Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Çin işgal yönetimi AB.ülkelerine saldığı ajanlarını kullanarak Avrupa’da mülteci olarak yaşayan Müslüman Uygur Türklerine şantaj ve baskı yaparak ve korkutarak tehdit ettikleri bildiriliyor.
Çin’in Doğu Türkistan’daki insanlık dışı baskı,zulüm ve assimilasyon uygulamalarından kaçarak AB.ülkelerine siyasi sığınma talep eden genellikle tahsilli ve işgalcilerin yönetiminde görev almış ve çoğunluğu Müslüman Uygurlardan oluşan aydınlar,iltica ettikleri ülkelerede Çinli İşgalcilerin şantaj ve tehditlerine maruz kaldıkları ve geri dönmeye zorlandıkları belirtiliyor.
Almanya Merekezli Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi’nce yayınlanan bildiride bu konu’ya kamu oyu ve Yetkili makamaların dikkati çekildi ve AB.’de yaşayan Uygur Türkleriinin bu Çin ajanlarları ile mücadeleye etmeleri istendi.
Merkez başkanı Abdulcelil Karakaş imzası ile yayınlanan bildiri şöyle ;
Belçika’da yaşayan Uygur Toplumundan aldığımız bilgilere göre,son aylarda Çin Casusları bu ülkedeki faaliyetelerini arttırmış bulunmaktadır.
Urumçi Katliamından sonra Doğu Türkistan’da günden güne şiddetini arttıran bir Çin baskı, zülüm ve soykırımının var olduğu hepimizce bilinmektedir. AB. Ülkelerinde gün geçtikçe sayıları artan ve yeni gelen Uygur Türkü Kardeşlerimiz ile birlikte Doğu Türkistan davamıza yönelik faaliyetlerimiz de canlanmaktadır, Özellikle Dünya Uygur Kurultayı’nın AB, ülkelerindeki etkin faaliyetleri İşgalci Çin yönetimini çok rahatsız ettiği ve bunu önlemek için Belçika başta AB.ülkelerine Vicdanlarını satın aldıkları bazı işbirlikçi ve Hainleri, Uygur Toplumunun arasına salarak casusluk faaliyetlerine hız verdikleri görülmektedir.
Belçika’ya gelerek Hükümete iltica baş vurusunda bulunan Dilyar Dolkun ve Abdullah isminde iki Uygur gencinin ülkesine geri döndüğü hakkında haberler alınmıştır. Ayrıca, Fatma adındaki bir kadının de Belcika’da yaşayan Uygur Toplumunun içine karışarak bir takım şüpheli girişim ve eylemlerde bulunduğu yolunda bilgiler, Merkezimize ulaşmış bulunmaktadır.Bu ajanların bu menfur eylem ve faaliyetleri ile Uygur Toplumu arasında dedikodu, fitne ve fesat üreterek, güvensizlik ortamı yaratmaya çalıştığı gözlenmiştir. Bunun dışında Belçika’da yine iki erkek ve bir kadın Uygur’un şüpheli hareketlerinden dolayı Belçika Makamlarınca gözlem altına alınarak sorgulandıkları ve uyarıldıkları bilinmektedir.
Kendilerinin Çin istihbaratına çalıştıkları veya Doğu Türkistan’da yakınları ve akrabalarının muhbir olarak görev yaptıkları bilinen bazı kişilerin Belçika’da gelmiş olması,bu ülkede yaşayan Uygur toplumu arasında büyük huzursuzluk yaratmıştır.
Anavatanımız Doğu Türkistan’ın Çinili İşgalcilarca kan gölüne döndürülğü,mazlum ve Mağdur Halkımızın geleceklerinden ciddi olarak tarihin hiçbir devresinde görülmemiş derecede endişe ettikleri böyle bir ortam ve zamanda ne sebeple olursa olsun, İnsanlığa ve Müslümanlığa hiç yakışmayan ve vatan hainliği ile eşdeğer olan bu tür tür iz’an ve vicdandan yoksun, kendine halkına ihanetten başka bir tanımı olmayan bu tür davranış ve eylemlerin hiçbir Doğu Türkistan Kardeşimizin tavassül etmeyeceğini ümit etmek isteriz. Çin işgal yönetiminin cinayetlerini gizeyip perdelemek, onların hayasızca yalanlarına alet ve kanıt olmamaları için bütün Kardeşlerimizin dikkatlı davranmalarını bekliyoruz.
Sığınmak için gelen ve Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve işkenecelerini gerekçe göstererek mülteci kabul edildikten sonra şikayet ettiğiniz Çinli işgalcilerin baskı ve zulmünün hakim olduğu ortama geri dönmeniz sadece sizin işbirlikçi ve hain olarak kalmanız ile bitmiyor. İnsanlığın vicdanında kendi Milletini satan Şeref ve haysiyet yoksunu damgasını yemeniz de sona ermiyor. Allah Taala önünde lanetlenmiş olmanızla sınırlı kalmıyor, gerçekten hayatı tehlike altında oldukları için iltica etmek zorunda kalan Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin iltica teleplerinin reddedilmesine sebep olacaktır. İşgalcı Çin’in kirli parasına ucuzca satılarak kendinizi kullandırmayınız. Ülkemizi işgal ederek biz Müslüman Uygur Türklerini acımasızca sömüren,bu yetmiyormuş gibi her gün uygulamaya koyduğu imha politikaları ile katliamlar yapan İnsanlık dışı Faşist ve Şövenist Çin rejimi ile işbirliği yapmanız, manfaat karşılığı kimliğini,inancını ve vicdanını satmak bir insan için olabilecek en büyük alçaklıkların başında gelmektedir.
Bu konuda başta olmak üzere AB.ülkelerinde yaşayan bütün Uygur Türkü kardeşlerime sesleniyorum ; Son zamanlarda Çin’in artan casusluk faaliyetlerine karşı uyanık olalım. Çin’e ve onun insanlık dışı emellerine çalıştığından şüphelendiğimiz işbirlikçi ve Hainler kim olursa olsun onlara itibar etmeyelim.Onları toplumuzdan dışlayalım.Gerekirse resmi Makamlara onları ihbar edelim.Casusları, Ajanları ve Çin’in katil rejimine çalışan işbirlikçi, mühbir ve millet düşmanı Vatan hainlerini ihbar etmek davamıza hizmettir ve aynı zamanda en şerefli bir vatanseverlik örneğidir. Bu her zaman nefret ettiğimiz muhbirlik ve ispıyonculuk hiç ve asla değildir.
Belcika Hükümeti başta bütün AB.Ülkeleri yetkililerinden son zamanlarda artan Uygur Toplumunu huzursuz eden ve bir birlerine karşı güvenlerini sarsan İşgalcı Çin’in bu tür casusluk eylemlerine karşı gerekli tedbirleri almalarını ve Ülkelerinde yasaların teminatı altında yaşayan Müslüman Uygur Türklerinin huzur ve güvenliği için gerekli hassasiyeti göstermelerini ve gereken önlemleri almasını bekliyor ve talep ediyoruz.
Allah Bütün Müslümanları ve tüm insanlığı Komünist Çin’in şerrinden,zülmünden Fitne ve fesadından,yalanından,sahtekarlığından ve düzenbazlığından korusun Amin.”
BENZER HABERLER