logo

trugen jacn

ÇİN ZULMÜNÜN İNKARCI VE DESTEKÇİSİ İMRAN HAN; UYGURLAR ONU ASLA AFFETMEYECEK!

 İslam Cumhuriyeti Pakistan’in geçtiğimiz günlerde Parlamento tarafından alaşağı edilen Kriket Oyuncusu Devrik Başbakan İmran Han Çin’in Müslüman Uygur Türklerine yönelik baskı, zulüm ve soykırım cinayetlerinden haberini olmadığını öne sürerek daima  Çin’in yanında yer almıştı. Uygur soykırımının  kabulünü   gözü kapalı olarak  reddetmesiyle ünlenmişti. Sürekli  Müslüman Soykırım Suçlarının ana kaynağı ÇKP Lideri  Xi Jinping’i abartılı şekilde övmesi ve  bu islam düşmanını Peygamberimizin yolundan gidiyor   gibi sapkın ve gerçek dışı sözleri  destekliyordu, İmran Han bu olumsuz tutumu ile Müslümanların  tepkisini toplamıştı.  Düşürülen Pakistan Başbakanı İmran Han’i bu ihanetlerinden dolayı Doğu Türkistan Türkleri asla Affetmeyecektir.  Uygur Türkü yazar  Kökbayrak’ın bitterwinter.com için   İmran Han ile ilgili kaleme aldığı bu   İngilizce  yazısının Türkçe aktarımı aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.(UYHAM)

Imran Khan, Xi Jinping ile birlikte. Kaynak: Pakistan Hükümeti.
Imran Han, Xi Jinping ile birlikte.  

Tahir KÖKBAYRAK(Bitterwinter.org-Roma İtalya)

İki hafta önce Pakistan Başbakanı Imran Khan, Pekin’in 700 milyon insanı yoksulluktan kurtardığını iddia ederek Çin’i övdü.  Ayrıca Çin’in “Peygamberin [Muhammed’in] öğretilerini takip ettiğini”  iddia etti.

10 Nisan’da Imran Han, Pakistan Parlamentosu tarafından yapılan güvensizlik oyu ile görevden  uzaklaştırdı. Bu sözleri için Uygurlar İmran Han’ı unutmayacak ve asla affetmeyecektir.

Pek çok kişi Çin Komünist Partisi’nin Hz. Muhammed ile karşılaştırılmasına şaşırmış olsa da Uygurlar şaşırmamıştı . Çin’i övmek için yarışan birçok İmran Han benzeri şahsiyetlerin benzer  ifadelerine  zaten tanık olmakatayız. İmrah Han gibileri  bu sözleri 1933 yılında Kaşgar’da Kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti zamanında   Stalın ile birlikte ve onun yardımı ile on binlerce Müslüman Doğu Türkistanlı müslümanı katleden Uygurların Kanlı Celladı Çinli Faşist General (sözde Doğu Türkistan’in Askeri Valisi General Şeng Sisey için  “ Eğer Hz. Muhammed son peygamber olmasaydı, Sheng Shisai bugün bir peygamber olabilirdi. ” diyen  Saptul(Seftalı) Damolla lakaplı Abdulgafur’un bu sözlerini hatırlatıyor.

Tarih tekerrür ediyor; diktatörlerin  karakteri ve övünme yöntemleri aynıdır, ancak övünenler kâr elde etmek  ve kişisel çıkar sağlamak için sözlerini yenilemek zorundadır.  Onların aynı tonu ve kelimeleri kullanmaları ödüllerini vermeden önce daha fazlasını bekleyen diktatörlere ilham vermez. Böylece, ne kadar mantıksız olursa olsun,  mutlaka  yeni ve farklı bir şeyler söyleyecektir. Bu ilişkiler böyle işler Çünkü  bir taraf diğerinin cüzdanına bağlıdır.

Dokuz ay önce Imran Han’dan böyle bir açıklama öngörmüştüm. Özel olarak dağıtılan bir makalede, okuyucuları Imran Han’ın Çin’e yönelik gerçekçi olmayan övgüsüne fazla üzülmemelerini istedim.Çünkü, CKP diktatörü Xi için aha fazla ve yabancı övgü henüz gelmemişti. İmran Han’ın, “Çin’in Uygurlara yaptığı, Hz. Muhammed’in yaptığının devamıdır.”  sözleri sapkınlığın son zirvesi olacaktı.

Aşağıdaki paragraflar 3 Temmuz 2021 tarihli makalemden alınmıştır :

” Pakistan Başbakanı Imran Han’ın Çin’in Uygur halkına yönelik soykırımı konusundaki ikiyüzlü, haksız tutumu birçok kişi tarafından eleştirildi, ancak şimdiye kadar bir nokta üzerinde durulmadı: Han’ın Çin’in Uygur gerçekliğini kabul etme konusundaki isteksizliği.  Ama, Çin’in  İmrah Han’dan beklentisi hala istedikleri  noktada değil.

Çin’in işgalindeki Doğu Türkisitan’da kurduğu  kamplarda en  az iki milyon Uygur’un alıkonulduğu ve beyin yıkama, fiziksel  ve pisokoolojik baskı ve işkenceler kadınlara  sistematik taciz ve saldıralar  ve hatta kısırlaştırmaya maruz kaldığı toplama kampları olan bu gerçeğin ortaya çıkmasından bu yana  Çin, bölgeye çoğu Müslüman ülkelerden diplomat ve gazetecilerden oluşan 1000’den fazla ziyaretçi davet etti. Çin’in bütün bunlardan amacı, “ Uygurlar dünyanın en mutlu Müslümanlarıdır; tüm uluslar Çin’in etnik politikasını eleştirmek yerine  aksine, ondan ders almalıdır.”  anlayışını hakim kılmaktır.

Ancak İmran  Han’ın  bu ve önceki benzer açıklamaları Çin için yeterince mükemmel  olmamış ve  onu sevindirici( iç açıcı) olmamıştır.

Başbakan Imran Khan ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (soldan birinci ve ikinci) Ankara'daki Millat Camii'nde dua ediyor, Ocak 2019. Facebook'tan.
Başbakan Imran Khan ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (soldan birinci ve ikinci) Ankara’daki Millat Camii’nde dua ediyor, Ocak 2019. Facebook’tan.

 Şimdi,  İmran Han’ın Çin’in Uygurlarına karşı etnik soykırımı hakkında söylediklerinin kronolojisine ve sonuçlarına  bir bakalım:

  •  Ocak 2019’da Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na (TRT) yaptığı ilk   açıklamasında  “ Uygur bölgesindeki  durumu tam olarak bilmiyorum  Bu açıklama Çin’in beklentilerinin çok gerisinde kalmıştır.  Onun bu açıklamaları  Çin’in gözünde “Bölgede etnik uyum görmüyorum ve Çin’in Uygurlar hakkında söylediklerinin doğru olup olmadığından emin değilim” demekle eşdeğer olan ÇKP için şüphesiz yetersiz kalmıştır.  
  • İmran Han Mart 2019’da  İngiliz Financial Times gazetesine  verdiği demeçte Uygurların durumuyla ilgili farkındalık eksikliğini Financial Times’a “Açıkçası, bu konuda fazla bir şey bilmiyorum” dedi. Daha fazla sıkıştırıldığında  bu kez   “ Uygurlar konusunda yeterli bilgim olsaydı, bunun hakkında  elbette konuşurdum.  Çünkü bu konu medyada çok fazla yer almıyor.” sözünü tekrarlamıştır.
  •  Doğu Türkistan’ın Kaşgar kentinden başlayan ve Pakistan’ı boydan boya geçerek Gwadar  limanında sona eren “Kuşak ve Yol girişiminin bir parçası  olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ” güzergahındaki demir yollarının iyileştirilmesi ve yeni oto yollar yapılması  dahil olmak üzere , Pakistan’ın  alt yapılarının yapımı  için  60 milyar  dolarlık yatırımı göz önüne alındığında  elbette Komünist Çin’in İmran Han’ın bu  açıklamalarından  ” memnun kalmama hakkı bulunması” gayet  doğal  olabilir.
  • İmran Han  Axiox.com’a Haziran 2021’de verdiği demecinde  Uygurlar ile ilgili olarak “Çin bizim en zor zamanlarımızda en büyük dostlarımızdan biri oldu. Pekin ile Xinjiang konusundaki görüşmelerimiz  kapalı kapılar ardında gerçekleşecektir.”  demiştir. Ancak, bu açıklama  Çin için göründüğü kadar övgüye değer  bulunmamış ve memnun etmemiştir.
  • İmran  Han  bu açıklamasıyla Çin’in beklentilerini bir kez daha karşılayamamakla kalmadı, aynı zamanda bölgede ciddi bir etnik sorunun varlığını dolaylı olarak kabul ederek  Çin’in Uygurlara karşı savunulamaz adımlar attığını ima ederek kırmızı çizgiyi aştı. 
  • İmran Han son olarak   Temmuz/2021’de ” Çin’in Uygur gerçeklerinin   versiyonunun Batı medyasında bildirilenlerden tamamen farklı olduğunu, kendilerinin bu konudaki görüşleri için   “Farklı görünüyoruz” demedi. Buna ek olarak açıklamanın,  bölgedeki  durumun gerekçesini açıkça ve tekrar tekrar  şöyle ifade etti: “Çin’e olan aşırı yakınlığımız ve ilişkimiz nedeniyle, aslında biz Uygurlar konusunda batının  değil, Çin’in  versiyonunu kabul ediyoruz.”açıklamasında bulundu.
  • İmran Han’ın  tüm bu  açıklamaları ile , Pakistan’ın Çin’e ekonomik bağımlılığı nedeniyle Uygurların yanında yer alamayacağını açıkça ve sürekli olarak  ortaya koymuştur. Bu tür beyanlar Çinli yetkilileri kızdırma potansiyeline sahip çünkü  İmran Han bir devlet sırrını ifşa ediyorlar: Çin, Uygur soykırımı ve insanlığa karşı  işlediği suçlar hakkında ağızlarını açmamaları için fakir ülkelere, özellikle de Müslüman ülkelere rüşvetler veriyor.
  •  İmran  Han,eğer Uygur bölgesinin ÇKP sekreteri veya Çin devletinin bir yetkilisi olarak görev yapsaydı,  bu ifadeleri  nedeniyle mutlaka  ölüm cezasına çarptırılabilirdi.

İmran Han’ın Uygurlar Konusunda  “Çin Versiyonu”nu Kabul etmesi  Vicdanı Olamaz  

İmran  Han’ın Uygur gerçekliğinin Çin versiyonunu ilan etme konusundaki isteksizliği vicdanından mı yoksa siyasetinden mi kaynaklanıyor?

Çin’in Uygur soykırımına göz yummaktan kazanç sağladığı gerçeğini gizlemediği düşünülürse, Han’ın isteksizliğinde vicdan pek geçerli  bir faktör olamaz . Bu nedenle gerçek faktör büyük olasılıkla siyasidir. Çin,   kimseyi  gücendirmeden Pakistan da dahil olmak üzere dünya çapındaki Müslüman topluluklarının  kendisine olan desteğini sürdürmek istiyor.  Bu konuda stratejisi , Çin’in beklentilerini tek seferde değil, çaktırmadan  adım adım karşılayarak daha fazlasını elde etme planını da içerebilir.

Çin, şu anda 50 yoksul ülkeye batı karşısında  destek veriyor ve batının askeri tehdidi karşısında bu ülkelere karşı ” Havuç ve Sopa diplomasisi”  uyguluyor.   Bu sebeple  Çin yönetimi, İmran Han’ın Uygurlar konusundaki  bu  isteksizliğini sonsuza kadar tolere edemez. Bu nedenle Pakistan  Uygur trajedisi hakkındaki açıklamaları şüphesiz gelecekte Çin’i daha fazla destekleyecektir. Dünya,  İmran Han’ın ” Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Uygurların Batı veya Müslüman ülkelerdeki Müslümanlardan daha fazla dini  özgürlüklere  sahip olduğunu öne sürerek ”  Uygur Müslümanlarının mutluluğuna hayranım.  Çin’in yaptığı Hz. Muhammed’in ümmeti için yaptığının aynısıdır.”” dediğini duyduğunda  fazla şaşırmamalıdır.

Benim İmran Han Konusunda Yazdıklarım Doğru Çıkmıştır

Benim  Temmuz 2021’de  bu yazıyı yazdığımda kristal  bir dünya yoktu. Ama bu konudaki  tahminim doğru çıkmıştır.

Şimdi İmran Han’ın  Uygurlar konusundaki iddialarının özüne bakalım.

Evet, Çin’in  diğerlerine göre daha az yoksul olduğu doğrudur (her ne kadar istatistikler ve bilimsel olarak tartışmalı olsa da)  ÇKP. iktidardayken,  veya ÇKP iktidarda olmasaydı  gelişmesinin nasıl  olacağını  sorgulamalıyız. Bunu tam  bilmenin bir yolu yoktur çünkü ÇKP diğer  siyasi güçlere(Partilere) ülkeyi yönetebilme  ve  hakim  olabilme vermemiştir. Ama,  İmran  Han bütün bunlara rağmen  1,4 milyar çalışkan Çinli insanın gözyaşlarının farkında değil mi? Çin, teknoloji de dahil olmak üzere diğer ülkelerin küresel kalkınması için onların  katkılarından yararlanmadı mı?

ABD’nin Çin’i Dünya Ticaret Örgütü’ne dahil etme çabası ne olacak? Tabii ki,  ÇKP’ne  bağlı olduğunuzda, böyle olması gerektiğini düşünseniz bile bu katkıların hiçbirine itibar edemezsiniz.

Evet, Peygamber (s.a.v.) Müslümanları zengin olmaya teşvik  ederek :  “Yukarıda (Varlıklı)  olan, aşağıda olandan (Fakir olanlardan)  daha hayırlıdır. Çünkü zengin olan ihsan eden, alttakiler(fakirler)ise dilenendir. Fakirlik,Müslümanı Nerede ise  küfre kadar götürür.” buyurmuştur.

Zenginlik hakkındaki beş İslami öğretiden biri, Müslümanların servetlerini yasal veya helal bir şekilde kazanmaları  gerektiğidir.   Yoksa zengin olmak ve fakirlikten kurtulmanın yolu  ve yöntemi,Çin gibi, Başkalarının yurdunu  işgal ederek,  onlara baskı ve işkence yaparak, onların doğal kimliğini  bozarak, aldatarak veya öldürerek kazanılmaz. Allah bunlara  karşı  şöyle buyuruyor : ” Ey iman edenler, birbirinizin mallarını haksız  olarak almayınız,el koymayınız. Ancak karşılıklı rıza ile [helal]  ticaretten  helal rızık kazanınız.” (Kur’ani Kerim 4/29)

Çin’in gelişimini değerlendirirken bunu nasıl başardıklarını sormalıyız.

  • ÇKP’den temel İnsan haklarını talep eden kaç kişi hapse atıldı?
  • 1989’daki Tiananmen Katliamı sırasında kaç Çinli öğrenci öldürüldü ?
  • 2008 Lhasa (Tibet’in başkenti) ayaklanmasında kaç kişinin öldüğünü unutmalı mıyız ?
  • 05 Temmuz/2009 Urumçi  katliamında kaç Uygur  müslüman  katledildi ?
  •   Ya, Günümüzde devam ettirilmekte olan  Uygur Soykırımı ?
  • ÇKP’nin 3 milyon Uygur Müslüman’ı 5 yıldan beri(2017’den beri)  ucu açık tutuklu olarak hapsetmesi
  •  Çin’in Ebeveyinlerini toplama kamplarına kapattığı kimsiz ve kimsesiz kalan  500 bin Müslüman Uygur çocuğunu Müslüman olmalarını engellemek için Çin’e götürmesinde bir sorun yok mu?
  • ÇKP’nin bu yaptığı  bu tam  bir Etnik Dönüştürme, Kimliğini zorla değiştirme ( Sinicization)” uygulamalarının hoş görülmesi gerektiğine inanıyor muyuz?

İmran Han’ın bu soruların gerçek cevaplarını bildiğini düşünüyorum ama şu anki zihinsel durumu bunları dile getirmesine izin vermiyor. Daha önce, Çin’den acil yardıma ihtiyacı olduğunu, bu nedenle Çin’in parasına odaklanırken İslami öğretilerde  de bu konuda seçici ve iki yüzlü davrandıklarını görmekteyiz.

İmran Khan, 24 Şubat 2022'de Moskova'da Putin'i ziyaret etti.
İmran Khan, 24 Şubat 2022’de Moskova’da Putin’i ziyaret etti .  

Görevden alındıktan sonra, Imran Han şimdi destekçilerini topluyor ve onlara Çin ve Rusya ile olan dostluğu nedeniyle bir Amerikan komplosunun kurbanı olduğunu söylüyor.İmran han ayrıca   Rusların Ukrayna işgali başladıktan hemen sonra Moskova’da Vladimir Putin ile buluşmak için acele ile gittiğini de unutmayalım !

 İmran  Han bu kez tekrar iktidara gelebilmek için Yine Çin yardımına ihtiyacı  olduğunda  bu desteği alabilmeke için  “Xi Jingping’ı  Tanrı’ya benzetecek olursa  hiç şaşırmamalıyız .

KAYNAK : https://bitterwinter.org/pakistan-pm-imran-khan-uyghurs-will-not-miss-him/?fbclid= 

Share
3239 Kez Görüntülendi.