logo

trugen jacn
21 Kasım 2014

ÇİN, TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK SÖZ VE SÖYLEMLERİNİ, MÜSLÜMAN UYGURLARI SİNDİRMEK İÇİN KULLANIYOR

erdogan

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Çin Komünist Partisi Politbüro ve Hukuk Ve Siyasi İşler Komite üyesi Ming Ciyen Cu başkanlığıdaki üst düzey Çin Heyetinin Ankara’daki görüşme ve temasları sürüyor.

Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan,Başbakan Ahmet Davutoğlu,Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve İç İşleri Bakanı Efkan Ala tarafından kabul edilen ve heyetler halinde yapılan çeşitli görüşmeler hakkında resmi bir açıklama yapılmaması dikkat çekici bulunuyor.
Çin’in yöneten 7 kişilik kadro’nun üyesi olan Ming Ciyen Cu ayrıca Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan’ı de yanında Sözde Uygur Özerk Bölgesel Hükümeti Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısı Hu liucun (Çinli)ile birlikte ziyaret ettiği ve temaslarda bulunduğu bildiriliyor.
Anadolu Ajansı’(AA)nda yayınlanan bir haber yorumda,bu ziyaret Çin_Türk resmi görüşmelerinde bir ilk olduğu hatırlatıldı ve şöyle denildi, “ Şimdiye kadar yapılanların aksine görüşme öncesinde medya mensuplarının görüntü almasına izin verilmedi.Ayrıca,bu kadar yüksek düzeyde güvenlik ve istihbarat Üst düzey yöneticilerinin katıldığı bir resmi görüşme de şimdiye kadar yapılmadı.” değerlendirmesinde bulundu.Ayrıca,görüşmeler hakkında da her hangi bir bilgi veya açıklama yapılmamasının olağanüstü bir durum olduğuna dikkat çekildi.

Ziyaret ile ilgili görüşlerini açıklayan Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi ve Strateji Uzmanı Doç.Dr.Erkin Ekrem Washington Merkezli Hür Asya Radoyosu’na bu ziyaret ile ilgili   şöyle konuştu,  “Heyet,Türkiye’ye gelmeden önce İran’ı ziyaret etmiş ve önemli görüşmeler yapılmıştır.Terör konusu başta olmak üzere İran ‘in Çin’e bir çok önemli konuda işbirliği yapmayı taahhüt ettiği yolunda bilgiler yansımıştır.Ardından Heyet, Türkiye’ye gelmiştir. Heyetin başkanı Ming Yuen Ci Çin Devlet Başkanı Xi Jing Pin’i temsil etmekte olup,konumu itibariyle çok önemli bir şahsiyettir.Bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızca kabul edilmiştir.Heyette Bölgesel Yönetim Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısının bulunması, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ve MİT Müsteşarı ile de görüşülmesi ziyaretin ağırlıklı olarak en üst düzeyde güvenlik ve istihbarat konularının öne çıktığını ve karşılıklı görüşmelerin bu minval üzerinde yoğunlaşmış olabileceğini göstermektedir. Günümüzde Doğu Türkistan sorunu bir uluslar arası sorun haline gelmiştir. Türk – Çin İlişkilerinde ve yapılan görüşmelerde Doğu Türkistan sorunu  Çin tarafından sürekli gündeme getirilmekte ve ana gündemi oluşturmaktadır. Gelen üst düzey yöneticilerin ellerinde belge ve bilgiler ile gelmiş olmaları mümkündür.Bilgi ve istihbarat paylaşımı yapılmış olabilir diye düşünüyorum.
Çin her sahada Türkiye ile işbirliği ve dostane ilişkiler içerisinde olduğunu ifade etmektedir. Afrika açılımını Türkiye üzerinden yapmaya çalışıyor. Bir çok konuda yakın işbirliği ve dayanışma içerisinde olduğunu sürekli dile getiriyor. Ancak, Çin, Uluslar arası konularda başta Kıbrıs, Kırım,Suriye,Kosova ve geçmişte bir çok sorunda olduğu gibi Türkiye’ye zit kutuplarda yer almaktadır.Türkiye,Şanghay İşbirliği Örgütüne Gözlemci olarak katılmak istiyor,fakat,bu Örgütün kurucusu ve etkin üyesi olan Çin, bu konuda şimdiye dek, olumlu bir cevap vermemiştir.Ticaret hamci her yıl artmasına rağmen,yılda 25 milyar Dolar Türkiye aleyhine  açık veriyor. Demiryolları,madencilik  ve enerji başta bir çok sektörde yatırımları vardır. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, Türk-Çin ilişkileri istenilen düzeye daha gelmemiştir. Buna rağmen,elindeki bilgi ve kanıtları öne sürerek Ortodoğu’da savaştıkları iddia edilen Uygur Savaşçılar konusunu gündeme getirebilir ve bu konuda Türkiye’ye baskı yapabilir. Ancak,Türkiye bölgesinde etkin ve güçlü bir devlettir. Bu konuda tarihi  imaji ve Türkiye’nın kendi milli ve bölgesel çıkarları,  soydaş ve kardeşleri konusunda tarihsel ve manevi sorumluluğunu düşünerek hareket edeceğini tahmin ediyorum.”şeklinde değerlendirdi.

Çin Komünist Partisi Üst düzey Yöneticelerinin Ankara ziyaretini Sitemize değerlendiren ve adının açıklanmasını istemeyen bir Doğu Türkistanlı aydın’in görüşü ise şöyle , “ Cumhurbaşkanımız Çin Heyetini kabul etti. Başbakan,Bakanlarımız ve Üst düzey devlet erkanı kendileri ile görüştüler. Ancak.görüşme hakkında Türk medyasına her hangi bir bilgi yansıması olmadı. Ancak,Çin yönetimi bu ziyaretleri geçmişte yaptıkları gibi büyük bir propaganda kampanyası ve savaşına dönüştürdü. Çin’in resmi Yeni Çin Ajansı, Cumhurbaşkanımız’in Çin’in toprak bütünlüğüne saygılı olduğu ve Çin’in yararına olmayan hiçbir harekete , Çin’in bütünlüğüne karşı çalışan kişi ve Teşkilatlara Türkiye’de izin verilmeyeceği yolundaki sözlerini büyük puntolarla yaymakta.Çin televizyonları saat başı bu sözleri ve görüntüleri yayınlamakta.Cumhurbaşkanımızın bu sözleri ikili ilişkilerde normal olarak kullanılan bir söylemdir.Bundan daha doğal bir şey olamaz.Birbirlerini  tanıyan ve kabul eden iki devlet arasındaki olması gereken bir tutum ve ifadedir. Görüşmelerde diplomatik olarak söylenen bu ifadeleri, Çin yönetimi sanki,  Göz bebeğimiz Kahraman Türk Ordusu “Çin Halk Kurtuluş Ordusu” ile birlikte derhal hareket geçerek Müslüman Uygur Teröristleri hemen tepeleyip yok edecekmiş  gibi bir hava yaratma gayreti içine girmiş görünüyor. Bu yolla Müslüman Uygur Türklerinin morallarını çökertmeye,Türkiye ve Türk imajini etkilemeye olumsuz olarak değiştirmeye ve ilham, ümit ve manevi güç aldıkları TÜRKİYE imajini yok etmek için kullanmaktadır. Ama,Doğu Türkistan halkı bu oyunlara gelmeyecek ve bu sinir bozucu yalanlara da asla kanmayacaktır. l980’lı yıllarda Sol içerikli Türk Filimleri ilk kez Doğu Türkistan’da gösterildiğinde Halk bu film Türk filmi değil.Türk Kardeşlerimizin hayatı ve davranışı böyle olamaz.Bu filimleri sizler çevirdiniz,diyerek inanmamışlardı. Şimdiki bilinçleri ve inançları o günlerden binlerce kat fazladır.Ancak,Doğu Türkistan’da varlık Mücadelesi vermekte olan Müslüman Türk Halkının Dünya’da Allah Taala’dan sonra tek ümidi,ilham,dayanak ve güç kaynağı vardır.Mücadele azmını  de bu kaynaklardan almaktadır.Bu  kaynaklar ise,  TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ VE TÜRK halkıdır.

 Müslüman Uygurların için olmazsa olmazı olan, bu İlham,manevi güç kaynağı ve dayanağı biterse,yok edilirse Doğu Türkistanlılar ne yapacaklar ? Bir düşünün. Çin,bunu  kurutmaya ve yok etmeye çalışıyor. Her vesile ile Türk Halkının Uygur Kardeşlerine olan sevgisini,hemdertlık ve dayanışma duygusunu en önemlisi ise.güvenini  yok etmeye çalışıyor. Yapayalnız,kimsesiz,  dayanıksız,yetim ve öksüz olarak  ortadan Kalan Uygurları halletmek ,Çin yönetimi için çok daha kolay olacaktır. Bu itibarla Hükümetimiz Çin Yönetimine bu hususları anlatmalı ve bu konuda gerekli tedbirleri almalı  ve Çin yönetimini bu konuda ikna etmelidir, diye düşünüyorum.”şeklinde konuştu.

 

Etiketler: » » » »
Share
2068 Kez Görüntülendi.