Son Dakika
F.Nasibe Hazret KURT
Son dönemde kadim Türk yurdu Doğu Türkistan’da etnik temizliğe yönelik Çin politikası ürkütücü boyutlarda uygulanmaya başlanmıştır.
İlkokuldan Üniversiteye kadar eğitimimi Türkiye’de alan bir Türk vatandaşı olmama rağmen, doğduğum ülkemdeki gelişmeleri yakından takip etmekte ve bunu kendimce bir milli ödev olarak kabul ediyorum. Son gelişmeler hakkında teşkilat merkezine, genel merkezimiz ve yönetim kadrolarımıza rapor hazırlama amacım, üst yönetimi bilgilendirmek, konu hakkında ses çıkarmasını ve Cumhurbaşkanına konu hakkında telkinde bulunulmasını sağlamaktır.
Çin’in 01 Nisan 2917’de yürürlüğe Koyduğu “Dini Aşırılığa Savaş ve Yok Etme Yasa- Yönetmeliği” İslam’ını ve Türklüğü Hedef Alan çok Tehlikeli bir Adımdır
Çin yönetimi Doğu Türkistan’da 01 Nisan 2017 tarihi itibariyle Xinjiang’da Dini Aşırılığa Savaş Ve Yok Etme Yasa-Yönetmeliğini uygulamaya başladığını açıkladı. 29 Mart 2017 de kabul edilen bu yasa 7 Ana başlık altında ve toplam 50 maddeden oluşmaktadır. Bu yasanın aşağıda belirtilen şu 3 maddesi Çin’in bu yasa ile Doğu Türkistan’daki esas amacı ve temel hedefinin ne olduğu hakkında bize açık ve net olarak bilgi verir.Bu yasanın ;
Çin’in “Aşırı Dinci Akımlarla Savaş ” adı altında çıkardığı ve uygulamaya koyduğu 50 maddelik yasanın 9. Maddesi dini Aşırılığın tarifini 15 bölüme ayrılarak şöyle tanımlamıştır.
Çinin bu yasasına Doğu Türkistan’da yaşayan her Müslüman Türkü terör suçu ile ilişkilendirmeyi hedeflemektedir. Durum çok vahimdir.
Kur’anda Geçen Müslüman İsimler kesin olarak Yasaklanmaya başladı
Çin Tarafından Yasaklanan isimler Uygurca ve Çince yayınlanmaktadır. Listede yasaklanan isimler arasında Türkzat, Türknaz isimlerde yer almaktadır. Uygurlarda erkek çocuklara Türkzat, kız çocuklara Türknaz adı koymak son dönemlerde moda olmuştur. Dini içerikli olmayan bu isimlerde terörle ilişkilendirilerek yasaklanmış ve listeye alınmıştır.10 Nisan 2017 de Çin devlet medyasında yayınlanan listeden iki sayfalık örnek:
Yasaklanan İsimler ve Anlamı
Mücahit : İslam Savaşçısı
Cihat : İslam için yapılan savaş
Cundullah : Cihatçı
Talib : Dini eğitim alan kişi
Muhittin : Kendini islama adayan kişi
Muhammed : İslam Peygamberinin adı
Muslime : Kadın Müslüman
İmam : Dini Önder
Mücahidun : Gazat edenin oğlu
Vahap : Vahabı öğretisinin önderi
Seda : Dini teşvik edici
Müctehid : Dinin yayıcısı
Usame : Din için kendisini feda eden
Zikrullah : Din Teşvikçisi
Nasrullah : Din öğreticisi
Muslim : Müslüman erkek
Bağdat : Irak’in başkenti
Suriye : Bir devlet adı
Kahire : Mısır’ın başkenti
Sumeyye : Dinin yayıcısı
Zekeriya : Dini teşvik eden
Saddam : Irak eski devlet başkanı
Türkizat : Türkiye İnsanı
Türkinaz : Türkiye’de çocuklara verilen bir isim
Ezher : Mısır’daki İslam Üniversitesi
Hacı : Hac yapan kişi
İslam : Din ismi(Müslüman)
Arafat : Mekke’de bir dağ
Medine : Suudi Arabistan’da bir şehir
Çin, Ezan, Hutbe, Namaz, Hakkında Yeni Genelge Yayınladı
28 Nisan 2017 Cuma günü Çin yönetimi tarafından Çince ve Uygurca yayınlanan Genelge İslam dinine hakaret içermekte ve tüm genelgenin tüm camilerde uygulaması yasal olarak zorunlu hale getirilmiştir.
6 Maddeden oluşan bu genelgede ezan, hutbe, namaz, duaların Çin komünist parti propaganda aracı olarak kullanılması zorunluluğu getirilmektedir.
Ezan şöyle Okunacaktır
Tekbir:
“Biz hepimiz vatan (Çin)nın çocuklarıyız. “ Biz hepimiz vatan (Çin)nın çocuklarıyız. Vatan (Çin) uludur, Vatan uludur. Namaz icat edildi. Mükemmelliği diliyoruz. Ülkenin birlik beraberliğini, istikrarını diliyoruz. Ülkenin güçlenmesini diliyoruz.”
Tesbih: “ Ülkemize ve Liderimiz Şi Reis’e minnettarız.”
Yabancı Ülkelerde okumakta olan Uygur Öğrencilerin Ülkeye dönmesi için Ebeveyn Rehin Alınmaktadır
Yurt dışında, bilhassa Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan… gibi Müslüman ülkelerde okumakta olan öğrencilerin anne, babaları, kardeşleri yakalanıp tutuklu evlerinde tutulmakta ve çocuklarının geri dönmeleri için baskı uygulamaktadır. Korkutulan ebeveynlere yurt dışındaki evlatlarını sürekli aratmaktadır. Dönmemek için direnen öğrencileri Çin istihbarat elemanları direk arayıp “ Sizin dininizde cennet annelerin ayak altında değil mi?
Neden annenizi kurtarıp cennet sevabına kavuşmaktan korkuyorsunuz?” diye tehdit etmektedir. Sadece Türkiye’den Nisan ayında tahmini 100 e yakın Uygur öğrenci anne, babasını kurtarmak için kendi hayatlarını riske atarak memlekete dönmüştür. (Bu dönüş mayıs itibari ile artarak devam etmektedir.)
Aşağıdaki resimde Artuş şehirlik hükümet tarafından yabancı ülkelerde çocukları okuyan ailelere ihbar etmesi için kara kollardan dağıtan form örneği
Uygur Ailelere Kesici Alet yasağı
Doğu Türkistan’da Uygur ailelerdeki bıçak, keser, balta… gibi kesici aletler karakolda listelenip, her aileye bir bıçak, bir keser, bir balta bırakılıp, fazlası Çin karakollarınca el konulmaktadır. Uygur ailelere bırakılan kesici aletlere sahibinin kimlik numarasının kazdırılmakta ve kazma parası da sahibinden alınmaktadır. Bir hafta içinde kara kola gelip kesici aletlerin sayısını doğru vermeyenler ağır cezalar çarptırılmaktadır.
Aşağıdaki fotoğraf Toksu kasabası yönetimi tarafından kesici aletleri karakola getirip işlem yapılması konusunda yayınladığı genelgedir.
Türkçe İş Yeri Levhaları (Tabelaları) Zorla Kaldırılıyor
Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin Türkiye ilgisi ve sevgisi bilinen bir gerçektir. Türk ürünü elbiseler giymek, Türk imalatı eşyalar almak ve kullanmak (Özellikle Perde, ev ve mutfak eşyası) herkes ve aile için toplumda bir itibar ve övünç olarak kabul görüyor. Dükkân ve işyerlerine de sırf bu Türkiye sevgisi yüzünden isim olarak Türkçe isimler veriyorlardı. Örneğin,Turan,Türkbazar,Öztürk Türkshov.ve benzeri. Bu isimler ise artık yasaklanmış durumda ve asılan bu Türkçe levhalar da zorla kaldırılıyor. Dükkân sahipleri bu isimlerin tescilli olduklarını beyan etseler de, gelen Çinli Sivil Polisler ” Bizim Tescil ile ilgimiz yok. Biz burada sözde yerli(Özerk bölge) siyasetini uyguluyoruz. Burası Çin topraklarıdır. Burada Çince isimler kullanacaksınız.” tarzında tehditkâr cümleler sarf ediyorlar ve Levhaları de bizzat kendileri söküyorlar. Çin sivil polisleri toptan Türk malları satan iş merkezleri önünde bekleyerek mal almaya gelen Uygurları “ Çin dünyaya mal satan dünya fabrikasıdır. Çin malını beğenmeden Türk malı alanlar bölücüler listesine alınacaktır. Haberiniz olsun.” Diye korkutarak müşterileri ürküttüğü için Urumçi’de Türk mallarını toptan dağıtan Türkler ve Türk vatandaşı Uygurlar dükkânlarını kapatmak zorunda kalmış, bazıları iflas ederek Türkiye’ye dönmeye başlamıştır. Urumçi’de kalmaya direnenlerin ikameti iptal edilmektedir.
Yukardaki İzah etmeye çalıştığım konular Doğu Türkistan’da 2017 yılı Nisan ayından beri Çin yönetimi tarafından uygulanmakta olan yüzlerce etnik ve dini ayrımcılık politikasından sadece birkaç örnektir. Nisanda Türkiye referandum sürecine odaklandığı için Doğu Türkistan Türklerinin acılarını duyan olmamıştır. Duyan da ses çıkarmamıştır. Referandum geride kalmıştır. Camiamız misyonu gereği bu konuya hassasiyeti ve takibini istikrarlı sürdürmelidir.
NOT : Bu yazı rapor olarak düzenlenmiş ve MHP.Genel Merkezi’ne sunulmuştur.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Röportajlar » Siyaset