UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
12 Kasım 1944’de başkenti Gulca olan Doğu Türkistan Cumhuriyetinin Milli Ordusunun hayatta kalan son savaşçılarından biri olan Kahraman asker Nurmuhammed Sadıkov 96 yaşında iken, Kazakistan’da hayatını kaybettiği bildirildi.
Doğu Türkistan Milli Ordusunun son kahraman Savaşçısı Nurmuhammed Sadikov’un cenaze namazına Dünya Uygur Kurultayı’nin Kazakistan’daki Temsilcisi ve DUK Başkanlık Danışmanı Kahraman Hocamberdi Başkanlığında Alma-Ata ve bağlı bölgelerde yaşayan Uygur Türklerinden kalabalık bir topluluk katıldı.
Hocamberdi :
Merhumun cenaze namazı sonrası kalabalığa hitap eden Dünya Uygur Kongresi Başdanışmanı siyaset bilimci Kahraman Hocamberdi şöyle konuştu : ” Bugün son yolculuğuna uğurladığımız Nurmuhammed Sadikov Doğu Türkistan Cumhuriyetimiz Milli Ordumuzun hayatta kalan son neferi idi. Kendisine Allah dliyorum ve kendisini minnet ve şükranla huzurunuzda bir kez ada anıyorum. Bizim son özgür ve bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetimiz iki büyük imparatorluğun, Komünist Çin ve Sovyetler Birliği’nin, 1940’ların sonlarında bu iki emperyalist gücün stratejik çıkarları nedeniyle ortadan kaldırılmıştır. Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni kaybettiğini söyledi. Geç Nurmuhammed Sadikov’un yaşam yolculuğunu hatırladı ve şöyle dedi: “1962’de yaklaşık 150.000-160.000 yerel insan, Çin silahlı kuvvetleri tarafından Yining’deki protestoların kanlı bastırılması sonucunda Kazakistan’a göç etti. Bunların arasında yüzde 70-80’ini Uygurlar oluşturuyor. O dönemde Sovyet-Çin ilişkilerinin bozulmasıyla birlikte Kazakistan’daki Uygurlar arasında anavatanın kurtuluşuna yönelik bazı hareketler başlamıştı. 1990’lı yıllarda buraya gelip çalışmaya başladığımda Noor Muhammed birader organizasyondaydı. Yaptığımız tüm toplantılarda bu vardı. Çok vatanseverdi. Vatanı için, milleti için savaştı. O sonsuza kadar kalbimizde olacak.”
merhumun cenaze namazına katılarak dua etti. namazına 950’li yılların ortalarında milli devrime katılan Uygurların bir kısmı Uygur bölgesinden Kazakistan’ın da aralarında bulunduğu Sovyetler Birliği’nin Orta Asya cumhuriyetlerine göç etmeye başladı. Bunun nedeni Çin’in eski Sovyetler Birliği ile birlikte Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni de kaybetmesi ve sömürge politikasıydı. Geçtiğimiz günlerde 96 yaşında Kazakistan’da vefat eden Nurmuhammed Sadıkov da bu olayların tanığıydı.
Tarihe bakıldığında, 1944 yılında Yining’deki “Kurtuluş Örgütü”, Nilka partizanlarıyla birlikte ulusal kurtuluş devriminin silah seslerini çalmış ve çok kısa sürede güçlü bir düşmana karşı zafer kazanmıştır. Bunun sonucunda aynı yılın 12 Kasım günü Yining şehrinde Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kuruluşu ilan edilmiş ve bağımsız cumhuriyetin milli bayrağı olarak yeşil ay yıldızlı bayrak dalgalandırılmıştır. Ancak 1949 yılı sonuna gelindiğinde Komünist Çin ile Sovyetler Birliği arasındaki iç ilişkiler sonucunda Doğu Türkistan Cumhuriyeti düşmüştü. Komünist Çin’in işgaline giren Doğu Türkistan, artık Çin eyaleti düzeyinde idari bir bölge haline geldi.
Radyomuzun röportaj yaptığı Dünya Uygur Kongresi’nin Kazakistan temsilcisi Sayın Rahimjan Mengsurov, şunları söyledi: “Biz, Sayın Akhmetov başkanlığındaki Kazakistan’daki Dünya Uygur Kongresi’nin temsilcileri olarak merhum kardeşimizin evine gittik. Hala hayattaydı ve durumunu, yiğit kardeşimizi ve vatanımız için mücadele eden minnettar babalarımızı sorduk. Harika konuşması ve gücü olan bir adamdı. Geçen yaz Geni abinin mezarına gittik ve dönene kadar tekrar Nurmuhammed Sadıkov abinin evini ziyaret ettik. Kardeşimiz oturdu ve uzandı. Kardeşimiz vefat ettiğinde Sang İsa başkanlığındaki Dünya Uygur Kongresi liderleri de taziyelerini iletti. Böyle vatansever birçok kardeşimiz vardı. “İli devrimine katılanlardan son kardeşimizi bu dünyaya gönderdik.”
Röportajımızı alan Tarih Bilimleri Adayı Zulfiya Kerimova Hanım, şunları söyledi: “Halkımızın tarihinde şanlı olaylar yaşanmıştır. Bunlardan biri de 1944 yılında kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’dir. Bu Kasım son cumhuriyetimizin 80. yıl dönümü olacak. Elbette bu cumhuriyetin tarihine girersek bu uzun bir hikaye. Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kaderi trajik bir şekilde sona erdi. Birincisi, Sovyetler Birliği’nin ve Komünist Çin’in siyasi çıkarlarının kurbanı oldu. Geçmiş tarihimize baktığımızda ne kadar insanımızın fiziki olarak yok edildiğini, ne kadar insanımızın yargılanmadan cezaevlerine atıldığını, toplama kamplarına gönderildiğini, hayatta kalanların ise Orta Asya ve Kazakistan’a gitmek zorunda kaldığını açıkça görebiliriz. hayatlarını kurtarmak için. Bugün tarihi tanıklarımızın pek çoğu kalmadı. Bir zamanlar Zuun Teipov, Zia Samadi, Geni Batur gibi ulusal devrimci şahsiyetlerimiz ana vatanlarından bu Kazakistan’a gelip sığınmışlardı. Geçtiğimiz günlerde son tanıklarımızdan Nurmuhammed Sadıkov’un hayatını kaybettiğini derin üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Halkımızın kurtuluşu, bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele eden bireylerimiz bizler için, özellikle de gençlerimiz için çok büyük bir rol modeldir. Onların kahramanlıklarını ve milletlerine olan bağlılıklarını hiçbir zaman unutmayacağız. Tarih onları elbette unutmayacak!
1928 yılında Yining’de doğan eski milli ordu savaşçısı Nurmuhamed Sadıkov, radyomuza birçok kez röportaj vermiş ve anılarını radyo dinleyicileriyle paylaşmıştır. Gençlik yıllarında önce Yining Karadu Okulu’nda, ardından da Yining Müzik Okulu’nda okudu. 1944’ten sonra Yining’deki ulusal kurtuluş devrimine gönüllü oldu ve ulusal ordunun süvari komutanı Mirzigul Nasirov’un emrinde görev yaptı. O yıllarda milli ordunun Aksu’nun güney yönündeki askeri harekâtlarına katıldı. 1949 sonlarında Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin yıkılmasından ve Komünist Çin’in Uygur bölgesini işgal etmesinden sonra bir dizi görevde bulundu. 1958 yılında, Komünist Çin’de Uygurlara uygulanan baskının eşi benzeri görülmemiş bir dönemde, Kazakistan’a taşındı ve Almuta Eyaleti’nin Turgen köyünde yaşadı.