Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Ülkemizin köklü ve önemli sivil toplum kuruluşlarından ve Doğu Türkistan Türklerinin Liderlerinden merhum İsa Yusuf Alptekin’in de üyesi bulunduğu Aydınlar Ocakları yıllardan beri Çin esareti altındaki kadim Türk yurdu Doğu Türkistan’daki insanlık dramını bütün çalışmalarında gündemine getirmeyi sürdürüyor.
En son 25-27 Ekim 2019 tarihleri arasında Amasya’da yapılan Aydınlar Ocakları 49.Büyük Şurasında da Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve soykırım uygulamaları ile insanı kriz de Şura çalışımaları kapsamında gündeme taşındı. Türk Kurtuluş savaşının temel taşlarından en önemlilerinden biri olan Amasya Tamimi ve protokolunun ilanının 100.yılı anısana Amasya Aydınlar Ocağı Temsilciliğince düzenlenen Aydınılar Ocakaları 49.Büyük Şurasına davet üzerine Uyghurnet.org Haber Sitesi yayın yönetmeni bağımsız aktivist ve Araştırmacı Yazar Hamit Göktürk iştirak etti.Göktürk 26 Ekim günü yapılan 3.oturumda Doğu Türkistan’ın Yakın Tarihi ve Hukuki Durumu başlıklı bir bildiri sunarak Türkiyenin dört bir yanından gelen seçkin Türk Aydınlarını Doğu Türkistan’in günümüzdeki durumu hakkında bilgilendirdi.
Göktürk Konuşmasına Aydınlar Ocakları Başkan ve mensuplarını selamlayarak başladı ve “Aziz Türkiyemizin Seçkin Ziyaliları Doğu Türkistan’da milli, dini ve fiziki kimliklerini koruyabilmak için imkanlarını ve kanlarının son damlasını harcayarak mücadele vermekte olan Kahraman ve cesur Kardeşlerimin dualarını ve selamlarını sizlere iletiyorum.”mesaji ile başladı.
DOĞU TÜRKİSTAN’IN YAKIN TARİHİ VE HUKUKİ DURUMU
Çin İşgal Ordularının Türk topraklarına saldırması üzerine 741 yılında bugünkü Kırgizistan’ın Talas bölgesinde meydana gelen Talas savaşında Çin orduları tamamen imha edilmiştir. Çinlilerin bu kesin mağlubiyetinden sonra Çin bir daha Türk Ülkelerine saldırmaya cesaret edememiştir. Türkler ile Çinliler arasında bin 8 yıl(1008 yıl ) gibi çok uzun süren bir barış dönemi hakim olmuştur
Doğu Türkistan, en son yaklaşık 200 yıl kadar devam eden uzun süreli Türk devleti Yarkent- Sadiye Hanlığının (1524-1680 yılları arası) 17.yüz yılda iç karışıklıklar sonucu yıkılmasından sonra uzun süre Beylikleri şeklinde devam etmiştir. Ticaret yollarının Deniz yolları ulaşımına dönüşmesinden sonra ülkenin can damarını oluşturan tarihi ipek yolu eski önemini kaybetmiştir. Bunun sonucu olarak Doğu Türkistan’in ekonomik, toplumsal ve siyasi yönden zayıflamış ve merkezi ve güçlü devlet olan Saidiye Hanlığı Kalmuklar tarafından yıkılmıştır.
1. Çin-Mançu İstilası : 1759’da Doğu Türkistan’a saldırarak ülkeyi işgal etmiş ve ülkedeki Şehir –Devlet/ Beyliklerini kendilerine matbu olarak bağlamıştır.
2. Çin-Mançu İstilası : 1877 yılında Osmanlı Devletine bağlı Kaşgar merkezli Doğu Türkistan Kaşgariya İslam devleti Çin’e İngiltere’nin parasal ,Rusya’nın silah yardımı yapması sonucu 400 bin kişilik Çin Ordusunca işgal edilmiştir.
18 Kasım 1884’de Çin-Mancur İmparatorluk Konseyi aldığı bir kararla Doğu Türkistan’ı Xinjiang = Yeni Topraklar adı ile Çin’in 19.eyaleti olarak Çin topraklarına ilhak ettiğini açıklamıştır.
Son ÇKP İstilası : 12 Kasım 1944’te Gulca merkezli olarak kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin Yalta Konferansında Çin’in nüfuz bölgesine bırakılması üzerine Komünist Çin Ordularınca işgal edildiEkim 1949’da Çin’de iktidarı ele geçiren ÇKP.Kızıl Ordusu yine Sovyet Diktatörü Stalin’ın askeri ve lojistik yardımı ile Çin Nazisi General Vang Cing komutasında Doğu Türkistan’ı işgal etti ve 1955’ee kadar Doğu Türkistan Çin işgal güçlerince şiddet,katliam yapılarak halkın varlıkları gasbedilerek ülke soyup soğana çevrilerek idare edildi.
01 Ekim 1955’de Doğu Türkistan Türklerinin iradesi dışında sözde Uygur Özerk Bölgesi yönetimi ilan edildi.
Doğu Türkistan günümüzde Çin’in 5 Özerk bölgesinden biri olarak sözde Xinjiang Özerk Bölgesi adı ile yönetilmektedir.
Bu sözde Özerk yönetimin başında Pekin’den atanan Uygur asıllı Kukla Başkan ve onun emrinde de ÇKP üyesi bakanlar bulunmaktadır.
Ancak,ÇKP güdüm ve tasallütündeki bu sözde Özerk Bölge yönetiminde bütün her türlü kararlar ve uygulamalar Pekin’den atanan ÇKP.Bölgesel Genel Sekreterinin tartışmasız ve kesin yetkisindedirÇin Halk Cumhuriyeti anayasasına göre Doğu Türkistan Sözde Şinjiang Uygur Özerk bölgesi adı ile Çin devletinin esas kurucu bölgelerinden dir.
Buna göre Çin bayrağındaki yıldızlardan biri sözde Uygur Özerk Bölgesini (Doğu Türkistan’ı) temsil etmektedir.
Çin Anayasasına Göre Doğu Türkistan’ın Hukuki Durumu
1982 yılında yeniden revize edilen ÇHC.Anayasasının 4.maddesinde Özerk bölgelerin Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğu ve bu özerk bölgelerde yaşayan Çin vatandaşları da “Azınlık Milliyetler” olarak tanımlanmıştır.
Çin Anayasanın 5.maddesi “ bütün etnik milliyetlere mensup Çin vatandaşlarının özgürlükler ve anayasal hak ve hukukça ayni ve eşittir. Bu temel hakların kullanılması Çin devletinin Çin toplumunun ve kollektifin çıkarlarına aykırı şekilde kullanılamaz. Bu hakların kullanılmasında diğer vatandaşların hürriyet ve haklarına saygı gösterilmesi esastır.
33.Madde : ÇHC. ‘nde yaşayan bütün Halklar Çin Vatandaşlarıdır ve yasalar önünde eşittir.
34. Madde : Milliyet,ırk.cinsiyet.meslek dini inanç, eğitim ve sosyal durum ile yerleşimi nere olursa olsun siyası haklar bakımından eşittir.
35.Madde : ÇHC.Vatandaşları Dernek kurma basın organları yolu ile görüşlerini ortaya koyma ,toplanma ve taleplerini gösteriler yapma yolu ile ifade etme hakkına sahiptir.
36.Madde : Her Çin Vatandaşı dini inanç hürriyetine sahiptir.Hiç bir devlet organı veya birey Çin vatandaşlarına her hangi bir dine inanma veya inanmamaya zorlayamaz ve bunlar arasında ayırımcılık yapamazsaklı olmayan 18.yaşını bitirmiş tüm Çin vatandaşlar seçme ve seçilme hakkına sahiptir.
37.Madde : ÇHC.Vatandaşlarının kişisel hakları çiğnenemez.Halk Mahkemesi kararı olmadan hiçbir vatandaş tutuklanamaz. Tutuklama ancak, Halkın Güvenliği Makamları tarafından yapılır.
38.madde : Hiçbir ÇHC.Vatandaşına sebep ne olursa olsun hakaret ve etnik ve dini içerikli aşağılama yapmak yasaktır. Yargı kararı olmadan kişi suçlu muamelesi yapılamaz.
40. Madde : Devlet Güvenliği ile ilgili hususlar dışında ve yargı kararı olmadan hiçbir ÇHC.Vatandaşının haberleşme özgürlüğü engellenemez. Haberleşmenin mahremiyeti ve kişiselliği korunur . Bu hakların kullanılması devletçe korunur.
41.Madde : ÇHC.Vatandaşları devlet organlarının icraatları ile ilgili teklif ve tavsiyelerde bulunabilir. Bunun için vatandaş suçlanamaz
Sözde Özerk Bölgeler Yasası
Çin Halk Cumuhuriyeti, Büyük Halk Kurultayının 31.05.1984 tarih ve ve 6.Dönem Çalışmalarında kabul edilen ÇHC. Milli Özerk Bölgeler Yasası
Bu yasa ÇHC.’nin ülkemizde yaşayan Azınlık Milletler sorununu halletmeye yönelik olarak devletimizin önemli ve esas siyasetinin yerine getirilmesi için Markisizm-Leninizm esaslarına göre çözümlenmesi için çıkarılmıştır
Bu özerklik yasası ile Özerk Bölgelerin Milli Sınırlara sahip olduğu hususu vurgulanmıştır.
Bu yeni özerk bölge yasasının uygulanması de şu 4 hususa bağlanmıştır ; sosyalizm, demokratik halk Diktatoryası, ÇKP.’nın Liderliği, Marksizim, Leninizm ve Mao Zedong ideolojisine bağlılık
1.Madde : Milli Sınırlara sahip Özerk Bölgeler Yasası ÇHC.Anayasasına göre çıkarılmış ve anayasanın teminatı altındadır.
2.Madde : Özerklik yasası azınlık Milletlerin toplu olarak yaşadığı özerk bölgelerde uygulanır. Alt birimleri, Özerk Rayon(bölge),Özerk Oblast(İl),Özerk İlçe ve Özerk Köylerdir.Özerk Bölgelerde Özerk yönetimler tesis edilir.
3.madde : Milliyetlerin eşitliği esastır. Ayırımcılık ve her türlü baskı yasaktır.Özerk Yönetimler Yerel düzenlemeler yapmak, Azınlıkların mahkemelerde kendi dillerini,örf ve adetlerini kullanmak,kendi yerel güvenlik gücünü oluşturmak,bölgenin ekonomik imkanları kullanılması ve diğer hususlarda özerk yönetimlerin yetkisindedir.
4.madde : Özerk Bölgelerin otonom yönetim organları ÇHC.anayasasının 3.ve 5.maddesi maddelerinde belirtilen merkezi devlet organlarınin yürütme erkini icra eder. Devletin yasa ve yönetmeliklerini özerk bölgelerin özel durumunu dikkate alarak uygular.
10.madde : Özerk bölge yönetim organları bölgedeki azınlık Milletelerin dili.dini inancı,örf adet ve geleneklerini koruma,geliştirme ve islah etme hakkına sahiptir11.madde : Özerk bölge yönetim organları bölgede yaşayan bütün etnik milletlerin dini inançlarını taahhüt eder. Yönetim, tüzel ve özel şahıslar Vatandaşları dine inanma veya inanmamaya zorlayamaz.Onları eleştirip aşağılayamaz.
19.madde : Özerk bölge yönetim organları bölgede yaşayan azınlık milletlerin siyasi,ekonomik ve kültürel özelliklerine göre yasa ve yönetmelikler çıkarabilir
39.madde : Özerk bölge yönetimlerinin Anayasa ve yasalarla belirlenen yetkilerini kullanmaları merkezi yönetimin garantisi altındadır. Ayrıca ; Özerk bölge halkının kendi milliyetinden kişileri serbestçe seçme Kendi bağımsız ekonomik kalkınma idaresini kurmak,bağımsız kültür ve güvenlik birimlerini oluşturmak hakkı de garanti altına alınmıştır.
Doğu Türkistan’ın Uluslar arası Anlaşmalara Göre Hukuki Durumu
ÇHC.yönetimi 1972 yılında Tayvan’ın yerine Çin devletini temsilen BM.’e üye olmuş ve BMGK.’nın 5 daimi üyesinden biridir.
Çin,BM.’lere üye olduktan sonra daha önce BM.lerce kabul edilen tüm anlaşmaları kabul ettiğini beyan ve bunu iÇHC.Yönetiminin imzaladığı en önemli anlaşmalardan birisi de 10 Aralık 1948’de BM.’lere üye tüm ülkelerin imzaları ile kabul ve taahhüt ettikleri BM.İnsan Hakları Evrensel Beyannemisidir. Bu beyanname ile Çin yönetimi Doğu Türkistan başta diğer sözde özerk bölge’de yaşayan ve azınlık Milleteler olarak tanımlanan etnik Çinli olmayan Uygurlar,Kazaklar,Kırgizlar başta bütün azınlık halkların temel haklarını koruyacağını ve saygı göstereğini kabul etmiştirmzası ile taahhüt etmiştir.
Çin’in İmzaladığı Diğer Uluslar arası Sözleşmeler Şunlardır ;
1. Soykırımın Önlenmesi Ve Cezalandırılması Hakkında Sözleşme-11.12.1946
2. Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslar arası sözleşmesi 1996
3.Dine ve İnanca Dayalı Hoşgörüsüzlüğün ve Ayırımcılığın Tümü İle Ortadan Kaldırılması Hakkında Deklerasyon – 1981
3. Helsenki Nihai Senedi Sözleşmesi -1975
4. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Sözleşmesi-1990
5. Eğitimde Ayırımcılığa Karşı Sözleşme- 1960
6. Irkçılığın Kaldırılması U.A. Sözleşmesi-1965
7.İşkence , İnsanlık Dışı Muamele ve Onur Kırıcı Davranış ve Cezalandırmalara Karşı U.Arası Sözleşme 1984- New York
8. Çocuk Hakları Bildirgesi 1959
Bütün Bu Yasal Düzenelemelere Göre Sonuç
ÇHC.yönetimi yukarıda saydığımız kendi Anayasası ile Özerk Bölgeler yasası ile BM. Başta tüm Uluslar Arası Sözleşmelere ve Taahhüt ettiği anlaşmaların hiç birine uymamakta ve 1949 yılında işgal ettiği Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yönelik baskı,zulüm,etnik ayırımcılık ve ırkı soykırım uygulamalarına bütün dünyanın gözü önünde ve uluslara arası toplumun ve özellikle Türk İslam dünyasının duyarsızlık ve tepkisizliğinden cesaret ve güç alarak pervasızca sürdürmektedir.
Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi kendi eşit vatandaşları olduğunu iddia ettiği Müslüman Uygur Türklerine karşı etnik ayırımcılık yapmakta,onların hak ve hukuklarını gasbederek kendi anayası ile bu anayasanın güvencesi altında olduğunu iddia ettiği Özerk Bölgeler yasasını çiğnemekte ve kendi anayasasına göre ağır suçlar işlemektedir.
Çin Doğu Türkistan’da Soykırım Suçu İşliyor
Çin yönetiminin bugün Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm uygulamaları SOYKIRIM ve insanlığa karşı suç tanımına tam uymaktadır.
09 Aralık 1948 tarihinde BM.lere üye devletlerce imzalanan Soykırımın önlenmesi ve Soykırım yapanların cezalandırılması sözleşmesine göre soykırım şöyle tanımlanmıştır ;
A-Bir gurubun kendisinden farklı bir gunubu bir kısmı veya bütününün ortadan kaladırılması amacı ile onların yaşam şartlarını bilinçli ve kasten değiştirmeleri
B- Bir gurubun kendisinden farklı bir diğer guruba mensup olanları kısmen ve tamamen öldürerek ortadan kaldırması
C- Bir gurubun farklı bir gurubu ciddi şekilde zihinsel ve bedensel olarak zarar vermesi
Bu soykırım tanımlamasına göre Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da uyguladıkları yukarıda belirtilen soykırım suçunun tarifine tam uymaktadır.
Çin yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere yönelik insanlık dışı uygulamaları ile aynı zamanda İNSANLIĞA KARŞI DE SUÇ işlemiş olmaktadır.
Buna göre Başta Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da işlemekte olduğu insanlığa karşı bir suç niteliği taşıyan soykırım cinayetlerine karşı insani,vicdani ve tarihi sorumluluk bilinci ile bir tepki ve tavır ortaya koymalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan iken 08 Temmuz 2009’da G20 Zirvesi için bulunduğu İtalya’nın başkenti Roma’da yaptığı açıklamasında Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi Katliamı karşısında tarihe not düşen “URUMÇİ’DE OLANLAR ADETA SOYKIRIMDIR ! BİZ TÜRKİYE OLARAK BU KONUYU İSLAM İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ BAŞTA(İİÖ)BAŞTA BM. VE ULUSLAR ARASI KURULUŞLAR NEZDİNDE GÜNDEME GETİRECEĞİZ.” yönündeki çok önemli ve gerçekleri cesurca haykıran tarihi sözlerini bir an gerçekleştirmelerini bekliyoruz!
Bugün Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Türk halkına karşı baskı ve zulüm uygulamaları Urumçi katliamı ile mukayese edilemeyecek derecede ağır bir soykırımdır ve insanlığa karşı işlenen bir suç niteliğindedir
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da bir tek Müslüman Türk bırakmamaya yönelik soykırım cinayetleri bir an önce durdurulmalı ve Çin Komünist yönetimi insanların barış,kardeşlik ve adil ve hakkaniyete uygun şekilde birlikte yaşamak olan temel insani değerlere dönmesi için ikna edilmelidir.
Bu konuda değerli Aydınlar Ocaklarımız başta olmak üzere ülkemizde faaliyet gösteren bütün Sivil Toplum Kuruluşlarımızı,siyasi partilerimizi Doğu Türkistan’daki bu Müslüman Türk Soykırımının bir an önce durdurulması için yasal, demokratik hakları ile ifade özgürlüklerini kullanarak bir an önce harekete geçmelerini ve insanı,vicdanı ve tarihi sorumluluklarını yerine getirmelerini talep ediyorum.
Ayrıca,özellikle Aydınlar Ocaklarımıza Sayın Genel Başkanımız Prof.Dr.Mustafa Erkal Hocamızın şahsında gösterdikleri değerli gayret ve çabaları ve alakaları için minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Sözlerimi Doğu Türkistan Türklerinin Liderlerinden merhum İsa Yusuf Alptekin’in şu sözleri ile tamamlamayacağım ;
“ Gönül arzu ederki Kutsal Doğu Türkistan davasına öncülük etme şerefi aziz Türkiyemizin olsun !”
” Allah Aziz Türkiyemizi Daima korusun ve ilelebed payidar kılsın !”
NOT : Bildirinin hazırlanmasında yararlanılan kaynaklar ;
BENZER HABERLER