Son Dakika
Çin işgal yönetiminin Yipik Terbiyeleş Merkezleri = Kapalı Eğitim Merkezleri adı altında Doğu Türkistan genelinde tesis ettikleri Çin Nazi Kamplarında haksız ve hukuksuz olarak hapsedilen ve daha sonra Kazakistan yönetiminin girişimleri sonucu serbest bırakılan Doğu Türkistan asıllı Kazak Türkü Kayrat Samerkant ile Ömürbek Bekali 7 ay süre ile tutuklu kaldığı Çin Nazi Kamplarında yaşadıklarını The Wushington Post muhabirlerine anlattı.
Çin Biz Müslümanları Çince Konuşan Robota Dönüştürmek İstiyor
Ana yurtları Doğu Türkistan’a ziyaret amacı ile giden ve Çin işgal yönetimince haksız ve huksuz olarak 7 ay süre ile Çin Nazi Kamplarında baskı ve işkence gören Kazakistan Vatandaşı bu iki Kazak Türkü kendilerini Alma-Ata’da ziyaret eden önde gelen medya Organlarından The Washington Post gazetesinin muhabirlerine 7 aylık esaret sürecinde Çin Nazi kamplarında yaşadıkları şöyle anlattılar ;
Çin,Bizi Sürekli Aşağılıyor ve Galiz Küfürlerle Hakaret Ediyorlardı
Çin Nazi kamplarındaki Uygur ve Kazak Tutsakların sistemli ve sürekli şekilde aşağılandıklarını ve kendilerine galiz küfürlerle hakaretler edildiğini anlatan eski tutsaklar Çin’in esas amacının onurlarını kırarak aşağılayarak kimliğimizden uzaklaştırmak içindi. Ayrıca çeşitli yöntemlerle Beyin yıkama seanslarına tabi tutuluyorduk. Bu baskı ve zulüm ve beyin yıkama cinayetlerini şu başlıklar altında sıralayabiliriz ;
Çin Ölüm Kamplarından kurtulan Kazak Türkü eski tutsaklar bu zorunlu eğitim ve beyin yıkama seanslarını kabul etmeyen,karşı gelen veya Çince metinleri ezberlemede başarısız olanların çeşitli şekilde cezalandırıldıklarını de açıkladılar.
Çince Öğreti ve Metinleri Ezberlemede Başarısız Olanlar Cezalandırılıyor
Çin Nazi Kamhpından kurtulan Kazak Türkü eski tutsaklar kendilerine zorla ezberlemeleri istenen Çince metin ve öğretiler hiç Çince bilmedikleri için ezberlemede başarısız olan ve genellikle yaşlı tutsakları çeşitli ağır cezalara çarptırdıklarını belirttiler.
Tutsakların çarptırıldıkları bu cezaları şöyle sıraladılar
• Tutsakların yemek vermeyerek aç bırakmak
• Onlara sürekli olarak çeşitli şekillerde işkence ederek uykusuz bırakmak
• Sürekli ayakta tutmak ve oturmanıza ve dinlenmenize engel olmak
• Sizin milli kimliğiniz ile dini inançlarınızı terk etmeye zarlumak.
• Müslümanca yemekleri keserek domuz eti ile hazırlanan yemekleri yemeye mecbur etmek
• Aşırı dini düşüncelere sahip oldukları iddiası ile tutuklananlara zorla içki içermek
Kazak Türkü eski tutsaklar Kamp yöneticileri veya eğiticilerinin emir ve talimatlarına harfiyen uymak zorunda olduklarını ve Onların ezberlettiklerini harfiyen yerine getirmek zorunda olduklarını de belirttiler. ÇKP.’nin her sözünü tutumanız ve emirlerine harfiyen uymanız gerekir. Çin’in bu ölüm kamplarında bazı tutsaklar bu baskı ve zulümlere dayanamayarak intihar teşebbüsünde de bulunduklarına şahit olduk.” Dediler,
Gazete ayrıca Çin’in bu Ölüm kamplarında tutsak durumda bulunanların içinde doktorlar,Avukatlar,öğretmenler ile sanatçıların de olduğunu hatta 22 yaşındaki Uygur Futbol yıldızı İrfan Hazim’in de yurt dışına çıktığı için bu ölüm kamplarına atıldığını de bildirdi.
The Wasihngon Post : Çin’in Doğu Türkistan’daki Bu Uygulamaları Bir Milleti Toptan Dönüştürmektir.
Kazakistan hükümetinin girişimleri ile Çin Nazi Kamplarından kurtarılarak Kazakistan’a gelen Kazak Türkü 2 eski tutsakla bu raportaji yapan The Wasihgton Past gazetesi muhabir ve yazarı Saymin Denieer Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere karşı uyguladığı bu baskı ,zulüm ve soykırım uygulamalarını şöyle değerlendirdi ; “ Meslektaşım Adrianne Zinner Çin’in Uygur bölgesinde Müslüman Türklere karşı “ İstikrar ve güvenliği Sağlamak” adı ile uyguladığı bu toptan bastırma uygulamaları bir ulusu toplu bir şekilde tekrar yeniden başka bir Millete dönüştürme icraatıdır.” şeklinde tanımlamıştı. Bu ise Çin’in 1966-1976 yılları arasında 10 yıl süren insanlığın yüz karası bir beşeriyet trajedisinden sonraki en büyük felakettir.Çin’in sözde “Terörizme karşı koymak “ Savaşı,özgün bir Millet olan bölgede yaşayan Müslüman Türklerin dini,milli kimliği ,dili örf adet,gelenek ve görenekleri başta olmak üzere bütün etnik özellik ve elementlerine karşı büyük saldırı olduğu açıktır.” Dedi.
Uygur İnsan hakları Projesi Araştırmacısı ; Çin Nazi Kamplarında Olup Bitenlerin İfşa Edilmesi Çok Önemli
Uygur İnsan Hakları Projesi Araştırmacıların Hanri Shajisky Kazak Türkü 2 eski tusak’in anlattıklarını çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi , “Bu iki Kazak Türkü mağdurların Çin’de kaldıkları kamplarda yaşadıklarını medya ve uluslara arası toplum ile paylaşmaları çok önemli bir olaydır.Bunun için ayrıca kendilerine teşekkür ederim. Biz şimdiye kadar Çin’in bu Nazi Kamplarında neler olup bittiği hakkında açık ve net bilgi sahibi değildik. Bu açıklamalar olmasa idi bu konu eskiden olduğu gibi karanlıklar içinde kalabilirdi. Bu nedenle bu anlatılanlar ve ifşaatları çok önemli buluyorum..Çin’in bu Topluma Kampları Uygur bölgesinde uzun yıllardan beri devam eden baskı ve zulüm ve soykırım icraatlarının zirve yapmış bir uygulamasıdır.. Çin’in bu uygulamasında bölgede yaşayan insanların tamamını kapsıyor.Çin bu konuda erkek,kadın,genç yaşlı ve hatta çocuk ayırımı dahi yapmıyor.Müslüman halkı genel olarak ve toptan cezalandırıyor. Bunun ileride bölge’de yaşayan Müslüman Türk toplumu üzerinde maddi ve manevi etkisinin çok ağır olacağından endişe duyuyorum.” Şeklinde konuştu.
Bugün Kazakhstan Almatyda Atayurt derneğinin düzenlediği hükümete teşekkür toplantısına,Çin komünist partisinin siyasi terbiye kamplarından,Atayurt derneği ve Kazakhstan hükümetinin girişimleriyle kurtarılan Kazakhstan vatandaşları ve Doğu Türkistan göçmeni Kazak Türkleri katıldı,konuşmacılar Doğu Türkistan'da Uygur ve Kazak Türklerine uygulanan etnik dinsel ve kültürel asimilasyonlardan insan hakları ihlallerinden toplama kamplarındaki uygulamalardan bahsetti-Bundan bir süre önce 4 ay gerekçesiz tutulduğu kamptan 1 milyon tenge karşılığı serbest bırakılıp yurda dönen Kayrat Semerkant, gözaltına alındığım gün kollarım açık 12 saat bir demire bağlandım 6 saatten sonra dayanamadım,beni oradan kampa götürdüler benim tutulduğum kampta 6.000 Doğu Türkistanlı vardı bunun 3.500'ü Kazak'tı bize para karşılığı ekmek ve su veriyorlardı,bize Müslümanca selamlaşmanın oturmanın yürümenin yasak olduğunu söylediler,Doğu Türkistanda Müslüman Türk erkekleri zındanlara tıktılar evlere sapık Çinlileri doldurdular onlar evlerde yatıp kalkıyor!-Gülzira hanım üçüncü çocuğuna hamile olduğu dönemde doktor gözetiminde zorla ilaçla çocuğunun düşürüldüğünü aylarca ev hapsinde tutulduğunu Kazakhstan hükümetinin araya girmesiyle iki çocuğuyla Kazakhstan sınırına bırakıldıklarını ve Doğu Türkistanda milyonlarca Müslüman Türk'ün şuanda işkence altında olduğunu katliamın durdurulması gerektiğini söyledi.-Evraklarında eksiklik var diye Doğu Türkistan'a çağırdıkları kocasının,gerekçesiz bir yıldır siyasi terbiye kampında tutulduğunu söyleyen Ayturgan hanım üç çocuğuyla yarı aç yarı tok akrabalarının yardımıyla kışı geçirdiğini söyleyip hükümetten kocasını kurtarmasını istedi! #HumanRıghtsWatch
Kazak Haber paylaştı: 22 Mayıs 2018 Salı
BENZER HABERLER