Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Cumhuriyet Halk partisi Erzurum gençlik kolları Başkanı sayın Hüseyin Çapar Doğu Türkistan’da Çin işgalı altındaki Uygur Türklerinin dramatik durumu ile Çin’in baskı ve zulmünden kaçarak Tayland’a sığınan ve elverişsiz yaşam şartlarında Kamplarda tutulan 300 Uygur Türkü mülteci’inin Çin’e iadesinin önlenmesi ve Türkiye’ye getirilmesi için yapılan basın açıklamasında çarpıcı tesbitlerde bulundu.
Başkan Çapar Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı yaptığı baskı,zulüm ve etnik soykırımlarının esas sebeplerinin başında Türk tarihindeki Çin hezimetlerinin intikamının bu topraklarda kalan Uygur Türkü Kardeşlerimizden alınmak istemesinin yattığını belirtti ve şunları de ifade etti, ” Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri zulüm altındadır ve Türkiye bu Kardeşlerimize yardım elini uzatmalıdır. Tayland’da esir tutularak 300 Müslüman Uygur Türkü’ Çin’e iade edilirlerse idam edileceğini özellikle hatırlatmak istiyorum. Türkiye,bir an önce harekete geçmelidir. Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını ifade eden Çapar, “ Bugün Türk Milleti olarak içimiz kan ağlamaktadır. Doğu Türkistan’da yaşayan kardeşlerimiz Çin’in katliamına uğramakta ve kardeşlerimiz üzerinden Türk tarihinin intikamı alınmaya çalışılmaktadır. Şu an itibariyle 300 Müslüman Uygur Türk’ü Tayland’da esir durumda bulunmakta ve bunların tek umudu kardeş devlet olan Türkiye Cumhuriyetidir. Eğer devletimiz kapılarını açarsa kardeşlerimizin hayatları kurtulacaktır. Eğer açmazsa kardeşlerimiz Çin’ teslim edilecek ve vahşice katledilecektir. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Suriye ve Ortadoğu’daki kardeşlerimize el uzattığınız kadar, kendi kanımızdan olan Türk kardeşlerimize de el uzatıp, sınırları açın.” şeklinde konuştu.
CHP.Erzurum Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Çapar’ın açıklamaları kendisinin derin bir tarih bilgisine ve engin stratejik öngörüsüne sahip olduğunu ve dünya’daki gelişmeleri çok iyi takip ve analiz ettiğini bize göstermektedir.
Gerçekten günümüzde Çin halkının % 50’lık bölümü günde bir doların altında geçinmek zorunda olmasına rağmen onları modası geçmiş kapitalist ve sömürge yöntemleri ile köle gibi çalışıtırarak, üretimini her gün katlayarak arttırmaktadır. Bugün Çin’de yaklaşık 4 bin köyde elektrik yoktur. Bu köylerde yaşayan 4 milyona yakın Çin vatandaşı Karaçerağ tabir ettiğimiz gaz yağı Lambası ve diğer araçlarla ile ancak, aydınlanabilmektedir. Halk çok fakir durumda olup, uluslar arası toplumda kabul gören asagari normlara göre, çok fakir bir hayat standardının çok altında yaşamaktadırlar. Doğu Türkistan’da durum ise,kat kat daha kötü durumdadır.Etnik ayırımıcı ve dışlayıcı ekonomik uygulamalar ve siyasi soykırım politikalar yüzünden Uygur Türkleri bütün bu nimetlerden mahrum edilmiş durumdadır.
Buna mukabil Çin ekonomik gücününün gelişmesine ve herkesin gözünü faltaşı gibi açmasına sebep olan zenginliğini de kullanarak dünya siyasetinde söz sahibi olmak ve bir dünya devleti olarak bölgeye hakım olmak ve hatta dünyanın tek süper gücü olmak hayalının peşindedir.
Bugün Çin, uzakdoğu’daki hiçbir komşusu ile barış içinde değildir. Vietnam,Tayvan,Filipinler ile Çin denizinde bulunan petrol yataklarının paylaşımı ve açık denizlerdeki balıkçılık konularında sürekli sürtüşme ve hatta çatışma halindedir. Japonya ile ise,Sinkaku Kayalıkları nedeniyle birkaç kez çatışmanın eşiğine gelmiştir.Müzakereler sürmektedir. Hindistan ile ise, kısa bağımsızlık tarihinde dafalarca savaşa girişmiştir. Sınır sorunlarını hala bitirmek istememektedir.
Çin, Batı’daki komşuları olan Türkistan Cumhuriyetlerini ise,Şanghay İşbirliği adı ile kurduğu Örgüt aracılığı ile nüfuz bölgesi ve arka bahçesi haline getirmiştir.Bu ülkelerin gelişmesini önlemek ve sürekli kendilerine muhtaç ve bağlı olarak yaşamaları için kalitesiz ve bir kez kullanımlık tüketim mallarını yok fiyatına kendilerine bolca vererek bu genç Cumhuriyetlerin imalat sanayini ve endüstriyel gelişimini engellemektedir. Bilinçli ve kasıtlı olarak olarak bu ülkelerin günlük tüketim mallarını üretecek imalat sektörünü yok etmiştir.
Rusya Federasyonu ile ise,tarihten beri ihtilafları bitmiş değildir.Rusya’nın son aylarda Ukrayna ve Kırımı ilhakı üzerine ABD.ve batı ülkelerinin ekonomik ambargosu karşısında Çin, Ruslar için adeta bir sığınak haline gelmiştir. Ancak, bu durum uzun sürmeyecektir. Rusya sıkıntılarından kurtulduktan sonra eskiden olduğu gibi kendi tarihi ve milli politikalarına yönelecektir. Rus devlet adamları, Aydınlar ve Rus Halkı Çin’in gerçek niyetinin ne olduğunu çok iyi bilmektedir. Rusya bu konuda en deneyimli ve duyarlı olan Çin’in tarihi komşularından biridir.
CHP Erzurum Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Çapar, Çin’in Türk tarihindeki yerini,savaşları ve yenilgilerini çok iyi bilmekte ve çok de güzel analiz etmiş ve çok yerinde ve aynı zamanda çarpıcı bir tesbitte te bulunmuştur. Çin’in günümüzde Doğu Türkistan’da uyguladığı politikaların temelinde bu şöven duyguları ve tarihi Çin yenilgiler yatmaktadır. Türkler,Çin ile en Son 742’deki Talas Meydan Savaşında karşılaşmışlardır. Çin’in Talas savaşındaki unutulmaz ve tarihi hezimetinin üzerinden tam bin 300 yıl geçmiştir ve bu savaş ta tarihin sahifelerinde kalmıştır. Ancak, günümüzün Sosyalist görünümlü Şovenist Çinli Yöneticileri bu yenilgiyi tekrar ısıtmakta ve Çin halkının aşırı milliyetçi ve intikam duygularını kabartmaya çalışmaktadır. Sosyalist maskesi takan aslında birer multimilyarder Kapitalistler olan iktidarın tek hakimi Çin Komünist Partisi’nın yeni patronları demeçleri ve uygulamaları ile tarihteki hezimetlerinin intikamını bu topraklardaki Türk varlığının binlerce yıllık şerefli Varisleri olan Uygur Türklerini bastırarak, işkence ederek, zulmederek kitle halinde öldürerek tarihten ve bu dünya’dan silmeye ve tamamen yok etmeye çalışmaktadır.
Yalnız günümüz Çinli yöneticilerin aslında çok iyi bildiği ancak, unutmayı tercih ettiği veya aklına getirmek istemediği bir gerçek vardır, o da şudur; Çinliler her ne kadar kendi tarihlerini unutmadılarsa, Uygur Türkleri ve onların her şeyleri ile bir ve öz be öz Kardeşleri olan diğer Türkler ve bütün Türk dünyası de hiçbir zaman ve hiçbir şekilde geçmişlerini,zaferlerini ve hezimetlerini unutmamışlardır. Türkler de en az ve belki de tarihi komşuları Çinlilerden daha fazla tarih bilgisi,milli şuur ve bilincine sahiptirler.
Ayrıca,bizim İslam inancımıza göre,Allah Taala’nın yarattığını kendisinden başka, Çin dahil hiçbir beşeri güç yok edemeyecektir. Aynı Nazi Almanya’sının ve onun insanlık onurunu yitirmiş kanlı Diktatörü Faşistbaşı Hitler’in Yahudi Ulusunu yok edemediği gibi. Çin’in kızıl maskeli Faşist ve Şövenist yöneticileri, ne yaparlarsa yapsınlar, Müslüman Uygurları öldürerek bitiremeyecek ve asla ve hiç bir şekilde yok edemeyeceklerdir.
CHP.Erzurum Gençlik Kolları Başkanı Sayın Hüseyin Çapar’a bu müthis ve çarpıcı tesbitleri ile bizlere muhteşem ve muhteşem olduğu kadar de tarihi ders ve ibretlerle dolu tarihimizi hatırlattığı için çok teşekkür ediyoruz.
BENZER HABERLER