Son Dakika
Hamit Göktürk /U ygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Devletimizin resmi yayın kuruluşu TRT’nin Türk-İslam dünyasına yönelik yayın yapan TRT AVAZ Tv..da Doğu Türkistan ve sorunları bir kez daha gündeme getirildi.
Usta Tv.programcısı fikir adamı, Beylikduzu Escort
şair yazar sayın Sadık Yalsuzuçanlar’ın hazırlayıp sunduğu “Gök Kübbemiz” adlı canlı program 15 Mart Salı günü 22,45-23,30 saatleri arasında yayınlandı.
Program konukları Gazi Ün.Tarih bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.Konuralp Ercilasun ile Ankara Ün. DTC.Fakültesi öğretim üyesi ve aynı zamanda kendisi de bir radyo programcısı de olan Uygur Türkü bilim adamı Doç.Dr.Erkin Emet idi.
Program yöneticisi Sadık Yalsuzuçanlar Türk tarih ve kültürü ve özellikle Doğu Türkistan konusundaki engin bilgisi ile dikkat çekti ve sorduğu sorular ile konukları motive etti. Ayrıca, Programın çok renklı, güzel ve zengin içerikli bir halde sürdürülmesini sağladı. Program süresi 45 dakika olmasına rağmen Doğu Türkistan hakkında çok önemli bilgiler ve zaruri olarak kamu oyunun bilgilendirilmesi gereken hususlar kısa ve öz bilgiler ve vurucu anekdotlarla izleyicilere sunulmuş oldu.
Program yapımıcısı Sadık Yalsuzuçanlar Doğu Türkistan’ın ve Uygur Türklerinin Türk tarihi,kültür ve medeniyetindeki önemi hakkında durdu. İlk Müslüman Türk devleti Karahanlılar devleti ile bu devirde yaşayan Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip’ın Türk tarihi ve kültür ve medeniyetimizdeki yeri ve önemine can alıcı cümleler ile vurgular yaptı.
Program konuğu Prof.Dr.Konuralp Ercilasun Türk tarihi, Doğu Türkistan’ın önemi hakkında bilgiler verdi. Türk dünyası ve Doğu Türkistan hakkında yazdığı bilimsel makaleler ve kitapları hakkında durdu. Doğu Türkistan’ın son durumu ve buna karşılık ne yapılması gerektiği hakkında ise şu önemli tesbitlerde bulundu, “ Doğu Türkistan bizim ata yurdumuz.Biz bu ülkeye manevi olduğu kadar maddi olarak da ilgiliyiz ve bağlıyız.Bu esir ülke ve bu ülke’de yaşayan mazlum kardeşlerimizin durumu bizleri birincil olarak ilgilendirmektedir.Türkiye Türkleri ve Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak ; Doğu Türkistan’a duygusal olduğu kadar sosyal,ekonomik, siyasi ve kültürel yönden de sahip çıkmalıyız.Bunun bizim asli görevimiz olduğunu düşünüyorum.Devletimiz Doğu Türkistan meselesini insan hakları ve uluslar arası hukuk bağlamında gündeme getirmeli ve sahip çıkmalıdır.Temel insan hakları ve hukuk ihlalleri günümüzde ülkelerin iç meselesi olmaktan çıkmış,evrensel bir sorun haline gelmiştir.Devletimiz uluslara arası platformlarda, BM.başta insan hakları kurum ve kuruluşların da bu konuda katkısını sağlayarak ve Türk Kengeşi ve İİT gibi de Teşkilatları yanına alarak ve özellikle Çin yönetimi nezdinde bu konuda girişimlerde ve Escort Bayan Beylikduzu
temas ve görüşmelerde bulunması gerekir,diye düşünüyorum. Bunun tarihi,insani ve milli bir sorumluluk olduğu açık ve nettir. Doğu Türkistanlı Soydaş ve Kardeşlerime kendi ana yurtlarında temel insanı haklarına sahip olarak ve diğer Çin vatandaşları gibi mutlu ve huzurlu yaşamalarını arzu ediyor ve bunun bir an önce gerçekleşmesini temenni ediyorum.”şeklinde konuştu.
Programın diğer konuğu Doç.Dr.Erkin Emet,kendisinin Türkiye’ye geliş süreci ve akademik çalışmalarıni anlattıktan sonra Çin’in etnik ve ayırımcı uygulamalarından örnekler vererek konuşmasına başladı.Kendi yazdığı Uygur ağızları kitabı hakkında da bilgiler verdi.Anadolu Türkleri ile diğer Türk boyları ile Uygur Türklerinin konuştuğu Türkçe arasında benzerlikler arasında önemle durdu.Dil birliği’nin bir Milleti için ne kadar önemli ve hayatı bir konu olduğunu vurguladı.Doğu Türkistan’ın günümüzdeki durumu hakkında Program yönetisi Sadık Yalsuzuçanlar’ın sorusunu ise şöyle cevaplandırdı,” Doğu Türkistan’da durum günden güne olumsuzluklara yanı kötüye doğru gitmektedir.Şu anda “ Şu hususta az da olsa iyileşme vardır. “ dememiz ufukta maalesef mümkün görülmüyor.Uygur Türkleri için Çin’in etnik ve ırkı temele dayanan baskı ve icraatlarının en önemlisi ve can alıcısı Uygur Türkçesinin öğretilmesinin “Çifte Dilli Eğitim” safsatası ve yalanının arkasına gizlediği engel ve yasaklamalardır. Daha sonra ise,dini hayatın örf adet,gelenek ve göreneklerin, dini ve milli bayramların yanı açıkçası bizi biz yapanh dini ve milli hayatın normal şekilde ve özgürce yaşanmasının engellenmesi ve yasaklanmasıdır. Çin işgal yönetimi 2002 yılından beri yanı 15 yıldır,ilk okuldan itibaren Uygur Türkçesini eğitimden kaldırmıştır.Bunun çok tehlikeli ve iç karartan bir durum ve uygulama olarak görüyorum.Son edinilen bilgilere göre ise, Çin yönetimi Stalin’in 1945 yılında Kırım Türkü Kardeşlerimizi ile Ahıska Türkleri ve diğer Kafkasya’da yaşayan Türk halklarına karşı uyguladığı toplu sürgün ve yer değiştirme yanı demgrafik assimilasyon yapacağı söylentisidir. Bu uygulama biz Uygur Türkleri için büyük bir yıkım ve çok tehlikeli bir uygulama olacaktır. Uluslar arası toplum Orta doğu’ya odaklanmışken,Çin işgal yönetimi Uygur Türklerine karşı pervasızca ve hiçbir kayıt ve itiraza maruz kalmadan Doğu Türkistan’da her türlü insanlık dışı uygulamalarını serbestçe sürdürme imkanı buluyor.Bu durum hiç te insanı değildir.”şeklinde konuştu.
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi : Gökkubbemiz programının yapımcısı sayın Sadık Yalsuzuçanlar Hocamıza,Program konukları Prof.Dr.Konuralp Ercilasun ile Doç.Dr.Erkin Emet’e teşekkür ederiz.Ayrıca Doğu Türkistan konusunu sürekli gündeme getiren TRT AVAZ.Tev’’na de minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. (UYHAM)
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Röportajlar » Siyaset
BENZER HABERLER