Son Dakika
Türk Dünyasından sorumlu Devlet eski Bakanı ve İstanbul- Aydın Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof.Dr.Abdulhaluk Mehmet Çay, Çin’in Uygurlara karşı uygulamakta olduğu bastırma siyasetini değiştirmediği ve iyileştirmediği takdirde Türkiye Çin ilişkilerinin asla gelişmeyeceğini aksine Türkiye’nin Çin ile dost olmasının mümkün olamayacağını açıkladı.
Dünya Uygur Kurultayı tarafından 25 Mart 2018 günü İstanbul Topkapı Eresin Oteli’nde düzenlenen İstişare toplantısında konuşan Devlet eski Bakanı Prof.Dr.Abdulhaluk Çay şunları söyledi ;
Türkiye Tarihten beri Doğu Türkistan Türklerini Hiçbir Zaman Unutmamıştır.
Değerli Misafirler,Aziz Uygur Türkü Kardeşlerim hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Türkiye Osmanlı imparatorluğundan beri tarihte hiçbir zaman Doğu Türkistan’ı ve Uygur Türkleri Kardeşlerini asla unutmamıştır. Türkiye’nin bu ilgisi Cumhuriyetin ilk yıllarında da aynı şekilde sürdürülmüştür. 1930’lu yıllarda 50 kadar Doğu Türkistanlı gence Türkiye’de askeri eğitim verilmiş ve 1933’te Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetine yardımcı olmaları için gönderilmiştir. Bunlardan sadece 2 kişi sağ salim Türkiye’ye dönebilmiştir. Daha sonra Devletimiz 1952 yılında Keşmir’e iltica eden ve büyük çoğunluğu Doğu Türkistaanlı Kazak Türklerinden oluşan bin 850 Kişiye kucak açmıştır. Daha sonra 1965 ve 1967 yılılarında Afganistan’a iltica eden toplam 400 Uygur Türkü’nü Türkiye’ye iskanlı göçmen olarak kabul etmiş ve bağrına basmıştır. 1969 ve 1977 yıllarında da Hindistan’dan yaklaşık 200 kişiyi serbest göçmen olarak Türkiye’ye kabul etmiştir. Doğu Türkistan’dan kaçmak zorunda kalan Doğu Türkistanlılara devletimiz hala kucak açmaya ve onlara kardeşlik sevgisini sürdürmektedir. Bu Kardeşlerimiz İstanbul başta olmak üzere Kayseri,İzmir,Niğde,Aksaray,Manisa ve diğer kentlerimizde hala yaşamlarını sürdürmektedirler.
Hayatım Boyunca Türkiye Dışında yaşayan Kardeşlerimizle ve özellikle Doğu Türkistanlı Soydaşlarımiz ile ilgilendim
Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorununun Türkiye’deki geçmişi hakkında önemli bilgiler veren devlet eski Bakanı Prof.Dr.Çay kendisinin 1950’lı yıllardan beri Dış Türkler ve özellikle Doğu Türkistan Türkleri ve onların sorunları ile yakından ilgilenegeldiğini beliriterek şunları ifade etti ; “ Ben 1963 yılında Türkçülük fikir akımının kurucularından merhum Hüseyin Nihal Atsız tarafından kurulan Türkçüler ve Turancılar Derneği’nin Başkanlığını yaptım. Benim Dış TÜrkler ve özellikle Doğu TÜrkiistan TÜrkleri ile ilgilenmem bu tarihlerde başlamııştır. Ben bütün plaftformlarda,Üniversitelerde,Sivil Toplum Kuruluşlarında ve özellikle TÜrk Kurultayalarında bu konuyu gündeme getirimek için çaba sarfettim. “dedi.
Doğu Türkistanlılar Mücadelelerini Sürdürüyorlar.Ama Türkiye Devlet Olarak Bu Davaya Destek Vermelidir.
Doğu Türkistanlılar 1950’lı yıllardan itibaren merhum Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin beylerden itibaren bu davayı ellerinden geldiğince yürütmeye çalışıyorlar.Ama Türkiye Cumhuriyeti olarak yanı devleti olarak bu meseleye sahip çıkmalıdır.
Çin Uygur Türklerine İnsanca Muamele Etmediği Sürece Onu Dost Kabul Etmek Cinayettir.
Çin yönetimi Uygur Türklerine insanca muamele etmedikce ve insan gibi davranmadıkca Türkiye’nin Çin’i Dostumuz olarak ilan etmesi cinayetten başka bir şey değildir. Ben devlet Bakanı iken, bir çok Türk Dünyası Kurultaylarını düzenledim ve bu Kurultaylara ev sahipliği yaptım. Dünya Uygur Kurultayı’nın o zamanki Başkanı Sayın Rabia Kadir Hanımı bu Kurultaylara davet ettim. Ancak, Dış İşleri Bakanlığı kendisine vize engeli koyduğu için Türkiye’ye getirmeyi başaramadık. Ancak, onun Temsilcileri katıldı. 11 dafa düzenlenen Türk Kurultaylarının tamamında Uygur Türkleri meselesini Kurultay gündemine getirdik ve sonuç bildirilerinde yer almalarını sağladık.
Çin, Günümüzde Uygur Türklerine Tarihte Görülmemiş Baskı ve zulüm Uyguluyor
Doğu Türkistan’daki mevcut Çin yönetimi bu ülkenin tarihi sakinleri ve asil sahipleri olan Müslüman Türklere insanlık tarihi boyunca misli görülmemiş derecede baskı ve zulüm uygulamaktadır. Bunu biz Mililet olarak önce Türk kamu oyuna İslam dünyasına ve uluslar arası topluma en iyi ve etkili şekilde anlatmamız gerekir.Daha sonra bizler ve Türk Milleti olarak bunu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerimize bu Çin baskı ve zulmünü belge ve kanıtları ile bilgilerine sunmak ve çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekir.
Doğu Türkistan Sorunu Artık Türkiye’nin Milli Meselesi Haline Gelmiştir
Doğu Türkistan’a sahip çıkmak aynı Milletin,aynı tarih ve aynı değerler noktasında bir ve aynı olmanın bir gereğidir.Son yıllarda her şeye rağmen,Doğu Türkistan meselesi Türk siyasetinde,Türk kamu oyunda bir milli mesele haline gelmiştir. TBMM:’nde Milletvekillerimiz bu sorunu dafalarca gündeme getirmişlerdir. Doğu Türkistan sorunu Sivil Toplum Kuruluşlarında , Üniversitelerimizde gündeme getirilen ve tartışılan bir mesele haline gelmiştir.
Bakanlığım Esnasında Doğu Türkistan Meselesini Gündeme Getirmeye Gayret ettim.
Türk dünyasından sorumlu devlet eski bakanı Prof.Dr.Abdulhaluk Çay kendisinin bakan olarak görev yaptığı süreçte Doğu Türkistan meselesini devamlı gündeme getirmeye çalıştığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti ; “ İlki Mart 1992’de Antalya olmak üzere şimdiye kadar toplam 11 kez Türk Halk ve Toplulukları Dostluk,Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı düzenledik. Merhum Alparslan Türkeş’in talimatları ile henüz bağımsızlığını elde edememiş Doğu Türkistan başta diğer Türk topluluklarının de bu Kurultay’da temsil edilmesini sağladık.Bu Kardeşlerimizin yaşadıkları ülke yöneticilerinin bu kardeşlerimizin temel insan haklarını tanıması ve bu soydaşlarımızın bu temel hak ve hukukuna saygı göstermeleri karşılığında karşılıklı ilişkilerimizin devam ettirebileceğimizi ifade ettik. Bu kardeşlerimizi yaşadıkları devletlere karşı hiçbir zaman bir koz olarak kullanmadık ve düşünmedik de. Bu Kardeşlerimize de yaşadıkları devletlerine hiyanet edecek bir topluluk olarak da hiçbir zaman ve asla bakmadık. 11 Eylul 2001 terör saldırılarından sonra küresel terörle mücadele kapsamında Çin hükümeti Doğu Türkistan’ı topyekün terörist ilan ederek karalamaya çalıştı.Ancak,biz aynı yıl Ekim ayında Ankara’da Türk Dünyası kadınlar kurultayında buna karşı tavrımızı net olarak ortaya koyduk ve şunları ifade ettik ; ” Uygur Türklerinin ülkelerindeki barışçıl talep ve arzuları temel insan haklarını tam olarak kullanmak ve Çin yasalarında kendilerine verilen hakları uygulamada de icra edilmesini istemektir.Bu talepler tamamen yasal ve masumane bir hak arama talebidir.Terör olarak algılanması ve kabul edilmesi asla mümkün değildir.” Dedik.
Türkiye Çin’e Uygurlara Baskı ve Zulüm Sona Erdirmedikçe Dost Olunmayacağını Kesin Bir Dille Anlatmalıdır
Doğu Türkistan sorununun Türkiye-Çin ilişkileri bağlamındaki yeri hakkında ayrıntılı bilgiler veren Devlet Eski Bakanı Prof.Dr.Çay Doğu Türkistan meselesinin Türk Milletinin asli bir sorunu olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sonlandırdı ; “ Türkiye Cumhuriyeti yönetimileri Türk Milletinin ve Türk Kamu oyunun Doğu Türkistan konusundaki hassasiyetlerini dikkate almalı ve bunu Çin yönetimine açık ve net şekilde anlatmalıdır. Türk- Çin ilişkilerinin gelişmesi ve Stratejik Ortaklık olarak tanımlanan dostane münasebetlerin Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yapıcı, etnik olarak dışlayıcı değil, kucaklayıcı,adalet ve hakkaniyet ve temel insan haklarına saygı çerçevesinde ve uygun şekilde yapacağı muamelelere bağlı olduğunu ve olacağını kesin olarak bildirmelidir. Sonuçta Türkiye Çin’e Müslüman Türklere uygulanan Baskı, Zulüm ve etnik ayırımcı uygulamalara son vermeden Çin ile dost olunamayacağını kesin bir dille anlatmalıdır.
BENZER HABERLER