İşgalci Çin rejiminin Doğu Türkistan’daki Çin Nazi Kampları, Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılması konularındaki çalışmaları ile de tanınan Uygur İnsan hakları uzmanı Dr. Adrian Zenz, dünyanın önde gelen haber organlarından ” Haftalık Haberler -Weekly News” dergisine yaptığı açıklamasında BM.İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker’ın Çin’in Uygurlara yönelik insanlık suçları ile etnik soykırım uygulamalarını durdurulması için yapacağı girişimlerin yerine Çin’i terörle mücadele adı ile Uygurlara yönelik uyguladığı insan hakları ihlallerine ait yasalarını değiştirmeye ikna etmeye odaklanmasının mevcut duruma ” asla uygun ve karşılık bulunmayan ve soykırımın şiddeti ile orantısız bir tutum ve son derece uygunsuz bir girişim olduğunu belirterek şunları söyledi : ” Çünkü buradaki temel mesele, Pekin’in politikalarının esas amacı bölgede etnik Han kimliğinden başka Uygurlar başta diğer Türk halklarının ve diğer her türlü bağımsız etnik kimliği tamamen yok etmeye yönelik uygulamalarıdır. Buna verilecek en uygun yanıt ise, Pekin’in güdümündeki Uygur bölgesel yönetiminin bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle eleştirmesi ve Çin işgal yönetiminin bölgedeki bu soykırım politikaları konusunda köklü bir değişiklik talep etmesi olmalıydı.
ÇKP’nin Uygurlara Cunghua Kimliği Dayatması Asla Kabul Edilemez
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker’in bölgedeki insanlık ve etnik soykırım uygulamalarının reforme edilmesine yönelik açıklamalarının “Uygur Bölgesi ÇKP. Sekreteri Ma’nın Bölgesel Komitenin 10. dönem ve 12. Oturumunda bölgede istikrarın korunması ve Uygur bölgesindeki sorunlu yasa ve politikaların gözden geçirilmesi” tanımlı bu toplantıda ” Uygurların “Çin milletinin bir parçası olduğu” iddiasını tekrar dillendirmesi sürecine denk gelmesi dikkat çekicidir. Uygur bölgesinde yaşayan Uygurlar başta diğer Türk halklarının toptan soykırımla yok edilmek istendiği bu konuda yeni plan ve projelerin hazırlandığı bir zamanda Yüksek Komiser Türk’ün en önemli ve öncelikli görevi ve dillendireceği ilk ve en önemli konu “Pekin’in bölgede yaşayan Türkler ve diğer Han Çinlisi olmayan halklara yönelik insanlık dışı uygulamalarına tepki göstererek kınamak ve Çin’in bölgeyi yönetme politikasını temelden değiştirmek ve temel insan haklarına uygun şekilde yeniden belirlenmesini talep etmek olmalı idi.” sözleri ile tepki göstererek eleştirdi.
BM. Çin Uygur Bölgesindeki Uygulamalarını Gözden Geçirmeli
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 28 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, Çin’in Uygur halkına karşı “tartışmalı yasa ve politikaları uygulamaya devam ettiğini” belirterek, ulusal güvenlik ve terörle mücadele yasalarını perspektiften gözden geçirmesini talep etmişti. Açıklamada Çin’in bölgedeki uygulamalarına uluslararası medya, insan hakları örgütlerinin ve Uygur Aydınlarının sürekli tepkilerine yol açtığını de belirtmişti.
Çin, ” Herkes Egemenliği ve Barışa Saygı Göstermelidir
” Weekly News” dergisi haber yorumunda Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian’ın 28 Ağustos’ta BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin çağrısına “Şu anda Sincan’da sosyal istikrar ve ekonomik gelişme yaşanıyor ve insanlar mutlu bir şekilde yaşıyor. Herkes tarafsızlık ve “Devletlerin egemenliğine” ve “barışa” saygı gösterilmesi” sözleri ile cevap verdiğini bildirdi.
Bilindiği gibi, Çin hükümeti, BM’nin Çin’in insan hakları sicilini son düzenli incelemesinde Uygur bölgesindeki uygulamaları ile ilgili tüm tavsiyeleri kabul etmeyi reddediyor.