Son Dakika
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin bu yıl Mart ayında Uygur bölgesini ziyaret edeceğini açıklamasının ardından haber uluslararası medyada gündem oldu. BM İnsan Hakları Komisyonu’nun Uygur diasporasını araştırma talebi 2018’de Çin’e iletilmesine rağmen Çin, teklifi sürekli olarak reddetti. Ancak Çin’in bu yıl BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Uygur bölgesine ziyaretini aniden şartlı kabulü ve BM İnsan Hakları Komisyonu’nun Uygurlar hakkındaki raporu açıklamadan Çin’e gitme kararı, Uygurlarla ilgili endişeleri artırdı.
Daha da önemlisi BM.Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Çin’in bu ziyaret talebini kabul etmesi daha da şaşırtıcıydı, ziyaretin “Çin’in Uygurlara yönelik etnik soykırım iddiaları ile ilgili özel bir soruşturma olmayıp, sadece değil, bir ziyaret olduğu ise daha bir şüphe uyandıran husustu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Hazırlık Grubu Yüksek Komiser Michelle Bachelet başkanlığında Mayıs ayında Uygur bölgesine yapacağı ziyarete hazırlanmak için şu anda Pekin’de bulunuyor.
Ancak Çin hükümeti Cuma günü yaptığı açıklamada, “Çin’in Uygurlara yönelik soykırım yaptığı iddialarının bir süredir sürekli gündemde olduğunu öne sürdü. Bu açıklama , BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin Uygur bölgesine yapacağı ziyaretin Çin hükümeti tarafından onaylanan bölgeleri gezmekle sınırlı olacağını açıkça ortaya koymaktadır. Çin hükümeti, Michelle Bachelet’in kişisel isteklerine saygı duyduğunu belirtirken, aynı zamanda Michelle Bachelet’i Çin yasalarına ve düzenlemelerine saygı duymaya da çağırıyor. Yani, Bayan Michelle Bachelet nereye gitmek isterse ve gerekirse Çin hükümetini görmek isterse Çin kurallarını kabul edecek veya reddedecektir. Ziyaretin tamamen Çin hükümetinin gözetiminde gerçekleşmesi bekleniyor. Böyle bir senaryoda, Michelle Bachelet liderliğindeki böyle bir BM heyetinin ziyareti, Uygurların Çin’in baskı, zulüm ve soykırımına uğradıkları veya katledildiğine dair herhangi bir ipucu veya kanıta ulaşabilir mi ? Heyet Doğu Türkistan’daki gerçek duruumu görebilir mi ?
BM. Heyeti Doğu Türkistan’in Güney bölgelerini kayıtsızca Ziyaret edebilirse Ancak, Gerçekleri Görebilir !
BM heyeti, Çin’in Uygurlara yönelik soykırım uygulamalarının ana noktası olan Doğu Türkistan güney bölgelerini Çin’in güdümünde ve rehberliğinde ziyaret ederse, ancak aşağıdaki sahte sahneleri görebilecek. Gerçek durumu asla göremez ve görmesi de imkansızdır.
Çin işgal yönetimi BM.Heyetinin ziyaret edeceği yerlerde şu sahte Tiyatro Sahnelerini önceden hazırlayabilir :
Ayrıca Çin propagandasında “yer değiştirme zorunluluğu yoktur ve çalışmak istemeyen sadece evin etrafında çalışıp geçimini sağlayabilir” şeklindeki suni propagandayı görüyorlar. Ama evinizin eşiğinden atladığınız anda fabrikaya girmenin “harika yanı”nın, Çin’in kıyı bölgelerinden taşınan üretim üsleri için ucuz işçi olduklarını bilmiyorlar. Uygurların, kısacası 10 yıl önce, toplum hayatlarını, kişiler arası ilişkilerini, serbest mesleklerini, yaşam alışkanlıklarını vb. tamamen değiştirdiklerini ve Uygur çiftçilerinin tarım arazilerinin Çin hükümeti tarafından zorla ellerinden alındığını bilmiyor olabilirler. Toprakları tarım kooperatiflerine zorla ithal edilen çiftçiler, bu kooperatifler aracılığıyla köle emeği için Çinli işletmelere satıldığını anlamıyorlar. Çin işletmelerinde, eğitim merkezlerinde, akşam kurslarında, teknik okullarda, ıslah merkezlerinde, gözaltı merkezlerinde, hapishanelerde, kamplarda çiftçilerin “mesleki eğitimi”. . . Bunun herhangi bir biçimde gerçekleştiğini bilmiyor. Ancak Uygur çiftçilerin ticaretini öğrendikten sonra bile fabrikalarda veya tarımda yeni bir hayata başladıklarına ve yüksek gelirlerle mutlu bir şekilde yaşadıklarına dair Uygur çiftçilerin ağzından dahi güzel sözler duyarlar. Çin işletmelerinde, eğitim merkezlerinde, akşam kurslarında, teknik okullarda, ıslah merkezlerinde, gözaltı merkezlerinde, hapishanelerde, kamplarda çiftçilerin “mesleki eğitimi”. . . Bunun herhangi bir biçimde gerçekleştiğini bilmiyor. Ancak Uygur çiftçilerin ticaretini öğrendikten sonra bile fabrikalarda veya tarımda yeni bir hayata başladıklarına ve yüksek gelirlerle mutlu bir şekilde yaşadıklarına dair Uygur çiftçilerin ağzından dahi güzel sözler duyarlar. Çin işletmelerinde, eğitim merkezlerinde, akşam kurslarında, teknik okullarda, ıslah merkezlerinde, gözaltı merkezlerinde, hapishanelerde, kamplarda çiftçilerin “mesleki eğitimi”. . . Bunun herhangi bir biçimde gerçekleştiğini bilmiyor. Ancak Uygur çiftçilerin ticaretini öğrendikten sonra bile fabrikalarda veya tarımda yeni bir hayata başladıklarına ve yüksek gelirlerle mutlu bir şekilde yaşadıklarına dair Uygur çiftçilerin ağzından dahi güzel sözler duyarlar.
Bayan Michelle Bachelet’in maaşlarını Çin anakarasına yerleşenlerin ailelerine gönderdiği ve böylece onu ve ailesini evde daha mutlu ettiği görülüyor. Ancak devlet tarafından toptan ve perakende ucuz işgücü olarak anakaraya kaçırılıyorlar, bu da Uygurların kendi ücretlerini kazanamayacakları ve denetim altında Uygur diasporasından anakaraya gönderilecekleri anlamına geliyor. özel denetçiler ve yöneticilerden oluşmaktadır.
Michelle Bachelet, Çin hükümetinden Uygur diasporasını Avrasya’nın en büyük tıp ve araştırma merkezi haline getirmek için büyük çaba sarf ettiğini, Uygur tıbbının uluslararasılaşmasına büyük yatırımlar yaptığını ve Uygur diasporasının tıbbi sorununa kapsamlı bir çözüm olduğunu duyacaktır. Uygur çiftçileri çözüldü. Ancak Uygurlar akciğer tüberkülozu, AIDS, çeşitli kanserler, domuz gribi gibi garip ve ölümcül hastalıkların görülme sıklığının çok yüksek olduğunu bilmiyorlar. Çin hükümetinin Uygurlara yönelik muamele ve muamele konusunda çok iyi güvenlik politikaları uyguladığını da duyacaklar. Ancak tıbbi araştırma alanında Çin’in bölgede ne tür bir “araştırma” yaptığı, Uygur biyolojik veri tabanlarının oluşturulması, Uygur diasporasındaki 21 havalimanının tamamında “iç organ transfer koridorlarının” kurulması ve özel tanıtım yapılması. ve Uygurların yıllar önce “organ bağışı” için yaptığı çalışmalar… Görevden ayrıldıktan sonra ne yapacağı şu anda bilinmiyor. Ancak Michelle Bachelet yorum yapmak için hemen müsait değildi.
Böylece Uygur soykırımı, Çin hükümeti ve Çinli göçmenlerle işbirliği içinde yaratılmış bir sahte kılık değiştiriyor. Bu maskenin altındaki kötülükler, zulümler ve korkunç suçlar dış dünyaya inkar edilecektir.
BENZER HABERLER