Son Dakika
Birleşmiş Milletler Teşkilatı İnsan Hakları Konseyi Çin yönetimine bir çağrıda bulunarak İşgal altındaki Doğu Türkistan’da tutuklu bulanan bir milyon Uygur ve Kazak Müslümanların derhal serbest bırakmasını ve Toplu Cezalandırma (Çin Nazi) Kamplarını derhal kapatmasını istedi.
Özgür Asya radyosu ile Dünya Uygur Kurultayı kurumsal Sosyal Medya hesabinda verdiği haberlere göre Birleşmiş Milletler Teşkilatına bağlı İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin 38.genel kurulu 27 Haziran 2018 tarihinde İsviçre’nin Cenevre kenti’nde toplandı. Dünya Uygur Kurultayı’nın önceki haftalarda Cenvere’de ve AB.Paramlamenetosu nezdindeki yoğun ve etkin girişimleri sonucunda ABD.AB.İngiltere,Almanya ve Bulgaristan Temsilcileri genel kurulda söz alarak Çin’in Doğu Türkistan’da Siyasi Eğitim Merkezi adı ile kurduğu Toplu Cezalandırma(Çin Nazi )Kampları hakkında endişelerini dile getirdiler ve bu kampların bir an önce kapatılmasını ve bu kamplarda olumsuz şartlar altında tutulan ve sayılarının bir milyon civarında olduğu tahmin edilen masum Uygur ve Kazak Türklerinin derhal serbest bırakılması gerektiğini açıkladılar.
Bulgaristan Delegesi : Çin Nazi Kamplarının Sayılarının Arttırılmasından Derin Endişeliyiz
BM.İnsan hakları Yüksek Konseyi’nin Cenevre’deki 38.genel Kurulu’nda Avrupa Birliği ile Ülkesi adına söz alarak konuşan Bulgaristan Delegesi şöyle konuştu ; “ Uygur bölgesinde günden güne sayıları arttırılan Siyasi Eğitim Merkezi adı altındaki Toplu Cezalandırma’ (Çin Nazi) kamplarının sayılarının günden güne arttırılması ve tutukluların yaşamlarını sürdürebilmeleri için hiçbir şekilde uygun olmayan şartlardan dolayı bu insanların hayatlarından ciddi olarak endişe ediyoruz. Ayrıca, 2014 yılının Ocak ayında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Uygurların Vicdanı Doç.Dr.İlham Toptı’nın ailesi ile görüşmesine izin verilmesini talep ediyoruz.” Dedi
Almanya Temsilcisi : Doğu Türkistan ve Tibet’lilerin Durumundan Kaygılıyız
BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nde söz alan Almanya Temsilci ise, Çin’de günden güne kötüleşen temel insan haklarından özellikle Çin’in yönetimindeki Doğu Türkistan ve Tibet başta Çinli olmayanların yaşadığı diğer azınlık bölgelerde yaşayan halkların durumundan kaygı duyduklarını bildirdi. Alman Temsilci ayrıca, bu bölgelerdeki halkın dini inançlarına karşı engel ve yasaklamaların da kabul edilemez olduğunu ve din adamlarının durumundan endişeli olduklarını da bildirdi. Almanya Temsilcisi sözlerini şu çarpıcı cümleler ile tamamladı ; “ Almanya olarak Çin yönetimine çağrıda bulunuyoruz. Bütün Siyasi Eğitim Merkezi adını verdiğiniz Toplu Cezalandırma Kamplarını kapatın ve tutukluları derhal serbest bırakın ve bu bölgelerde hapsettiğiniz insan hakları aktivistlerini derhal azat ediniz. ”
İngiltere Temsilcisi : Çin’in Cezalandırma Kamplarındaki Doğu Türkistan ve Tibet’lilerin Durumu Endişe Verici
BM.İnsan hakları Yüksek Konseyi toplantısında Birleşik Krallık adına söz alan Temsilci ise şunları ifade ettiği bildirildi ; “ Etnik olarak Çinli olmayan azınlıkların yaşadığı Doğu Türkistan ve Tibet’te yaşayan insanların dini inançlarının engellenmesi ve yasaklanması kabul edilebilir bir durum asla değildir. Ayrıca,Uygur Bölgesindeki Toplu Cezalandırma Kamplarının sayılarının arttırılmasından bu kamplarda tutulan ve sayılarının bir milyon civarında olduğu tahmin edilen Müslüman Uygur ve Kazakların durumundan ciddi şekilde endişeliyiz.” Şeklinde konuştu.
İsviçre Temsilcisi : Çin. Uygurların Temel İnsan Haklarına Saygı duymalı ve Onları Etnik Olarak Aşağılamamalı
Genel Kurul’da İsviçre Federal Cumhuriyeti adına konuşan Temsilcinin ise şunları söylediği bildirildi ; “ Uygur bölgesinde Toplu Cezalandırma ( Çin Nazi) Kamplarının sayılarının artmasından ve Uygurların yasalara aykırı olarak hukuksuz olarak tutuklanmasından ciddi şekilde kaygılıyız. İsviçre yönetimi olarak Çin yönetiminden bölgenin tarihi sakinleri olan Uygurların gözaltına alınmasında yasal ve hukuki işlemlere özellikle uygun hareket etmesini ve etnik Çinli olmayan diğer Azınlık Milletleri de aşağılanmasına izin vermemeye çağrıyoruz” dedi.
Çinli Temsilci : Yöneltilen Suçlamaları reddetti ama,Toplu Cezalandırma Kamplarını de İnkar edemedi
Genel Kurul çalışmalarında Ülkelerin Çin yönetimine yönettiği suçlamalara karşı söz alan Çinli Temsilci şöyle konuştu ; “ Çin halk Cumhuriyeti olarak; Avrupa Birliği(Bulgaristan) Almanya,İngiltere,İsviçre ve diğer ülkelerin ülkemize yönelttiği bütün suçlamaları tümden reddediyoruz. AB. Ve diğer ülkeler konuşmalarında büyük bir sorumsuzluk örneği sergilemişlerdir. Bu ülke temsilcilerinin Çin’in iç işleri ile Hukuk sistemine müdahil niteliği taşıyan bu eleştirilerini kabul etmiyor ve tümden reddediyoruz.”
Uzmanlar : Çinli Temsilcinin Kamplar Konusunda Sessiz Kalması Kabul Etmesi Anlamında
Çinli Temsilci BM.İnsan Hakları Konseyi’nin 38.dönem toplantısının ana teması olan Doğu Türkistan’daki Toplu Cezalanadırma (Çin Nazi) Kamplarının varlığı konusunda hiç söz etmemiştir.Uzmanlar Çin’in bu konudaki sessizliğinin uluslar arası ilişkilerde ülkelerin kendilerine yöneltilen suçlamalara cevap vermemesinin ve sessiz kalmasının bu suçlamaları kabul anlamına geleceğini belirtiyorlar.
Ayrıca, Uzmanlar Çin işgal yönetiminin geçtiğimiz yıldan itibaren kurduğu yüzlerce Çin Nazi Kamplarında en az bir milyon 100 bin Uygur ve Kazak Türkü’nün Uygur olmayan şartlarda ve çeşitli baskılar altında tutulduklarını ve bunların hayatlarında endişe ettiklerini ifade ediyorlar.
BM.’de Çin Nazi Kamplarının BM.’de Gündeme Getirilmesi Sevinçle Karşılandı
Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da ÇKP- Faşist yönetiminin ırkçı ve ayırımcı uygulamaları ile etnik aşağılamaları, baskı zulüm ve soykırım uygulamalarının zirve yapması buna karşılık Türk-İslam dünyası başta uluslara arası toplumun Çin’in bu baskı,zulüm,etnik aşağılama ve soykırım uygulamalarına karşı sessizliği diaspora’da yaşayan Doğu Türkistan toplumu arasında büyük ye’is ve üzüntü ile karşılanıyor. 27 Haziran 2018’de BM.’nin en önemli Kuruluşlarından biri olan İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin 38.olağan genel kurulunda Doğu Türkistan’daaki Çin baskı, zulmü ile Çin Nazi Kamplarının özel gündemle ele alınması ve bir çok ülke tarafından ilk kez net ve açık şekilde kınanaması ve Çin’e tepki göstermesi Uygur diasporası tarafından sevinç ve umutla karşılanmış bulunuyor. Sosyal medya’da görüş ve duygularını paylaşan Doğu Türkistanlılar bu mutluluklarını çeşitli şekilde dile getirdikleri görülüyor. Ayrıca, Doğu Türkistan konusunun ilk kez BM.’de ele alınmasında büyük çabalar harcayan Dünya Uygur Kurultayı’na teşekkürlerini ifade ediyorlar.
Etiketler: Çin » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Haber » Röportajlar » Siyaset
BENZER HABERLER