormanlarındaki ölüm kamplarında tutulan Türkçe konuşan Müslüman Uygur Türkü Kardeşlerimizi de korusun ve bir an önce kurtulmalarını nasip eylesin. Amin.
Etiketler: Çin » Genel » Gündem » HaberBENZER HABERLER