Tahir KÖKBAYRAK(Bitterwinter.org-Roma İtalya)
İki hafta önce Pakistan Başbakanı Imran Khan, Pekin’in 700 milyon insanı yoksulluktan kurtardığını iddia ederek Çin’i övdü. Ayrıca Çin’in “Peygamberin [Muhammed’in] öğretilerini takip ettiğini” iddia etti.
10 Nisan’da Imran Han, Pakistan Parlamentosu tarafından yapılan güvensizlik oyu ile görevden uzaklaştırdı. Bu sözleri için Uygurlar İmran Han’ı unutmayacak ve asla affetmeyecektir.
Pek çok kişi Çin Komünist Partisi’nin Hz. Muhammed ile karşılaştırılmasına şaşırmış olsa da Uygurlar şaşırmamıştı . Çin’i övmek için yarışan birçok İmran Han benzeri şahsiyetlerin benzer ifadelerine zaten tanık olmakatayız. İmrah Han gibileri bu sözleri 1933 yılında Kaşgar’da Kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti zamanında Stalın ile birlikte ve onun yardımı ile on binlerce Müslüman Doğu Türkistanlı müslümanı katleden Uygurların Kanlı Celladı Çinli Faşist General (sözde Doğu Türkistan’in Askeri Valisi General Şeng Sisey için “ Eğer Hz. Muhammed son peygamber olmasaydı, Sheng Shisai bugün bir peygamber olabilirdi. ” diyen Saptul(Seftalı) Damolla lakaplı Abdulgafur’un bu sözlerini hatırlatıyor.
Tarih tekerrür ediyor; diktatörlerin karakteri ve övünme yöntemleri aynıdır, ancak övünenler kâr elde etmek ve kişisel çıkar sağlamak için sözlerini yenilemek zorundadır. Onların aynı tonu ve kelimeleri kullanmaları ödüllerini vermeden önce daha fazlasını bekleyen diktatörlere ilham vermez. Böylece, ne kadar mantıksız olursa olsun, mutlaka yeni ve farklı bir şeyler söyleyecektir. Bu ilişkiler böyle işler Çünkü bir taraf diğerinin cüzdanına bağlıdır.
Dokuz ay önce Imran Han’dan böyle bir açıklama öngörmüştüm. Özel olarak dağıtılan bir makalede, okuyucuları Imran Han’ın Çin’e yönelik gerçekçi olmayan övgüsüne fazla üzülmemelerini istedim.Çünkü, CKP diktatörü Xi için aha fazla ve yabancı övgü henüz gelmemişti. İmran Han’ın, “Çin’in Uygurlara yaptığı, Hz. Muhammed’in yaptığının devamıdır.” sözleri sapkınlığın son zirvesi olacaktı.
Aşağıdaki paragraflar 3 Temmuz 2021 tarihli makalemden alınmıştır :
” Pakistan Başbakanı Imran Han’ın Çin’in Uygur halkına yönelik soykırımı konusundaki ikiyüzlü, haksız tutumu birçok kişi tarafından eleştirildi, ancak şimdiye kadar bir nokta üzerinde durulmadı: Han’ın Çin’in Uygur gerçekliğini kabul etme konusundaki isteksizliği. Ama, Çin’in İmrah Han’dan beklentisi hala istedikleri noktada değil.
Çin’in işgalindeki Doğu Türkisitan’da kurduğu kamplarda en az iki milyon Uygur’un alıkonulduğu ve beyin yıkama, fiziksel ve pisokoolojik baskı ve işkenceler kadınlara sistematik taciz ve saldıralar ve hatta kısırlaştırmaya maruz kaldığı toplama kampları olan bu gerçeğin ortaya çıkmasından bu yana Çin, bölgeye çoğu Müslüman ülkelerden diplomat ve gazetecilerden oluşan 1000’den fazla ziyaretçi davet etti. Çin’in bütün bunlardan amacı, “ Uygurlar dünyanın en mutlu Müslümanlarıdır; tüm uluslar Çin’in etnik politikasını eleştirmek yerine aksine, ondan ders almalıdır.” anlayışını hakim kılmaktır.
Ancak İmran Han’ın bu ve önceki benzer açıklamaları Çin için yeterince mükemmel olmamış ve onu sevindirici( iç açıcı) olmamıştır.
Şimdi, İmran Han’ın Çin’in Uygurlarına karşı etnik soykırımı hakkında söylediklerinin kronolojisine ve sonuçlarına bir bakalım:
- Ocak 2019’da Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na (TRT) yaptığı ilk açıklamasında “ Uygur bölgesindeki durumu tam olarak bilmiyorum Bu açıklama Çin’in beklentilerinin çok gerisinde kalmıştır. Onun bu açıklamaları Çin’in gözünde “Bölgede etnik uyum görmüyorum ve Çin’in Uygurlar hakkında söylediklerinin doğru olup olmadığından emin değilim” demekle eşdeğer olan ÇKP için şüphesiz yetersiz kalmıştır.
- İmran Han Mart 2019’da İngiliz Financial Times gazetesine verdiği demeçte Uygurların durumuyla ilgili farkındalık eksikliğini Financial Times’a “Açıkçası, bu konuda fazla bir şey bilmiyorum” dedi. Daha fazla sıkıştırıldığında bu kez “ Uygurlar konusunda yeterli bilgim olsaydı, bunun hakkında elbette konuşurdum. Çünkü bu konu medyada çok fazla yer almıyor.” sözünü tekrarlamıştır.
- Doğu Türkistan’ın Kaşgar kentinden başlayan ve Pakistan’ı boydan boya geçerek Gwadar limanında sona eren “Kuşak ve Yol girişiminin bir parçası olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ” güzergahındaki demir yollarının iyileştirilmesi ve yeni oto yollar yapılması dahil olmak üzere , Pakistan’ın alt yapılarının yapımı için 60 milyar dolarlık yatırımı göz önüne alındığında elbette Komünist Çin’in İmran Han’ın bu açıklamalarından ” memnun kalmama hakkı bulunması” gayet doğal olabilir.
- İmran Han Axiox.com’a Haziran 2021’de verdiği demecinde Uygurlar ile ilgili olarak “Çin bizim en zor zamanlarımızda en büyük dostlarımızdan biri oldu. Pekin ile Xinjiang konusundaki görüşmelerimiz kapalı kapılar ardında gerçekleşecektir.” demiştir. Ancak, bu açıklama Çin için göründüğü kadar övgüye değer bulunmamış ve memnun etmemiştir.
- İmran Han bu açıklamasıyla Çin’in beklentilerini bir kez daha karşılayamamakla kalmadı, aynı zamanda bölgede ciddi bir etnik sorunun varlığını dolaylı olarak kabul ederek Çin’in Uygurlara karşı savunulamaz adımlar attığını ima ederek kırmızı çizgiyi aştı.
- İmran Han son olarak Temmuz/2021’de ” Çin’in Uygur gerçeklerinin versiyonunun Batı medyasında bildirilenlerden tamamen farklı olduğunu, kendilerinin bu konudaki görüşleri için “Farklı görünüyoruz” demedi. Buna ek olarak açıklamanın, bölgedeki durumun gerekçesini açıkça ve tekrar tekrar şöyle ifade etti: “Çin’e olan aşırı yakınlığımız ve ilişkimiz nedeniyle, aslında biz Uygurlar konusunda batının değil, Çin’in versiyonunu kabul ediyoruz.”açıklamasında bulundu.
- İmran Han’ın tüm bu açıklamaları ile , Pakistan’ın Çin’e ekonomik bağımlılığı nedeniyle Uygurların yanında yer alamayacağını açıkça ve sürekli olarak ortaya koymuştur. Bu tür beyanlar Çinli yetkilileri kızdırma potansiyeline sahip çünkü İmran Han bir devlet sırrını ifşa ediyorlar: Çin, Uygur soykırımı ve insanlığa karşı işlediği suçlar hakkında ağızlarını açmamaları için fakir ülkelere, özellikle de Müslüman ülkelere rüşvetler veriyor.
- İmran Han,eğer Uygur bölgesinin ÇKP sekreteri veya Çin devletinin bir yetkilisi olarak görev yapsaydı, bu ifadeleri nedeniyle mutlaka ölüm cezasına çarptırılabilirdi.
İmran Han’ın Uygurlar Konusunda “Çin Versiyonu”nu Kabul etmesi Vicdanı Olamaz
İmran Han’ın Uygur gerçekliğinin Çin versiyonunu ilan etme konusundaki isteksizliği vicdanından mı yoksa siyasetinden mi kaynaklanıyor?
Çin’in Uygur soykırımına göz yummaktan kazanç sağladığı gerçeğini gizlemediği düşünülürse, Han’ın isteksizliğinde vicdan pek geçerli bir faktör olamaz . Bu nedenle gerçek faktör büyük olasılıkla siyasidir. Çin, kimseyi gücendirmeden Pakistan da dahil olmak üzere dünya çapındaki Müslüman topluluklarının kendisine olan desteğini sürdürmek istiyor. Bu konuda stratejisi , Çin’in beklentilerini tek seferde değil, çaktırmadan adım adım karşılayarak daha fazlasını elde etme planını da içerebilir.
Çin, şu anda 50 yoksul ülkeye batı karşısında destek veriyor ve batının askeri tehdidi karşısında bu ülkelere karşı ” Havuç ve Sopa diplomasisi” uyguluyor. Bu sebeple Çin yönetimi, İmran Han’ın Uygurlar konusundaki bu isteksizliğini sonsuza kadar tolere edemez. Bu nedenle Pakistan Uygur trajedisi hakkındaki açıklamaları şüphesiz gelecekte Çin’i daha fazla destekleyecektir. Dünya, İmran Han’ın ” Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Uygurların Batı veya Müslüman ülkelerdeki Müslümanlardan daha fazla dini özgürlüklere sahip olduğunu öne sürerek ” Uygur Müslümanlarının mutluluğuna hayranım. Çin’in yaptığı Hz. Muhammed’in ümmeti için yaptığının aynısıdır.”” dediğini duyduğunda fazla şaşırmamalıdır.
Benim İmran Han Konusunda Yazdıklarım Doğru Çıkmıştır
Benim Temmuz 2021’de bu yazıyı yazdığımda kristal bir dünya yoktu. Ama bu konudaki tahminim doğru çıkmıştır.
Şimdi İmran Han’ın Uygurlar konusundaki iddialarının özüne bakalım.
Evet, Çin’in diğerlerine göre daha az yoksul olduğu doğrudur (her ne kadar istatistikler ve bilimsel olarak tartışmalı olsa da) ÇKP. iktidardayken, veya ÇKP iktidarda olmasaydı gelişmesinin nasıl olacağını sorgulamalıyız. Bunu tam bilmenin bir yolu yoktur çünkü ÇKP diğer siyasi güçlere(Partilere) ülkeyi yönetebilme ve hakim olabilme vermemiştir. Ama, İmran Han bütün bunlara rağmen 1,4 milyar çalışkan Çinli insanın gözyaşlarının farkında değil mi? Çin, teknoloji de dahil olmak üzere diğer ülkelerin küresel kalkınması için onların katkılarından yararlanmadı mı?
ABD’nin Çin’i Dünya Ticaret Örgütü’ne dahil etme çabası ne olacak? Tabii ki, ÇKP’ne bağlı olduğunuzda, böyle olması gerektiğini düşünseniz bile bu katkıların hiçbirine itibar edemezsiniz.
Evet, Peygamber (s.a.v.) Müslümanları zengin olmaya teşvik ederek : “Yukarıda (Varlıklı) olan, aşağıda olandan (Fakir olanlardan) daha hayırlıdır. Çünkü zengin olan ihsan eden, alttakiler(fakirler)ise dilenendir. Fakirlik,Müslümanı Nerede ise küfre kadar götürür.” buyurmuştur.
Zenginlik hakkındaki beş İslami öğretiden biri, Müslümanların servetlerini yasal veya helal bir şekilde kazanmaları gerektiğidir. Yoksa zengin olmak ve fakirlikten kurtulmanın yolu ve yöntemi,Çin gibi, Başkalarının yurdunu işgal ederek, onlara baskı ve işkence yaparak, onların doğal kimliğini bozarak, aldatarak veya öldürerek kazanılmaz. Allah bunlara karşı şöyle buyuruyor : ” Ey iman edenler, birbirinizin mallarını haksız olarak almayınız,el koymayınız. Ancak karşılıklı rıza ile [helal] ticaretten helal rızık kazanınız.” (Kur’ani Kerim 4/29)
Çin’in gelişimini değerlendirirken bunu nasıl başardıklarını sormalıyız.
- ÇKP’den temel İnsan haklarını talep eden kaç kişi hapse atıldı?
- 1989’daki Tiananmen Katliamı sırasında kaç Çinli öğrenci öldürüldü ?
- 2008 Lhasa (Tibet’in başkenti) ayaklanmasında kaç kişinin öldüğünü unutmalı mıyız ?
- 05 Temmuz/2009 Urumçi katliamında kaç Uygur müslüman katledildi ?
- Ya, Günümüzde devam ettirilmekte olan Uygur Soykırımı ?
- ÇKP’nin 3 milyon Uygur Müslüman’ı 5 yıldan beri(2017’den beri) ucu açık tutuklu olarak hapsetmesi
- Çin’in Ebeveyinlerini toplama kamplarına kapattığı kimsiz ve kimsesiz kalan 500 bin Müslüman Uygur çocuğunu Müslüman olmalarını engellemek için Çin’e götürmesinde bir sorun yok mu?
- ÇKP’nin bu yaptığı bu tam bir Etnik Dönüştürme, Kimliğini zorla değiştirme ( Sinicization)” uygulamalarının hoş görülmesi gerektiğine inanıyor muyuz?
İmran Han’ın bu soruların gerçek cevaplarını bildiğini düşünüyorum ama şu anki zihinsel durumu bunları dile getirmesine izin vermiyor. Daha önce, Çin’den acil yardıma ihtiyacı olduğunu, bu nedenle Çin’in parasına odaklanırken İslami öğretilerde de bu konuda seçici ve iki yüzlü davrandıklarını görmekteyiz.
Görevden alındıktan sonra, Imran Han şimdi destekçilerini topluyor ve onlara Çin ve Rusya ile olan dostluğu nedeniyle bir Amerikan komplosunun kurbanı olduğunu söylüyor.İmran han ayrıca Rusların Ukrayna işgali başladıktan hemen sonra Moskova’da Vladimir Putin ile buluşmak için acele ile gittiğini de unutmayalım !
İmran Han bu kez tekrar iktidara gelebilmek için Yine Çin yardımına ihtiyacı olduğunda bu desteği alabilmeke için “Xi Jingping’ı Tanrı’ya benzetecek olursa hiç şaşırmamalıyız .