Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’ın Güney vilayetelerinde uygulanmak üzere “Nüfus Politikasında Yeniden Reform ” adı altında Müslüman Uygur Türklerine karşı yeni bir assimilasyon hamlesi başlattığı bildririliyor.
Çin’in resmi yayın organı olan “Xinjiang” gazetesinin 23 Ekim tarihli sayısında “ Nüfus kayıt ve iskanlarını Güney’deki Üç vilayet ile bir Özerk İl’e nakledenlerin bu İllerde Uygulanmakta Olan Yeniden Nüfus Reformu Uygulamasından yararlanabilirler.” adı ile yayınlanan bir resmi genelge niteliğinde makalede,bu yeni Nüfus reformu uygulamasından her Çin vatandaşının yararlanabileceği beliritildi. Ancak, uygulamada Doğu Türkistan’ın demografik yapısını değiştirmek amacı ile ülkeye getirilen Çinli göçmenleri için olduğu belirtiliyor.
Bu uygulamadan yararlanabilmek için kayıtlarını nakledenlerin en az üç yıl süre ile naklettikleri adreste ifade etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Bu kişilerin İstihdam, doğum kontrölüne tabi olmayan özel ayrıcalıklarından yararalanma,sosyal yardımlar ve benzeri özel şartlardan yararlanabilecekleri ifade ediliyor.
Bu yeni Nüfus ve iskan reformuna göre, Kırsal ve şehir nüfusu olarak ayrılan farklılık,ortadan kaldırılıyor ve Birleştirilmiş Nüfus ve İskan uygulaması hayata geçiriliyor.Ayrıca,Uygurların çoğunluğu teşkil ettiği güney vilayetlerinde uygulanmakta olan sıkı nüfus politikası esnek hale getiriliyor ve Urumçi ve Karamay gibi,Çinli etnik göçmenlerin çoğunluğu teşkil ettiği bölgelerdeki nüfus baskısını azaltmak bahanesi ile Uygurların çoğunluktka olduğu güney vilayetlerine yeni bir etnik Çinli göç dalgasının başlatılması hedefleniyor.
Makalede şu ifadeler de yer alıyor “Bu reformla Milletlerin bir arada yaşamaları sağlanacak ve kendi aralarında karışarak milletler birliğini sağlamak olduğu, bunun yanında bölgedeki istikrar ve güvenliği tesisinde ve korunmasında önemli bir uygulamadır. Çin, bu yeni reform adını verdiği uygulama ayrı bölge ve mahallelerde yaşayan Müslüman Uygurlar ile etnik göçmen Çinlilerı karışık şekilde bir arada yaşamalarını sağlamaktır.”
Gözlemcilere gore; Çin’in bu ifadeler ile Devlet olarak Müslüman Uygurlara güvenmediklerini ve istikrar ve güvenliğin sağlanmasında etnik Çinlilere dayanak yapmak isteğini açıkça ikrar etmiş olmaktadır.
Diaspora’da faaliyet gösteren Uygur Teşkilatları ve aydınları Reform adı altında yürürlüğe konan bu uygulamanın esas amacının Müslüman Uygur nüfusun daha baskın olduğu Aksu,Kaşgar,Hoten ve Korla gibi güney bölgelerine daha çok Çinli göçmenin yerleşmesini sağlamak ve Müslüman Uygurları azınlık durumuna düşürmek amacını taşıdığını ifade ederek Çin’in bu yeni assimilasyon hamlesini kınadıklarını açıkladılar.
Dünya Uygur Kurultayı sözcüsü Dilşat Reşit ,Çin’in bu sözde yeni reform uygulamasının temel amacının bölgede çoğunluğunu oluşturan Müslüman Uygurları azınlığa düşürmek olduğunu ifade ederek şöyle konuştu , “ Çin,Doğu Türkistan’da üç yıldan beri ikamet eden etnik Çinli göçmenlerin de bu uygulamadan yararlanabileceğini ilan etmiş ve bu Çinli göçmenlerin Güney bölgelerindeki İstikrar ve güvenliğin esas teminatı olduğunu söylemeketedir.Bu söylem ise,, Uygurlara güvenmediklerini ve kendi yurtlarında azınlığa mahkum etmek istediklerinin açık ve net göstergesidir. ”dedi.
Almanya merkezli Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi Başkanı Abdulcelil Karakaş yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti ; “Çin’in bu yeni nüfus reformu kisvesi altında uygulamak istediği , işgal hakimiyetini etnik Çinli nüfus temeline dayandırarak bölge’de daha da güçlendirmek ve Doğu Türkistan’daki işgalını ebedi kılmaktır. İşgalci Çin’in bu yeni Nüfus politikası, etnik göçmen Çinlilerin en büyük arzusu ama,Müslüman Uygur Türkleri için ise son derece karanlık bir rüya ve kötü bir gelecek demektir.
Müslüman Uygur Türkleri bu yeni assimile politikasının bilinci ve farkındadır. Milli,dini ,etnik ve sosyal kimlikilerini korumak için Çin’in bu sinsi uygulamalarına elbetteki kanmayacak asla itibar etmeyecek ve kendilerine kazılan bu zehir dolu çukura hiç bir zaman düşmeyecektir. Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki bu sinsi maksatlı ve insanlık dışı Nüfus uygulamalarını şiddetele protesto ediyor ve kınıyorum.”şeklinde değerlendirdi.
Amerika Uygur Derneği Başkan Yrd.cısı ve Siyasi analizci Dr.İlşat Hasan’ın görüşü ise şöyle ; “ Güney vilayetlerimizde son günlerde arda arda patlak veren işgal karşıtı protesto ,direniş ve ayaklanmalar ve etnik çatışmalar yüzünden Çinli göçmenler bölgeden kaçmaktadır.Çin işgall yönetimi bu göçmenleri bölgede tutabilmek için bu tür teşvik edici ekonomik önlemelerle bu kaçısın önüne geçmek istiyor.Çin yönetimi eğer bölgede gerçekten barış,istikrar, genel güvenliği ve huzuru sağlamak istiyorsa, kendilerine karşı yapılan protesto eylemlerin nedenlerini araştırmalıdır.Müslüman Uygurların insani ve yasal haklarını iade etmelidir.Çin’in bunları halletmeden bölge’de hiç bir zaman istikrar ve güvenliği sağlaması mümkün değildir.” Dedi.
Türkiye’de yaşayan ve adının açıklanmasını istemeyen bir Uygur aydını ise, Çin’in bu yeni sözde reformu’nu şöyle değerlendirdi,” Çinlı işgalcilerin kendi yarattıkları şiddet ve etnik ayrımcı politikalarının bir sonucu olan son halk ayaklanması ve ölümlerle sonuçlanan etnik temelli şiddet olaylarından dolayı,bölgeye zorla getirilen Çinli göçmenlerin kaçışını önlemek ve Doğu Türkistan’da tutabilmek için bu ekonomik ayrıcalıklar vermek ve özendirici teşvikleri almak zorunda kalmaktadır. Çinli göçmenlere kuracakları iş için nakit para,oturmaları için bedava ev, çalışmaları için bol maaşlı iş ve Müslüman Uygurları ezmek ve imha etmeleri için hukuk ve sınırsız yetkiler vererek onlar için güvensiz ve tehlikeli de olsa Doğu Türkistan’da tutmaya çalışıyor. Çin Doğu Türkistan’ın tarihi ve ebedi sakinleri ve sahipleri olan Uygurlara ise , “ Benim lütfederek verdiğim ölmeyecek kadar aş, iş hak ve hukukla yetineceksin,bunun için bana sürekli minnettar olacaksın ve burada Benim Hitaylarım(Çinlilerim)’in güdümünde ve tahakkümünde zorla yaşayacaksın ! Buna razı değil isen, Ülkeni terk edip defolup gideceksin veya Benim Hitaylarımın elinde öleceksin..!”demektedir. 65 yıldır,Çin Müslüman Uygurları yalanlarıyle,riyakarlık ve düzenbazlıkları ile kandırdı ve bugünlere getirdi. 5 Temmuz 2009 Müslüman Uygurlar için kırılmanın ve en son Yarkent İlişku katliamı,Bügür ve Guma soykırımları ile son toplu idam cezaları Çinlilerle etnik ve duygusal ayrılmayı hızlandıran en büyük travma ve dönemeç olmuştur. Müslüman Uygurlar artık, bilinçlenmiş ve her şeyin farkına varmıştır. Çinlilerin mekir,hile ve yalanlarına asla kanmayacak ve hiç bir şekilde inanmayacaktır. Çinli işgalciler için Korkunun Ölümlerine faydası olmayacaktır.Doğu Türkistan Türkleri Allah’in lütfu ve vaadı olan hürriyete ve bağımsızlık nimetine Mutlaka Kavuşacaktır.” şeklinde değerlendirdi.
Kaynak : rfa.org.uighur/Siyaset/Mihriban- 23.10.2014
Etiketler: Çin » Genel » Görüş Yorum » Gündem » HaberBENZER HABERLER