logo

trugen jacn
15 Temmuz 2014

DÜNYA UYGUR KURULTAYI BAŞKANI RABİA KADİR : ÇİN,KUTSAL RAMAZAN AYINDA DA MÜSLÜMAN UYGURLARA BASKI VE ZULMÜ HIZ KESMEDEN SÜRDÜRÜYOR.

Rabia-İftarHamit Göktürk  / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Uluslar Arası Af Örgütü Washington Şubesi Çin’in Oruç yasaklamalarını protesto etmek ve Müslüman Uygur Türklerine destek olmak amacı ile 9 Temmuz günü bir iftar yemeği tertip etmiş ve DUK.Başkanı Rabia Kadir’i de bu İftar’a onur konuğu olarak davet etmişti. Davete icabet eden ve İftar öncesi gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Kadir,Çin işgal yönetiminin kutsal ramazan ayında da zulüm ve baskılarını sürdürdüğünü, Müslümanların en önemli dini vecibelerinden olan Orucu yasakladığını, Ramazan ayına özgü etkinliklerin yapılması ve katılımını engellediğini ifade ederek, Müslüman Uygur Türklerinin yürek sözleri ile kalp sedalarına tercüman oldu.
Uygur Türklerine destek ve Çin’in Uygurlara orucu yasaklamalarına tepki olarak gerçekleştirilen bu İftar yemeğine Washington’da faaliyet gösteren Müslüman Azınlıklar Temsilcileri ile diğer dinlere mensup cemaat Liderleri de katıldı.
İftar öncesi yapılan basın toplantısı, Uluslar arası Af Örgütü ABD.Şube Başkanı ve Asya İşleri Direktörü T.Kumar’ın açış konuşması ile başladı.Kumar konuşmasından bu İftar yemeğinin Doğu Türkistan’da Müslümanlar için çok önemli ve kutsal ramazan ayında Çin’in uyguladığı yasaklamaları protesto etmek ve Uygurlara destek amacı ile düzenlendiğini açıkladı ve Çin’in Uygurlara karşı yürüttüğü baskı,zulüm ve asimilasyon uygulamalarına son vermesini sağlamak ve özellikle Müslüman Uygurlara “Sizler Yalnız Değilsiniz !” sinyalı vermek amacı taşıdığını belirtti ve katılımcılara teşekkür etti . Daha sonra Doğu Türkistan’da mevcut durum hakkında katılımcıları bilgilendirmesi için Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir’i kürsü’ye davet etti. Rabia Kadir, konuşmasına U.arası Af Örgütüne ve onun Asya İşleri Direktörü T.Kumar’a teşekkür ederek başladı ve Doğu Türkistan’in kısaca geçmişini ve şidki durumunu örnekler vererek anlattı ve konuşmasını şu sözlerle tamamladı ; “ Çin işgali altında tuttuğu Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı baskı,zulüm,şiddet ve etnik asimilasyon ve ırkı aşağılama vebenzeri politikalarına hız kesmeden, büyük bir şiddet ve ısrarla sürdürmektedir. Çin, biz Müslüman Uygurlar için son derece önemli olan kutsal Ramazan ayında Doğu Türkistan’da Orucu ve Ramazana has etkinlikleri yasaklamıştır. Çin uluslar arası anlaşmaları , bizzat imzası ile taahhüt etmesine rağmen, inanç başta bütün özgürlükleri inkar etmekte ve bu özgürlükleri boğmaya çalışmaktadır. ”
DUK Başkanı Kadir’in katılımcılara Doğu Türkistan ve Uygurlar hakkında verdiği bu kısa ve öz bilgiler onların büyük ilgisi ile karşılandı. Dini Özgürlükler Temsilcileri ile İnsan Hakları Örgütlerinin Önderleri, Kanaat Liderleri ,Gazeteciler ve çeşitli konumlardaki şahıslar peş peşe sorular tevcih ederek Doğu Türkistan ve Uygur sorununa olan ilgi ve desteklerini göstermiş oldular.
Uluslar arası toplumun ve Hükümetlerin Doğu Türkistan ve Uygur Müslümanları soruruna yeterli ilgi ve desteği veremedikleri hususu,bu toplantı iştirakçılarının ortak görüşü olarak öne çıktı ve bazı iştirakçıların şaşırmalarına ve kızgınlıklarına de yol açtığı görüldü.
Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir’e sorulan sorular ve verdiği cevaplardan dikkate değer olanların bazılarını aşağıda bilgilerinize sunuyoruz ;
Soru (Amerikanın Sesi Radyosu ) : Müslüman Uygurların sorunlarını İslam Ülkelerinin aktif olarak benimsememesi ve sahip çıkmamasının temel sebepleri sizce nelerdir ?
Cevap : Mutlaka bize sahip çıkan ve davamızı kollayan ve destekleyen İslam Ülkeleri vardır.Ancak,bunların katkı ve destekleri yeterli değildir.Hatta bir çok İslam ülkesi beni sınırlarına sokmuyor ve girmeme izin vermiyor. Günümüzde ABD.nın başı çektiği bir kısım Batı ülkeleri bizim problemlerimiz ile daha yakından ilgilenmektedirler. Bu ülkeler uluslar arası mahfillerde bu davaya bazen direkt müdahil de oluyorlar. Günümüzde Çin ekonomik olarak çok güçlendi ve bu gücü kullanarak istediğini elde etme merhalesine adım attı. Eğer bütün Hür ve Demokratik ülkeler ekonomik çıkarlarını ön plana almanın yerine ,insan hakları ve demokrasi gibi evrensel ve insanı değerleri öne çıkararak ve bu sorunlara ciddi olarak müdahil olabildiği taktirde,Çin Doğu Türkistan’da yaşayan halkımıza karşı bu kadar acımasız olamaz ve zorbalık de yapamazdı.
Soru : Myanmar – Ruhangi Müslümanlar Birliğinin Başkanı olan Dr.Rukaeddin ; Müslüman Uygurlara karşı Çin’in baskı ve zulüm politikalarından , 56 üyesi bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT)’nin Haberi ve bilgisi var mıdır ? Eğer bu Teşkilatın bütün bunlardan haberi varsa niçin bu Teşkilat buna müdahale etmiyor ?
Cevap : Size çok teşekkür ederim.Bugün sizin gibi bir dostumuz ve kardeşimizin bizim saflarımıza katılmasından dolayı çok mutluyum.Ruhangi’li Müslüman Kardeşlerimin durumundan haberdarım ve bundan dolayı de çok üzüntü duyuyorum. Durumlarımızın de benzemediğinin de farkındayım.Fakat,İslam dünyası siz Ruhangi’lı Müslümanlara sahip çıktığı kadar biz Doğu Türkistan Müslümanlarına sahip çıkmadı veya çıkamadı..Yıllardan beri bu Örgüte derdimizi ve sorunlarımızı anlatıyoruz. Bu Teşkilatın Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu ile birkaç kez görüştüm ve bu konuyu kendisine ayrıntıları ile anlattım.İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Çin’in Müslüman Uygurlara karşı baskı ve zulümlerini durdurması için çağrı yapılması yolundaki tekliflerine hiçbir Müslüman Ülke katılmadı ve bu beyanatı de imzalamaya hiçbir İslam ülkesi yanaşmadı. İslam Ülkeleri bu imzayı atmaları halinde Çin ile olan yakın ilişkilerinin tehlikeye girebileceği endişesini açıkça dile getirdikler. Ancak, bu örgüt ve onun Genel Sekreteri Doğu Türkistan ve Uygur Müslümanları hakkında Çin’e karşı açıklamalar yaptı ve bildiriler neşretti.
Soru : Şii Müslümanların Haklarını Koruma Teşkilatı Temsilcisi : Müslüman Uygurlar Mezhepsel yönden Müslümanlar arasında azınlık sayıldığı için de mi İslam dünyasının dikkatini kendisine çekemedi ve bu sebepten dolayı mı onların desteğine erişemedi ?
Cevap : Bizler Uygur Müslümanları olarak dini ve mezhepsel olarak hiç te azınlık değilizdir. Bizim nüfusumuz en az 20 milyon’dur.Hangi mezhepten olursa olsun, hiçbir ayırım gözetmeksizin bütün Müslümanların bizi yok etmekte olan Çin’e tepki göstermesi ve bizi de desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Çin yalnız bir din veya mezhep mensuplarını değil,bütün dinlere iman edenleri bastırmakta,zulmetmekte ve imha etmeye çalışmaktadır. Buradaki mesele mezhepler arasındaki anlaşmazlıklara ve çatışmalara hiç benzemez. Bizin sorunumuz bir Diktatör rejim ile onun esaret altında tuttuğu bir milletin dini ınançlarını ve milli kimliğini zorla değiştirmek ve yok ederek ortadan kaldırmak istemesi arasındaki bir mücadeledir. Çin, biz Müslüman Uygurları Dinsizleştirmek istiyor ve ateizm akidesine inanmaya zorluyor.
Daha sonra söz alan Pakistan Hristiyanları İnsan Hakları Merkezi Direktörü Samsun Selamat : görüşlerini şöyle ifade etti. “ Ben Pakistan’daki Hristıyan azınlıkların hak ve hukukların koruma mücadelesi veren bir Teşkilatın sorumlusu olarak, Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurların karşılaştıkları zorlukları ve onların durumlarını çok iyi biliyorum ve yakından takip ediyorum. Uygur Müslümanlar ile devamlı olarak manevi ve duygusal yönden onlarla dayanışma içinde oldum ve olmaya de devam edeceğim. Ben Uygurların haklı mücadelesini her zaman desteklemeye devam edeceğim. Ancak, Pakistan Hükümeti’nin Müslüman Uygurlara baskı yapan ve zülmeden Çin’e hiçbir resmi görüş ve tepki ifade etmemesinden dolayı,bir Pakistanlı olarak büyük utanç duyduğumu belirtmek isterim.”
Daha sonra Hür Asya Radyosuna konuşan Samsun Selamat şunları söyledi ; “ Ben Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurların Çin’in baskılarına ve asimilasyon uygulamalarına maruz bulunduklarını çok iyi biliyorum ve durumlarını de yakından takip ediyorum. Biz Teşkilat olarak Çin Hükümetinden Uygur Müslümanlarına karşı yürütmekte olduğu baskıları durdurmaya çağırıyor ve insan hakları ihlallerini protesto ediyoruz. Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlara karşı yürüttüğü baskı ve zulüm politikalarına son vermesini çok güçlü bir şekilde talep ediyoruz. Biz Çin Hükümetine Teşkilat olarak bu konudaki ifademizi güçlü ve net olarak ifade ettik.Çünkü,bizim değer hükümlerimize göre ,her insan kendi dini inancına göre yaşayabilmelidir. Hükümet ve Yönetimlerin görevi de Vatandaşlarının bu temel insanı haklarını korumak olmalıdır.
Üzülerek ifade etmek isterim ki, Müslüman Pakistan Hükümeti Müslüman Uygurlar meselesinde çok pasif ve duyarsız kalmaktadır. Pakistan Hükümeti’nin Uygur meselesinde her hangi bir açıklama veya beyanını şimdiye dek duymadım.Halbuki Uluslar arası ilişkilerde ve diplomasi’de Pakistan’in Çin’e karşı görüş beyan etmesi ve açıklama yapması gerekir.
İftar yemeği ve basın toplantısını değerlendiren Uluslar Arası Af Örgütü Asya Direktörü T.Kumar Hür Asya Radyosu’na şöyle konuştu , “ Bütün dünya Ülkelerini ve uluslar arası toplumu Uygur sorununa sahip çıkmaya ve pratik olarak destek olmaya çağırıyorum. Uygurların karşı karşıya bulunduğu durum, bir dini sorun değil,tamamen bir insan hakları ve hukuk sorunudur. Üzülerek ifade etmek isterim ki, bütün ülkeler bu soruna karşı çok ilgisiz ve duyarsız davranmakta.Hayretler içerisinde takip ediyorum; İslam ülkeleri bile kendi dindaşları olan Uygurların maruz kaldığı bu haksızlıklara seyirci ve tepkisiz kalmaktadır.İslam İşbirliği Teşkilatı başta bütün İslam Ülkelerine çağrıda bulunuyorum; eğer İslam Dünyası kendilerini bir aile olarak kabul ediyorlarsa ,bu ailenin bir Üyesi olan Müslüman Türklere sahip çıkması ve onları koruma mecburiyetini ve görevini yerine getirmesi gerekir. Eğer,siz başta kendi ailenize sahip çıkmıyor veya çıkamıyorsanız,başka hiçbir kimse sizinle aynı tarafta durmaz ve ona sahip çıkmayacaktır. Ailenize sadaket göstermez iseniz, hiç kimse size saygı göstermeyecektir. Ben bu nedenlerden dolayı Müslüman Ülkeleri Doğu Türkistan ve Uygur davasına ve onların karşı karşıya bulunduğu meseleler için Çin yönetimine resmi olarak ifade ve görüş bildirmelerini talep ediyorum. İslam ülkelerinden hiç olmazsa ifade ve görüş bildirme noktasında bu dini görevlerini yerine getirmesini bekliyorum..” İfadesini kullandı.

Kaynak  :http://www.rfa.org/uyghur/xewerler/kishilik-hoquq/uyghur-weziyiti-07142014163747.html

Etiketler: »
Share
2299 Kez Görüntülendi.