Son Dakika
İşgalci Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı baskı,zulüm işkence asimilasyon,etnik ve dini soykırımları acımasız,vahşi ve insanlık sınırlarını zorlayan Çin Faşizmi temelli uygulamaları devam ediyor. Bu zuzlümler ise insanların tahammül sınırlarını aştığı ve büyük bir katliama dönüştüğü görülüyor.
Çin işgal yönetiminin Kaşgar’in Yenihisar İlçesine bağlı Sagan Kenti’nde 70 yaşındaki Hasan Emin’i 11 yaşındaki torununa dini bilgiler verdiği için önce tutuklayarak hapis cezasına mahkum etti.Daha sonda ise hapishane’de kendi kendine öldüğünü iddia ederek cenazesini ailesine teslim ettiği açıklandı.
Özgün Asya radyosu bir dinleyicisinin kendilerine ulaştırdığı bir bilgiye dayanarak verdiği habere göre Yenihisar’in Sagan kentinde oturan 70 yaşındaki Hasan Emin isimli bir Sağanlı Müslüman Uygur birlikte oturduğu oğlunun 11 yaşındaki küçük oğluna(Torununa) kendi bildiği Kur’ani kerim ve dini bilgileri gizlice öğrettiği için ihbar üzerine önce tutuklayıp hapis cezasına çarptırdılar.Bir süre sonra ise.Hasan Emin’in kendi eceli ile öldüğünü iddia ederek cenazesini ailesine teslim ettiler.Çin işgal yönetimi ayrıca,ailenin cenazeyi defin işlemlerine bizzat nezaret ederek gömdürdükleri de bildirildi.
Radyonun Yenihisar’in Sagan kentinden ulaştığı bir diğer bilgiye göre ise ,yine bu kentin 7.yerleşim bölgesinde(Mahallesinde) yaşlı bir kent Uygur’un tutulduğu hapishenede öldüğü ve cenazesinin yine aynı şekilde Polis nezaretinde defnettirildiğini açıkladı.
Uygur Din Adamları ve Aydınlar Çin İşgal Yönetiminin Baş Hedefi
Komünist ideoloji ile de desteklenen Çin ırkçılığı temelli Han Şövenizmi kendisinden olmayan bütün inançları,dinleri örf adet ve gelenekleri “Hasım” olarak algılıyor ve bunlar ortadan kaldırmak için çeşitle hile mekr ve sahtekarlıklara başvurmaktan çekinmiyor.Uygurları aldatmak ve kendi insanlık dışı katliam baskı ve zulümlerinin haklı olduğu savını onlara kabul ettirmek için bin bir Çin usulü taklalar atıyor ve yalanlar uyduruyor. Sosyo-Psikoloji biliminin bütün yöntemlerini bu icraatlarında uygulamaktan çekinmiyor. Alman Nazilerinin Antisemitizme içerikli bütün yöntemlerini aynen ve daha geliştirerek Uygur Türklerine uygulamaktan kaçınmıyor. Uygur Türklerini inançsız,idealsiz ve başsız ve öndersiz bırakmak ve Doğu Türkistan’ın zengin kaynaklarına tek başına sorunsuz ve engelsiz bir şekilde sahip olabilmek için Uygur Türklerini bir an önce asimile ederek dönüştürmek istiyor. Bu Çin vahşeti tutmayınca bu kez sinirinden kaba katliam uygulamalarına baş vuruyor. Uygurları toptan ortadan kaldırmak için ilk önce onların düşünen ve topluma önderlik ederek yol gösteren beyinlerini ve Liderlerini yok ediyor. Çin geçtiğimiz aylarda Kaşgarlı din adamı Abdulhamit Domollamı hapiste katletmişti. Aksu’nun önde gelen din adamlarından 80’lı yaşlardaki Ruzi Karı Hacımı de geçtiğimiz yıl tutuklayarak hapsetmişti. İstanbul’da yaşayan ve babası gibi din adamı olan oğlunun bize anlattığına göre Babası Ruzi Karımın Urumçi Hapishanesine rakledilmiş olup,şimdiye kadar ve hiçbir yakını ile görüştürülmediğini bildiriyor.
Çin’in Bbaskı ve Zuümde Zerveye Çıkmasınır Temel sebebi Dünyanın Çin Zulmüne Karşı Tepkisizliği
Uzmanlar,ÇKP.nin Doğu Türkistan’daki Alman Faşistlerinin soykırımlarını aşan bu yok etme icraatlarının en esaslı ve temel sebeplerinin başında Türk-İslam dünyası ile sözde demokrasi ve insan hakları ihlallerini bahane ederek ülkeleri işgal eden iki yüzlü kürsel güçlerin bu Çin baskı,zulüm ve soykırımlarına karşı tepki vermemeleri ve görmezden ve duymazdan gelmeleri olduğunu ifade ediyor ve bu tepkisizliğin Çin’i baskı,zulüm ve soykırımlarında daha da cesaretlendirdiği ifade ediyorlar. Dünyayı kendi arka bahçeleri olarak gören ve son yıllarda İşgalci Çin’i de bir nevi zoraki ortak olarak yanlarına alan Küresel kapitalizmin emrindeki sözde büyük ve küresel güçler Uygur Türklerini Satranç Tahtasındaki bir ŞAHMAT olarak görüyor.Bu küresel güçlerin yan kuruluşları olan ve bunların beslemesi sözde İnsan hakları ve hukuk kuruluşları Doğu Türkistan’daki insan ve hak ihlalleri hakkında raporlar yayınlıyor ve ve bu raporları bağlı olduğu yönetimleri de sunuyor.Ancak.,bu küresel güçler Uygurların bu hak ve hukuk sorunlarını Çin ile olan kapıarkası görüşmelerinde alçakça ve utanmazca bir siyasi koz olarak kullanıyor. Bu baskı ve zulümlerin en azından hafifletilmesi için de hiçbir girişimde bulunmuyor.
Türk İslam dünyasının ve özellikle Doğu Türkistan’in yegane hamisi Türkiye’miz de son zamanlarda Çin’den beslenme ve faizsiz krediler alan Holdinglere bağlı olan Medya tarafından gözardı edilmiş durumda.Bu Gücünü Tarafsızlığından ve özgürlükten aldıklarını iddia eden böyök ve boyalı medya Doğu Türkistan’daki Çin zulmünden hiç bahsetmiyor ve bu konuda sağır ve körlüğünü ısrarla ve utanmazca sürdürmekten çekinmiyor.Buna mukabil bu sözde medya Çin’deki motosiklet kazalarını ekran ve sayfalarına taşımaktan yanı Çin’e yaranabilmek için Çin sevici haberler ve yalakalık yapmaktan çekinmiyor ve arlanmıyor.
ÇKP’nin Faşist Sorumluları Doğu Türkistan’da İşlediği Cinayetleri İçin Yargılanmalı
Antisemitizm nasıl Bir İnsanlık Suçu olarak kabul edilmiş ve bu insanlık suçunu işleyenler Uluslararası İnsani Suçlar Mahkemesinde yargılanarak nasıl cezalandırılmış ise, Çin’in Uygurları Toptan Yok Etme Cinayetlerini, planlayan, emir veren ve uygulayan Çinli Han Irkçısı yöneticiler de Doğu Türkistan’da Uygur soykırımı işledikleri için İnsanlığa Karşı İşlenen suçluların yargılandığı Ulusular arası Ceza Mahkemesinde yargılanmalı hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdırlar.