Son Dakika
Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da ÇKP İşgal Çetesinin 2.adamı olarak bilinen ÇKP Bölgesel Merkez Komitesi Siyasi Kanun (Hukuk İşleri)Komitesi Başkanı Çin Nazisi Zhu Hailun’in yaş haddindan emekliye sevkedildiği açıklandı. Patronu ÇKP Genel Sekereteri Çinli Faşist katil Çin Çuvenggou’nun en yakın ve sadık işkence ve katliam ortağı ve yardımcısı olan Zhu,2017’de uygulamaya konulan Çin Tipi Toplama(NAZİ) Kamplarının İşkencebaşısı olarak biliniyordu. Bu Çin Nazisi Zhu,geçtiğimiz yıllarda böbrek yetmezliği çeken Annesine hapsettirdiği 22 yaşındaki masum bir Uygur Türkü gencin böbreklerini zorla çıkarttırarak Annesine naklettirdiği ve bu genci daha sonra öldürttüğü medyaya yansımıştı.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından yayınlanan gizli belgeler Çin’in yüzbinlerce Müslüman Uyguru topladığı kamplarda sıkı bir gözetleme altında tuttuğu ve bir ‘beyin yıkama’ sürecinden geçirdiğine işaret ediyor. Belgelere göre BM’nin, insan hakları örgütlerinin ve birçok ülkenin tepkisini çeken söz konusu kampların arkasındaki kilit isim ise Uygurların konuştuğu Türkçeye oldukça hakim olan ve bölgeye iyi bilen bir Han Çinli; Zhu Hailun.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ile birlikte 17 medya organı ile paylaşılan söz konusu belgeler Zhu Hailun’un kampların planlanması ve organize edilmesinde kilit bir rol üstendiğini ortaya koyuyor.
2017 tarihli belgede, “Firarların önlenmesi, gözetleme kuleleri, rutin kontrol, kapıların iki kez kilitlenmesi zorunluluğu” kaydediliyor. Ayrıca ‘yurtların ve sınıfların’ kör nokta olmayacak şekilde güvenlik kameralarıyla izlenmesi gerekliliği vurgulanıyor. Belgelerin Zhu Hailun tarafından imzalandığı dikkat çekiyor.
Belgelerin imzalandığı 2017’de Hailun Çin Komünist Parti Hukuk İşleri Komisyonu Başkanı olarak görev yapıyordu Hailun’un imzasını Uygur dil bilimcisi ve o dönem Kaşgar bölgesinde tercüman olarak çalışan Abdulveli Ayup da AP’ye doğruladı.
61 yaşındaki Hailun, henüz 20’li yaşlara girmeden Çin Komünist Partisi tarafından Doğu Türkistan’a gönderildi. Bu bölgede iyi tanınan Hailun’un seveninden çok sevmeyeni bulunuyor.
1998 yılında Hailun ile tanıştığını söyleyen Ayup, AP’ye yaptığı açıklamalarda “Gece yarısı baskınlar düzenliyordu. Hepimiz sanki onun askerleriydik. Han Çinliler bizim topraklarımızı kontrol etti. Bu topraklarda kalmamız gerektiğini biliyorduk.” diyor.
Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Çin hükümeti, Zhu Haulin’i bölgenin şefliğine atar. Zhu’nun sert bir politika benimseyen biri olması, bu göreve gelmesinde başrol oynadı. Uygurların yaşadığı bölgeye binlerce kamera yerleştirilmesi, Haulin’un gelir gelmez hayata geçirdiği sert önlemlerden biri oldu.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2016’da bölgeye düzenlediği ziyaretin hemen ardından yaşanan bombalı saldırı sonrası Pekin duruşunu daha da sertleştirdi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne Chen Quanguo atandı, Zhu Haulin, Quanguo’nun sağ kolu olarak görevini sürdürmeye bir süre daha devam etti.
Chen’in göreve gelmesinden kısa süre sonra Uygurlar toplu halde ortadan kaybolmaya başladı. Gizli belgeler Zhu Haulin’in toplama kamplarını gözetleme görevi üstlenirken, polise de yabancı ülkeleri ziyaret eden, bazı mobil uygulamaları kullanan ve şüphe uyandıran Uygurları inceleme yetkisi verdiğini gösteriyor.
Zhu Haulin’in 60 yaşına girdiği için geçen yıl emekliye ayrıldığı, Chen Quanguo’nun ise hala görevinde olduğu belirtildi.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından yayınlanan gizli belgeler Çin’in yüzbinlerce Müslüman Uyguru topladığı kamplarda sıkı bir gözetleme altında tuttuğu ve bir ‘beyin yıkama’ sürecinden geçirdiğine işaret ediyor. Belgelere göre BM’nin, insan hakları örgütlerinin ve birçok ülkenin tepkisini çeken söz konusu kampların arkasındaki kilit isim ise Uygurların konuştuğu Türkçeye oldukça hakim olan ve bölgeye iyi bilen bir Han Çinli; Zhu Hailun.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ile birlikte 17 medya organı ile paylaşılan söz konusu belgeler Zhu Hailun’un kampların planlanması ve organize edilmesinde kilit bir rol üstendiğini ortaya koyuyor.
2017 tarihli belgede, “Firarların önlenmesi, gözetleme kuleleri, rutin kontrol, kapıların iki kez kilitlenmesi zorunluluğu” kaydediliyor. Ayrıca ‘yurtların ve sınıfların’ kör nokta olmayacak şekilde güvenlik kameralarıyla izlenmesi gerekliliği vurgulanıyor. Belgelerin Zhu Hailun tarafından imzalandığı dikkat çekiyor.
Belgelerin imzalandığı 2017’de Hailun Çin Komünist Parti Hukuk İşleri Komisyonu Başkanı olarak görev yapıyordu Hailun’un imzasını Uygur dil bilimcisi ve o dönem Kaşgar bölgesinde tercüman olarak çalışan Abdulveli Ayup da AP’ye doğruladı.
61 yaşındaki Hailun, henüz 20’li yaşlara girmeden Çin Komünist Partisi tarafından Doğu Türkistan’a gönderildi. Bu bölgede iyi tanınan Hailun’un seveninden çok sevmeyeni bulunuyor.
1998 yılında Hailun ile tanıştığını söyleyen Ayup, AP’ye yaptığı açıklamalarda “Gece yarısı baskınlar düzenliyordu. Hepimiz sanki onun askerleriydik. Han Çinliler bizim topraklarımızı kontrol etti. Bu topraklarda kalmamız gerektiğini biliyorduk.” diyor.
Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Çin hükümeti, Zhu Haulin’i bölgenin şefliğine atar. Zhu’nun sert bir politika benimseyen biri olması, bu göreve gelmesinde başrol oynadı. Uygurların yaşadığı bölgeye binlerce kamera yerleştirilmesi, Haulin’un gelir gelmez hayata geçirdiği sert önlemlerden biri oldu.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2016’da bölgeye düzenlediği ziyaretin hemen ardından yaşanan bombalı saldırı sonrası Pekin duruşunu daha da sertleştirdi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne Chen Quanguo atandı, Zhu Haulin, Quanguo’nun sağ kolu olarak görevini sürdürmeye bir süre daha devam etti.
Chen’in göreve gelmesinden kısa süre sonra Uygurlar toplu halde ortadan kaybolmaya başladı. Gizli belgeler Zhu Haulin’in toplama kamplarını gözetleme görevi üstlenirken, polise de yabancı ülkeleri ziyaret eden, bazı mobil uygulamaları kullanan ve şüphe uyandıran Uygurları inceleme yetkisi verdiğini gösteriyor.
Zhu Haulin’in 60 yaşına girdiği için geçen yıl emekliye ayrıldığı, Chen Quanguo’nun ise hala görevinde olduğu belirtildi.
Etiketler: Çin » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Haber » Makale Analiz » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER