UYGUR BÖLGESİNDE ÖĞRENCİLERİN EVDE İBADET ETMELERİ İSTENMİYOR..!

Çin’in kuzeybatısında yer alan Şincan (Xinjiang) Uygur Özerk Bölgesi’ndeki okullardaöğrencilerin evde ifa ettikler dini vecibelerinden vazgeçirilmek istendiği bildirildi.

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yayın organlarından Global Times gazetesinin haberine göre, Pakistan sınırındaki Kaşgar şehrinde 2 binden fazla anaokulu, ilköğretim ve lise müdürleri, ‘din sızmasına karşı okulları savunmak’ yazılı bir pankarta imza attı.

Gazete, Kaşgar’daki eğitim yetkililerinin, ÇKP üyeleri, öğretmenler ve küçük yaştaki öğrencilerin okulda ya da evde dini vecibelerini yerine getirmemeleri gerektiğine dair sözlerine yer verdi. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili ise devletin politikasını öğrencilere anlattıklarını söyledi.

Global Times’ın haberinde, yetkililerin, okulda dini giysi giymeyen bazı öğrencilerin evlerine gittiklerinde ebeveynlerinin rehberliğinde dini pratik yaptığı görüşüne yer verildi.

Gazete, yerel yetkililerin aşırıcılıkla mücadelenin bu yıl önemli bir görev olduğu ve ülkenin din politikasının öğrencilere öğretildiğini yazdı.

DİNİ ETKİLERDEN ARINDIRILMIŞ OKUL HEDEFİ

Gazetenin haberinde, terörle mücadele baskılarının arttığı bir dönemde okul müdürlerinin, okullarını dini etkilerden korumaya söz verdiği kaydedildi.

Çin’in eğitim yasalarına göre, eğitim ve dini faaliyetlerin birbirinden ayrılması gerekiyor. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Sekreterliği tarafından yayınlanan bir belgede, kimsenin, özellikle de 18 yaşın altındakilerin dini vecibelere zorlanamayacağı yazıyor.

Kaşgar Eğitim Departmanı’nda resmi çalışan Lu Huadong, “Bir eğitim kurumunun başkanı olarak müdür; dini sızma, özellikle de aşırı düşünceler karşısında kendi öğrencilerini korumakla sorumludur. Afişe isimlerini yazmaları ve milli bayrağın önünde böyle yemin etmeleri, onlara görevlerini hatırlatmak için bir yoldur.” dedi.

AFP’nin haberine göre, çoğunluğu Uygur olmak üzere 10 milyondan fazla Müslümanın yaşadığı Uygur bölgesinde 18 yaşından küçük çocukların camiye girişleri yasak.

Öte yandan iktidardaki ÇKP tarafından yayımlanan bir bildirgede Çin anayasasının dini özgürlükleri garanti altına aldığı ve kadroların göreve başlamadan önce anayasaya bağlılık yemini etmeleri gerektiği vurgulandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı da Çin’deki dini özgürlüklerle ilgili yayınladığı raporda, “dini eğilimlerin inanç veya uygulamaya dayalı toplumsal ayrımcılık” olarak görüldüğü, yetkililerin de sık sık “barışçıl dini uygulama ile suç ve terör eylemi arasında bir ayrım yapamadığı” belirtildi.

Pekin yönetimi, son zamanlarda gerçekleştirilen şiddet eylemlerinde “dini aşırılık tarafından harekete geçirilmiş Şincanlı ayrılıkçıları” suçluyor ve bunların yurtdışındaki gruplarla bağlantısı olduğunu savunuyor.

Ancak insan hakları gruplarına göre ise Çin hükümetinin uyguladığı kültür ve dini baskı bölgedeki huzursuzluğu körüklüyor.

http://www.cihan.com.tr/news/Uygur-bolgesinde-ogrencilerin-evde-ibadet-etmesi-istenmiyor.