logo

trugen jacn

DR. ZENZ: ÇİN,UYGURLARA İNSANLIK TARİHİNİN EN İĞRENÇ İNSANLIK SUÇUNU İŞLEMEKTEDİR !

uaa-paaliyet-04

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

 Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türkleri yönelik insanlık suçları ile etnik soykırım suçları   ve özellikle 2017’de başlattığı Çin tipi Nazı toplama kampları ile  ilgili çalışmaları ile tanınan  Komünizm Kurbanları Vakfı Kıdemli Araştırmacısı Dr. Adrian Zenz, Uygur toplumunun karşı karşıya olduğu  en önemli ve  büyük krizin  Uygur nüfusunu zamana yayarak azaltmak ve sonunda de tamamen  yok etmek olduğunu  belirterek  : ” Uluslararası toplum  Çin’in  hükümetinin,  Faşist diktatör Hitler rejimi gibi ve diğer  farklı  yol ve yöntemlerle  etnik  Uygur ulusal kimliğinin silinmesine  yönelik bu uygulamalarına  son vermesi için daha çok çaba harcamalıdır.” açıklamasında bulundu.

Dr.Adrian Zenz,bu sözleri  Doğu Türkistan’daki insanlık dram  ile  mevcut durumunu tartışmak amacıyla Amerikan Uygur Derneği tarafından düzenlenen Gülhan (Ocakbaşı) Sohbeti) adındaki toplantıda dile getirdiğ bildirildi.

Amerika Uygur Derneği  Başkanı Elfidar  İltebir’un moderatörlüğünde  Uygur Amerika Derneği ‘nin Washington’daki Merkezinde 30 Temmuz 2024’de  yapılan bu sohbete   Doğu Türkistan’daki Çin tipi Nazi Kampları uzmanı  Dr. Adrian Zenz ve Uluslararası İnsan Hakları Gözlemevi(HRW)   Uzmanı Dr. Sophie Richardson katıldı.

Adrian zenz hi-res stock photography and images - Alamy

Dr.Adrian Zenz : Çin, Uygurları Toptan Soykırımla Yok Etmek İstiyor.

Özgür Asya radyosunun haberine göre bu sohbette  Dr.Adrian Zenz  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer Türk halklarına yönelik insan hakları ihlalleri ile Çin tipi Toplama Kampları  ve  Uygur meselesinin dış dünyada nasıl tanındığı ve  kendisinin Uygur dramına ne zaman ve nasıl ilgi duymaya ve bu konudaki çalışmalarına  nasıl başladığı hakkında bilgiler sunarak başladığı konuşmasında  şu  başlıklar altında şunları söyledi :

  • Günümüzde Komünist Çin rejimi için  Uygur bölgesinde yaşayan 12 milyon Uygur’u  toptan soykırımla bir anda  nasıl yok etmek  istemesi büyük bir sorun  haline gelmiştir. Çin, bu etnik soykırımı  toplu katliamla değil, Uygurların  doğum oranını sıfıra indirerek ve zamanla  Uygur nüfusunu  tedrici  olarak ortadan kaldırarak yapmak istemektedir. Bu durum Çinli uzmanlar tarafından yayınlanan ve Uygurların  en kısa sürede nasıl  yok edilebileceği konusunda yayınladıkları   birçok “bilimsel”  makaleler ile  Çin  işgal rejiminin  yayınladığı  ” Uygur(Xinjiang) Bölgesini  Yönetim Stratejisi”  belgesinde de ayrıntılı olarak yer almaktadır.
  •  Çin  Komünist Rejiminin  etnik  Soykırım konusunda  Uygurlara yönelik devam eden baskı, zulüm ve ağır insan hakları ihlalleri ile  Uygurların Köle/İşçi olarak  zorla çalıştırma uygulamalarına daha açık bir şekilde yansımaktadır.  Çünkü ÇKP işgal rejimi    insanlık tarihinin en iğrenç  insanlık suçlarından  olan ” Uygur işgücünü Merkezi Çin’e  transfer” adı ile  Uygur bölgesindeki   işsizliğe çarı bulma  ve yoksulluğun ortadan kaldırılması” adına Uygur gençlerini acımasızca modern köleliğe zorluyor.
  • Çin rejiminin bu  etnik soykırım uygulamalarında daha  da kötü olanı  Uygurların  zorla Köle/İşçi olarak çalıştırılması ile elde edilen  ekonomik  çıkarlar  sadece  Batı dünyasında yaşayanları   bu kötülüğe suç ortağı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda politika yapıcıları (Politikacıları) da buna karşı daha güçlü önlemler alması yönünde  olumsuz yönde etkiliyor.
  • ÇKP Rejimi, geçmişte olduğu gibi   günümüzde de  merkezi Çin’e yapılan Uygur işçi  transferlerine  ilişkin veriler yayınlamasa da   açıklanan dolaylı raporlar, “işçi göçü” olarak bilinen  Uygurların Zorla Köle/İşçi olarak çalıştırılması uygulamasının   yükselişte olduğunu doğrulamaktadır. Özellikle son zamanlarda Uygur bölgesinde pamuk ve soya fasulyesi ve domates  ve diğer tarım üretim sektörlerinde geçerli olduğu görülmektedir. Daha da kötüsü  merkezi Çin eyaletlerine  zorla transfer edilen Uygur işçilerin sayısında büyük artışlar gözlenmektedir. Bu durum  etnik Soykırım uygulamalarının bir parçası olarak Uygur nüfusunu  merkezi Çin bölgelerine zorla  dağıtılarak yok edilmesi   girişimlerinden  başka bir şey değildir.

Batılı Ülkelerin Çin’in Uygur Soykırımını  Durdurmasına Yönelik Önlemler 

Dr.Adrian Zenz konuşmasının sonunda ABD. başta batılı ülkelerin ÇKP Rejiminin İşgalindeki Uygur bölgesindeki  soykırım uygulamalarının durdurulmasına  yönelik aldığı önlemler hakkında da bilgi vererek  konuşmasını şöyle sürdürdü ;

  1.  ABD.Yönetimi’nin  Çin’in Uygur Soykırımı’nı durdurmaya yönelik  en pratik çabalar arasında  öne çıkan ve  bilinen tarihi adım, “Uygurların Köle/İşçi olarak  Zorunlu Çalıştırılmasını  Önleme Yasası’dır. Bu Yasa, Haziran 2022’de yürürlüğe girdiğinden bu yana, Uygurların zorla çalıştırılması ile üretilen  ticari mal ve ürünlerin  doğrudan veya dolaylı olarak  ABD pazarı da dahil olmak üzere küresel tedarik zincirine girişinin önünde büyük bir engel oluşturmuştur. Ancak, Çin’in şirketleri bu şekilde üretilen ürün ve ticari malları üçüncü bir ülke veya başka yerlere taşıyarak  bu  malların Çin içindeki hareketine ilişkin verileri yayınlamayarak bu duruma  sinsice  ve aldatma yolu ile hızlıca  karşılık vermiştir.
  2. Sonuç olarak  Çin’in bu uluslararası toplumu bu konudaki sinsi  ve dolaylı  yalan yolları kullanarak aldatması sonucunda   zorla çalıştırılma sonucu üretilen malların Uygur bölgesinden başka yerlere hangi malların  nasıl ve ne kadarını aktarıldığını bilmek mümkün  olamamaktadır. Ayrıca  Çin yönetimi kendilerine ait  küresel Firmaları “Shein”, “Temu” ve diğer firmaları kullanarak onların  adı altında Batı dünyasına da büyük miktarda mal ihraç etmeyi sürdürmektedir.
  3. Sonuç olarak  ihraç edilen 800 doların altındaki malların denetlenmemesi hükmü bu açığın kapatılmasına yeni bir kapı açmıştır. Bu hukuki  boşluk sayesinde Fentanil gibi narkotik ürünlerin  yanı sıra Uygurların  zorunlu çalıştırılması ile  üretilen  malları da ABD pazarına serbestçe  girebilmektedir.
  4. Ancak, ABD’nin çıkardığı ve Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılmasına önlemeye yönelik  bu tür yasaların Avrupa ülkelerinde henüz uygulanmadığı de bir gerçek. Bu   durumda, Çin’in Avrupa pazarını büyük ölçüde kullanması bir başka büyük zorluk ve sorun  haline gelmiş bulunmaktadır.

Çin’in Uygur Soykırımına Ait Bilgiler ve bunların Medya’da Akışı Yeterli Değildir

Dr.Zenz konuşmasının son bölümünde  Çin’in Uygur  soykırımının  bir zamanlar küresel bir konu  olarak medyaya yer almış olmasına rağmen, Çin’in karşı propagandaları ve hem uluslararası durumdaki ani değişiklikler sebebiyle Uygur soykırımına ait haberlerin yeterli derecede medyada yar almadığını ve giderek bu haberlerin azıldığını belirterek şunları söyledi :

” Çin,  büyük insan ve mali kaynaklarını sonuna kadar kullanarak  başlattığı  Uygur soykırımını gizlemek amacı ile propaganda savaşı nedeniyle bu konudaki haberler giderek azalmıştır.   Ancak, buna rağmen,  farklı medya kuruluşlarından gelen çeşitli haberler,  Çin’in Uygur bölgesindeki İnsanlık suçları ile etnik soykırım uygulamalarının   hâlâ devam ettiğini göstermektedir.  Çin’in bu insanlık suçlarının  bazı  resmi  ve kamusal biçimlerin “kılık değiştirdiğini”  üzülerek görmekteyiz. Bu  kılık  değiştirme Sanki  başlangıçta Uygurlara dair yüzeysel bir anlayışa sahipmiş gibi göstermektedir. Uygurların  temel insanı hak ve hukukları ile diğer durumu son 15 yıldan beri  kötüleşerek devam etmektedir. Bu bozulma ve kötüleşmeye   paralel olarak  uluslararası toplumun ilgisi ve duyarlılığı Tibet ve  Uygur bölgesi başta Çin’deki insan hakları  sorunlarına  odaklanmış/kaymış bulunmaktadır.  Özellikle Uygur toplumunun tarihte benzeri görülmemiş bir  soykırımla  yok edilmeye çalışıldığı  bu  etnik katliam uygulamaları  2016’dan sonra  bir gerçek ve olgu olarak, çeşitli  uluslararası medya organlarında sürekli yer almaktadır.2023 yılından itibaren  ise, Çin’in  soykırım uygulamalarının  yerini “insanların Toplama kamplarından Serbest Bırakılmaya/ ayrılmaya başladığı ve durumun normale döndüğü” haberleri almaya başlamıştır. Ancak  Uygur bölgesinden gelen gerçeklere  daha yakından bakıldığında “Toplama Kamplarından Serbest Bırakılan/Kurtulan” kişilerin yeniden  gözaltına alındıkları veya gizlice rejim tarafından kaçırıldığı görülmektedir. Buna göre Çin İşgal yönetimi kendisi için ” Potansiyel Tehdit ” olarak  gördüğü Uygurlara  yönelik  bastırma, zulüm ve insan hakları ihlalleri için  uyduruk gerekçeler yaratarak ve bu  iğrenç baskılarının   üzerini örtmek  için   dış ülkelerdeki  demokrasi ve insan hakları ortamının  açıklarından  yararlanmakta ve ve demokratik alanları  kendi tekeline alma yönünde hareket etmektedir. ”  sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Çin Direktörü Sophie Richardson, 15 Mayıs 2018 Salı günü Japonya'nın Tokyo kentinde düzenlenen Wall Street Journal CEO Konseyi'nde konuşuyor.

Sophie  Richardson:  Çin Yönetimi Uluslararası Toplumla Alay Ediyor

ABD Uygur Derneğinin düzenlediği  Ocakbası( Gülhan) sohbetleri toplantısında konuşan Uluslararası İnsan Hakları Gözlemevi(HRW) Teşkilatı uzmanı Sophie Richardson, Çin’in Uygur toplumuna yönelik  baskı, zulüm ve etnik soykırım  gerçeklerinin  kanıtları ile birlikte  ifşa edilmiş olmasına  rağmen uluslararası toplumun soykırımı tanımamasının ve ve Çin’e yaptırımlar uygulamamasının  en önemli nedenlerinden birine Çin’in  uluslararası toplumla alay ettiğini belirterek şunları söyledi : ” Dünya çapında  BM. üyesi 150’den fazla ülke  şimdiye kadar soykırımı önleme sözleşmesini imzalamıştır. Çin’in  Uygur kimliğinin silinmesine yönelik uygulamaları, hiç bir  ayrım gözetmeyen cinayetleri ve  yaygın  hale gelen cinsel istismar gibi iğrenç  insanlık suçları geniş çapta belgelenmiştir. Buna  rağmen, uluslararası mahkemeler bu  iğrenç insanlık suçlarını işleyen Çinli suçluları  tutuklamaktan kaçınıyor. Ayrıca. bu mahkemeler  Çin’in Uygur kimliğini ve onun ardındaki gizli sırları silmeye çalışmanın ne anlama geldiğini anlamak istemiyor. Bu nedenle  Uygurlara ait mevcut gerçekler   birkaç  batılı ülke mahkemeleri ile sınırlı kalmaktadır. ” ifadelerini kullandı.

Amerika Uygur Federasyonu'nun özel olarak düzenlediği "Gülhan Sohbeti"nden görüntü. 30 Temmuz 2024, Firefox
Amerika Uygur  Derneğinin  düzenlediği “Ocakbaşı(Gülhan) Sohbeti”  konuşmalardan sonra soruların cevaplanması  ve Konuşmacılara  Teşekkür belgesi ve  çeşitli hediyeler sunulması ile sona erdi.  
Share
461 Kez Görüntülendi.