Son Dakika
Kendileri Türkiye’de ancak,Çin işgalindeki ana vatanları Doğu Türkistan’da yaşayan ana baba ve yakınları Çin Nazi Kamplarında esir tutulan Uygur Türkü gençler onlardan haber alabilmek için çalışmalarını azimle sürdürüyor. Çoğu Türkiye’de Yüksek eğitimlerini tamamlayan bu idealist ve vatansever gençler Uygur İnsan Hakları Aktivistleri adı ile birleşerek, Çin’in işgalindeki ülkelerinde yaşayan yakınları ve 30 milyon Müslüman Türk soydaşlarının çiğnenen insan hakları ihlallerini Türkiye kamu oyu ile uluslararası topluma duyurabilmek için ifade özgürlükleri ve gösteri haklarını yasal ve barışçıl yollarla kullanarak mücadeleleri yılmadan, usanmadan ve azimle devam ettiriyorlar. Bu idealist, Vatansever ve fedakar gençlerin bu çalışmaları Doğu Türkistan davası için gündem oluşturmakta ve Uygur diasporası’nca minnet ve takdir ile karşılanmaktadır.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Ana-Baba,Kardeş ve diğer yakınları hakkında 4 yıldır haber alamayan ve onların Doğu Türkistan’daki Çin tipi Nazi/Toplama Kamplarında tutulduğu tahmin edilen Türkiye’de yaşayan Kamp mağdurları yakınları onlardan en azından bir haber alabilmek için aylar öncesinden başlattıkları mücadelelerini hız kesmeden sürdürüyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda yüksek öğrenim için için ülkemezi gelen ancak,2017’den sonra, Çin’in baskı,zulüm ve soykırım cinayetlerinin zirve yapması üzerine tutuklanmamak,hapsedilmmek veya Çin işkenceleri altında ölmemek için ülkelerine dönemeyen ve yüksek öğrenimli Uygur Türkü gençler ailelerinin durumu hakkında bilgi alabilmek için büyük bir mücadele içine girmiş bulunuyor.Kendilerini Uygur İnsan Hakları Aktivistleri olarak tanımlayan gençler, yasaların kendilerine tanıdığı ifade ve gösteri özgürlüğünü kullanarak Çin işgali altındaki ana vatanları Doğu Türkistan’da yaşayan soydaşlarının çignenen insan hakları ihlallerinin Türkiye kamu oyu ile uluslar arası topluma duyurabilmek için yasal ve barışçıl her çareye başvurmaktan kaçınmıyorlar.
İstanbul’un çeşitli meydanlarında,Cami önlerinde, ana arter yol güzergahlarında ellerinde Çin’in Toplama kamplarında esir tuttuğu Ana baba ve yakınlarının resimlerinin bulunduğu ve çeşitli dillerde “ Ey Çin, Anne Babam Nerede ? Kardeşimi Serbest bırakın!……… cümleleri yazılı pankartlar taşıyarak Çin’ini işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan ana baba,kardeş ve yakınları ile 30 milyon Müslüman Türk Kardeşlerinin insani haklarını arıyor ve İşgalci Çin’in acımasız ve vahşet derecesindeki cinayetlerini yiğitçe ve cesurca haykırıyorlar.
Medya’nın Sürekli Gündeminde
Uygur İnsan Hakları Üyesi aktivist gençler özellikle yabancı Tv.kanalları ile dünyanın önde gelen haber Ajansları ve gazetelerine Doğu Türkistan’da esir tutulan ailelerinin durumu ve Doğu Türkistan’daki insani kriz ile ilgili raportajlar vererek açıklamalar ve sürekli bilgi paylaşımları yaparak Doğu Türkistan meselesini sürekli gündemde tutmaya çaba gösteriyorlar.
Uygur İnsan Hakları Platformu Üyeleri Çin’in İstanbul Başkonsolosluğuna Başvurdular
Şu anda Çin pasaportu taşıyan ve resmiyette Çin vatandaşı olan bu Uygur İnsan Hakları Aktivistleri 4 yıldır haber alamadıkları aileleri hakkında bilgi ve haber alabilmek için dafalarca Çin’in İstanbal Başkonsolosluğuna müracaat ettiler.Ancak, kendi vatandaşı olduklarını iddia ettikleri bu gençleri Çin Temsilcilikleri muhatap bile almadılar ve yazılı bavuru dilekçelerini dahi almayı reddettiler. Ancak, ana baba ve yakınlarından dolayı dert ve istirapları günden güne artan acıları gün geçtikçe katlanan bu gençler en son 18 Aralık 2020 tarihinde Sariyer’de bulunan Çin Başkonsolosluğuna son kez müracaat etmek için gittiler. Ancak, Başkonsolosluktan hiçbir Çinli yetkili bunlarla görüşmekten ve taleplerini dinlemekten kaçındılar.
Bunun üzerine gençler Doğu Türkistan’daki ailesi ve yakınlarının hayatta olup olmadıkları hakkında tek bir haber alabilmek için Başkonsolosluk önünde oturma eylemi yapmaya başladılar.Oturma eylemleri daha devam ediyor.
Uygur Türkü İnsan hakları aktivistleri kendilerini takip eden tek Tv.kanalı olan Yeni Akit Tv. muhabirlerine ve kendilerini ziyaretee gelen yabancı muhabirlere Doğu Türkistan’daki durumu ve eylemlerinin nedenlerini anlatmaya devam ediyorlar.
Uygur İnsan Hakları Aktivistleri Çin Başkonsolosluğu önündeki bu oturma eylemlerini aile ve yakınlarından bir haber alabilene kadar sürdürmeye kararlı olduklarını ifade ediyorlar.
Ankara Sınırından Geri Çevrildiler
Uygur İnsan Hakları Aktivisti bu gençler geçteğimiz aylarda Ankara’ya giderek yakınlarından haber alabilmek için Yetkililerden yardım talep etmek,bu konudaki şikayet ve taleplerini BM.başta Siyasi Parti Merkezlerine iletmek ve bütün bu faaliyetlerini daha sonra yapacakları bir basın açıklaması ile kamu oyu ile paylaşmak amacı ile Ankara’ya doğru yola çıktılar. Ancak,Ankara il sınırlarında Güvenlik güçlerince yolları kesilerek Polis eskortu eşliğinde İstanbul’a kadar geri gönderildiler.
Türk Medyası Doğu Türkistan’daki Çin Zulmünü Görmüyor ve Duymuyor
İstanbul’da yaşayan 10 binlerce mağdur Doğu Türkistanlıların ana vatanlarındaki yakınlarının bu acıklı ve insanlık dışı durumları ortada iken, Türk medyası Doğu Türkistan’daki Çin işgal yönetiminin baskı zulüm ve soykırım cinayetlerini görmüyor ve duymuyor. Bu faciaya ilgi göstermekten Çin’i üzmemek adına adeta kaçıyorlar.
Ülkemizde ulusal düzeyde yayın yapan Karar, Yeni Akit ve Yeni çağ gazeteleri başta birkaç medya kuruluşundan başka hiçbir Türk medyası Doğu Türkistan’daki bu insanlık dramını görmüyor ve duymuyor. Ayrıca, bu insan Hakaları aktivisti gençlerin bu barışçıl ve yasal protesto eylemlerini Çin yönetimini kırmamak, üzmemek adına görmemekte ve bu hak arama mücadelesi konusunda susmayı tercih ediyorlar.Adeta aynı merkezden yönlendirilmişçesine hep aynı konu ve gündem üzerine yayın yapan işine gelen olay ve konuları işleyen, tarafsız ve adalet üzerine yayın yapmayı terk eden Holdinglerin emrindeki Türk medyası bu yüzden günden güne itibar kaybetmektedir.
Geçenlerde bur Doğu Türkistanlı Kardeşimiz bana şunları anlattı : “ Tv. Kanallarında haber izlemeyi çoktan bıraktım.Çinli işgalcilerin günden güne aratan acımasız vahşetine ve soykırım cinayetlyerini hiç görmüyor ve duymuyor. Türk medyası ve Tv.kanalları Çin’deki bisiklet kazası ve kedi köpek kurtarılması sahnelerini özellikle gösteriyorlar.Bu haksızlığa çok üzülüyor ve kahroluyorum.”
Türk Medyasının Suskunluğuna Karşılık Türk Milletinin Desteği Artarak Sürüyor
Türk medyasının Çin’in baskı,zulüm etnik Türk soykırım cinayetlerini adeta görmemek ve duymamak yolundaki bu utanç verici,haksız,adaletsiz ve yüz kızartıcı tutumuna karşılık Türk Milletinin İşgalcı Çin’in Soykırım cinayetlerine karşı tepkisi artarak sürüyor.
Sosyal medya üzerinden görüşlerini paylaşılan bir örnek şöyle ;
Çin’in Türkiye’deki elçilik ve konsolosluk vb. ıvır zıvırları bizim çocuklara takmış görünüyor. Kimileyin aba altından sopa göstererek, kimileyin açıkça tehdit ederek Uygur çocukları susturmaya çalışıyorlar.
İşte çocuklara dağıttıkları resmi(?) belge !
“Bölücülük bayrağı taşımak , sözde “Doğu Türkistan” ifadesini kullanmak, kendi memleketiniz hakkında karalama yapmak vb davranışları bırakarak, kendi sosyal medya hesabınızda açık ve net bir şekilde bu tür bölücülük eylemleri ve bölücü şahıslar örgütler ile bağlantınızın kesildiğini ve bir daha böyle davranışlarda bulunmayacağınızı açıklayan bir postu çıkardığınız ve portu linkini lingshibaohu1@gmail.com adresine gönderdiğiniz takdirde, başkonsolosluktaki yetkililer sizinle görüşme gerçekleştirebilir.”
Çin Konsolosluğu Çinin Nazi kamplarında esir tutulan mağdurların aileleri konusunu soran mağdur yakınlarına ilettikleri yazı ahlaksızca teklife bakın!
Çin,bu ahlaksız bu teklifle hem Uygurları kandırıyor hemde Doğu Türkistanlıları haklı davalarından vazgeçmeleri için şantaj yapıyor.
Şu utanmaz ve arlanmaz Çin kurnazlığına bir bakın Allah Aşkına !
BENZER HABERLER