UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin Komünist Partisi(ÇKP) diktatörlüğündeki Çin’in son Lideri Şi Jingping’in Nisan/2013’te ortaya attığı Han Çinlisi yönetimlerinin tarihi bir milli hedefi olan Doğu Türkistan üzerinden Türk Coğrafyası ve batıya taşma, yayılma ve aşırı nüfus ve sermaye gücünü kullanarak dünyayı sömürgeleştirerek işgal etme projesinin 21.yüzyıldaki yeni versiyonu olan “Bir Kuşak-Bir Yol” emperyalist projesinin önü kesilerek yürürlükten kaldırılacağı bildirildi. Bunun için ABD’nin öncülüğündeki batılı G7 Üyesi ülkeler Çin’in “Tek Kuşak Bir Yol” planını yürürlükten kaldırmak için adımları atmış bulunuyor.
CNN’ye göre, ABD Başkanı Joe Biden, yoksul ülkelere yüz milyarlarca dolar yardım sözü vermek için bu yaz üst düzey ABD yetkilileriyle dünyayı dolaştı.
ABD Başkanı Joe Biden Haziran ayında G7 liderleriyle bir araya geldiğinde, “gelişmekte olan ülkelerle altyapı inşasındaki açığı kapatma” konusunda anlaştıklarını ve bunun için 2027 yılına kadar 600 milyar dolar tahsis ettiklerini söyledi. Bu mablağın 1/3’ü olan 200 milyar doların ise, ABD.tanafıından karşılanacağı bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, ABD’nin Afrika’ya yönelik yardım planını da ortaya koydu ve her ülkenin kendi ihtiyaçlarına göre yatırım yapma ve borç konularında açıklık ve şeffaflık talep etme hakkına sahip olduğunu söyledi. Blinken, konuşmasında üstü kapalı olarak Çin’in “Tek Kuşak -Bir Yol” projesi için Afrika ülkelerine yaptığı sinsi borç tuzağına dikkat çekerek eleştirdi.
Dr. Anders Kor : G7’nin Planı Çin’in bu Sinsi ve Aldatıcı Emperyalist Kötü Adımlarını Durdurmaktır
ABD’li siyaset bilimci ve Politik analist olan Dr. Anders Kor, bu konuda yaptığı açıklamada ABD öncülüğündeki “G7 İttifakı”nın bu planı Çin’in emperyalist ve kara niyetini gerçekleştirmek için milyarlarca dolar sarf ederek tüm dünyayı kendi etkisini bir veba salgını gibi yaymasını engellemek için uygulamaya çalıştığı sinsi adımlarını durdurmak için tasarlanmış bir strateji olarak gördüğünü söyledi.
Dr.Kor konuşmasına şöyle devam etti : ” Bu emperyalist projesinin etkisinin bir veba gibi dünyaya yayılmasını önlemek için bu tedbirler uygulanıyor, ilgili ülkeler bunun için yüz milyarlarca dolar harcıyor. Bu yöntem ise, “bir elde yemek, bir elde sopa” stratejisidir, ancak Çin ve Rusya ‘ye ait yasaklı şirketlerle iş yapan ülkelere yaptırım uygulamak için ikinci bir tedbire (Sopaya) ihtiyaç vardır. Çin’in ekonomik gücü asla hafife alınmamalıdır. Çin’in birçok güçlü yönü var. Sırf kısa vadeli maddi sıkıntıları yüzünden onun bu emperyalist projesiyle mücadele etmekten ve engelleme girişimlerinden asla vazgeçmemeliyiz. Çin, 1960’lardaki acınacak yoksulluktan günümüzdeki dünyanın en büyük satın alma gücüne sahip bir ülke haline gelmiştir. Çin demokratik değerlere ve insan haklarına saygılı bir yönetim tarzını benimseyene kadar hiç kimse başını yastığının yükseğine koyarak rahatça uyumamalıdır.”
Çin’in devasa yatırımları Afrika ve özellikle diğer komşu ülkeler tarafından memnuniyetle karşılansa da aslında Çin’in bu borç tuzağı bu ülkelerdeki bu yatırımların içinde saklıdır ki Çin bu ülkeleri ekonomik bataklığına itmiş ve o ülkeleri borca boğmuştur. Çin’in sinsice gizlediği AidData(Gizli Borç/Kredi) sisteminin çalışmasını şöyle açıkladı : ” Çin’den borç alanlar Hükümet değil, belirli projeleri gerçekleştirmek için sözleşmeler imzalamış olanlar direkt özel şirketler veya işletmelerdir. Ancak, Çin bu özel Şirketlerle bu borç/kredi anlaşmalarını imzalarken ev sahibi hükümetin de bu şirketler için garantör olmasını talep etmektedir. Çin’den Borç/kredi alan bu özel Şirketler anlaşmada yazılı standartlara uygun performans göstermezlerse, bu kredileri ödeme sorumluluğu hükümete düşmektedir.”
Bu konuda hazırlanan raporlar, Çin’in bu emperyalist ve bu sinsi ” Bir Kuşak-Bir Yol” projesine son on yıldır büyük yatırım yaptığını gösteriyor. ABD. ‘deki bir Araştırma Merkezi Çin’in bu AidData (Gizli borç/Kredi tuzağı) ile, son beş yılda her yıl 85 milyar dolar yatırım yaptığını açıkladı. (85×5 = 425 milyar ABD doları) Çin’in 2013 – 2017 yıları arasında Orta Asya Ülkeleri, Güney Asya, Afrika, Latin Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde bir çok altyapı yatırımları gerçekleştirmiştir. Çin, Orta Asya ülkeleri yolunu kullanarak Türkiye üzerinden Avrupa’ya demiryolları ile mal transfer etmekte, Uygur bölgesindeki Kaşgar’dan Pakistan’daki Gwadar Limanı’na kadar Ekonomik Koridoru(Kara ve demir yollarını) kullanarak dünyaya açılmaktadır. Ayrıca, Afrika’da Papua Yeni Gine’den Kenya’ya kadar otoyollar, Sri Lanka’dan Batı Afrika’ya kadar limanlar, Latin Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan İletişim imkanları bunlara birer örnektir.
Sonuç olarak, Çin’in “Bir Kuşak – Bir Yol” emperyal Projesi çerçevesine giren birçok ülke, Çin’in yukarıda açıklanan AidData(Kredi/borç) tuzağına düştü ve yönetimler Çin’in rüşvet ve diğer tuzakları ile borç batağına düşerek yozlaşmış hükümetler haline geldiler. Çin’in borç tuzağına düşen Sri Lanka’da halk hükümete karşı ayaklandı ve mevcut yönetimi ala aşağı etti. Malezya’da ise, Çin sermayesi ile ortak yatırım yaptığı “Sahil Yaşam Şehri” ile ” Devasa İskan Bölgesinin” inşaatı durdu. Ayrıca Çin’in bazı ülkelerdeki yatırımları yavaşladı ve sadece Çin’in yatırımlarına bağımlı hale geldi.
Çin’in Bu Emperyalist Projesi İçin Doğu Türkistan Kilit Ülke
Dr.Andres Kor Çin’in bu emperyalıst ve yayılmacı projesinin gerçekleştirmesinin önünde en büyük engel olarak Uygur bölgesinde yaşayan Uygurları gördüğünü belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı : ” Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” planında Uygur bölgesinin konumu çok önemlidir ve Çin hükümeti Uygurları bu emperyalist ve yayılmacı projesinin başarılı bir şekilde uygulanmasının önünde potansiyel bir tehdit ve engel olarak görmektedir. Çin, bu emperyalist projesi için Uygurları kurban etmek istiyor. Çin, kendi idaresinde bulunan Doğu Türkistan,Tibet ve Güney Moğolistan gibi bölgelerde yaşayan ve Çinli olmayan halkları dini ve etnik kimliklerini inkar ederek onları baskı altına alarak zulmediyor. Onlara etnik soykırım uygulayarak onları tamamen kendilerine kayıtsız ve şartsız boyun eğen bir halk haline getirmek tamamen kontrol etmeye ve Çinlileştirmeye çalışıyor.
Çin’in Yatırımlarının %35’i Yolsuzluk, Rüşvet,Çevreyi Yok Etme ve yasaları Çiğnemek İçin
Çin Kalkınma Fonu (AdiData) proje yöneticisi ve araştırmacısı Ammar Malik’e göre, Çin ekonomisinin gerilimesinin nedenleri şöyle ; ” Ekonomide görülen Uluslararası çeşitli değişimler , ABD’nin Çin malları üzerindeki gümrük vergilerini artırması, Çinvirüsü Covid-19’un salgınının yayılması, Çin’de devlete ait işletmelerin daha da güçlenerek ve özel işletmelerin faaliyetlerini kısıtlaması ve diğer sebeplerle Çin ekonomisi de etkilenmiş ve gerilemiştir. ÇKP Yönetimi “Bir Kuşak- Bir Yol” inşaatına eskisi kadar yatırım yapamaz hale gelmiştir. Çin’in “Bir Kuşak-Bir Yol” projesine ayırdığı yatırım miktarının % 35′ i çevrenin kirletilerek yok edilmesi, yolsuzluk ve yöneticilere rüşvet ve ulusal ve uluslararası Çalışma ve iş kanunlarının ihlali gibi yasadışı harcamalara harcanmaktadır.
ÖZETLERSEK : ” Çin hükümeti ÇKP egemenliğinde yaşayan ve etnik olarak Han Çinlisi olmayan hiçbir toplum, Millet veya kurumun kendi yönetimine karşı muhalif olmasını ve kendi baskı ve zulmüne ses çıkarmasını asla istemiyor. Üstelik Çin bununla da yetinmiyor, devasa 10 milyon Km2’lık, sınırlarını daha genişletmeye çalışıyor. Ayrıca, Çin Komünist Yönetimi bu baskıcı ve Şövenist yöntemleri kullanarak Çin’in eninde sonunda dünyanın Tek Hakimi ve efendisi olma hayali önünde hiç bir engel tanımamaktadır.”