Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Geçtiğimiz 2016 yılının Aralık ayında İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 46. Ekonomik Formuna katılan Çin devlet başkanı Xijinpeng forumda bir konuşma yaptı ve küreselleşmeyi hararetle savundu.Çin Lideri Xi’nin küreselleşmeyi savunması, buna karşılık, aynı günlerde ABD’nin yeni seçilmiş başkanı Donald Trump’ın korumacılığı savunması dünya gündeminin manşetilerini doldurdu. Çünkü, ABD küreselleşmenin doğduğu ülkeydi. Çin’deki ÇKP.diktasındaki baskıcı Komünist rejim ise küreselleşmeyi yok etmek amacı ile yanı Kapitalizmi ortadan kaldırmak için kurulduğunu iddia eden bir siyasi rejimdi. Dünya medyası ile birlikte Türk medyasında da yüzlerce köşe yazarı, ekonomi uzmanları,siyasetçiler ve TV yorumcuları konuyu hararetle tartıştılar,Günümüzde Çin’in küreselleşmenin savunucusu olarak ortaya çıkmasına olan meraklarını,amacını ve daha sonra bu ülkeye olan hayranlığını ifade ettiler.
ÇKP.Diktatöryasındaki Çin, Gerçekten Küreselleşmeyi istiyormu ?
Çin’de Google, Facebook, Twitter, You Tube başta olmak üzere, batı dünyasının önde gelen dev ve küresel çaptakı 8 internet ve sosyal medya kuruluşunun faaliyeti hala yasaktır. Çin’de internet kullanımı ile erişimini takip ve kontrol eden 50 bin internet polisi bu işle görevlidir. Küreselleşmeye açık olduğunu iddia ve ifade eden bir ülke bütün bunları yapar mı? Sadece siyasi kaygılardan değil, bir çok yabancı alış veriş siteleri de Çin’de açılmıyor ve engellenmiş durumda. Çin başkanı Şi, Davos’a gitmek üzere yola çıkarken, Çin haberleşme bakanlığı (Gungshunbu) internet haberleşmesi ile ilgili bir genelge yayınladı ve Çin Haberleşme bakanlığından izin alınmadan faaliyette olan bütün yabancı ticari internet sitelerine engelleneceğini ve erişime kapatılacağını duyurdu. Hemen akabinde ise derhal bu genelge uygulandı . Çin’in sıkı sansür duvarını aşarak yabancı internet sitelerine girenler cezalandırıldı ve lisansları iptal edilidi. Bu sebeple Çin’de faaliyet gösteren bir çok yabancı kişi ve şirketler çok zurumda kaldılar.
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg 18 mart 2016 günü Pekinin Tiyan’enmen meydanında Çin için koştu. 2015 de Çin devlet Başkanı Xijinpeng ile görüşerek, Çinin tüm şartlarını kabul edeceğine söz verdi. ancak Facebook’u Çine sokmayı başaramadı.
Geçen hafta ABD Sanayi Araştırmalar Merkezi ( AEI)’den Uluslararası Ticaret uzmanı Claude Barfield konu hakkında başkan Trump’a bir rapor sunarak, ABD’nin Dünya Ticaret Örgütü teşkilatına Çin hakkında resmi suç duyurusunda bulunmasını istedi. Avrupa Birliği bünyesinde faaliyet gösteren AB. Ticaret birliği de bir gurup uzman avukat ve hukukçu ile Çin’in küresel internet erişimine karşı Çin’in engel koyması ve adeta bir Çin seddi örmesini ulusular arası ticari ve haberleşme yasalarına aykırı ve ahlak dışı olduğunu bilidiren bir ropar hazırılığına girişti.Rapor daha sonra Dünya Ticaret Örgütüne sunulacak ve sanzurcü Çin hakkında suç duyurusunda bulunulacaklarını açıkladılar. Bu haber ayrıca Amerika’nın sesi radyosu Çince haber sitesinde yayınlandı. 2016 de 27 ülke Dünya Ticaret Örgütüne Çini şikayet etti ve dava açtı. 2016 bir yıl içinde 119 dava dosyası bulunmaktadır. Davos’taki konuşmasında küreselleşme savunucusu olarak dünya medyasının ilgisini çeken ÇKP genel sekereteri ve Diktatörü Xijinpeng olmuştur. Ancak, ülkesinde bunun tam tersi uygulamalar yapan kendi ülkesinde kendi vatandaşlarına karşı internet sansürü uygulayan ve küreselleşmeye karşı olan kişi yine, aynı Çin Lideri Xijinpeng’dir.
Serbest pazar ekonomisinin teminatı liberal ekonomi politikalardır. Serbest ticaret ve küreselleşme sistemi ise, demokratik kuralların uygulandığı uygar dünyada doğmuştur. Çin son 35- 40 sene içerisinde serbest ticaret, ve küreselleşmenin nimet ve avantajlarından en çok yarar sağlayan, tek partili rejimle yönetilen bir ülke olmuştur. Pekin’in demokrasi kurallarını kullanarak, demokrasi, serbest ticaret ve küreselleşme kuralları ile serbest ticaret ve küreselleşmeyi nasıl vurduğunu daha önceki yazılarımda çokça ve ayrıntılı olarak dile getirdim. Çin’in işlediği bu küresel suçlarına ait kanıtlar ve belgeler ortaya koyarak ve kaynak göstererek bir çok yazılar yazdım. Çin, gerçekten küreselleşmenin savunucusu mi yoksa gerçekten korumacı mı Olduğu yolundaki sorularımın cevabını Çin’de yatırım yapan ve ortak ticari ilişkileri olan Türk ve yabancı iş adamlarının vicdanına bırakıyorum.
Ben burada, dışa karşı güler yüzle bakan Pekin yönetiminin , içeride demir gibi soğuk yüzünü nasıl gösterdiğini örnekleri ile sizlere anlatamaya çalışacağım ;
Birinci Örnek :
Tarih : 2013 yılının Kış Ayları
Yer : Çin’in Hennan Eyaleti : bu eyalette on binlerce bebek ve çocuk kızamık salgınına yakalanırlar. Bu salgında sonucunda binden fazla çocuk ve bebek tedavi gördüğü hastanelerde kızamıktan öldü. Bunun üzerine Çocuk Hastalikları Uzmanı ve Kızamık salgını üzerinde iihtisaslı bir Çinli doktor durumu araştırarak araştırmaya tabi tuttu.Sonuçta ise, bebek ve çocuklara yyapılan kızamık aşısının yanlış depolama sonucu bozulduğu,bozulan aşının çocukların ölümüne neden olduğunu açıkladı. ve durumu derhal Pekin’e ; Çin sağlık bakanlığı yetkililerine rapor etti. Bozulan aşıya vatandaşların dikkatini çekmek ve onları bu konuda uyarmak amacı ile hazırladığı raporu sosyal medyada da yayınladı. İki gün sonra yayarak fitne ve fesat yapmak, halkı Çin devletine karşı kışkırtmak” suçlaması ile tutukladı ve hapsetti.Yayınılanan rapdr de derhal sosyal medyadan kaldırıldı.
Bu günlerde, Pekin’de üst düzey bir hükümet yetkilisinin çocuğu kızamıktan hastaneye kaldırıldı ve yapılan tedavi sonuç vermedi. Çin sağlık bakanı, tutuklanan çocuk hekiminin raporunu istedi ve ilaç dağıtım şirketine soruşturma başlattı. Çin sağlık bakanlığının ilaç işlerinden sorumlu bakan yardımcısı, Çin’deki aşı dağıtma işini 1.5 milyon avro rüşvet karşılığı bir nakliye şirketine vermişti. Araştırma ve incelemelerde Nakliye şirketinin nakledilecek bu aşıları depolayacak bir soğuk hava deposu olmadığı nakliye ve dağıtımı yapacak araçlarda soğuk hava tertibatı bile bulunmadığı ortaya çıktı. Nakliye şirketinden rüşvet alan Sağlık Bakanlığının yetkilisi adalete teslim edildi.Yargılama sonucunda ise,rüşvet alan sanık ölüm cezasına çarptırıldı. Bu skandalı ortaya çıkaran Çocuk Hastalıkları uzmanı hekim ise, ödül beklerken“ Toplum içerisine fitne ve korku yaymak ve toplumsal düzeni bozmak” suçu ile 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İkinci Örnek :
Tarih : Ocak 2014
Yer : Çin’in Başkenti Pekin
Pekin Merkezi Milletler Üniversitesi öğretim üyesi,Uygurların vicdanı ve Uygur hukuk harekatı lideri Dr. İlham tohtı, Çin yönetimine, Doğu Türkistan’da günden güne artmakta etnik gerilimin giderilmesi ve çözümü için bir çok öneriler hazırlayarak Çin yönetimine sundu. Ancak, ÇKP.yönetimi İlham Tohtı’yı “Ülkenin biirlik ve Bütünlüğüne karşı faaliyetler ve bölücülük Yapamak ” i suçlaması ile tutukladı ve 23 Eylul 2014’de hukuksuz ve tartışılan bir yargılama sonucunda ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Ancak,Çin yönetimi günümüzde Dr.Tohtı’nın kendilerine suinuduğu öneriler içerisinde kendilerine yararlı olacağı düşündüğü bazı öneriler madde mladde ve tek- tek uygulamaya sokmaktadır.
Üçüncü Örnek :
Tarih : Ocak 2017
Yer : Çin işgal ve İstilası Altındaki Doğu Türkistan
Çin Komünist Partisi bölgesel Merkez Komitesi 1 ocak tarihinden itibaren yürürlüğe konulmak üzere bir genelge yayınladı. 2. Nolu genelge olarak adalanadırılan bu genelge ile tüm Uygurların ev.iş yeri,tarım ve mesleklerini icra ederlerken kullanacakları akla gelebilecek her türlü kesici aletlerin üzerine kullanacak kişinin kimlim numarasını kazdırmalarını vee daha sonra Polis merkezlerine giderek bu aletleri ve kullanacak kişilerin kenedilerini kayıt aaltına aldırmalarını talimatlandırdı. Bunun üzerine her aile fertleri kullanacaakları, bıçak,keser, makas, balta ve ekin biçmek için kullandıkıları orakların dahi üzerine kimlimi Numaralarını kazdıttı.Buna uymayanlar ve kimlik numarası kazılmadan kullanılan ve bulunuudurulan kesici aletlerin yasa dışı olduğu ve kullanılması ve yakalaanması halinde sahipyerinin veya kullananların cezaya çarptırılacağı bildirildi. Bunun üzerine İlçe, köy, kasabalarda herkes karakol önünde sırasını bekleyip mutfakta kullanacak keser eşyalarına kimlik numarasını kazdırdılar. Kimlik numarası kazadırılması uygulaması,Doğu Türkistan’a zorla getirilip yerleştirilen etnik Çinli göçmenler için bir kazanç kapısı ve aracı oldu. Çünkü,bu iş ile görevlendirilen demircilerin tamamı Çinlilerden seçilmişti.
Doğu Türkistan’ın Aksu vilayetine bağlı Toksu İlçe komünist parti, merkezin emrine binaen kesici aletleri kayıta aldırma ve kimlik numarası kazılması hakkında yayınladığı genelge
Uygur toplumu tarihte görülmemiş zulme maruz kalmaktadır. Tarihte Cengiz Han Çini istila ettiğinde her 10 Çinli aileye bir bıçak kullanma izni vermişti. Çiniler Moğolların yaptığını en büyük zulüm olarak bugünkü kuşaklarına aktarmaktadır. Moğolların tarihte Çinlilere yaptığını, Çinliler bugün Uygurlara yapmaktadır. Dışarda Küreselleşmeyi savunan Çinin içeride yaptıkları budur.
Çin Komünist parti o kadar kibirli ki, her şeyi önceden bilen, doğru söyleyen, doğru yapan kendisi olduğunu her zaman söyler, durur.” Kimse partiden önce doğruyu söyleyemez, yapamaz. Söyleyecek doğruyu Önce Çin Komünist parti söylemeli. Ondan önce söyleyenler, erken öten horoz dur, kapası kesilmeli”. Çin ülkeyi böyle yönetmektedir. Çin’de savcı, tarihçi, gazetecinin görevi aynıdır. Tip doktoru olsan bile doğruyu ÇKP üst düzey yetkilisinden önce söyleyemezsin. Söylersen gideceğin yer cezaevidir.
ÇKP’nin bu kibri yeni değildir. Bakın ABD eski dış işleri bakanı Henry Kissinger ne diyor; “ 1960 tarihli bir Amerikan Ulusal İstihbarat Değerlendirmesi temelde yatan düşünceyi yansıtmakta ve belki biçimlendirmesine yardımcı olmaktaydı:
Komünist Çin’in dış politikasının temel ilkelerinden, Uzakdoğu’da Çin hegemonyası oluşturma ilkesinin, bu değerlendirme süresince gözle görülür biçimde değişmeyeceği neredeyse kesin gibidir. Mevcut rejim, şiddetli biçimde Amerikan karşıtı olmayı ve Amerikan çıkarlarına çok büyük bir bedel ödemeksizin her fırsat bulduğunda, darbe vurmayı sürdürecektir. (…) Kibirli özgüveni, devrimci coşkusu ve çarpık dünya görüşü Pekin’i tehlikeli ve yanlış hesaplar yapmaya itebilir.” ( Henry Kissinger: Çin 253.sayfa. Türkçe)
1960 lardaki Çini büyük siyasi ve ekonomik kriz içine sokmuş, toplumu kitlesel ölümlere sürüklemiş olan Çin komünist parti “Kibirli özgüveni, devrimci coşkusu ve çarpık dünya görüşe” sahip idi. Çin komünist parti kurumsal siyasi yapısında bugünde değişen hiçbir şey yoktur.
Çoluk, çocuğunun kanını satarak zengin olan bir adamla, Çin işçi sınıfının kanını paraya çevirerek zenginlik taslayan Pekinin arasında ne farkı vardır? Parti tüzüğünün ilk cümlesinde “ Çin komünist partisi Çin işçiler sınıfını avangart örgütüdür.” (中国共产党是中国工人阶级的先锋队) Diye yazılı olan bir partinin modern kölelere dönüştürülmüş kendi işçi sınıfının damarından sömürerek topladığı kanı pazarlama ihtiyacı, küreselleşmeyi savunmak mıdır? Yorumu size bırakıyorum.
Yararlanılan Kaynaklar :
BENZER HABERLER