Son Dakika
Çin’in resmi yayın organı ve devlet kanalı olan CCTV Tv. 19 Nisan 2018’de Çin Lideri Xi Jingpig ile Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Türkiye’nin “Doğu Türkisan Terör Güçleri “ ile mücadelede Çin ile birlikite hareket edeceğini söylediğini iddia etti.
ÇKP diktatörlüğünün yayın organı CCTV.’nin Uygur Türkçesi ile verdiği haber şöyle ;
” Başkan Xi Jingping T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yapmıştır. Görüşmede Çin’in gelişmesi ve ilerlemesinin dünya barışı ve istikrarı için temel ve çok önemli olduğu kanaati üzerinde mutabık kalınmıştır. Türkiye, Çin’in küresel projesi olan Bir Kuşak-Bir yol projesinin en samimi kollayıcı,destekçisi ve ortağıdır. Türkiye Çin ile diğer tüm ekonomik,siyasi ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için çaba sarf edecektir.Bu meyanda “Doğu Türkistan ” Terör güçleri başta olmak üzere bütün küresel terör örgütlerinin Çin’in ve uluslara arası toplumun sosyal istikrarı ile ortak barış çabalarına karşı hareketler olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Türkiye “Doğu Türkistan”Teröristleri ile mücadelede Çin’in yanında yer alacağını ifade etmiştir. Türkiye Çin ile enerji,turizm ve diğer tüm ekonomik alanlarda Çin ile yakın ilişkiler içinde yer alacağını ifade etmiştir.” dediğini öne sürdü. ( Bu iddiaya ait video : https://www.facebook.com /hamit.gokturk.96/videos/1672335486188499/)
Türk Medyası’da yayınlanan Haberlerde böyle bir İfade Yer Almıyor
ÇKP tek Parti diktatörlüğünün yayın organı CCTV. tv.’nun bu iddialarına karşılık Türk Dış İşleri Bakanlığının resmi açıklamaları ile Türk medyasında “Doğu Türkistan Terör Güçleri “ ifadeleri yer almıyor.Bunun yerine Suriye krizi ve toprak bütünlüğünün korunması ,kimyasal silahların yasaklanması ve iki ülke ilişkilerinin çeşitli sahalarda geliştirilmesi gibi konuların ele alındığı konusunun görüşüldüğü ifadeleri yer alıyor.
Çin’in Açıklamaları Ard Niyetli ve Maksatlı
Uzmanlar ÇKP rejiminin iddialarının zamanlamasına dikkat çekerek şunları ifade ediyor ; “ Her iki devlet Başkanının telefon görüşmesi yaptığı 19 Nisan tarihinde ABD.Dış İşleri Bakanlığı 2017 yılı insan hakları raporunun yayınlanması sürecine denk düşmektedir. Bu raporda Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine karşı basakı,zulüm etnik dönüştürme uygulamaları ile temel insan haklarının en ağır derecede ihlal edilmekte olduğu vurgulanıyor. Ayrıca,aynı tarihlerde ABD.Dış işleri Bakan Yardımcısı
Resmi ziyaret için bulunduğu Pekin’de yaptığı açıklamada “Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da kurduğu Nazi Toplama Kamplarında en az bir milyon etnik Uyguru hapasettiğini bunların yaşam şaratlarının iyileştirilmesi ve bir an önce bu tutukluların serbest bırakılması gerekir.” İfadelerini kullanmıştı.
.
Göktürk : Türkiye Doğu Türkistan’daki İnsanlık Dışı Dramı Çin Yönetimi Nezdinde Gündeme Getirmeli
Özgür Asya radyosuna açıklamalarda bulunan Uygur Haber ve Araştırma Merkezi sorumlusu Hamit Göktürk şunları ifade etti ; “ Türk Milleti Doğu Türkistan Türklerinin içinde bulunduğu dramatik duruma her zaman yakın ilgi göstermiş ve takipçisi olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Bu konuda Türk Milleti ve Türk kamu oyunun bilinçli ve hassas olduğunu biliyor ve görüyoruz. Ancak,Türk Milletinin oyları ile iktidara gelen yönetimler seçmenlerinin duygu ve düşüncelerine tercüman olarak Doğu Türkistan’daki insanlık dramını insan hakları bağlamında yanı insanı olarak dile getirmeleri gerekir. Filistin.Moro ve Arakan gibi İslam coğrafyası ve diğer sorunlara gösterdiği ilgi ve yapılan açıklamalar gibi. Batı ülkeleri ne amaçla olursa olsun, Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve insanlık dışı uygulamaları ile temel hak ve hukuk ihlallerine tepki gösteriyor ve açıklamalar yapıyor. Türkiye Doğu Türkistan konusunda Çin’e şuları söyleyebilir ; “ Bakın Doğu Türkistan’da sizin idareniz altında yaşayan İnsanlar bizim kardeşlerimiz.,Tarih,din ve dil birlikteliğimiz var. Türk halkı Doğu Türkistan’daki uygulamalarınzdan çok şikayetçi, Onlar Türk Kardeşlerine baskı yapıldığına inanıyor. Ülkemizden bir heyet Doğu Türkistan’a giderek gerçek durumu yerinde görsün ve Türk kamu oyunu ikna etsin.Bu sizler için de yararlı olur.” şeklinde gündeme getirebilmelidir. Aslında bu yapılamayacak bir iş asla değilidir.Çin her ay Türkiye’den çeşitli Üniversite,resmi ve tüzel kişilerden kurulu onlarca kişiyi Çin’e davet ederek ağırlamaktadır. Bu her iki ülke için de yararlı olacaktır. Türkiye’nin son zamanlarda Doğu Türkistan konusundaki ilgisizliği ve suskunluğu bizlere çok acı ve istirap vermektedir.”şeklinde konuştu.
Dr.Türkel : Çin Türkiye İlişkileri Her Sahada Gelişti.Ancak Doğu Türkistan sorunu Geriledi
Türkiye Çin ilişkileri ve Doğu Türkistan sorunu hakkında ,ABD’de yaşayan Uygur Türkü hukukçu ve uluslar arası ilişkiler uzmanı Dr.Nuri Türkel’in değerlendirmesi şöyle ;” Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Urumçi Katliamına tepki olarak tarihi çıkışının üzerinden 9 yıl geçti. Çin ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok gelişti ve günden güne de gelişiyor. Ancak, Doğu Türkistan konusundaki durum her gün bir az daha gerilediği kanaatindeyim. Uygurların iki ülke arasındaki ilişkilerde bir köprü olduğu söylemi son yıllarda adeta unutulmuş gibi gözüküyor, Türkiye’nin Doğu Türkistan konusunda son yıllardaki tutumu iki ülke arasındaki ilişkilerde Türkiye’nin elini zayıflatıyor. Çin’in gözünde Uygurlar Yok edilmesi ve ortadan kaldırılması gereken bir halk. Türkiye Çin’in bu hedefini tam olarak bilincinde olmadığını tahmin ediyorum. Türkiye kendi kardeş ve soydaşları konusunda ve Çin’in Uygurlar konusundaki esas amaç ve hedefinin tam olarak farkında olamaması Çin ile ilişkilerinde elini zayıflatıyor. Üstelik bu zayıflık devam ederse bu durum ileride Çin’in Türkiye’de yaşayan Uygur Türklerini de tehdit edebileceği sonucunu doğurur. Bu durum ise bir ülkenin hükümranlık haklarına açık bir saldırı demektir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2009’daki cesur açıklaması ve Urumçi’yi ziyaret eden zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün söylemlerindeki amaca yönelik politikalarını devam ettirebilirse yanı “ Çin’e Uygurlar bizim Kardeşlerimiz .Onların durumu bizi yakından ilgilendirir.Sizler onlara insanı ve temel hak ve hukukları konusunda ne kadar iyi davranırsanız,ilişkilerimiz o derece gelişir ve ilerler.” Diyebildiği taktirde bu söylemlerin Çin’in karşısında Türkiye’yi daha da güçlü konuma getireceğini düşünüyorum.” Şeklinde değerlendirdi.
Çin,PKK/PYD Terör Örgütlerinin Destekçisi
ÇKP.Yayın Organı bu bu iddia ve açıklamalarına karşılık son 30 yıldır ülkemizde on binlerce masum vatandaşımızı hunharca ve alçakça öldüren,ekonomimize milyarlarca dolan zarar veren ve halen bu hain terör saldırılarını sürdüren Terör örgütleri PKK/PYD ve diğerlerindan tek kelime söz etmiyor. Çünkü Çin,PKK/PYD. Ve benzeri Türkiye’ye düşman ve kelleşçe saldıran bu silahlı terör örgütlerini destekliyor. Çin yönetimi ayrıca, Kahraman Türk Ordusuna karşı savaşan PKK/PYD terörist Katillerini Terör Örgütü olarak kabul etmiyor.Aksine bu terör örgütlerine Çin’in militan, silah ve lojistik destek sağladığı zaman zaman medyaya yansıyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Doğu Türkistan Konusunda Tarihe Not Düşmüştür
Geriye dönüp bakıldığında Cumhurbaşkanıımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Türkistan konusunda tarihe not düşen söylem ve uygulamaları ile Türk tarihindeki müstesna yerini aldığı görülmektedir.
Kendilerin Başbakan iken,Çin’in 95 Temmuz 2009 Urumçi katliamından sonra 08 Temmuz 2009’da G20 zirvesi için bulunduğu Roma’da yaptığı açıklamada “Urumçi’de Olanlar adeta Soykırımdır.Çin yönetimi bu soykırımı araştırmalı ve sorumluları en kısa zamanda adalet önüne çıkarmalı ve gereken cezayı vermelidir.Doğu Türkistan sorununun ele alınacağı bir uluslar arası konferans tertip edeceğiz.İslam İşbirliği Teşkilatı başta Birleşmiş Milletlere bu konuda müracaat edeceğiz ve onların de desteğini sağlayacağız.Ben bu sözleri bilinçli olarak sarfediyorum.Dışişleri Yetkilileri tevil etmeye kalkmamalı. ”şeklindeki sözleri ile tarihe not düşmüş ve mazlum Doğu Türkistanlıların yaralı kalplerine merhem olmuş ve taht kurmuştu.
Öte yandan ise, 2014 yılından başlayarak Doğu Türkistan’daki Çin baskı ve zulmünden kaçarak Güneydoğu Asya ülkelerine sığınan binlerce Doğu Türkistanlı Uygur mültecilere kucak açmış ve onların Türkiye’ye getirilmesini sağlamıştır. Ölümden kaçan bu Mülteci Uygurlar halen Türkiye’de huzur içinde ve korkusuzca yaşamaktadırlar.
Bu konudaki yaptığı hizmetler,çalışmalar ve iltlere ait örnekleri çoğalmamız mümkündür.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » Siyaset
BENZER HABERLER