logo

trugen jacn

ÇKP’NİN İŞGALCİBAŞISINA : UYGURLARIN DA BAĞIMSIZ YAŞAMAYI SEÇME HAKKI VARDIR !

ABD.merkezli COHR Analetik  Ve Yolsuzlukla Mücadele ve Araştırmaları Merkezi’nin Kurucu Başkanı Dr.Andres Cohr ”  Çin’in Uygur bölgesindeki hakimimutlak yetkilisi, ÇKP Bölge Sekreteri Ma’nın  uluslararası toplumun tüm itiraz ve tepkilerini rağmen  günümüzde  etnik Soykırım Uygulamalarını  hala tekrarlaması çok üzücü olduğu kadar asla kabul edilemez bir tutumdur.  Madem ki Çin yönetimi Uygurlar ve diğer bölgenin esas sakinleri olan Müslüman Türklere karışı  insanlık suçu ile soykırım uygulamaları icra ediyor ; o halde Doğu Türkistan halkının de özgürlük ve bağımsızlığını seçme hakkı vardır, Çünkü hiç bir kişi zulüm çekmeye mecbur değildir.” açıklamasında bulundu.

Özgür Asya(rfa.org/Uyghur) radyosuna açıklamalarda bulunan Dr.Andreas Cohr   ÇKP’nin Uygur bölgesindeki Sömürge ve işgal yönetiminin başı ÇKP Bölgesel Sekreteri Ma Xingrui’nin  21 Nisan’da Çin Komünist Partisi’nin resmi gazetesi Halkın Günlüğü’nde yayınlanan ”  Uygur bölgesinde  daha çok Kapsamlı ulusal güvenlik vizyonunu daha mükemmel ve  derinden uygulayalım ve Sincan’ın sosyal istikrarını ve kalıcı barışını sağlayarak koruyalım !” başlıklı özel makalesini değerlendirirken  şunları ifade etti :

”  Bölgesel ÇKP Sekreteri  Ma Xingrui Başyazısında  sözde ” Uygur Özerk Bölgesi’nin sosyal  ve uzun vadeli istikrarının, devamı,  reformların sürdürülmesi, kalkınma, anavatanın birliği, ulusal birlik, ulusal güvenlik ve  yeniden yapılanma ve büyük gençleştirme gibi büyük stratejik projelerle yakından ilişkili olduğu iddiasını bir kez daha tekrarlamıştır. Bu  Başyazıdaki  hususlar  ÇKP İşgal ve sömürge yönetiminin bölgede ” Sözde “terörizm, aşırılıkçılık, bölücülük ve Ayrılıkçı ” akımlara  karşı yüksek baskı politikalarını devam ettireceği anlamına gelmektedir. Ancak, batılı ülkeler ve uluslararası toplumun  bölgedeki  temel insan hakları  ve hukuki durumunun  iyileştirilmesi için  gösterdiği yoğun çabalarına rağmen  ÇKP yönetiminin  “Milletlerini Kardeşliği ve Yoğurulması “söylemleri ile etnik soykırım politikalarını sürdüreceğini ve bundan böyle de  sürdürülmesi konusunda hala ısrarını sürdüreceğini göstermektedir. Uluslararası toplum Çin’in kendi  gücünü  sürekli arttırarak, güç gösterisi ve zorbalık yapma hususunda  daha neler yapabileceğini dünyaya göstermek istemektedir.   Uluslararası toplum ÇKP yönetiminin bölgedeki bu  zorbalık ve insanlık dışı soykırım uygulamalarına karşı  daha samimi ve daha orantılı şekilde muamele etmeli ve tepki göstermelidir.

Ma Xingrui Guangdong | Macau Business

ÇKP Sekreteri Ma’nin Son Açıklaması Ukrayna Savaşının Sonuçları İle  Yakından  İlişkilidir

ABD.merkezli Cohr Analetik ve Yolsuzlukla Mücadele Araştırmaları Merkezi’nin kurucu ortağı Dr. Anders Cohr konuşmasını şöyle sürdürüyor :

” Çin Komünist Partisi Ukrayna’daki savaşı  yakından takip ediyor ve bu savaşın sonuçlarını yakından gözlemleyerek Tayvan’a yapacağı saldırının hesabını yapıyor. Ancak, Rusya’nın Ukrayna savaşındaki yenilgisi ve çıkmazı ÇKP Yönetiminin   Tayvan’ı işgal etmenin kolay bir iş olmadığını  ona göstermiştir.  Ayrıca,  Uygur bölgesindeki  muhtemel   bir bağımsızlık hareketi  ortaya çıkarsa, Moskova’nın Ukrayna’yı geri alamayacağı gibi ÇKP İşgal yönetimi de  kurulacak bağımsız Doğu Türkistan’ı  tekrar işgal ederek  geri alamayacağının imkansız olacağının farkına varmış  olduğunu düşünüyorum.  Çünkü, batılı ülkeler ile uluslararası toplumun Rusya’nın başlattığı saldırılara karşı Ukrayna’nın yanında yer alması ve bu ülkeye kendi bağımsızlığını savunabilmesi için askeri  yönden yardım ettiklerini  ve destek verdiği yakından görmüştür.” ifadeleri ile sözlerini  tamamladı.

Açıklama yok.

ÇKP Bölge Sekreteri Ma  Xingrui  Başyazısında Neler Demişti ?

ÇKP’nin Uygur bölgesindeki İşgal ve Sömürge yönetiminin Başı Ma’nun Başyazısının Ana Başlıkları şunlardır  ;

  1.  Uygur bölgesi ülkemizin kuzeybatısında önemli güvenlik bariyerleri ve  özel bir stratejik konumu  olan ve bunun yanında çok  özel sorunları var olan bir bölgedir.
  2. Bu nedenle  bölgede istikrar ve güvenliğini sağlanması ve bu konudaki çalışmalar çok önemli ve hayatı değerdedir.
  3.  İstikrar ve güvenlik ile ilgili  çalışmalarda merkezi hükümetin  stratejik  planlama  ve vizyonuna kesinlikle  bağlı kalınmalıdır. Büyük Cunghua(büyük Çin ulusunun) yeniden kurulması ve yeniden güllenmesi (gelişmesi)’ne yönelik  bu genel hedefin genel stratejik durumunu yakından izlenmeli ve buna göre hareket edilmelidir.
  4. Son  yüzyılda dünyada benzeri görülmemiş değişiklikler olduğu açıktır ve biz ÇKP yönetimi olarak buna çok  dikkat etmeliyiz. Bölge’deki ulusal güvenliğin tüm yönlerini ve süreçlerini dikkatli bir şekilde koordine etmeli ve ulusal güvenlik sorumluluk sistemini katı bir şekilde uygulamaya devam ettirilmeli ve bu meliyiz.”
  5.  Bölgede ” İdeolojik ve Mesleki Eğitim   Merkezleri”  uygulamaları devam ettirilmelidir. Bu uygulamalar için   yasal ve hukuki bir  temel   oluşturulmalıdır.
  6. Uygur bölgesindeki sözde ” hukukun üstünlüğünün uygulandığı gösterilmeli ve  Etnik ayrılıkçıları, aşırı dincileri ve şiddet yanlısı terörist güçleri yasalara uygun olarak kararlılıkla bastırmalı ve  bölgenin  istikrarını ve toplumun güvenliğini kararlılıkla korumalıyız.
  7. Ayrılıkçılığa karşı mücadeleyi derinleştirmeli,  ayrılıkçılığa karşı mücadelesinin uzun vadeli, karmaşık ve zorlu doğasına ilişkin anlayışımızı derinleştirmeli,
  8.  Tüm toplumda ve bölge genelinde  bölücülük  ve  ayrılıkçılığa karşı eğitimi derinleştirmeye devam etmeli ve dış güçlerin bölgeye  sızması kesinlikle  önlemeli ve bunlarla şiddetle mücadele etmeliyiz.
  9. Düşman güçlerin yurt içinde ve yurt dışında milli ve dini meselelerine destek vererek ayrılıkçıların arasına  sızmalarına fırsat verilmemeli ve  muhtemel  terör saldırıları ile sabotajlara kararlılıkla karşı çıkmalıyız.
  10. Çin karşıtı güçlerin Çin’i Sincan üzerinden kontrol etme ve ülkenin egemenliğine müdahale etme ve yönlendirme   planlarına kararlılıkla karşı çıkmalıyız.”

Açıklama yok.

Çin İşgal Yönetiminin Bölgedeki Faşist Uygulamaları Ana Başlıklar Halinde Şöyle ;

  1. Çin  işgal yönetimi 2017’de yürürlüğe koyduğu  “Aşırılık ve Terörle Savaş Yasası” ile Müslüman Türklere baskı,zulüm ve soykıorım yasal hale getirmiştir.
  2. Ülke genelinde kurduğu yüzlerce Çin tipi Nazi/Toplama kamplarında 2 milyondan fazla Uygur Kkazak,Kırgiz ve diğer Türk halklarını haksız ve hukuksuz olarak hapsetmiştir.
  3. Kamplarda tuttuğu bu milyonları her türlü baskı,zulüm,psikolojik ve fiziksel işkencelerle  yavaş yavaş katletmektedir.
  4.  Bölgede yaşayan Türk topluluklarının dilini,dinini,etnik temelli örf adet ve geleneklerinin yaşatılmasını yasaklamıştır.
  5. Uygurlar ve diğer Müslüman Türkleri  kendi topraklarında sözde ”  Ortak Cunghua Ulusu = Çin  Milleti/Topluluğu” gibi bir dizi siyasi terimlerle asimile ederek onları toptan  Çinlileştirmeyi hedef almaktadır
  6. Doğu Türkistan Türklerini ” Ortak Milli dil(Çince) – Etnik olarak Birleşerek  bütünleşme- Nar  Taneleri gibi iç içe ve birlikte olma-  Ortak ve birleşik Dil, din ve kültür Yaratma ”  safsataları ile  Çinli olmayan Türkleri  ulusal Çin potasında eriterek birleştirmek Yani  tamamen bir Çinlileştirmek istemektedir.
  7.  Kısacası  Çin işgal yönetimi etnik Çin şövenizimini  hedefleyen Uygur/Türklerin etnik  kimliğinin  bütün  unsurlarına karşı savaş açmıştır.
  8. ÇKP’nin  Bölge ÇKP Sekreteri ve mutlak hakimi Ma Xingrui  bu makalesi ile, bölgedeki asimilasyon politikasını  daha da güçlendirerek sürdürmeyi açıkça dile getirmiştir.
  9. ÇK. işgal yönetiminin  Urumçi’deki İşgalcibaşısı ” İslam Dininin  Çinleştirilmesi”  politikasını daha da sıkı şekilde devam ettirmek için özellikle yukarıdaki siyasi terimleri  kullanarak bu uygulamanın ciddiyetine vurgu yapmak istemiştir.
    Bir bir veya daha fazla kişi ve ayakta duran insanlar görseli olabilir
Share
3133 Kez Görüntülendi.