Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
65 yıldır tek başına Çin’i yöneten ve halen de iktidarını sürdüren Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Siyasi Büro üyesi ing Ciyencu ve beraberindeki heyet’in , temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldığı bildiriliyor.
Heyette ,Sözde Uygur Özerk Bölgesi Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısının de bulunduğu,ancak Bakan Yardımıcısının Uygur ve ya Çinli olduğu hakkında her hangi bilgiye ulaşılamadığı ifade ediliyor.
Basına kapalı olarak gerçekleştirilen ziyaretler ve görüşülecek konular hakkında ayrıntılı ve net bilgi b verilmiyor.
İç İşleri Bakanlığı resmi İnternet Sitesinde İç İşleri Bakanı Efkan Ala’nın Çin heyeti Başkanı ile Makamında görüştüğü bilgisi yer aldı. ancak,ayrıntılı bilgi verilmedi. Ayrıca,bu görüşmeye sözde Uygur Bölgesi Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısının de katıldığı bildiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından de yeni Cumhurbaşkanlığı sarayında kabul edilen Çin Heyeti ile yapılan görüşmelerin 45 dakika sürdüğü açıklandı ancak,ayrıntı verilmedi.
Türk Medyasında yer alan bilgilerde,görüşmelerde ülkeler arasındaki ekonomik, siyasi ve güvenlik konularının gündeme getirilidiğine dair bilgiler yer almış bulunuyor.
İstanbul Merkezli Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği ziyaret ile ilgili kurumsal internet sitesinde ziyaret ile ilgili bir bildiri yayınladı ve ziyaretin dikkatle izlendiğini ifade edildi. Doğu Türkistan’da Çin baskı ve zulmünün,toplu tutuklama ve kıyımların ve etnik gerginliklerin tavan yaptığı bir sırada bu ziyeritin gerçekleşmesinin manidar bulunduğu belirtildi. Bu ziyaretin kendileri tarafından endişe ile karşılandığını bu, konuda Hükümetin açıklama yapmasını umdukları bilgisine de yer verdi.
Çin Komünist Partisi Politbüro üyesi ve Hukuk ve siyasi işler Bürosu üyesi Ming’ın Türkiye ziyaretini Haber Sitemize değerlendiren Hacettep Üniversitesi öğretim Üyesi ve USAK Stratejik Araştırlamalar Enstitüsü ve Strateji Uzmanı Doç.Dr.Erkin Ekrem şunları söyledi, “ 7 kişiden oluşan Çin Komünist Partisi Heyeti Ankara’da temaslarına devam ediyor. Heyetin Başkanı Ming CiyenCu Çin yönetiminde söz sahibi ve mutlak yetkili olan ÇKP.Merkez Komitesinin 7 üyesinden biridir.Ayrıca,onun bu sıfatının yanında Hukuk ve Siyasi İşler Bürosu üyesi olması de onun yetkisini ve Çin’in Türkiye ziyaretine verdiği önemi gösteriyor. Heyeti Cumuhurbaşkanımız kabul etti. Bu da şu demektir. Kendisi Devlet Başkanı Xi Jing Ping’in özel temsilcisidir ve devlet başkanı adına görüşmeler yapması için özellikle görevlendirilmiştir.Bu sebeple Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmiş olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca,Sözde Uygur Özerk Bölgesel Hükümetinin Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısının de heyette olması heyetin ve görüşeceği konuların önemini arttırıyor ve bazı ip uçları veriyor .”dedi.
Çin Komünist Partisi Üst düzey yöneticileri ve sözde Özerk Bölge Bakan Yardımcısının bu temaslarında Doğu Türkistan sorununun gündeme gelip gelmeyeceği hakkındaki sorularımızı şöyle cevaplandırdı ; “ Elbette ki gelmesi büyük bir ihtımal. Doğu Türkistan meselesi,öteden beri Çin-Türkiye ilişkilerinde ana gündem maddesini oluştururuyor. . Öyle anlaşılıyorki,bu ziyaret ve Çin Heyeti başkanı ve üyelerinin konumu ve yetkileri, meseleye çok ciddi olarak bakıldığını gösteriyor. Ben böyle tahmin ediyorum. Büyük bir ihtimalle konunun ana gündem maddesini “Uluslar arası Terör” oluşturacaktır diye düşünüyorum. Bu konuda işbirliği önerileri ve dosyalar sunulması büyük ve kuvvetli bir ihtımal. Özellikle istihbarat paylaşımı konularında işbirliği ve ortak çalışmalar önerilebilir. Bilindiği gibi, Çin yönetimi, Suriye ve Irak’taki İŞİD,En-Nusra Vb. radikal olarak adalandırılan savaşan Örgütlerin içinde Müslüman Uygur Savaşçıların olduğu öteden beri iddia edilegelmektedir. Çin Heyeti görüşmelerde bu Savaşçılar ile ilgili ellerindeki belge ve bilgileri Yetkililerimize sunacaklardır. Çin Vatandaşları olduğu iddia edilen bu Uygur Savaşçıların varlığını Türkiye’ye ispat etmeye çalışacaklar ve bu konuda işbirliği önerebileceklerini tahmin ediyorum.” Şeklinde konuştu.
Doç.Dr.Ekrem bu tür iddialar ve terör konusunda bundan sonra ne yapılması yolunda kendisine yöneltilen soruları ise,şöyle cevaplandırdı, “ Doğu Türkistan’da yaşayan Kardeşlerimiz günümüzde tarihinin en karanlık devrini yaşamaktadır. Çin yönetimi bölge’de ve Çin’de barışı tesis etmek ve şiddeti,etnik gerilimi ortadan kaldırmak istiyorsa öncelikle ve ivedi olarak, Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur Türklerinin insanı hak ve hukukunu derhal iade etmelidir.Ülke’ye etnik yapıyı Çinliler lehine değiştirmek amacı ile teşviklerle sonradan göç ettirilen etnik Han soylu Çin vatandaşlarına verdiği hakları ve imkanları bu toprakların tarihi ve gerçek sahipleri olan Müslüman Uygur Türklerine de tanımalıdır.Etnik ve ırkı ayırımcılık yapmamalıdır. Öz ana dillerini ile eğitim ve öğretime izin vermeli,Dini inançlarına ve ibadetlerine saygı göstermelidir.Ülke topraklarından elde edilen doğal zenginliklerden Müslüman Uygur Türklerine de adil ve eşit şekilde pay tahsis etmeli. İstihdam ve işe alımlarda, alt yapı yatırımlarından Uygurlar de yararlandırılmalıdır. Etnik gerginlik,şiddet ve terör ancak alınacak bu tedbirler ile önlenebilecektir. ” Şeklinde konuştu.
Bilinidiği üzere 2 yıl önce de Çin yönetimi böyle bir iddia ortaya atmış ve bu iddia ve suçlamalar Doğu Türkistan Teşkilatlarınca şiddetle reddedilmişti.
Kaynaklar : rfa.org.Hewerler/Arslan-19.11.2014 ve Ajanslar
İç İşleri Bakanlığı resmi sitesi.
Etiketler: Çin » Genel » Gündem » HaberBENZER HABERLER