Birleşmiş Milletler’in (BM) New York’taki merkezinde toplanan yaklaşık 150 ülke liderinin katıldığı 2022 Genel Kurulu, koronavirüsün yayılmasından bu yana BM’nin düzenlediği en büyük toplantı oldu. Görüşmede, Başkan Joe Biden, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Amerika Birleşik Devletleri adına özel bir konuşma yaptı. 21 Eylül’de yarım saatlik konuşması dünyadaki tüm medya organlarında yer aldı ve Uygur meselesiyle ilgili bir kez daha ortalığı karıştırdı. Çünkü Başkan Joe Biden, Rusya’yı “BM Sözleşmesini utanmadan ihlal etmekle” suçladı ve Çin hükümetini sert bir şekilde eleştirdi.
Bu yılki Genel Konsey’in ana konuları Ukrayna savaşı, iklim değişikliği ve nükleer silahların yayılmasıdır. Joe Biden ayrıca Çin’in siyasi, ekonomik ve askeri alanlardaki yayılmacı ve kışkırtıcı eylemlerini de kınadı. Ancak bunda, ABD hükümetinin “bir çatışma yaratma havasında olmadığını” ve “yeni bir soğuk savaş yaratmak istemediğini” özellikle belirtti. Konuşmasında önemli konulardan biri de insan hakları konusuydu.Konuşmada, “Amerika Birleşik Devletleri her zaman insan haklarını koruyacak ve geliştirecektir. Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin Amerikan topraklarında ve dünya çapında devamını güçlendirecektir. Konuşmasında Uygur diasporasına kısaca değinerek, “Şimdi, 2022’de tüm dünyada temel haklar risk altında. Sincan’daki ihlaller, Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan raporda ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Başkan Biden’in konuşmasında “boyun eğdirme” ve “Sincan” terimleri kullanılmasına rağmen, Çin hükümetinin Uygur katliamı hakkında güçlü bir dil kullanmaması bazı medya kuruluşları ve Amerikalı politikacılar tarafından eleştirildi. Uygurlarla ilgili yasa tasarılarının ABD Ulusal Meclisi’nde görüşülmesi ve onaylanması ile yakından ilgilenen kişilerden biri olan ABD Temsilciler Meclisi üyesi Bay Christopher Smith, ABD Ulusal Meclisi’nde bu konuyu özel olarak dile getirdi. Uygur aktivistler 21 Eylül öğleden sonra. Bunun hakkında şunları söyledi:
“Kitlesel kaçırma ve işkenceden bahsediyoruz. O (Joe Biden) Çinlileri sorumlu tutmalıydı. Karar nerede? Tabii ki, zihninde. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve diğer mekanizmalar nereye gitti? Başkanımız nerede? O (Joe Biden) bugün tüm dünyaya yaptığı konuşmada bununla ilgili toplam 12 kelime kullandı. Sadece bu sözleri söyledi. Aslında bu onun için bir şanstı. Başkanımız Joe Biden bu konuda harika bir iş çıkardı. Bu yüzden Başkan Biden’ı gerçek çağrısını bulmaya ve baskıdan muzdarip insanlar için konuşmaya çağırıyoruz. Bildiğiniz gibi, Sincan’da üretilen Gulag tarzı zorunlu çalıştırma ürünlerinin saflıklarının Birleşik Devletler’e girdiği kanıtlanana kadar yasaklanmasını sağlayacak yasa tasarısının yazarlarından biriyim. “Bu yüzden başkanımıza, duyduğum bu sözlerle durmamasını ve daha güçlü bir şey yapmasını öneriyorum.”
Dünya Uygur Kongresi başkanı Sang İsa bu konuyu konuşurken talihsiz noktalardan bahsetti. ABD Başkanı Joe Biden’in böylesine büyük bir küresel etkinlikte Uygurlarla ilgili konuşmasının alkışlanması gereken önemli bir adım olduğuna ve dünyadaki birçok lider için bir rol model olduğuna inanıyor. Ancak Uygur katliamına dünyada ilk kez karar veren bir ülkenin liderinin böyle bir kamusal olayda bu kararı vurgulamaması çok üzücü.
Şu anda Batı dünyası ile Çin arasındaki sürtüşme doruğa ulaşıyor ve Batılı ülkeler arasında bu konudaki işbirliğinin de arttığı biliniyor.