Son Dakika
Aşağıdaki parça Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Bilim adamıEğitimci Şair-Yazar Prof.Abdulkadır Celaleddir’in ” Varoluşa olan susuzluk = Mevcutlüğün Teşnalığı) adlı kıtabından alınmıştır. Abdulkadır Celaleddin 3 yıl önce haksız ve hukuksuz olarak tutuklanmış ve Çin Nazi Kamplarına hapsedilmiştir. Geçtiğimiz aylarda Hapishaneden yazdığı belirtilen ” Yanarım Yok = Dönüşüm Yok ” adlı şiiri New York Times(NYT) gazetesinde yayınlanmıştı. Türk dünyasının önde gelen Türklük Bilimi(Türkolog) Bilginlerimizden Prof.Dr.Sayın Ahmet Bican Ercilasun Hocamız kendisi ve yazdığı bu Yanarım Yok şiiri hakkında çok önemli ve değerli bin yazı yazarak ülkemize tanıtmıştı. Sayın Hocamızın bu yazısı Uygur Türkçesine aktarılmış ve Türkçe ve Uygurca olarak sesli makale halinde de yayınlanmıştır. Yanarım Yok şiiri daha sonra bestelenmiştir. Çin Nazi Kamplarında tutulan bu Bilginimiz hakkında şu ana kadar her hangi bir bilgi bulunmamaktadır. Allah’tan kendisinin bir an önce esaretten kurtulmasını ve özgürlüğün kavuşmasını niyaz ediyoruz. (UYHAM)
Prof.Dr.Abdulkadir CELALEDDİN
Şehirde göz lazım, çölde kulak(Şehirde köz kirek,Cangalda kulak) Uygur ata sözü
Menki bir gülden cihan bağnda büye tapmadım
Neyleyin, kılsa müetter deherni bostan isi
(Bu dünyanın bahçesindeki bir tek gülü koklamak bize nasip olmamştır. Hal böyle iken, yer yüzü güller ve çiçeklerin kokusu ile kaplanıp taşmış olsa bundan bana ne fayda? Türkistanlı Türk Şairi Ailişir Nevai
BU DÜNYA’DA YURDUNU UNUTABİLEN KİM VAR ?
Yurdundan ayrılarak uzak diyarlara giden bazı insanlar gittiği yerin saat farkına alışıncaya kadar uyku düzeninin bozulduğundan şikayet ederler.
Ancak ben böyle bir zorlukla karşılaşmadım ve uykusuzluk sorunu hiç yaşamadım. Vücudumdaki biyolojik saat beni uyandırdığında vakit daha çok erkendi. Uyanınca nerede olduğumu bilemediğim için bir kaç dakika süren bir şaşkınlık yaşadım.
Benim bilincimdeki Urumçi, Bakü ile Londra kendi aralarında yoğrularak bir birlerine karışmış ve bendeki mekan duygusunu karmakarışık bir hale getirmişti.
Karmakarışık hayaller içerisinde bir hayli zaman geçirdikten sonra insanın mekan duygusunun çok daha önemli olduğunun farkına vardım. Kendimin nerede olduğuma tam karar verinceye kadar yerimden kıpırdayamadım. Nerede ve ne yapacağınıza karar vermeden önce nerede olduğunuzun bilinmesi gerekir. Ayrıca, pusula(yer bulma aleti) kalbinizde yoksa nerede olduğunuzu doğru bir şekilde öğrenme imkanınız yoktur.
Daha güneşin doğmadığı bir zaman diliminde bir ses kulaklarımın dibinde çınladı :
“Meşrikten Mağrip’e ( Batıdan doğuya) kadar her yer Allah’ındır. Allah istediğini kullarına kendi (doğru)yoluna sevkeder. (Kur’ani Kerim Bakara süresi 142.ayet)
“Seni mutlaka kendinin tercih ettiğin(seçtiğin)kıble’ye yönlendiriz.” Bakara 144.Ayet)
“Her ümmetin yöneldiği(yüzünü döndürdüğü) bur yön elbette vardır.” Bakara 148.ayet)
Bizim yöneleceğimiz(yüzümüzü döneceğimiz) yön, bir kavmin mensuplarını onların yerleri nerede olurlarsa olsunlar (karada,havada,denizde-ucu ve sınırı yok çöllar ve ormanlarda) bir gövde (tekvucüt)haline getirir.
Yöneldiğimiz yönün tek ve ortak olması, yabancı bir kavmin koynundaki (esaretindeki) tutsak bir garibi, onun kendi kavmine(Milletine) sımsıkı bağlanmasını sağlar.
Kaynak : https://www.saadetmen.com/yurtini-untuyalighan-kim-bar-
BENZER HABERLER