Son Dakika
Dr.Ferhat Kurban TANRIDAĞLI
28.04.2019 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul başkonsolosu Bay Cui Wei Türkiye’deki bir TV kanalında Uygurlar hakkında konuştu.
Sayın başkonsolos görevi icabi temsil ettiği Çin devletinin Doğu Türkistan’da yapmakta olduğu soykırıma kılıf uydurmak için çırpındı.
Çin’nin meşhur “36 Hilesi ( 三十六计)”nde yer alan 27. hilesi 第二十七计: 假痴不癫) “Aptal (masum) taklidi yap normal davran” hilesini uyguladı ve son derece “masum” açıklamalarda bulundu.
“Yiğidi öldür, hakkını yeme” derler ya, kabul etmek gerekir ki Sayın başkonsolos Türkçe’yi gayet güzel öğrenmiş. Türkçe’ye bütün yönleri ile hakim olduğu belli. Ama hepsi o kadar.
Bülbül gibi ötmek bile gerçekleri örtbas etmeye yetmiyor demek.
Ben Çinli başkonsolosun söylediklerinin üzerinde durmayacağım. Merak edenler ulusal kanalın 28.04.2019 tarihli yayınından bulabilir.
İnsanlığa olan sorumluluk duygularım gereği, gerçekleri haykırmaya devam edeceğim ve uyarılarımı özet olarak tekrar edeceğim:
Doğu Türkistan Uygurlar başta olmak üzere Türk Milletinin ezeli ana yurdu, ata toprağıdır.
Çin Doğu Türkistan’da işgalcidir.
1887 yılında Doğu Türkistan’ın adını Şin Jiang (Yeni Toprak) olarak değiştirmekle işgalci konumunu açıkça tescillemiştir.
Çin’nin “36 Hilesi”nde yer alan 30. Hile :三十六计之第三十计:反客为主, tercümesi: Misafir olarak git, Ev sahibi olarak dön” – başımıza gelenlerin özetidir.
Doğu Türkistan insanlık ve Türk medeniyetinin beşiğidir.
Amerikalı Tarihçi Lewis Henry Morgen “Dünya medeniyetinin anahtarı Tarım havzasında gömülüdür. Bu anahtar bulunduğu zaman dünyanın sırrı ortaya çıkacaktır” demektedir.
Türk milli kültürünün en önemli mirasları bu topraklarda bulunmaktadır.
Çin, Doğu Türkistan’ı Türk’ün olmadığı, ezanın ebediyen susturulduğu, tamamen Çinlileşmiş bir toprağa dönüştürmek ve böylece bütün Türkistan’ı yutma ve dünyaya hakim olma gayesi yani “Büyük Çin rüyası” nı gerçekleştirme yolundaki en büyük engeli aşmak için Doğu Türkistan’da soykırım yapmaktadır.
Konuyu aşağıdaki başlıklarla sıralayabiliriz:
1.Çin Doğu Türkistan’daki fiziki ve kültürel Türk soykırımına, İslam karşıtlığına ve insanlığa karşı suç işlemeye son hızla devam etmektedir:
1) Uygur Türk Topluluğunun beyin takımı: Tanınmış aydın, akademisyen, din adamları, sanatçılar, sporcular, avukatlar, İş insanları, Esnaf…
2) Toplumun bel kemiği: 80 ve 90 lı yıllardaki milli uyanış döneminde eğitim yaşında olan herkes,
3) Soyu sürderecek nesil: Anne- baba ve yakınları toplama kampına alınan yüz binlerce yavru….
Kısacası bir toplumun var olmasını, gelişmesini ve devamını sağlayan bütün unsurları “Radikalliği giderme, Eğitim ve Geliştirme Merkezi” adı altındaki toplama kamplarında, “Melek Yuvası” adı altındaki şeytan yuvalarında heba edilmektedir.
2. Çin Türk Milletinden ve insanlıktan intikam almaktadır.
Çin, atamız Metehan’dan beri içinde biriktirdiği Hun nefreti, Türk düşmanlığını Uygur Türkleri üzerinden kusmuştur. Nitekim Çin seddi Çin için bir kıvanç abidesi değildir.
Her yönden güçlenip ellerine fırsat geçmişken Türklerden alacağı tarihi intikamını Uygur soykırımının dozunu artırarak gerçekleştirmektedir.
Bu niyetini her fırsatta açıkça dile
getirmektedir.
“5 Temmuz” Urumçi katlamında sivil kiyafetli ordu mensupları ellerinde çivili sopa, demir çubuklarla savunmasız masum insanlara karşı Türk avına çıktıklarında şu siloganları ağızlarından hiç düşürmediler: “维吾尔人从新疆滚出去,要把他们拔草除根/ Çevirisi: Uygurlar Şin cang- (Doğu Türkistan)dan defolun, Uygurların soyunu kökünden kurutalım”.
Bugün Doğu Türkistan’daki Çin Halk Kurtuluş ordusunun yemekhane duvarlarında ” 壮志饥餐胡虏肉,笑谈渴饮匈奴血 zhuàng zhì jī cān hú lǔ ròu ,
xiào tán kě yǐn xiōng nú xuè , yani: Yiğitler acıkınca Hun esirlerin etini yeriz, Eğlenirken susayınca Hun kanı içeriz” diye duvar yazıları vardır.
Buradaki Hun tabirinin başta Uygurlar olmak üzere bütün Türk boylarını hatta Macaristan’ı dahi içerdiğini izah etmeme gerek yoktur her halde.
3.Çin İslam dinine meydan okumakta, İslami değerleri ayaklar altına almaktadır.
“Çin’e özgü İslam” safsatasıyla Doğu Türkistan müslümanlığına yaptığı “Çin işkencesi”nden sonra camileri birer birer yıkmaya başladı. Nitekim dünya Paris’teki 850 yıllık Notre-Dame Katedralinde çıkan yangına odaklanmışken Çin Doğu Türkistan’ın Hoten şehrine bağlı Keriye ilçesindeki 800 yıllık İdgah camisini dozerlerle yıkarak yerle bir etti.
4. Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım uygulaması sadece bir başlangıçtır.
Çin Halk Kurtuluş Ordusunda Tuğ General, Çin savunma Üniversitesi Rektörü, Eski Cumhurbaşkanının damadı Bay Liu Ya Zhou’nun kaleme aldığı “Batı Bölge Teorisi /西部论- (Çin’in Büyük Türkistan Politikası)” başlıklı yazıdan sadece bir paragrafa bakmak bile vehametin boyutunu anlamaya yeter:
“Genellikle, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Sincan (Doğu Türkistan) Orta Asya olarak adlandırılır. O (Orta Asya) Tanrının bugünkü Çinlilere lütfettiği en zengin bir pastadır.”
(Yazının tamamı için bknz: http://www.sinoturknews.org/bati-bolge-teorisi-cinin-buyuk…/)
5. Çin’in gerçek niyetinin boyutları çok ürkütücüdür.
Çin’de gerçekleştirilen bir konferansta ekranda Çince olarak şunlar yazıyor:
“Çin’in gelecekte yapacağı 6 büyük savaş:
1.Savaş: Tay Van’ ı ilhak savaşı:
2020-2025.
2. Savaş: Güney denizi takım adalarını geri alma savaşı: 2025- 2030
3. Savaş: Güney Tibet’ i geri alma savaşı.
4.Savaş: Senkaku (diaoyü adası) adalarını geri alma savaşı :2035-2040
5. Savaş: Dış Moğolistan’ı ilhak savaşı.2045- 2050.
6. Savaş: Rus işgalindeki toprakları geri alma savaşı: 2055-2060.
(Çince aslı aşağıdaki fotoğraftadır).
Sonuç: Uygur Türkleri Çin’in Hun nefreti, Türk düşmanlığının son kurbanları değildir.
Doğu Türkistan faciası Türk Dünyasının başına gelecek olan kara günlerin başlangıcıdır.
Hong Kong’da Çinlilerin bağırdığı slogan: “DoğuTürkistan’ın bugünü Hong Kong’un yarınıdır”- insanlık için yeterince ibretlik değil mi?
Uygurlar yok olursa Türklüğün beli kırılacak, İnsanlığın çatısı çökecektir.
DoğuTürkistan’a sahip çıkmak, Uygur Türklerini kurtarmak insanlığın ortak görevidir.
Kaynak : sinoturknews.org
BENZER HABERLER