Son Dakika
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sayın Yalçı Topçu 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü ve Özbekistan’ın da Dil Bayramı dolayisiyle bir yazı kaleme alarak yayınladı. Başdanışma Topçu, yazısında, ” 21. yüzyılda Arakanlı Müslümanlar ile Uygur Türkleri’ne yaşatılan insan hakları çilesi ve Karabağ’daki Ermeni işgali, Avrupa’nın ve dünyanın sadece seyrettiği Srebrenitsa’da Sırpların Müslüman Boşnaklara katliamı, Filistin, Irak, Suriye ve Libya’da olanları birer Soykırımdır.” açıklamasında bulundu.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, 21 Ekim’in aynı zamanda atayurt Özbekistan’ın da Dil Bayramı olduğunu belirterek, “Halkın ve hakkın yanında olan bütün gazetecilerin Dünya Gazeteciler Günü’nü ve Ata yurdumuz Özbekistan’ın Dil Bayramı’nı, Yerli Düşünce Derneği ve Dergisi mensupları olarak kutluyoruz.” dedi.
“İnsanlık Vicdanında ve Tarihinde Müstesna Yerlerini Alacaklar”
Topçu, Gandi’nin gazetecilikle ilgili söylediği, “Gazetecilik, kamuoyunu tanımada ve ifade etmede ayrı bir yere sahiptir.”sözüne atıfta bulunarak, Gandi’nin sözlerinin, bugün için de geçerli olduğunu belirtti.
Topçu şöyle devam etti: “21. yüzyılda Myanmar Müslümanlarının yarım asırdır çektiği zulmü, Uygur Türkleri’ne yaşatılan insan hakları çilesini, 30 yıldır Karabağ’daki Ermenistan işgalini ve Hocalı’da işlediği insanlık suçunu, Avrupa’nın ve dünyanın sadece seyrettiği Srebrenitsa’da Müslüman Boşnaklara yapılan Jenosit’i, bugün Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerlerine yapılan tecavüzleri; Filistin, Irak, Suriye ve Libya’da olanları ve Akdeniz’de, Ege’de dönen dolapları “Bi Hakkın” dile getirip dünyayı doğru ve tarafsız bilgi ile buluşturan yazılı, görsel ve sanal basın mensupları, insanlık vicdanında ve tarihinde müstesna yerlerini alacaklardır. Şimdiden “Bi Hakkın” işini yapan “Basın Emekçilerini” saygıyla selamlıyoruz ve bütün gazetecilerin böyle bir şerefe ve onura kavuşmasını diliyoruz.”
Topçu yazısında, BM kararlarına rağmen dünyanın Ermenistan’a uyguladığı çifte standarda da tepki göstererek “Bu vesileyle mütecaviz Ermenistan yönetimine, BM’nin dört kararını hâlen uygulatamayan ve sivil katliamlarına sessiz kalanları kınıyoruz.” dedi ve şöyle devam etti:
“Türk-İslam dünyasının sanatçı, akademisyen, yazar, düşünür ve fikir insanlarını,1,5 milyar kardeşimizi Azerbaycan’ın yanında seslerini yükseltmeye davet ediyoruz.
Bugün kardeş Pakistan’ın ve İslam dünyasının Türk sevdalısı olan Allame Muhammed İkbal sağ olsaydı eğer, sanıyorum ki bu sefer de 1 yaşındaki Genceli şehit Medine’nin bir şişe kanını takdim ederdi, rüyasında kendisine “ne getirdin” diye soran Resûl-i Ekrem (s.a.v) efendimize…
Ve bugün sağ olsaydı Özbek Türk’ü, Türk-İslam dünyasının Türkistan şehidi Abdülhamit Süleyman Çolpan, sanıyorum ki İstiklal ordularımız için yazdığı “Tufan” şiirini bugün de Azerbaycan’ın kahraman ordusu için yazar ve şöyle seslenirdi: “Güney Kafkasya Kışlağının Muzaffer Ordularına.”
“Ey Kür, ey Aras, ey Azadlık Erleri, Şuşa’daki Molla Penah Vakıf’ın kabrine,Cıdır Ovası’ndan Hâr-ı Bülbül götürüp dikene kadar, ileri!”…
Ve bugün sağ olsaydı ŞehidMağcan Atamız, Kazakistan’dan uzaktaki Azerbaycanlı kardeşleri için Türk dünyasına!..
“Türk’ün canı gerçekten hasta mı, bitti mi hâli. Yürekteki ateş söndü mü, kurudu mu? Damarında kaynayan atalar kanı?” diye seslenirdi…
Ve bugün yaşasaydı, vatan şairimiz merhum Âkif, 1919’da Balıkesir’e giderken, “Burada duracak zaman değil, tüfeğin patladığı yere gidiyorum.” dediğini diyerek sanıyorum Azerbaycan’a doğru yola çıkar, “Üstat, sizi Türkçü görüyorum” diyecek olana da, ”Ya ne zannediyorsun? Türk’e hiçbir kavmin horoz olmasına tahammül edemem!” derdi.
Bu vesileyle, işgal edilen toprakları için mücadele eden bütün Azerbaycanlı asker, sivil ve bebek şehit edilen soydaşlarımızı rahmetle anıyor, gazilerimize Cenab-ı Hak’tan acil şifalar diliyorum.
Kaynak : ”https://www.yeniakit.com.tr/haber/cumhurbaskani-basdanismani-topcu-21-ekim-dunya-gazeteciler-gunu-icin-bir-yazi-kaleme-aldi-1423589