DÜNYA UYGUR KURULTAYI BAŞKANI RABİA KADİR : KARDEŞ ENDONEZYA’DAN ZALİM’DAN YANA DEĞİL, MAZLUM’DAN YANA BİR TAVIR VE DAVRANIŞ BEKLİYORUZ.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir, 13 Eylul’da Endonezya’nın Pulau Sulavisi adasında İŞİD örgütü ile bağlantılı olduğu iddiası ile yakalanan 4 Müslüman Uygur ile ilgili konuştu. Kadir Endonezya Hükümetine çağrıda bulunarak, tutuklu Uygurların Çin’e iade edilmemesini istedi. Kardeş ve Dindaş Endonezya  halkı’ndan ve yönetimi’nden Zalim’den yana değil, Mazlumdan yana bir tavır ve davranış beklediklerini açıkladı.
Hür Asya Radyosuna  konuşan DUK Başkanı Kadir,tutuklanan bu Uygurlar eğer  her hangi bir gayrimilli bir teşkilat ile bağlantı kurmuşlar ise,onların bu davranışı Müslüman Uygurların Çin esaretinden kurtulabilmesi için her yol ve çareye başvurdukları anlamına gelir. Müslüman Uygurların kendi ana vatanlarının kurtarılmasından başka bir gaye taşıdıklarına inanmıyorum. Endonezya yönetimi bu konuyu ayrıntılı bir şekilde ve sebepleri ile birlikte etraflıca araştırmalı ve Müslüman Uygur Kardeşlerimizin günümüzdeki fiili ve gerçek durumunu da dikkate almalıdır. Çin’in bu Uygurları kendilerine iade talebini insanı olarak reddetmelidir. Bunlar iade edilirlerse, idam edilecekleri gerçeğini unutmamalıdır. Şeklinde konuştu.
Çin işgal yönetiminin 5 Temmuz 2009’daki urumçi katliamına ilk tepkiyi gösteren ülkelerin başında Kardeş Endonezya’nin geldiğini ifade eden Kadir, Doğu Türkistan halkı  Endonezyalı Kardeşlerimizin bu  insani ve dini hassasiyetini ve yardımını hiçbir zaman unutmayacaktır. Bu olayda da Endonezya yönetiminden zalimden yana değil,mazlumdan yana tavır takıımasını ve davranış sergilemesini bekliyoruz.ifadesinde bulundu.
Bilindiği gibi, Endonezya Polis Sözcüsü Amar, Pulau Sulvasi adasında Endonezyalı diğer 3 zanlı ile yakalanan 4 kişinin İŞİD’çi değil, Orta Asya’da Çin işgalindeki Doğu Türkistanlı mağdur Müslüman Uygurlar olduğunu, İŞİD’çi olduklarına dair hiçbir bulguya rastlanamadığını,kendilerinin Ülkelerinde Müslümanlara yapılan baskı, zulüm ve asimilasyon uygulamaları nedeniyle Ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını beyan ettiklerini açıklamıştı.