Pakistan hükümeti Çin ile arasını iyi tutuyor ve ABD’nin düşüşüne karşılık Çin yükseliyor. Ama Pakistan içinde ABD yanlısı güçlerde var. Pakistan, Hindistan ile Keşmir ve bu ülkedeki Müslüman azınlık sorunları sebebiyle sorunlar yaşıyor. . Hindistan, Çin ile rekabet halinde. Hindistan, giderek daha çok ABD, Avustralya, Japonya Kore ittifakına doğru kayıyor.
Belucistan Sorunu
İran, Pakistan ile sürekli sorun yaşıyor ve kendine rakip görüyor. Bu 2 ülkenin mücadele alanı daha çok Afganistan. İran’ın egemenliğinde yaşayan ve Sünni bir Müslüman azınlık olan Beluciler iran’dan ayrılarak bağımsız bir devlet olmak istiyorlar. Beluçı Ayrılıkçı Örgütler İran’da bazen şiddet olaylarına da baş vurmaktan kaçınmıyor. Belucilerin bir kısmı Pakistan’da İran ve Afganistan’a komşu Beluçistan bölgesinde yaşıyorlar. Yanı Belçi ulusu şu anda Pakistan, Afganistan ve İran arasında bölünmüş durumda.
Son yıllarda Çin’in emperyal bir proje olarak ortaya attığı “Bir Kuşak-Bir Yol” İnsiyafının önemli kollarından biri olan Çin-Pakistan Ekonomik Kordidoru Pakistan’in Arap denizi kıyısındaki Gwadar Limanında sona eriyor. Doğu Türkistan’in tarihi Kaşgar şehrinden başlayan ve Pakistan’ı boydan boya geçen toplam uzunluğu 3 bin km olan olan bu koridordan yüksek hızlı demir yolu(HDY) Yüksek Suratlı Kara yolu(YSK ) ile Petrol ve doğal gaz taşıma boru hattının inşaatları sürüyor. Toplam 70 milyar dolar tutarındaki bu projeler için Pakistan Çin ile ayrı anlaşmalar imzalamış bulunuyor.Bu projenin yapımı ile Belucistan’in önemi birden bire artmış bulunuyor. Belucistan’da bu yüzden zaman zaman şiddet olaylarına sahne oluyor. Son yıllarda bu projede çalışan Çinli Mühendislerin kaçırılıp öldürülmesi ve başkent Kuetta’da bulunan Polis Akademisi’nin basılarak onlarca öğrencinin öldürülmesi vb.gibi
İran’a karşı Beluçileri destekleyen ABD sebebiyle Pakistan Çin’e kayınca onlarla da araları iyi değil. Pakistan hükümeti ve devleti Çin’e yaklaşırken Pakistan’da derin izleri olan ABD,günümüzde gerilemiş olsa da halen çok etkin durumda.
Pakistan, aynı zamanda İngiltere’nin çok etkin olduğu bir ülke ve örtülü ve hafif bir şekilde ABD ile hakimiyet çekişmesinden olduğu bir alan da.
Çin’in baskı ve zulmünden Afganistan ve Pakistan’a sığınmış olan Uygur Türklerini ise, ABD domine ediyor. Bu durum karşısında Çin’in en yakın müttefiği Pakistan sessiz ise ölçülü baskılama içerisindedir.
Diğer yandan ABD örtülü bir şekilde Hindistan üzerinden IŞİD’a destek vermeyi sürdürüyor.
İslam Ülkelerinin tek Halifelik idaresi altında birleşmesini hedefleyen Hizb-ut Tahrir, daha çok uluslararası hale gelmiş bir İslami örgüt. Bu örgüt Özbekistan’da oldukça aktif olduğu gibi Güneydoğu Asya’nın en kalabalık islam ülkesi Endenozya ile Malezya gibi ülkelerde de bir hayli etkililer.
Uygur Türkleri bütün bu uluslararası karmakarışık güç dengeleri ve istihbarat savaşları üzerinden süren hegemonya savaşında kendi mücadelelerini güçlendirmeğe çalışıyorlar.
Uygur Türkleri bu mücadele etkin sonuçlar üretebilecek mi yoksa başka ülke istihbaratların bir aracı olarak heba olup gidecek mi?
Uygur Türkleri için bu zorlu bir durum ve çözümü çok zor olan bir problem olarak ortadadır.
Doğu Türkistanlı Aktivistler ve Doğu Türkistan Milli Bağımsızlık Hareketleri için kurulan Teşkilatları elbette ki bu zorlukları çözerek yeniden Doğu Türkistan devletlerini yeniden kuracaklardır.
Ancak, onların bu sorunlarını çözebilecek ve esaret altındaki ana vatanlarını nihai hedef olarak belirledikleri özgür ve Bağımsız Doğu Türkistan devleti amacına ulaştırabilecek düzey ve kapasitelerinin ise şu anda olması gerekenin de çok uzağında olduğunu görüyorum