logo

trugen jacn

İŞGALCİ ÇİN,UYGUR VE DİĞER MUHALİFLERİNİ YOK ETMEK İÇİN BM.ÖRGÜTÜNÜ KULLANIYOR

İnsanlığın ortak düşmanı Soykırımcı ÇKP Faşist işgal yönetimi kirli ve karanlık işlerini sürdürebilmek için hırsızlık etmekten bile çekinmiyor. Pekin’in kirli diplomasi oyunlarından vazgeçmediği bir bir ortaya çıkıyor. DSÖ’ye ‘salgın verilerini geç duyurun’ şantajı yapan ÇKP. rejiminin, Doğu Türkistan Türkleri ,Tibet ve Diğer işgal ettiği ülkelere mensup muhalifleri için de benzer hırsızlık, yalan ve karanlık uygulamalara devam ettirdiği bildiriliyor. Çin’in en son hırsızlığının BM’deki oturumlara katılan Uygur ve diğer aktivistlerin isim listelerini çalarak Pekin’deki ÇKP Gestaposuna ilettiği ortaya çıktı. Çin’in soykırım ile yok etmek istediği Uygurları,Tibetlileri ve diğer kendisine muhalif hak ve hukuklarını aramak isteyen Aktivistleri susturabilmek için her yolu deneyen Çin’in tezgahı BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR)Nde görevli Av.Emma Reilly tarafından ortaya çıkarılarak ifşa edildi. ÇKP’nin bu hırsızlık ve kirli oyunları deşifre olunca insan hakları kuruluşlarından çağrı geldi. Çin’e Çin muhalifi aktivistlerin isimlerini verenlerden hesap sorulması talep edildi. Çin’in BM.’den çaldığı bu bilgi hırsızlığını KARAR gazetesi manşetinden duyurdu,

BM'de Çin oyunu

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

BM.Güvenlik Konseyi daimi beş üyesinden biri olan Çin ile ilgili çarpıcı bir hırsızlık skandalı ortaya çıktı.BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) ‘de çalışan Av.Emma Reilly BM’deki toplantı,Konferans gibi etkinliklere katılan Uygur aktivistlerin isimlerinin BM’deki Çin delegasyonuyla paylaşıldığını ve Çin delegelerinin bu kişisel bilgileri Pekin’e ilettiğini kaydetti.

İşleyişi ilk kez 2013’te fark ettiğini belirten Reilly “Konuyu AB’ye bildirdim ancak takip edilmedi” dedi. Uygulamanın BM talimatnamesiyle yasaklandığını vurguladı. 

ÇALIŞANLARI ÇAYA DAVET ETMİŞLER 

HCHR Sözcüsü Rupert Colville ‘sınırlı’ yapılan paylaşımın 2015’ten sonra bittiğini savundu. 

Ancak uygulamanın sürdüğünü söyleyen Reilly “Mailler üzerinden 70 muhalifin Pekin’e bildirildiğini tespit edebildim” diye konuştu.

Çin büyükelçisinin, OHCHR çalışanlarını ikna için çaya davet ettiği de belirtildi. ‘UN Watch’ ve ‘Human Rights Watch’ gibi örgütler ise Uygur ailelerinin hayatının tehlikeye atıldığı uyarısında bulundu.  

ZİNDANLAR BİR BİLİM ÇINARINI YUTTU 

Doğu Türkistan’da akademisyenleri, sanatçıları parmaklıklar ardında tutarak kültür soykırımı yürüten Çin’in zulmü bir değere daha mal oldu. Temelsiz iddialarla tutuklanan 82 yaşındaki Uygur tarihçi ve şair-yazar Mirzahid Kerimi cezaevinde hayatını kaybetti.

BM’DE ÇİN OYUNU

Türkistan’da kurduğu zindanlarda Müslüman Uygurlara soykırım uygulayan Çin, dünya genelinde de kirli diplomasiden vazgeçmiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne ‘salgın verilerini geç duyurun’ baskısı yapan Pekin’in BM’deki oturumlara katılan Uygur aktivistlerin isimlerini de aldığı ortaya çıktı. 

Uygurların dışarıdaki sesini susturabilmek için her yolu deneyen Çin’in oyunu deşifre olunca insan hakları kuruluşları “Aktivistlerin hayatı tehlikede” dedi. 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (OHCHR), başta Uygur aktivistler olmak üzere, Tibetli, Hong Konglu muhaliflerin isimlerini Çin hükümetiyle paylaştığına ilişkin iddialar, oraya çıkan belgelerle yeni bir boyut kazandı.  

Komiserliğin, Çin hükümetiyle muhaliflerin isimlerini paylaştığı iddialarını birçok kez dile getiren OHCHR çalışanı ve insan hakları avukatı Emma Reilly, OHCHR’de aktif görevdeyken tanık olduğu e-posta yazışmalarını paylaştı.  

OHCHR çalışanları arasında yapılan e-posta yazışmalarının yanı sıra basın bildirileri ve röportajlar, BM’nin geçmişte insan hakları konusunda sıklıkla düzenlediği panel, konferans ve açık oturum gibi etkinliklere katılan çok sayıda Çinli aktivist ve diğer bazı muhaliflerin isimlerini, BM’de görevli Çin delegasyonuyla paylaştığını ortaya koyuyor.  

Reilly, Çin hükümetiyle isim paylaşımının bugün de sürdüğünü savunuyor. Buna delil olarak ise BM’nin 2017’de yayımladığı bir basın bildirisini ve 2019’da kendisinin ‘davalı’ sıfatıyla katıldığı duruşmada, BM’nin uygulamanın halen devam ettiği yönündeki açıklamasını örnek gösteriyor. Emma Reilly’ye göre, bu durum uygulamaya 2015’te son verildiğine dair BM beyanıyla çelişiyor.       

DÜNYA UYGUR KURULTAYI'NİN 6.GENEL KURULU ALMANYA'DA YAPILDI | World Uyghur  Congress | Dünya Uygur Kurultayı

AİLELERİN DE HAYATI TEHLİKEDE 

OHCHR’nin 2 Şubat 2017 tarihli basın açıklamasında, şu ifadeler dikkati çekiyor: “Çinli yetkililer ve diğerleri, sıklıkla BM İnsan Hakları Ofisine, İnsan Hakları Konseyi (İHK) oturumlarından birkaç gün ya da hafta öncesinde bazı sivil toplum kuruluşu üyelerinin toplantılara katılıp katılmayacağını sorar. Ofis ise akreditasyon süreci resmi olarak tamamlanana ve açık bir güvenlik tehdidi olmadığı tespit edilene kadar bu bilgileri teyit etmez.”  

Açıklama, isim paylaşımının akreditasyon süreci tamamlandıktan sonra yapılabileceğini gösteriyor. İHK oturumları için akreditasyon süreçlerinin haftalar öncesinde tamamlandığı göz önünde bulundurulduğunda ise Çin hükümetinin arzu etmesi halinde söz konusu kişilere baskı uygulaması için yeterli süreye sahip olacağı anlaşılıyor. 

 Aralarında “UN Watch” ve “Human Rights Watch”un da bulunduğu bazı örgütler, söz konusu BM uygulamasının sadece Çinli aktivist ve muhaliflerin değil, bu kişilerin aileleri ve yakınlarının hayatlarını da tehlikeye attığını öne sürüyor.

in-foto.jpg

Çin yönetiminin BM’deki bilgi hırsızlığını ortaya çıkaran Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (OHCHR) çalışanı ve İnsan Hakları Avukatı Emma Reilly.

SORUNLU İŞLEYİŞ E-POSTALARDA 

Muhaliflerin isimlerinin paylaşılmasıyla ilgili iddiaları gündeme getiren Reilly’nin paylaştığı yazışmalar, BM’deki sorunlu işleyişi ortaya koyuyor.  

7 Eylül 2012 tarihli bir e-postada, BM Çin Delegasyonundan bir diplomat, OHCHR’de sivil toplum kuruluşlarıyla ilgilenen irtibat görevlisine, ‘her zaman olduğu gibi’ 21. BM İnsan Hakları Konseyi oturumuna gönderdiği listede yer alan isimlerden katılım olup olmayacağı hakkında bilgi vermesini talep ediyor.  

BM görevlisi ise cevaben, Çinli diplomata (Dünya Uygur Konseyi Başkanı) Dolkun İsa ve  Çinli aktivist Gao Zhisheng’in eşi Hı Gıng’ın katılımcılar arasında yer alacağını bildiriyor.  

2013’teki yazışmalarda da Çinli diplomat “Daha önceki oturumlarda, Çin misyonu ve biriminiz arasında çok iyi bir iş birliği yapıldı. Yine yardımınıza ihtiyacımız var.” vurgusunu yaparak, bir kez daha hangi isimlerin oturuma katılacağını teyit etmek istiyor.  

E-posta yazışmalarının sürdüğü dönemde, Çin’in BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilciliği Büyükelçisi’nin de farklı tarihlerde OHCHR çalışanlarını öğle yemeğine ve çaya davet ettiği görülüyor. 

in-belge-002.jpg

BM, İSİMLERİ HALA ÇİN VERİYOR 

İnsan hakları avukatı Reilly, BM ile mahkemelik olduğunu ve BM Uyuşmazlık Mahkemesinde duruşmaların sürdüğünü belirterek “Şu anda bir işim yok. BM maaşımı ödemeye devam ediyor, bir görev tanımım yok. Doğruları söylediğimi bildikleri için beni işten atamıyorlar ama hiçbir iş de vermiyorlar” ifadesini kullandı.  

OHCHR’nin Çinli diplomatlara muhalif ve aktivistlerin isimlerini sızdırdığını ilk kez Şubat 2013’te öğrendiğini aktaran Reilly “Hiç vakit kaybetmeden bu konuyu rapor etmeye başladım. Dönemin BM İnsan Hakları Yüksek Komiserine, AB’ye bildirdim” dedi.  

Reilly, konuyla ilgili bir OHCHR çalışanının ise AB’ye ‘yalan beyanda’ bulunduğunu, AB’nin de konuyu takip etmediğini ileri sürdü. Yaklaşık 50 ila 70 arasında Çinli muhalifin isminin, BM tarafından Çin’e verildiğini tespit edebildiğini ifade eden Reilly, bunların 8-9’unun ABD, 5-6’sının da Almanya vatandaşı olduğunu kaydetti.  

OHCHR’nin başka ülkelerin vatandaşlarının isimlerini Çin’e vermesinin aynı zamanda diplomatik bir mesele olduğunu söyleyen Reilly, uygulamanın hala devam ettiğini söyledi.  

Reilly, ayrıca BM mahkemesindeki ilk duruşmayı kazandığını, Avustralyalı hakim Rowan Downing’in OHCHR’nin uygulamasının ‘yasa dışı’ olduğuna karar verdiğini belirterek “BM, bu kararı pek sevmedi ve hakime davadan el çektirdiler” diye konuştu. 

Dünya Uygur Kurultayı: Türkiye, suçluların iadesi anlaşmasını uygulamamalı

‘İSİMLERİ ÇİN’E VERİLENLERİN HAYATI TEHLİKEDE’ 

OHCHR’nin, BM Talimatnamesine göre, toplantılara katılanların isimlerini Çin’e bildirmeye hakkı olmadığını vurgulayan Reilly, şöyle devam etti: “İsimleri (Çin’e) verilen kişilerin hayatları tehlikede. Hiçbiri isimlerinin verildiğinin farkında değil. Dolkun İsa’nın ismi de Çin’e verildi. İsa Çin’in baskılarıyla Avrupa’da birkaç kez tutuklandı. Çin’deki kardeşi de tutuklandı.  

Çin’deki ailesini ajanlar ziyaret etti ve Uygur ların haklarını savunmamasını istediler. İsa’nın birkaç kez BM’ye girmesi engellendi. Çin’in misillemede bulunduğu diğer aktivistlerin isimlerini güvenlik endişesiyle paylaşamayacağım. Çoğu Uygur Türkleri.  

Çin hükümeti, Tibetli ve Hong Konglu aktivist ve muhaliflerin ailelerine de gözdağı veriyor. BM Sekretaryası tarafından bu insanların isimlerinin Çin’e verilerek ailelerinin hedef haline getirilmesi suç ortaklığıdır. BM, uluslararası suçlara ortak oldu, sorumlular hesap versin.” 

UYGURLARIN BİLİM ÇINARI ZİNDANDA KATLEDİLDİ 

Çin’in Uyguzlara yönelik zulmü içirde ve dılarıda tüm hızıyla sürerken işkence yezgahlarında her gün Müslüman Uygur Tükleri’nin kültür ve bilim çınarları katlediliyor. Son olarak  82 yaşındaki Uygur tarihçi ve şair-yazar Mirzahid Kerimi, Çin zindanında vefat etti. Uydurma delillerle 11 yıl cezaya çarptırılan Kerimi’nin ‘Sandıkdaki Bebe’ ve ‘Yusuf Has Hacip’ isimli eserleriyle tanınıyordu. 

mirzahid-kerimi.jpg
https://www.karar.com/bmden-cin-oyunu-1602034

Share
546 Kez Görüntülendi.