Son Dakika
Sakin KARAKAŞ (sakinkarakas@yaylahaber.com)
Dünyanın dört bir yanında Müslümanlara uygulanan baskı ve zulümlerle ilgili haberler yüreğimizi burkuyor. Filistin’den Irak’a işgal altındaki Karabağ’dan Afganistan’a kadar Müslümanlar hep zulüm ve baskı altında.Müslümanlara uygulanan baskı ve zulümler kimi zaman Amerika’dan,Avrupa’dan ve kimi zaman da Uzak Asya’da türeyen süper güçlerden kaynaklanıyor. Uydu vb. haberleşme cihazlarıyla küçülen dünya da Alaska’da ki bir yerlinin burnu kanasa ya da kutuplardaki ayılar aç kalsa hemen haber oluyor. Ancak Doğu Türkistan’daki Çin zulmü küçülen dünyada satır aralarında da olsa haber yapılmıyor.
Bütün bunların başlıca üç sebebi bulunmaktadır ;
Peki; Doğu Türkistan’da neler oluyor diye soracaksınız. Özetlemeye çalışalım. Bakınız konunun vahameti ne boyutlarda
Evet; Doğu Türkistan’da hamile kadınlara zorla kürtaj yapılıyor. Hemen her gün binlerce insan kısırlaştırılıyor. Ayrıca Kur’anıKerim’in öğretilmesi ve ibadetlerin yapılması yasaklanıyor, camiler ibadete kapatılarak ‘domuz ahırı’ olarak kullanılıyor. Her yıl ortalama adı hiç zaman açıklanamayan milyonlarca etnik pah Çinlisi Doğu Türkistan’a getirilip yerleştiriliyor. 1947 yılında 600 bin olan Doğu Türkistan’daki Çinli sayısının bugün 15-20 milyon arasında bir rakama ulaştığı belirtiliyor. Çin’in asıl hedefi 2020 yılına kadar Doğu Türkistan’da 50 milyon Çinli’yi getirip, ülkenin asıl sahibi Müslüman Türkleri azınlıkta bırakmak. Kızıl Çin hükümeti, Doğu Türkistan Müslüman halkına tarihte başka örneği olmayan yöntemlerle hem fiziki hem de kültürel soykırım uyguluyor.Bir yandan ülke’ye Çinli göçmenler getirilirken, diğer yandan Müslüman Türk kızlarını iş bulmak bahanesiyle ve aslında ucuz iş gücü olarak çalıştırılmak bahanesiyle Çin’e götürülüp zorla etnik assimilasyona tabi tutuyor.
Çin hükümetinin Türk köylerinde nükleer denemeler yapmasına uygar dünya sesini çıkarmıyor.
Çiftçilerin ellerinden zorla alınan topraklar, Çinli göçmenlere veriliyor.”Yeraltı zenginlikleri talan edilerek, Çinlilerin refah ve zenginliğinde kullanılıyor. Çin’in gelişmesi için en büyük zenginlik ve enerji kaynağı bu Ülkeden elde ediliyor Çin ekonomisi için en büyük etkeni Doğu Türkistan oluşturuyor. Çünkü, Doğu Türkistan yer altı ve yer üstü zenginlik kaynakları bakımından olağanüstü bir zenginliğe sahiptir. Müslüman Uygur Türklerinin özgürlükleri tamamen kısıtlanmıştır. Dini bayramların kutlanması, oruç tutulması, namaz kılınması yasaklanmıştır. Doğu Türkistan meselesi sadece Müslüman Uygur Türkleri’nin bir sorunu olarak görülmemeli ve bu mazlumlara vicdan sahibi bütün insanlar sahip çıkmalıdır. Bugün Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türkler, “Mao’nun Kızıl Çin”inde yaşananların tekrarını yanı Kültür devrimini belki de daha beterini yaşamaktadırlar. Müslüman Uygur gençler gençler sebepsiz yere tutuklanmakta, rejime karşı oldukları iddiası ile idama mahkum edilerek kurşuna dizilmekte, kazançlarına mal ve mülklerine acımasızca çeşitli vergiler adı alatında el konulmakata ve zorla ellerinden alınmaktadır. Ülkenin asil sahip vee tarihi sakinleri olan Uygur Türkleri bu kadar zengin kaynakların elde edildiği bu ülke’de işsiz,aşsız ve perişan bir hayata mahkum edilmektedir. Müslüman Türk halk açlık tehlikesiyle ve ölümün eşiğinde yaşamaktadır. Müslüman Türklerin yaşadıkları kırsal kesimlerde Yanı Teklemakan çölünün etrafında yaşayan halk, nükleer denemeler sonucu çeşitli kanser hastalıklarına düçar edilmeketedir. insanlar Çin mahkemelerinde yargılanan Müslümanlara diri diri toprağa gömme,öldüresiye dövülen bir insanı çıplak halde karlarda yatırmak, iki bacağından iki ayrı öküze bağlanan bir insanı ikiye bölmek gibi cezalar uygulanmaktadır. Batılı ülkeler, Çin tarafından tüm dünya ile irtibatı özellikle kesilen bu topraklardaki insan hakları ihlallerini her zamanki gibi görmemezlikten ve duymazlıktan gelmektedir.Çinliler, bir İslam toprağı olan Doğu Türkistan’a “kazanılmış topraklar” anlamına gelen “Sincang” adını takarak ve bu tarihi Türk ülkesini kendi toprakları olarak tanımlamaktadır.
1949 yılında Mao önderliğindeki komünistlerin Çin’in yönetimini ele geçirmelerinin ardından, Doğu Türkistan Türkleri üzerindeki Çin baskılar daha da artmıştır. Komünist rejim politikası, assimile olmayı reddedenMüslümanlar’ın fiziksel olarak imha edilme yöntemini uygulanmaktadır. Günümüzde ise bu dramatik durum bin insanlık faciasına dönüşmüş bulunmaktadır.
1965’ten sonraki katliamlarla birlikte, öldürülen Doğu Türkistanlı sayısı 35 milyon gibi inanılmaz bir rakama ulaştığı ifade edilmektedir.
Evet; Doğu Türkistan’da insanlık dışı bu zulümler yaşanırken bizler hemen her gün Çin malı bir ürünü alıp onu kullanmaya devam ediyoruz. Belki de ucuz olduğu için Çin malını tercih ediyoruz. Ancak satın aldığımız bu ucuz, kalitesiz ve insan sağlığına zararlı Çin malı tüketim mallarına ödediğimiz her kuruş paranın Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur Türkü Kardeşlerimize baskı,zulüm ve işkence için Çin’in elinde bir güce dönüştüğünü de asla unutmayalım !
Kaynak : www.yaylahaber.com/cin-mallari-ve-dogu-turkistanda-makale,3018.html
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » SiyasetBENZER HABERLER