Son Dakika
ÇKP-Faşist İşgal yönetimi bu Ramazan’da akıl almaz ve adi bir sahtekarlık ile utanmaz ve arlanmazca bir yüzsüzlüğe daha imza attı. İşgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere oruç tutmayı yasa dışı ve aşırı dincilik yaftası ile terör suçu kapsamında cezalandırırken ve Ramazan ibadetlerini yasaklarken Ankara’da sözde İftar Sorası kurdu ve davetlilere Ramazan ayının Müslüman açısından önemi ile bu mübarek ayın faziletlerinden (!) söz etti.
Çin Büyükelçisi Ankara’da İftar Ziyafeti Düzenledi
Çin’in Ankara Büyükelçiliği 24 Mayıs 2018’de Ankara’nin merkezi Kızılay’da bir Lokanta’da iftar ziyafeti tertip etti ve bu iftara Çin Büyükelçisi Yo Hungyang’ın ise karısı ile birlikte iştirak ettiği bildirildi.
Özgür Asya radyosunun haberine göre Çin Büyükelçiliği’nin Urumçi Uygur Restaran adlı bir restoranda düzenlediği bu sözde İftar ziyafetine Ankara’da yaşayan Uygurlar ile bu kentteki çeşitli Üniversitelerde öğrenim gören yüzlerce kişi davet edildiği, ancak,Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’daki insanlık dışı cinayet ve soykırım uygulamalarının zirve yapmasından dolayı Çin yanlısı ve yalakası olarak bilinenlerin dahi bu davete icabet etmediği belirtildi. Radyo ayrıca bu iftara sadece 8 Uygur öğrenci ile Türk Vatandaşı Zeyneş İsmail adında bir Kazak Türkü’nün icabet ettiğini, davet edilenlerin gelmeyeceğinin anlaşılması üzerine Çin Büyükelçiliği’nin apar topar harekete geçerek Ankara’daki çeşitli Çin Şirketlerinin çalışanları ile bazı Çinli Müslüman Hui’leri emrivaki ile iftara çağırdıkları ve sözde bu iftar sofrasını doldurduklarını bildirdi. İftara 40 kadar Çinli ve Hui Müslümanı ile 8 Uygur öğrenci ile bir de Kazak Türkü’nün katıldığı gözlendi.
Çin Büyükelçisi : Ramazan Ayının Önemi ve Faziletlerinden Söz etti
Radyonun bildirdiğine göre İftar ziyafetini bizzat organize eden ve başta katılan Çin Büyükelçisi Bu Hungyang’in karısı ile birlikte katıldığı bu ziyafette bir açılış konuşması yaptığı ve konuşmasında Ramazan ayının Müslümanlar için önemi ve bu ayın faziletleri hakkında konuştuğu belirtildi.Ayrıca Çin Büyükelçisinin diplomatik teamüllere aykırı olarak Türk siyasetçileri suçlayıcı cümleler kullandığı ve Türkiye öğrenim gören Doğu Türkistanlı öğrencileri tehditler savurarak korkutmaya çalıştığı ve onların aileleri üzerinden şantaj yapmaya kalkıştığı de bildirildi
TRT Çalışanı Kazak Türkü : Türkiye’de yaşıyor Olsam da Kalbim “Daima Hitay’da “
İftar’da aslen Doğu Türkistanlı bir kazak Türkü olan ve TRT’de çalışan Zeyneş İsmail’ adında bir kişinin katılarak iftarda bir konuşma yaptığı bildirildi. Adıgeçenin konuşmasında “ Ben her ne kadar Doğu Türkistan’dan(Hitay’dan) gelmiş ve T.C.Vatandaşlığına geçmiş bir Kazak isem de Kalbim daima Hitay’dadır (Çindedir)” dediği bildirildi.
Daha sonra radyo muhabirinin sorularını cevaplandıran Kazak Türkü Zeyneş kendisinin Çin Büyükelçiliğinin düzenelediği iftara katılıdığını ve iftarın da çok iyi geçtiğini belirterek iftarda Ramazan ayını anlatan bir konuşma yaptığını da doğruladı .
Ayrıca, Radyo muhabirinin “ Çin,Doğu Türkistan’da Orucu ve Ramazan ibadeti ile Müslümanların bütün dini ibadet ve vecibelerini yasakladığı baskı,zulüm ve soykırımın zirve yaptığı ve en az bir milyon civarında Müslüman Uygur ve Kazak Türkü’nün Doğu Türkistan’daki Çin Nazi Kamplarında hapsedildiği bir böyle süreçte Çin’in iftarına katılmasının doğru mu ? “ yolundaki sorusunu ise, bu konuda bizzat görüştüğümüzde bunları konuşalım şeklinde cevaplandırdığı belirtildi.
Uygur Öğrenciler : Ailelerimize Kötülük Yapacakları Korkumuzdan katılmak zorunda kaldık
İşgalı altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur,Kazak ve diğer Müslümanlara orucu yasaklayan,ramazan ayına özgü ibadetler ile bütün İslami vecibeleri engelleyerek zulmeden ve milyonlarca masum insanı Çin Nazi Kamplarına dolduran Çin Yönetiminin Türkiye’deki Temsilciliğinin iftarına katılan Uygur Öğrenciler, Çin Elçiliğinin Türk kamu oyunun aldatma ve kandırma amaçlı bu iftar yemeğine Doğu Türkistan’da bulunan ana baba ve yakınlarına zarar gelmemesi korkusu yüzünden katılmak zorunda kaldıklarını ve kendilerinin bu sözde Çin İftarına katılmalarının zorunlu olduğu yolundaki ihtar,şantaj ve tehditleri nedeniyle katılmak zorunda kaldıklarını ifade ettiler.Radyo’ya konuşan öğrencilerin bu konudaki ifadeleri aynın şöyle ;
Gazi Üniversitesi öğrencisi Merziye :Ben önceden telefon edilerek bu iftara davet edildim.İştirak etmememin kabul edilmeyeceği ve mutlaka katılmam gerektiği söylendi.Ben de Doğu Türkistan’da yaşayan Ana babam ve yakınlarımın başına bir şey gelmesinden korktuğum için mecburen katıldım. Xinjiang Öğrenci Derneği önceleri mevcuttu. Ara sıra bir uğruyordum.Şimdiki durumunu bilmiyorum.Çin Elçiliğini bu ve benzeri faaliyetelerine katılarak onlarla birlikte resim çektirmenin memleketteki yakınlarımız açısından faydalı olacağı söylendiği için onlara bir yararım dokunabilir amacı ile katıldım. Açıkçası bize bu konuda baskı yapıldı.Diğer katılanlar hakkında bilgim yoktur.
Hacettepe Ün.Öğrencisi Faik : Doğu Türkistan’da yaşayan Ana ve Babama büyük baskı yapıyorlar.Bu baskıların azalması için bir faydam olur düşüncesi ile bu iftara katıldım.Çünkü,Çin yönetimi ailemden sürekli benim yurt dışında ne yaptığımı soruşturuyorlar ve geri gelmemi istiyorlar.Ben bu konuda Aileme bir faydam dokunur düşüncesi ile katıldımve birlikte resimler de çekindim. Ailem ile arada sırada telefon ile haberleşiyorum.Ama onlara Çinlilerle birlikte çektirdiğimiz resimlerin onlara bir yararı olup olmadığını soramadım. Çünkü,telefonda konuşurlarken çok tedirginler.Hemen kapatmak zorunda kalıyorum.Fazla konuşamıyorlar.
Çin, Doğu Türkistanlı Öğrenciler Türkiye’de de Devamlı Baskı ve Kontrol Altında Tutuyor
Çin yönetimi resmi kanallarla Türkiye’ye gelerek yüksek öğrenim yapmakta olan Uygur öğrencileri devamlı kontrol ve baskı altında tuttukları bildiriliyor. Pasaportlarının uzatılması ve diğer resmi işlemleri baskı,tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıyor. Ayrıca Memeleketlerinde yaşayan Ana baba ve Yakınlarını bu konuda rehin olarak kullanıyorlar.Öğrenciler Türkiye’de de asla rahat olmadıklarını ifade ediyorlar. Çin’in tehdit ve korkusu yüzünden İstedikleri kişiler ile görüşemiyorlar ve serbest ve hür hareket edemiyorlar. Çin Temsilcilikleri Doğu Türkistanlı öğrencilere Çin bahar bayramı,Kuruluş yıl dönümü etkinlikleri ve yeni yıl gibi ulusal günlerinde düzenledikleri propaganda amaçlı etkinliklere katılmalarını zorunlu kılıyorlardı.Ancak, Doğu Türkistan’da Çin baskı,zulmü ile insanlık dışı cinayet ve soykırım uygulamalarının zirve yaptığı ve bir milyon Müslüman Türk’ün Çin nazi Kamplarına kapattığı bir kaotik ve dramatik ortamda Türk Kamu oyunun yanıltmak ve kandırmak ve sinsice Çin usulü göz boyamak amacı ile Ramazan iftarı düzenlemesi ilk kez yapılıyor ve çok dikkat çekici bulunuyor.
Uzmanlar Çin’in işgalı altında yaşayan Müslüman Türklere orucu ve ramazan ibadetleri yasaklarken Türkiye’de İftar ziyafeti tertip etmesi ve Çin Büyükelçisi’nin bizzat katılarak Ramazan’ın faziletlerinden bahsetmesinin tam bir akıl almaz yüzsüzlük,iki yüzlülük ve adice bir sahtekarlık ve basit bir yalancılık olduğunu belirtiyorlar.
BENZER HABERLER