Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurulu çalışmaları çerçevesinde ABD’de, Bangladeş, Arakan (Rongya) Müslümanları üzerine düzenlenen çevrimiçi toplantıya ilişkin olarak resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Rohingaların gönüllü, güvenli, onurlu ve sürdürülebilir dönüşleri için çalışmaya devam edilmeli. Rohinga Müslümanlarını kaderlerine asla terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.Rohinga Müslümanlarını kaderlerine terk etmeyeceklerini söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu konuşması takdir ile karşılanırken,onlardan daha kötü durumda olan Uygur Türklerinden söz etmemesi çifte standartlı bir tavır olarak algılanarak üzüntü ile karşılandı.
#Rohinga Müslümanlarının Durumuna İlişkin Yüksek Düzeyli Etkinliğe #Bangladeş’le evsahipliği yapmaktan onur duyduk.
-Rohingaların gönüllü, güvenli, onurlu ve sürdürülebilir dönüşleri için çalışmaya devam edilmeli.
-Rohinga Müslümanlarını kaderlerine asla terk etmeyeceğiz. pic.twitter.com/kiuk7vveWV— Mevlüt Çavuşoğlu (@MevlutCavusoglu) September 22, 2021
Çin’in ‘Tek Çin’ Politikasına Tam Destek Vermişti
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile birlikte 2017 yılı Ağustos ayında Pekin’de düzenlediği basın toplantısında “Biz Türkiye olarak Çin’le ilişkilerimize çok önem veriyoruz. Tek Çin politikasına en güçlü destek veren ülkelerden bir tanesiyiz. Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz ve gerek ülkemizde, gerek bölgemizde Çin’e yönelik hiçbir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz. Aynı şekilde Çin’in aleyhine olan yayınlar dahil her türlü faaliyetin de önüne geçiyoruz. Güvenlik konularında da işbirliğimizin daha da güçlendiğini görmekten ayrıca mutluluk duyuyorum. Önümüzdeki süreçte bu işbirliğimiz artarak devam edecektir” demişti.
Çin Doğu Türkistan Türklerine Soykırım Uyguluyor
Çin’in işgalci olarak bulunduğu Doğu Türkistan’da 2014’ten bu yana sürdürdüğü baskı,zulüm ve ağır insan hakları ihlalleri, Hollanda, İngiltere, Kanada, ABD, Litvanya, Çek Cumhuriyetinin içinde bulunduğu 8 ülke tarafından resmen SOYKIRIM olarak tanındı.
BM.ve Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre Çin’in Doğu Türkistan genelinde açtığı yüzlerce Çip tipi Nazi/Toplama kamplarında 1-3 milyon Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek Türkü toplama kamplarında tutuluyor ve bu kamplarda tutulan esirler sistematik olarak işkence, tecavüz ve köleleştirmeye tabi tutuluyor.
Radikal Taliban Çin’in Dostu, Müslüman Türkler ise, ÇKP’nin Düşmanı
Çin yönetimi uluslararası toplumun işgalindeki Doğu Türkistan’da ayaşayan ve etnik Han Çinlisi olmayan Türkleri hedef alan sistematik soykırımı durdurmasına yönelik çağrılara “radikal İslamcı terörizmle mücadele ettikleri” iddiasını ön sürüyor. Buna karşılık ÇKP yönetimi terör örgütü Listesinde yer alan ve radikal fikir ve uygulamaları ile bilinen Taliban’ın zorla ele geçirdiği Afganistan’daki rejimini tanıyor ve dost ve müttefik ilan ediyor. Kendi topraklarında temel insan haklarına sahip olarak yaşamak isteyen Uygur,Kazak, Kırgiz ve diğer Türklerine ise hayat hakkı bile tanımıyor. Onları ” Aşırıcı-Radikal ” iftirası ile düşman ilan ederek onları her türlü baskı, zulüm işkence ve soykırımla toptan yok etmek istiyor.