Son Dakika
Çin hükümeti, 2020’de kapsamlı bir refah sağlama planının bir parçası olarak Uygur bölgesinde sözde yoksulluğu ortadan kaldırmayı planlıyor. Ancak yoksulluğu ortadan kaldırmanın ön koşulu, bölgesel istikrarın sağlanması olarak tanımlanmaktadır. Peki bölgesel istikrarı tehlikeye atanlar kimler?
Bildiğimiz kadarıyla Çin hükümeti, Uygur bölgesindeki en büyük müttefiklerin sözde Uygur Özerk Bölgesi’nin asıl sahipleri olan ve bölge nüfusunun en büyük bölümünü oluşturan Uygurlar olduğunu açıkça belirtmese de, Çin hükümeti 1990’lardan beri uluslararası terörizmle bağlantılı. “Güç”ün sadece Uygurlara atıfta bulunduğu bir sır değil. Çin hükümetinin Uygurlara “Üç Kuvvet” denmesi çağrısının arkasında elbette Uygurlara karşı soykırım yapma eğilimi var. Eğer öyleyse, Çin hükümetinin bölgede istikrarı sağlamak ve kalıcı barışı sağlamak için Uygur nüfusunu ortadan kaldırmak kesinlikle en önemli hedefidir.
Bu nedenle Çin hükümeti, Uygurların aşırıcılık, ve uluslararası terörizm ile bağlantılı olarak, Sincan Üretim ve İnşaat Birlikleri aracılığıyla dolaylı olarak kuşatılmasının yanında Uygurların gerçek yoksulluğunun asıl nedenini gizliyor. Ayrıca sözde terörle mücadele ve üç gücün temizlenmesi adına bölgede soykırımcı politikalar yürütmüştür. Uygurların yaşadığı kadim yerleşimlerini tahrip ve yok ederek bölgenin Uygur sakinlerini sözde ” güvenli ve depreme dayanıklı ” bölgelere yerleştirdiğini iddia ediyor. Çin’in Uygurları zorla yer değiştirmesine tabi tutmasından esas hedefi Uygurların nüfus yapısını, yaşam alışkanlıklarını değiştirmek ve bir bütün olarak Çinliye dönüştürmek ve eriterek yok etmek amacı taşımaktadır,. Örneğin, sözde Uygur Özerk Bölgesi tarafından Çin’in 13. Beş Yıllık Planının uygulanmasına ilişkin bir hükümet raporunda, Çin hükümeti özerk bölge genelinde 333 adet yeniden yerleşim üssü kurmak için on milyar yuan’den(1,5 milyan $) fazla yatırım yaptığı bilgisi yer alıyor. Gerek kentlerde, kasabalarda yeni sanayi ve üretim bölgelerinin inşası, bölgeye göç ettirilen Çinli göçmenlerin sınır bölgelerindeki yerleşimler aracılığıyla iskân edilmesi, Uygurların zorla yerlerinden göç ettirilmesinin temel amaçlarını ortaya koymaktadır. Bu bölgelere göç eden nüfus.
Raporda, Uygur yazar Ahtem Ömer’in “Taklimakan’ın Kalbinde Ateş” kitabı de ayrıntılı olarak anlatılıyor. Ayrıca Uygurların kadim ve özgün kültürlerinin canlı örneği olarak günümüze kadar devam eden Teklamakan’ın güneyindeki Daryaboyi(Nehir Kıyısı) köyünde Uygurların yeniden yerleşimi adı altında nasıl yok edildiği de anlatılıyor.
Çin yönetimi 2016 yılında Hotan ili Kirye ilçesine bağlı bu köyün taşınmasına karar verilmiştir. Çin hükümeti bu köyünün sakinlerini 150 kilometre uzaktaki bir yer değiştirme noktasına yerleştirmeyi ve burayı Yenie Derya Boyu köyü olarak adlandırmıştır. 2019 yılında Daryaboyu köyünün bir sakini olan Azizkhan Abla da dahil olmak üzere 114 Uygur ailesi resmi olarak sözde yeni Daryaboyi köyüne yerleştirildi. Ayrıca daha sonra bu yeni yapılan köye 363 aileyi yeniden yerleştirdi ve Taklimakan’ın son koruyucusu olarak kabul edilen Daryaboyu köyünde yaşayan Uygurların tam dağıtılarak ve yerlerinden ederek kadim Uygur kültürünün soykırımını tamamlamış oldu. Raporda Deryaboyu köyü halkının hükümetin yeniden yerleşim planından pek memnun olmadığı, ancak hükümetin sağlıklarını, esenliklerini ve yoksulluklarını iyileştirmek için onları yeniden yerleştirmek zorunda kaldığı bilgisi de yer alıyor.
Pek çok insanın evini terk edip başka yerlere taşındığında hayatlarını değiştirmesi doğaldır. Çin’in yeniden yerleşim politikası, Çin hükümetini insanları evlerinden yeni alanlara koordineli ve planlı bir şekilde yerleştirmeye zorladı. Çin hükümeti, Uygurlar için hükümetin özel bir endişesi olarak hareketi teşvik etse de, gerçekte olgunun, sömürgecilerin yerel nüfusu yok etmeye yönelik tarihteki sömürge politikalarıyla aynı olmadığı giderek daha açık hale geliyor.
13. Beş Yıllık Plan’ın çalışma raporu, 2019 yılında Kaşgar Eyaleti, Yaken İlçesine bağlı bir köyden Aktag Bazaar’a yerleştirilen Aigül Savur’un, taşınma nedeniyle geçim sıkıntısıyla ilgili endişelerinin Çin hükümetinin nasıl giderdiğini gözler önüne seriyor. Yani Aigul Savor zorla yer değiştirdikten sonra yeni taşınan köyde bir “eğitim kursuna” katıldı ve kursu tamamladıktan sonra yerel bir eldiven fabrikasında iş buldu. Başka bir deyişle, Çin hükümeti “yerinden edilmiş insanların evin eşiğini geçer geçmez fabrikaya girmelerini kolaylaştırdığını” belirtti.
Buna ek olarak, Çin hükümeti Hotan Şehri Yoksulluğu Azaltma Politikasının uygulanmasına örnek teşkil etmektedir. Örneğin, yoksulluğun azaltılmasına yönelik yer değiştirme noktaları esas olarak sanayi bölgelerinde yer almakta ve yerinden edilen Uygurlar, çevredeki sanayi bölgelerindeki 70’den fazla işletmede gıda işleme, hayvancılık ve dikiş gibi çeşitli mesleklerle uğraşmakta, sabit bir gelir elde etmektedir.
Raporda ayrıca, Çin hükümetinin “bir araç olarak yer değiştirme, endüstriyi geliştirme ve yoksulluğu ortadan kaldırma” hedefi kapsamında, yerinden edilmiş nüfusun kategorilere ayrılabileceği, kurslarda eğitilebileceği ve uzmanlaşmış tarımsal endüstrilerde, emek yoğun endüstrilerde ve işgücünde geliştirilebileceği belirtiliyor. İstihdam, girişimcilik yoluyla yoksulluğun azaltılması ve turizm endüstrisinin gelişmesi yoluyla, yerinden edilmiş 90.000’den fazla Uygur’un geçimini kolaylaştırırken, aynı zamanda yerinden edilmiş kişilerin yönetimini güçlendirdiğini söyledi.Bununla birlikte, yerinden edilmiş nüfusun, “ulusal dil öğrenimi” ve “kültürel aile inşası” olarak adlandırılan yollarla ve başlangıçta Uygurcaya dayanan Hotan vilayetinde tüm milletlerden insanların yakın entegrasyonunu ve entegrasyonunu teşvik ettiğinden de bahsedilmektedir. Nüfus, dikkate alınması gereken en önemli konulardan biri böyle bir peyzajın nasıl oluşturulacağıdır.
Çin’in çalışma raporu ayrıca Tiananmen Meydanı’nın güneyinde ve kuzeyinde 333 yer değiştirme noktasında çeşitli reklam panoları buluyor. Büyükelçinin Hüseyin’e bilgi verdiği iddia ediliyor. Çin’in sözde “beş kabul fikri” şunlardır: “1. Çin’i ülkem olarak tanıma fikri ؛ 2. Çin ulusal kimliğini ulusal kimlik olarak kabul etme fikri; 3. Çin kültürünü ulusal kültürüm olarak kabul etme fikri; 4. Çin özelliklerine sahip sosyalist bir toplumun kurulmasını kabul etme fikri; 5. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin istikrarını ve uzun vadeli istikrarını korumanın ana odak noktası, onu Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin biyolojik güvenliği için sağlam bir temel olarak kabul etmektir.”
Nitekim güneydeki Kaşgar, Hotan, Aksu ve Kızılsu vilayetlerinde yer alan üç ili hedef alan sözde “yoksulluğu azaltma” politikasının önemli bir bileşeni olan sözde “Yoksulluğu Azaltma Projesi”, Uygur soykırımının bir başka yönüdür. Henüz dış dünyaya maruz kalmamış.
ttps://www.rfa.org/uyghur/xewerler/uyghur-kochurush-04142022154057.html
BENZER HABERLER