ÇİN’İN GÜDÜMÜNDEKİ ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NÜN TÜRK DÜNYASINI KUŞATMASI

Çin’in güdümünde ve önderliğinde kurulan Şanghay İşbirliği Örgütü(ŞİÖ)’nün  esas amacı, Türkistan Cumhuriyetleri yönetimlerini de arkasına ve güdümüne alarak işgalı altında sömürdüğü Doğu Türkistan’da  bu toprakların tarihi sakinleri ve asıl sahipleri olan Uygur Türklerini toptan yok etme uygulamalarında Türkistan halklarının  desteğini kesmek, onların yardımlarından mahrum  etmektir. Daha açık bir ifade ile,Türkistan Türkleri Özbeklerin, Kazakların, Kırgizların, Türkmenelerin  ve  dindaşı  olan Taciklerin  yanı kandaş,soydaş ve dindaşları eli  ile, onların öz Kardeşleri olan Uygur Türklerini imha ettirmek olarak açıklanabilir.  

Yücel TANAY

Çin’in Şanghay kentinde 1996’da Rusya, Çin, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan’ın kurduğu “Şanghay Beşlisi”, 2001’de Özbekistan’ın da dahil olması ile Şanghay İşbirliği Örgütü’ne dönüştü. Çin’in güdümündeki bu Örgüte Türk Dünyasından sadece   bir tek Türkmenistan  üye olarak yer almıyor.

Kurucu büyük üyelerden Rusya Türk Dünyasının en büyük işgalcisi durumunda. Kırım Tatar Türklerinin yurdu Kırım’ı ilhak etti.Azerbaycanın topraklarının bir kısmını işgal eden Ermenistanın en büyük destekçisi durumunda, Tataristan,… v.b Türk yurtlarını işgal altında tutuyor.
Rus Avrasyacılığın ideologlarından Rus stratejist Aleksander Dugin’ sosyal medya hesabından paylaştığı yazıda, Ayasofya’nın Hıristiyanlara verilmesini istedi. Katheon isimli Rus düşünce kuruluşunun yöneticileri ve yazarları arasında bulunan Dugin, bu think thank’in sitesinde Imran Hosein imzasıyla yayınlanan ve bir yazıyı takipçilerinin dikkatine sundu. İstanbul’un fethedilmesini “Osmanlı’nın utanç verici eylemi” olarak tanımlayan yazıda şu ifadeler yer aldı: “Fatih Sultan Muhammed İstanbul’u fethettiğinde yaptığı ilk iş Ayasofya’yı camiye çevirmek oldu. Büyük günah ve aptalca bir hareketti bu. Bu dili kullandığım için üzgünüm ama birinin bunu yapması gerekiyor. Ayasaofya’nın mescide çevrilmesi bizim açımızdan kabul edilemez. Müslüman ordumuz Constantinopol’ü fethettiği ilk gün, kumandanımızın yapacağı ilk iş Ayasofya’yı Hristiyanlara vermek ve ümmet adına onlardan özür dilemek olacak. Ve şehrin ismini de, Muhammed’in kullandığı gibi orijinal haline getireceğiz. Sana güle güle Mustafa Kemal
İkinci büyük üye Çin,kadım Türk yurdu Doğu Türkistanda işgalci bölgeye Han Çinlisi göçmenler getirerek Uygur Türklerini asimile etmeye çalışıyor,Uygur Türklerine karşı soykırımlara girişti.
Çin ,Rusya ile birlikte Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan’la ‘Şangay Beşlisi İttifakı’nı kurmuştur. Şangay Anlaşması ile Doğu Türkistan’ın toprak bütünlüğünü garanti altına almış ve bölgede meydana gelebilecek ayaklanma, direniş hareketleri karşısında Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan gibi Müslüman Türk Cumhuriyetlerini kendi yanına çekerek onları pasifize etmiştir. Bu anlaşma neticesinde komşu Türk Cumhuriyetlerine sığınan özgürlük yanlısı Doğu Türkistanlıların Çin’e iadesi sağlanmakta ve akabinde bu masum insanlar idam edilmektedir.
Çin, ŞİÖ üyesi Batı Türkistan cumhuriyeti üyesi ülkelerinin Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için uğraşan örgütlere ülkelerinde destek vermemelerini ve var olan örgüt şubelerinin kapatmalarını istemiştir

ŞİÖ çerçevesinde düzenlenen sınır anlaşmaları ile Çin, Doğu Türkistan Kurtuluş Hareketleri’ne bölge ülkelerinden  gelebilecek desteği önlemeye çalışmaktadır.
Tüm bu gelişmeler Çin’in Doğu Türkistan konusunda çok hassas davranmasına neden olmaktadır.
Çünkü, bu bölgedeki bağımsızlık hareketlerinin başarılı olması durumda Tibet, İç Moğolistan ve
Mançurya sorunları sırada beklemektedir. Yine böyle bir durum, Tayvan’la birleşme düşüncesinin de tamamen rafa kalkmasına neden olacaktır. Bu nedenle Doğu Türkistan Çin için ekonomik, coğrafi ve ticari öneminin yanında belki de en önemlisi bir iç güvenlik sorundur. Bu nedenle Çin bölge ülkelerinden gayriresmi de olsa desteklendiğine inandığı Doğu Türkistan’daki faaliyetleri azaltmak için ŞİÖ’nü araç olarak kullanmaktadır.
Çin’in örgüte üye ülkelerde yürüttüğü faaliyetlerle Doğu Türkistan konusunda başarıya ulaştığı görülmektedir. Çünkü Doğu Türkistan’daki faaliyetler halk düzeyinde büyük sempati ile karşılansa da resmi ağızdan Uygur Türklerine herhangi bir destek söz konusu değildir. Çünkü bölge hükümetleri Uygur hareketlerini bir insan hakları sorunu olarak değil, bölgesel istikrara zarar veren bir güvenlik sorunsalı olarak görmektedirler , ŞİÖ’ye üye Batı Türkistan ülkeleri Çin’in insan hakları uygulamalarını sorgulamayı kendi çıkarlarına aykırı görmektedirler.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) ilişkin açıklamalarına yönelik, “Türkiye’nin ŞİÖ ile iş birliğini derinleştirme arzusuna büyük önem veriyoruz.” açıklaması aslında Doğu Türkistan derneklerinin Türkiyede yasaklanması amacı taşımaktadır.Bu yöntemle Çin Doğu Türkistan bağımsızlık hareketini Türkiyeninde dahil olduğu Türk dünyasında kıskaç altına alıp, etkisizleştirmek istiyor.
Rus ve Çin Avrasyacılığının sömürgeci örgütü ŞİÖ amacı Türk dünyasını yeniden sömürgeleştirmektir.
Türkiye ,Nato’dan da çıkmalı, kendi bağımsız yolunu bulmalıdır.

Ne Nato, ne Şanghay  İşbirliği Örgütü

Hedef Tam  bağımsız ve  Türkiye’nın öncülüğünde Türk – İslam Birliği  olmalıdır !

Kaynaklar:

1. Amanov, Ş. (2006). ABD’nin İnsan Hakları Politikası ve Çin: Doğu Türkistan Örneği, Avrasya Dosyası, Cilt 12, Sayı 1, ss. 67-98.
2. Aksay, H. “Türkiye ŞİÖ’nün Dialog Ortağı Oldu”, (http://t24.com.tr/yazi/turkiye-sionun-diyalog-ortagioldu/5233),  20.07.2012
3. Andican, A. (2006). Çin Satrancında Orta Asya, Avrasya Dosyası, Cilt 12, Sayı 1, ss. 7-36