ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNE ZÜLMÜNE SEYRE DEVAM Mİ ?

 Süleyman KÖSMENE

Uluslar Arası Sesler 

Uluslar Arası Af Örgütü, Çin Makamlarının Müslüman Uygur’ların çocuklarını kopardıklarını söylüyor. Af Örgütü, “Kırık Kalpler ve Hayat: Baskı sonucu ayrılan Uygur ailelerin kâbusu” adlı bir rapor hazırladı.

Çin’in kuzeyindeki Sincan Özerk Bölgede Çinli makamların takibi çocuklarını alamadan sıralar ülke kaçan Uygurlar ile yapıldığında mülâkat tür rapor rapor kamuoyu ile paylaşıldı. Bu “eğitim kampı” adı altında yetimhanede tutulduğu, anne ve babalarının ise Sincan’a dönemediği kaydedildi.

Af Örgütü Almanya Teşkilâtı Asya Uzmanı Theresa Bergmann diyor ki: “Çin’in“ terörizmle mücadele ”kisvesi altında Uygurlara uyguladığı acımasız kitlesel tutuklamalar yürek burkuyor.”

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Lisansı, Cenevre’de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi’nin 46. oturumunda bir konuşma yapma, Çin yönetiminin Sincan’daki insan hakları ihlâlleriyle ilgili raporların bağımsız dizisinde, keyfî gözaltılar ve zorla çalıştırmalarında ifade etti. Sözlerine şöyle devam etti: “Uluslar arası söylendi, soykırım dile getiriyor. Aralarında ABD, Kanada ve Hollanda’nın da olduğu ülke parlamentoları, Çin’in Doğu Türkistan’daki faaliyetlerini ‘soykırım’ olarak niteleyen tasarıları kabul etti. Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD olmak üzere birçok ülke, Çin’e çağrıda bulunarak BM yetkilileri ile insan hakları uzmanlarının Doğu Türkistan ve Tibet’e tamponlama gezmek için izin vermesini istiyor. ”

Şu Tezata Bakar mısınız?

Keza Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Resim, Kanada, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda makamları ortak bir bildiri yayınladılar. Bildiride Çin Hükümetinin, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlâllerinin kaygı verici noktaya ulaştığını açıkladılar.

Yapılan açıklamada, “Çin’in kapsamlı baskı programı, dinî hürriyetlerin ciddî kısıtlanması, zorla çalıştırma, toplama kamplarında toplu gözaltı, zorla kısırlaştırma ve Uygur mirasının organize bir şekilde yıkımını bilmiyor. değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, söz konusu ülkeler ile AB’nin, Çinli yetkililere yönelik ortak bir yaptırım adımı attığına dikkat çekilerek, “Çin’e, Uygur Müslümanlarına yönelik baskıcı uygulamalarını sonlandırma ve keyfi olarak gözaltına bilgileri serbest bırakma çağrısında bulunuyoruz.” yerine getirme.

Buna benzer yorumları ajanslardan okuyunca, içlerinde bir tanecik Müslüman ülke var mı diye gözlerim arıyor. Ama bulamıyor. Bizim ülkemiz de dahil.

Bizim ülkemizin Müslüman ve Türk yöneticileri Uygurları terörist gören Çin anlayışını haklı görüşünde burada. Çinlilerle Suçluların İadesi anlaşmasını yapma yolunda…

Sağduyu Ayağa Kalkmalı

Avrupa’nın, Amerika’nın ve diğer dost ülkelerin bu sesi, sağduyunun sesini temsil ediyor. Satın alma da ticaret yok mu? Çin ile arayı onların da ekonomik çıkarlarına ters düşmüyor mu?

Ama bu konuda onlar vicdanlarının sesini, sağduyunun sesini temsil ediyorlar. Biz Müslüman ise ve Türk sıfatımızla sınıfta kaldık! Müslüman diğer sıfatlı ülkeler de sınıfta kaldılar maalesef. Gayr-i Müslim sıfatlı sesi çıkıyor. Ama Müslüman ülkelerin sesi soluğu duyulmuyor.

Bu tezata ne dersiniz?   

Hani Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuyor mu? 

Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah’ın kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman’ın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter. ” 1

Bütün dünyada sağduyunun sesinin ayağa kalkması lâzım! Müslümanların, bu sağduyu sesine en yürekten destek lâzım!

Bu ses, Çin’i bir tükürükte boğar. Ama bir çıksa…

Dipnot:

1- Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr 58; Ebû Dâvûd, Edeb 38, 60; Tirmizî, Hudûd, 3, Birr, 19; İbni Mâce, Mukaddime, 17.

Kaynak :  https://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/cin-zulme- insanlik-seyre-devam-mi_539740