UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

İstanbul”un Fatih ilçesi sınırları içerinde bulunan  Yenikapı’daki Avrasya Sergi ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen 8. Uluslararası Kitap Fuarı’nda   Doğu Türkistan meselesi  gündeme getirildiği açıklandı.

Çin merkezli olarak ortaya çıkan ve   insanların barış içinde  huzurlu ve temiz yaşamasını  amaçlayan  bir dini hareket olan ” Falun Gong Müritleri ”    Doğu Türkistan’ı tanıtan hareketini ve Çin Komünist Partisinin   bu ülkedeki   insan hakları ihlalleri ile soykırım cinayetlerini anlatan broşürler  bastırarak ziyaretçilere dağıttı. Ayrıca, bu dini gurup  Çin’in işgali altındaki  yönetiminin  işgalindeki  Doğu Türkistan,Tibet ve Güney Moğolistan’da yaşayan bu ülkelerin yerli  halklarına yönelik baskı, zulüm,  etnik ve dini asimilasyon uygulamalarının durdurulması  Çin’de yaşayan  Falung Gong Müritlerine yönelik baskı ayırımcı uygulamaların sona erdirilmesi   için bir imza kampanyası düzenledi.

Türk Milletini Çin’in Baskı, Zulüm ve Soykırım Cinayetlerine Karşı Ses Vermeye   Çağırdı

Falung Gong Türkiye Derneği olarak faaliyet gösteren bu dini gurup , 29 Mart – 3 Nisan tarihleri ​​arasında altı gün süren ve “Hayalini Bul” başlığını taşıyan 8. Uluslararası Kitap Fuarı, fuarı ve sergiyi açan 350 yayıncının katılımıyla gerçekleştirilen bu Fuarda özel bir sergi  açarak faaliyetleri fuar süresince devam ettirdiği bildirildi.  Kitap Fuarına gelen ziyaretçilere  çeşitli broşürler dağıtan  Dernek üyeleri imza kampanyasının yanı sıra çevrimdışı olarak derneğe üye olmalarını  ve faaliyetlerini desteklemeye de çağırdı.

Falun Gong Derneği’nin   Ziyaretçilere dağıttıkları broşürlerde şu bilgiler yer alıyor ;

1. Çin hükümeti Uygurların dini inançlarını  yasaklıyor ve  onların  dini önderler ile din adamlarının Toplama Kamplarına  hapsediyor.
2. Müslüman  Uygurları dinlerinden vazgeçmeye ve  Allah’a yönelmelerini yasaklayarak Çin Komünist Partisine ibadet etmeye zorluyor.
3. Müslümanların  cami ,Mescit ve diğer dini yapılarını tahrip ve yok ediyor. Bazılarını ise amaç dışı ticari faaliyetlere tahsis ediyor.
4. ÇKP Yönetimi “İkiz ve Kardeş Aile Sapkınlığı ” ile  her Uygur ailesine bir  etnik Han Çinlisi görevlendiriyor. Bu ÇKP’lı Görevliler yaşadıkları evlerde  Uygurlar arasında dini ibadet yapıp yapmadıklarını kontrol ederek  polise raporluyor.
5. Yasak olan dini ibadetlerini yerine getirenler ise derhal tutuklanarak Hapishanelere hapsediliyorlar veya “Yeniden Eğitilmek ve Beyinlerinin Yıkanması ”  için Toplama kamplarına gönderiliyor.

Uygurlar ve Uygur meselesi hakkında görüşlerini almak için fuarda sergilenen Falun Gong uygulayıcılarından Bayan Demet ve Hazal ile görüştük.

Türk Falung Gong Derneği Yetkilileri  Demet ve Hazal Hanımlar Özgür Asya radyosuna Fuar etkinlikileri ile ilgili  yaptığı açıklamasında şunları söylediler :

• Çin Yönetimi Müslüman Uygurlar ile Falung Gong müridi mensuplarına karşı insanlık dışı yöntemlerle onlar üzerinden canlı  insan organı kaçakçılığı ve yasa dışı organ ticareti yapıyor.
• Özellikle  inançlarının gereği  temizliğe özellikle dikkat eden ve  sağlıklı yaşamaya çalışan(İçki içmeyen,uyusturucu ve diğer maddeler kullanmayan)  Müslüman Uygurlar ile Falung Gong Müritlerini çeşitli iftıra içerikli suç iddiaları ile tutukluyor ve  bu tutuklu organlarını   zorala ve canlı olarak çıkararak  bu canlı organları  fahiş fiyatlarla Helal Organ olarak   yasa dışı organ ticareti yapıyor.
• Çin yönetimi 2000 yılına kadar  her yıl  en az   1.000’den fazla bu durumdaki  sağlıklı bu  dini gurup mensuplarından 1.000’den fazla iç organ nakli gerçekleştirmişti, Ancak 2000’den sonrası dönemde bu sayının  yılda 40.000’in üzerine çıktığı belirtiliyor.
• Çin hükümeti  bu canlı organ ticareti için  her hangi bir ticari emti’a olarak gördükleri canlı organ temini için  için  insanları çeşitli suçlamalarla göz altına alıyor veya gizli olarak genç dönürleri kaçırarak organlarını canlı olarak çıkarıyor ve kendilerini de katlediyorlar.
•  Çin yönetimi bu konuda kendisine yönelik ağır suçlamaları canlı organları  cezaevinde ölen ya da ölüme mahkum edilen mahkumlardan kendi rızaları ile alındığını iddia ediyor.
• Çin’de  canlı iç organ satın almak çok kolay ve bir gün önceden bildirimde bulanarak istediğiniz  organa sahip  hemen sahip olabilirsiniz.
• Çünkü Çin yönetimi için 2017’den beri  Çin tipi Toplama Kampları uygulaması  ile bu kamplarda tutulan Milyonlarca Müslüman Türk’e organ deposu  gözü ile bakılmaktadır.
• Yabancıların canlı organa kolayca  erişebilmeleri için toplama kamplarındaki insanların  DNA, kan gurubu ve diğer  biyolojik özelliklerini gösteren hazır bir  Mahkum veya tutuklu Listesi bulunmaktadır.
• Çin yönetimi Hapishane ve Çin tipi toplama kamplarında tutulan Müslüman Türk tutuklulara  bir yandan  baskı,zulüm ve çeşitli işkenceler yaparken,diğer bir yandan da tutsakların böbreklerini ve diğer  iç organlarını organ nakli bekleyen hastalara canlı olarak  fahiş fiyatla satıyor.
• Çin  ÇKP Diktatoryasınca yöneltilen kapalı bir ülke olduğu için  Çin’de ve işgalindeki Doğu Türkistan’da gerçekten  ne olduğunu bilmek çok zor ve imkansızdır.
• Hapishane ve kamplarda tutulan mahkum ve tutukluların bir çoğu  kendisine yapılan  işkenceler sonucu hayatlarını kaybettikten sonra  sağlam kalan organları canlı olarak çıkarılıyor ve cesetleri de gizlice  yakılarak  ortadan kaldırılıyor.
• Bu şekilde katledilenlerin kimlikleri gizlendiği ve  akibetleri haklarında hiç bir bilgi verilmediği için  tutuklu ve hükümlülerden  kimlerin hayatta, kimlerin cezaevinde olduğu bilinmiyor.Ancak bu durumda olan yüzlerce  kayıp insanlar vardır.

Çin  Han Çinlilerinden Başta diğer Dini ve Etnik Toplum Mensuplarını İnkar Ediyor 

Falung Gong Derneği yetkileri Demet ve Hazal  Hanımları açıklamalarını şöyle   konuştu : ”  Çin’in sözde ikiz ve  kardeş aile uygulaması söylemi tamamen yalan ve kendi baskı ve zulümlerinin üstünü örtmek için bir  örtü.  Etnik Çinli  görevli Uygurların  evlerine  zorla yerleştiriliyor ve bu asla kabul edilemez bir  uygulama. Ayrıca, geleneklerimize göre, bu kabul edilemez bir davranıştır. Aile bizim namusumuz ve haysiyetimiz demektir. Kapımız her zaman misafirlerimize açıktır ama  bu şekilde  etnik Çinlilerin zorla evlerimize yerleştirilmesi asla kabul edilemez. Çin’in zulmü bununla da sınırlı değil elbette.

Çin  işgal yönetimi işgalindeki Doğu Türkistan’daki bu  insanlık dışı uygulamalarını aynı zamanda Çin’de azınlık bir dini gurup olarak yaşayan Falun Gong  Müritlerine de uyguluyor. Çin, Komünist Parti’yi tanrılaştırılmaya ve insanları ona tapmaya zorluyor. İnsanların başka toplum mensubu olması  veya  değişik  dernekleşme  ve partiler kurmasına izin vermiyor. Çin’de muhalefet olmadığı için ÇKP yönetimi diktatörlüğünü  serbestçe ve kayıtsızca sürdürüyor.

Biz vahşete bir an önce son verilmesini Halep ediyoruz 

Demet Hanım konuşmasını Çin’in  Uygurlara yönelik baskı,zulüm, ile insanlık suçları ile soykırım cinayetlerini  en güçlü şekilde kınadıklarını,   mazlum Uygurlar ile   dayanışma içinde olduklarını ve en içten taziyelerini iletiyoruz. Uygurlar dini inançlarından asla vazgeçmemeli, Çin Komünist Partisi’nin ideolojisini asla kabul etmemeli ve asimile olmaktan kaçınmalıdır. Biz her zaman onların yanında olacağız.”

Ünlü Yazar Ethen Gutman  Çin’in  Canlı Organ Ticaretini  İlk Kez  Kitaplaştırmıştı,

İnsan hakları savunucusu ve ünlü bir yazar olan  Ethan Gutman Çin yönetiminin bir insanlık suçu olarak yaptığı insanlardan zorla organlarını çalmak ve bunun resmi olarak ticaretini yapmasını  ”  The Massacre” adı ile ilk kez kitaplaştırmıştı.  Çin hükümetinin insan organlarını zorla alma girişiminin ilk olarak Uygurlar üzerinden yaptığını bu kitabında belge ve kanıtları ile açıklamıştı,