Son Dakika
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı Çin faşizmi ile Han Nazizmi içerikili baskı zulüm,asimile, dini ve etnik soykırım uygulamaları tarihte görülmemiş düzeyde akla hayale gelmedik Çin tarzi ve yönetmleri ile devam ettiriyor. İşgalcı Çin’in Uygur Türklerinin dini, kültürel inanç ve kimliklerine hakaret ve aşağılamaya yönelik insanlık dışı uygulamaları Uygur Türklerinin dayanma ve tahammül sınırılarını zorluyor.
24 Eylul 2017 Pazar günü Çin’in sosyal iletişim platformu olan Wechat(Wexin)’te paylaşılan iki ayrı ses kaydına göre Çin işgal yönetimi Aksu ve Korla şehirlerinde Müslüman halkı 25 Eylül Pazartesi yapılacak bayrak törenine mutlaka katılmalarını istiyor.EVlerinde mevcut Kur’ani kerim,dini kitaplar ile sbeccadeleri bu törene yanlarıda getirmelerini ve İşgal yönetiminin ÇKP.etnik Çinli yöneticelirene teslim etmeleri talep ediliyor.Ayrıca, ayetler,dini içerikli yazı ve şekillerii ihtiva eden her türlü malzemelerin de birlikte getirilmesini ve teslimini istiyor.
Bilindiği gibi , Çin işgal Ordusu Mayıs 2015’te Hoten merkezli olarak Doğu Türkistan’ın Uygurların çoğunluğu oluuşturoduğu güney bölgelerinde başlattığı “Terörle Savaş ve Sert Darbeler Vurma”operasyonları esnasında evlerin tek tek aranarak el konulan kur’ani kerim ve dini kitaplar ve Seccadeler ve diğer dini içerikli her türlü nesnelere el koyarak müsadere etmişti. İslam dinine ait bu içerikli materyalleri tekrar edinen ve evlerinde bulunduranların da bu malzemelerini teslim etmeleri istemeleri ise, bu baskı ve zulmün tekrarı olarak yorumlanıyor. Ayrıca, ses kayıtlarında Kasım 2016 ayında başlatılan yurt dışına çıkanların Mesleki ve İdeolojik Eğitim Merkezlerine kapatılması ve terbiye edilmesi uygulamalarına katılmayanların da kendi kendilerini ihbar ve ifşa etmeleri ve işgal yönetiminin bu yöndeki olumlu ve lütuf(!) içerikli uygulamalarından istifade etmeleri de talep ediliyor.
Sosyal Medyada Paylaşılan Ses Kayıtlarının Çözümü Ve İçeriği
Uzmanlar,Çin işgal yönetiminin DOğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine karşı bu akıl almaz ve insanlık dışı uygulamaları ile insanı çıldırtan ve hayretlere düşüren bu benzeri dini ve kültürel inançlara karşı hakaret ve aşağılayıcı uygulamalarının zirve yapmasında esas sebebin ,uluslar arası toplumun lakıyıtlığı ile Türk-İslam dünyasının ve Müslüman kamu oyunun bütün bunlara göz yumarak sessiz kalmasının çok etkin rol aldığının belirtiyorlar.Ayrıca, Çin’i üzmemek ve onu desteklemek adına sessiz kalmalarının en azından insanlık onuru ile bağdaşmadığını ı Müslümanların sesesizliğinin ise ve dini inançlarımıza aykırı ve çok aşağılık utanç verici bir tutum olduğu noktasında birleşiyorlar.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Edebiyat » Eğitim » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Röportajlar » Siyaset