logo

trugen jacn

ÇİN’İN D.TÜRKİSTAN’DAKİ NAZİ KAMPLARI : MESLEKİ VE İDEOLOJİK EĞİTİM MERKEZLERİ” (1)

ئاقتۇ ناھىيە پىلال يېزا تازىلىق كەنتىدىكى «ئاممىنى ئاگاھلاندۇرۇش يىغىنى». 2017-يىل 3-ئىيۇل، ئاقتۇ پىلال يېزىسى.

Hamit Göktürk(UYHAM)

Çin Lideri Xi   geçtiğimiz yılın Ağustos ayında kendisi gibi bir Çin ırkçısı ve şövenisti olan Çin Çüvenggou’yu   Doğu Türkistan’a  ÇKP.genel sekreteri olarak atamış ve bu ülkedeki Müslüman Türkleri  diz  çöktürüp  yola getirmesini istemiştir.  Tam bir Çin ırkçı ve faşisti olan  Nazı kafalı bölge diktatörü  Çin Çüvenggou,  atandıktan hemen sonra daha önceki yıllarda  görev yaptığı Tibet’teki acımasız,insanlık dışı ve vahşi uygulamalarını derhal Doğu Türkistan’da uygulamaya koyulmuştur.   Yeni ÇKP.diktatörü   Çin,   uygulamalarını   Çin faşizmi ile Han Şövenizmini Doğu Türkistan genelinde hakim kılmak temeli üzerine icra etmeye başladı. Çin’in Urumçi’deki ÇKP.diktatörü Çin,görevi devir alır almaz ülke çapında Müslüman Türklere toptan savaş ilan etti.1934-1944 yılları arasında Sovyet celladı Stalin’in Doğu Türkistan’daki  orkağı Çinli cellat General Seng’in kendisine miras olarak bıraktığı Marksist maskeli tedhiş ve devlet terörüne ait hatıraları ve uygulamalarına  ait notlarını derhal arşivlerinden çıkardı ve  halefinin 10 yıl süre ile Doğu Türkistan’da estirdiği Çin devlet terörünün gelişmiş bir  modelini bu ülkede  büyük bir heves ve iştahla icraya giriştiği görüldü. Bunların başında ise Sözde   ” Yipik  siyasi ve Kesbi Terbiyeleş Merkezleri”  adı ile sinsice makyajladığı  “Gizli,Mesleki ideolojik  Eğitim Merkezleri”  gelmektedir.

ئۇيغۇر ئېلىنىڭ مەلۇم رايونىدىكى ئۆگىنىشكە يىغىۋېلىنغان ئۇيغۇرلار.

Çin’in NAZI Kampları : İdeolojik Eğitim Merkezleri ( Kesbi Terbiye Merkezleri)
Geçtiğimiz yılın  sonlarına doğru  bütün Doğu Türkistan çapında kurulan bu Çin Nazi Kamplarına önce “Gizli Eğitim Merkezi – Yipik Terbiyeleş Merkezi “ adı verildi daha sonraki aylarda ise bunun adını  “ Mesleki ve İdeolojik ve Siyası Eğitim merkezi- Kesbi Siyasi Terbiyeleş Merkezi “ olarak değiştirdi. Daha önce il merkezlerinde kurulan bu Eğitim merkezleri daha  sonra zamanla ilçe.kasaba ve hatta büyük köylere kadar yaygınlaştırıldı.
Kamplar ilk önce Okullar tatil edilerek ve  eğitime ara verilerek bu mekanlarda kuruldu.Daha sonraki aylarda ise,yeni kamplar hazırlanarak okullar boşaltıldı ve mahkumlar bu kamplara nakledildiler.
Bu Çin Nazi kampları her ne kadar “Eğitim kampları ” adlandırılıp   lanse ediliyorsa da aslında birer işkencehane olarak işlev görüyor.>Buralarda tutulan insanlara her türlü Psikolojik ve fiziki işkenceler yapılıyor.Buraya kapatılan kişiler “İtirafname ve Tevbenameler” yazmaya zorlanıyor.Yazdıkları bu İtiraf ve Tevbenameler yüzlerce mahkumun  önünde ve kişinin yakınları de zorla bu kamplara getirilerek onların huzurunda yüksek sesle okumaya ve tevbe ettiriliyor.Bu uygulama 1958 yılında Mao zamanında uygulanan Bin Çiçekler Açılısın – Aciliş Sayraş(Ötmek) kampanyasının daha geliştirilmiş bir versiyonu olarak öne çıkıyor. En dikkat çeken bir husus ise,bu kamplara kapatılan bir tek etnik Çinli yoktur.Kapatılanrın ve “Terbiye” edilenlerin tamamı Müslüman Uygur Türkleridir.

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

Çin Nazı Kamplardaki Gündelik Hayat
Çin yönetimini Uygur Türklerine karşı  her türlü baskı ve zulüm uygulamasını uluslar arası toplumdan sinsice gizleyerek ve zihinlerden kaçırmak için Eğitim merkezi adı ile açtıkları bu Merkezler aslında NAZİ’lerin Zulüm ve İşkenece kamplarından farksızdır.Bu kamplarda kalanlara her türlü fiziki ve piskolojik işkenceler uygulanmaktadır. Kamptaki günlük yaşam bir askeri esir kampından farksızdır. Erken kalkmak,çevre temizliği. Spor,ideolojik ve siyasi eğitim ve diğer uygulamalar çok sıkı ve sert bir disiplin içerisinde icra edilmeketedir.
Burada verilen yemekler de çok kalitesi ve düşük kaloride olup, yeterli besleneme ve sürekli disiplin,baskı ve işkenceler sebebi ile bu kamplara kapatılan insanların çoğu zamanla  önce sağlıklarını daha sonra ise hayatlarını  kaybetmektedir.
Bu kamplarda bir süre kalarak serbest bırakılanlardan bir kişinin anlattıkları şöyle “ Bu kamplar eğitim kampları değil birer işkencehanedir. Bazı çevresinde tanınmış ve toplum tarafından itibar gören cemaat önderleri ve aydınlara çok daha fazla baskı ve  zulüm  icra edilir.Onların akşamları el ve ayakları zincirlerle bağlanır.Bunlar  hava almak veya tuvalet ihtiyacı  için dışarı çıkarıldıklarında başlarına siyah torbalar geçirilir,  elleri kelepçeli ve ayaaları parngalı olarak çıkarılır ve diğer tutuklulara bu şekilde korku salınır şantaj ve tehdit edilirler.
Bir diğer Kampzede’nin anlattığı ise daha şaşırtıcı ve elem verici “ Bize özellikle Lahane çorbası (İçinde hiç yağ ve diğer eklemeler bulunmayan sadece suda kaynatılan bir çeşit çorba.Uygurlar buna Besey Şorpası derler) veriliyor.Bu tuzsuz ve tatsız çorbayı içen bütün mahkumların mideleri bozulur.Ayrı anda tuvalet ihtiyacı duyarlar.Çinli “Terbiyeciler” bunların ellerini kelepçeleyerek ve başlarına çuval geçirirek tuvalet götrürlür.Ancak,tuvalet sırası geldiğinde başlarındaki çuvalı ve ellerindeki kelepçeyi çıkarırlAyaklarındaki prangayı çıkarmaz.Tuvalet sırısını beklemek bir büyük işkenceye dönüşür. Amaç, Uygurları bu hale düşürerek onların onurları ile alay ederek onlara psikoldojik işkence yapmaktır.”
Tesettürlü hanımlar yarı çıplak bir şekilde  açıkta spor yapmaya zorlanmakta ve her gün sabah ve akşam olmak üzere iki kez “Kendilerine makyaj eğitimi uygulamalı olarak verilmekte ve Güzel görünmeleri sağlanmak” tadır.

Bu Kamplarda tutulan her kes geçmişte yaptıkları için her gün tevbe ve nedamet duyduklarını ve bir daha yapmayacaklarını ve ÇKP.yönetimine sadık kalacaklarını yüksek sesle ifade etmekte ve  yemin  ettirilmektedir.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Çin Nazi Kamplarına Kimler Kapatılıyor ?
1. Cezalarını tamamlamış eski mahkumlar
2. Eğitimli Uygur aydınlar
3. Din adamları
4. Geçmiş yıllarda Kur’an kursu ve Medrezelere devam edenler
5. Geçmiş yıllarda dini vaaz ve tebliği yapanlar ve bunu dinleyenler
6. Geçmişe dönük sosyal yardım faaliyetlerinde bulunanlar
7. Yurt dışına bir kez dahi olsa gidip gelenler
8. Yurt dşında öğrenim görenler
9. Evinde Kur’an kerim ve dini kitap,sesli veya görsel dijital malzeme bulunduranlar
10. Tesettürlü kıyafet giyenler
11. Sakal bırakan Uygur erkekler
12. Yasalara aykırı davranacaklarından şüphe  edilenler (Gumanlık kişiler)
13. Devletin Birliği ve Milletlerin dostluğuna aykırı söz ve beyanlarda bulunanlar
14. Çin’in dini tüzük ve uygulamalarına aykırı davrananlar
15. Her türlü Şüpheli ve dikkat edilmesi gereken  Şahıslar(Gumanlık ve Noktalık kişiler)

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, kalabalık

2016 yılının Ekim ayında ilk kez Urumçi başta il merkezelerinde kurulan bu işkencehanelere ilk kurbanlar alınmaya başlandı. Urumçi uluslar arası hava alanına yurt dışından ülkesine geri dönen Uygur Türkleri daha pasaport kontrol noktalarında pasaportlarına el konlarak tutuklandı ve bu kamplara kapatılmaya başlandı.Bunlardan benim tanıdığım 2 çocuklu bir aile bir yıl kadar İstanbul’da yaşadıktan sonra  2016 yılının Kasım ayında Doğu Türkistan’a  döndü.Urumçi hava alanında pasaport kontrölnde iken,pasaportlarına el konularak tutuklandı.7 yaşındaki  oğlu bir hafta sonra  serbest bırakıldı.15 yaşındaki kızı ise bu yılın Mart ayında  kamptan azat edildi.Kendisi ve eşi halen bu merkezde ” terbiye”  edilmektedir.. (1.bölümün sonu.Yazı devam edecek)

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
1842 Kez Görüntülendi.