UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da Çinvirüsü salgınını bahane ederek başkent Urumçi ve Gulca başta olmak üzere bir çok kenti “Karantına Kuşatması ” altına alarak bu kentlerin halkını bilinçli olarak açlığa mahkum etmesi ve tıbbı yardımları engellemesinin etnik kıyımın bir parçası olduğunu ve bunun da açık ve net şekilde etnik soykırım olduğunu açıkladı.
Özgür Asya radyosunun haberine göre Almanya merkezli Dünaya Uygur Kurultayı Başkanı Dolku isa,bu sözleri 11 Eylül 2022 pazar günü DUK tarafından çevrimdışı olarak gerçekleştirilen ” Dünya Uygur Kurultayı ile dünyanın farklı ülkelerinde faaliyet gösteren Doğu Türkistan STK. Temsilcileri, Doğu Türkistanlı bilim insanları, aydınlar,Aktivistler ela kanaat önderlerinden oluşan 165 kadar kışının katıldığı “Genişletilmiş Danışma Toplantısı”‘nın açılışında yaptığı konuşmasında dile getirdiği bildirildi.
Çin’in Doğu Türkistan’daki Karantina Kuşatması Etnik Soykırımın Bir Parçasıdır
DUK Başkanı İsa Genişletilmiş danışma toplantısındaki açılış konuşmasında bu toplantıda alacağımız önemli kararların uygulanmasının çok önemli olduğunu ve tüm teşkilatların bulunduğu ülkelerin yasalarına tam uygun olmak kaydiyle bu ülkelerdeki Çin Temsilcilikleri önünde protesto eylemleri gerçekleştirerek Çin’in bu soykırımına da tepki göstermelerini belirterek şöyle konuştu :
“Çin, Çinvirüsü salgınının yayılmasını önlemek bahanesi ile Çin genelinde katı şekilde karantina tedbirleri aldığını biliyoruz.Yalnız Çin’in merkezi Çin’de aldığı karantına tedbirleri ile işgaliindeki Doğu Türkistan’daki uygulamaları çok çok farklıdır. Çin merkezi Çin’deki etnik Han Çinlisi halka da acımasız ve vahşi yöntemlerle karantina uygulaması yapmaktadır.Ancak, Urumçi,Gulca başta Doğu Türkistan’daki Karantina tedbirleri ” Yerleşim bölgelerini haftalar ve aylarca kuşatma altına alarak halkı evlerine hapbetmesi,onları gıda ve diğer yaşam malzemelerine ve tıbbı yardıma ulaşmalarını engellemesi etnik soykırımın bir yönetimi ve Uygurlar başta diğer Türk halklarına yönelik tam bir etnik kıyımdır. Bu sözlerimizi kuşatma sırasında yaptığı uygulamalar acık ve net bir şekilde kanıtlamaktadır.
BM.Cenevre Merkezinde Özel Toplantı Gerçekleştireceğiz.
DUK Başkanı İsa konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı : ” Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Konseyinin 51. dönem Genel Kurulu’nun 12 Eylül’de Cenevre’de başlayacaktır. Toplantı sırasında Uygur Dünya Kurultayı olarak, Uluslararası Af Örgütü(Aİ) ve Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW) başta bir çok inisan hakları ve hukuk kuruluşları ile birlikte BM merkezinde özel bir toplantı düzenleyeceğiz. Bu toplantıda Çin’in Doğu Türkistan’daki insanlık ve etnik soykırım suçları ile sözde Karantina Kuşatmasında Uygurları açlığa mahkum ederek uyguladığı acımasız vahşeti de gündeme getireceğiz ve Yüksek Konseyin bu konuda acilen tedbirler almasını talep edeceğiz. ” şeklinde konuştu.
Dr Mehmet Emin : Çin’in Karantina Vahşetini Kanıtları İle İnsanlığa Anlatmalıyız
Genişletilmiş Danışma Toplantısında ABD’de yaşayan Tıbbı Araştırmacı ve aynı zamanda Uygur Akademisi Denetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Emin Çinvirüsü Covid-19 salgını hakkında bilgiler verdi ve Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da sözde karantina iddiası ile uyguladığı ev hapsi politikasını ayrıntılı olarak anlattı. Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yönelik karantina tedbirlerinin Çinlilere yönelik uygulamalarından farklı olduğunu örnekler vererek şunları söyledi : ” Çin’in merkezi Çin’deki etnik Çinli halka yönelik karantina tedbirleri ile Doğu Türkistan’daki Karantina Kuşatması ve Uygurlara yönelik ev hapsi politikası farklıdır, Çinli halka daha şafkatlı ancak.Uygurlara daha acımasız ve vahşidir.Bu uygulama ise Uygurlara yönelik etnik soykırımın bir türü ve parçasıdır. Bunu özellikle bilgi ve dikkatlerinize sunmak istiyorum. Doğu Türkistan STK.ları bulundukları ülkelerde Çin’e yönelik yapacakları protesto eylemlerinde işgal yönetiminin bu farklı uygulamaları özellikle öne çıkarmalıdırlar. “şeklinde konuştu.