logo

trugen jacn

ALMAN DER SPİGEL DERGİSİ,DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ÇİN VAHŞETİNİ ANLATIYOR (1.BÖLÜM)

Almanya’nın önde gelen yayın organlarınıdan “DER SPİGEL ” dergisi muhabiri geçtiğimiz haftalarda Çin işgali Altındaki Doğu Türkistan’a giderek bu ülkedeki mevcut durumu yerinde inceleyerek gördü ve gözlemlerini ” Çin’in Uygur (Sincan) Eyaleti: Dünyanin  Şimdeye Kadar Görmediği  Bir Gözetleme ve Polis Devleti ” başlığı ile yayınladı. Doğu Türkistan’da İşgalci Çin’in baskı, zulüm, soykırım uygulamaları ile işgalciların Vahşet ve acımasızlığını gözler önüne seren bu yazı dizisini bölümler halinde siz değerli okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz. Alman Der Spigel Dergisi ile onun cesur muhabiri  ” Çin’in Uygur (Sincan) Eyaleti: Dünyada Şimdeye Kadar Görülmeyen Bir Gözetleme ve Polis Devleti  başlığı ile yayınladı.  Doğu Türkistan’da İşgalci Çin’in baskı,zulüm,etnik ayırımcılık,asimilasyon ve soykırım uygulamaları ile  ÇKP- Faşistlerinin vahşet ve acımazlığını gündeme taşıyan DER SPİGEL Dergisi ile onun cesur Muhabirleri  Bernhard Zend ve Foto muhabiri  Johannes Eisele(AFP)’e  bu çok değerli çalışmaları ile ayni zamanda Doğu Türkistan duyarlılığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.(UYHAM)

Polis, Chinas Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Kaş Kahire Camii yakınındaki bir gece yemeği pazarına devriye geziyor.

Çin Polisi,  Kaşgar’da Eyidgah    Camii yakınındaki bir  gece  açılan pazarda  devriye geziyor.

Bernhard Zand

Bernhard Zend – Johannes Eisele / AFP

Çin,Kendisine bağlı Uygur Eyaletinde Dünyanın Şimdiye Kadar  Hiç Görmediği Bir Gözetleme ve Polis Devleti Kurdu.

 

Pekin, Kuzeybatı’daki Uygur bölgesinde  yaşayan Müslüman Uygur azınlığını kontrol etmek için mevcut en modern teknolojiyi ve tüm yöntem  ve araçları kullanıyor. Yeniden eğitim kampları adı verilen Toplama Kamplarına on binlerce  Uygur kapatıldı ve binlercesi de ortadan kayboldu.
Dünya’dan Tecrit edilmiş ve  baskı ile ölüm Sessizliğine Dönüştürülmüş   Uygur  bölgesine Yolculuk.

26 Temmuz 2018 02:01
Bu günlerde, Çin’in kuzey batısındaki Kaşgar kenti adeta savaştan sonraki Irak’ın başkenti Bağdat’ı andırıyor ve biz de öyle hissediyoruz. Kentte yüksek frekanslı  siren sesleri göklere yükseliyor. Ağır Silahlar monte edilmiş zırhlı araçlar ve silahlı Çin askerleri caddelerde devriye geziyor ve savaş jetleri şehrin üzerinde adeta kükrüyor. Turistlerin kaldığı birkaç otel, yüksek beton duvarlarla çevrilmiş ve adeta bir Korugan haline getirilmiş. Kurşun geçirmez Koruyucu yelekli ve savaşta kullanılan kasklar takmış  asker ve polisler her tarafı kontrol altına almış durumda. Kentin trafiğini ise , kurallara uymayanlara bağırıp çağıran ve onlara cezalar yağdıran Devriyeler sert ve aşırı davranış ve hareketleri ile yönlendirmeye çalışıyor.
Sessiz,sakin ve adeta hayalet şehrine dönüşmüş Kaşgar kenti  Cuma namazı vakti geldiğinde, daha bir sessizliğe bürünüyor ve  aynı sessizliğini sürdürmeye devam ediyor. Muhteşem ve büyük Eyidgah Camisi Önündeki ünlü meydan bomboş. Bu sessiz havayı ortadan kaldıran Müezzin’in ezan sesi dahi  duyulmuyor. Bu ölüm sessizliğini tarihi bu Caminin girişindeki metal dedektörden geçen insanların nadir olarak çıkardığı hafif bir vızıltı bozuyor.Düzinelerce Gözetleme kameralar  Caminin her tarafını adeta pür dikkat gözetliyor. Çin Güvenlik güçlerinin bazıları üniforma içinde ve  bazıları  da sivil ve düz kıyafetlerle etrafta adeta kuş uçurtmuyor.Tarihi ve kadim Kaşgar kentindeki bu “Güvenlik Tedbirleri” sanki insanların zihnini okumaya çalışıyor gibiydi.
Gazeteciler dahi bu kentte Polis kontrol ve gözetiminden bağışık değildir. Daha biz sokağa çıkar çıkmaz bizleri karşılayan iki polis memuru bizimle bir “Hoş Geldiniz” sohbeti yapıyor .Ertesi gün otelimizde, bu polislerden bir tanesi bizim kaldığımız kattaki bir odadan çıkarken rastliyoruz. Sabahları şehirde yürüyüş yaptığımızda, birkaç sivil kıyafetli Polis memuru bizleri izliyor. En sonunda farkına vardık  ki bizi izleyen sadece bu 1-2 polis değil. Biri Sivil ve gizli plakalı   siyah bir Honda marka araç olmak üzere  tam tamına 3 araç ve sekiz kişi tarafından izleniyoruz . Görünüşe göre bunlar bizi izleyen gizli polisler. Bazen, bizi izleyen bu polisler bizi yalnız bırakıyor gibi görünüyor.Ama daha sonra bunların bizi bir sonraki kesişme noktasında bekliyor halde buluyoruz. Kaşgar’ın iç kesimlerinde bütün cadde ve sokaklarında ve her köşede yüzlerce gözetleme ve güvenlik kameraları var. Biz gazeteciler yolda rastladığımız her hangi birisiyle görüşmeye başladığımızdan anda bizleri izleyen bu yetkililer ortaya çıkıyor ve bizimle konuşanları daha sokakta sorgulamaya başlıyorlar.
Bütün bunları gördükten sonra çok geçmeden, bizi de tutuklayacaklarını ve sorgulayacaklarını düşünmeye başlıyoruz.  Ancak Uygur bölgesindeki Çinli yetkililer yabancı gazetecileri bu şekilde yakından izlemeye ve kontrol altında tutmaya çalışsa da ve bizlere karşı sinsice nisbeten iyi davransalar da bize yapılanlar onların Uygur halkına karşı yaptığı baskı ve  zulümlerine kıyasla hiçbir şey değildir.

Map of the Xinhiang region
Dünyanın neresinde olursa olsun, hatta Kuzey Kore’de bile nüfusun dört katı kadar asker ve polis tarafından adeta kuşatılan Uygur Özerk Bölgesi’nde olduğu gibi böylesi uygulamalara rastlanmış değil , Çin’in 1/6’nı oluşturan bu bölge, Hindistan, Pakistan, Afganistan Tacikistan,Kırgizistan,Kazakistan,Rusya,Moğolistan,Çin ve Tibet  gibi   ülkelerin sınır komşusudur.
Uygurlara yapılan bu baskı zulümler yıllardır yürürlükte ancak son aylarda bu baskı,zulümler daha sert ve sıkı şekilde uygulanamaya başlandı ve bölge’de durum günden güne büyük ölçüde kötüye doğru gitmektedir. Bunun en başta ve açık sebebi ise Öncelikle, Pekin tarafından bögede yaşayan ve Çinli olmayan Müslüman Uygurların  ” Çin Toplumuna Uyumlu Bir Toplum Haline Getirilmesi” olarak açıklanıyor. Bu ülke’de yaşayan ve 10 milyon olarak açıklanan bu Sünni  islam inancına ve Türk ırkından olan Müslüman etnik Uygurların Çin’deki “Uyumlu bir toplum Yaratılması ve bu Toplumun gelişimine Yönelik olarak ”  engel teşkil ettiği suçlamasıdır. Bütün bu baskı ve zulümlersadece bölge’de yaşayan  10 milyon Müslüman Uygur azınlığı hedef alıyor. Son yıllarda çok marjinal ve  küçük Uygur militanların gerçekleştirdikleri bir dizi şiddet olayları ve saldırılar Çin’in bu baskı ve zulümleri için bir gerekçe olarak öne sürülüyor.
Uygurlar kendilerini  etnik, kültürel, dini ve ekonomik ayrımcılığa tabi tutulan bir azınlık olarak görüyorlar. Bölge 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’ne dahil edildiğinde, bölge nüfusunun yaklaşık yüzde 80’ini Uygurlar oluşturuyordu. Sonraki yıllarda Çin yönetiminin bölgeyi Çinlileştirmek amacı ile  bölgeye uyguladığı planlı ve kontrollü etnik Han Çinli göçü bu oranı günümüzde % 45’e  kadar düşürmüş bulunuyor. Bölge’de son yıllarda bulunan petrol,doğal gaz ve kömür ve diğer madenlerin bol miktar çıkarılması için arda arda açılan işletmeler ve diğer ekonomik gelişmelerden ayrıcalıklı olarak yararlandırılması,  Etnik Çinli göçmenlerin bu ülkeye göçlerini ve yerleşmelerini hızlandırıyor.

Pekin’in Bölge’de yürüttüğü etnik temele dayalı ekonomik politika,baskı.zulüm ve asimilasyon amaçlı   ırkçı uygulamalar Uygurların  zaman zaman protesto eylemleri yapmasına sebep oluyor. Bunun üzerine bu eylemlerden Pekin büyük endişe ve korkuya  kapıldı. Kontrol ve baskılarını daha da sıklaştırdı. Uygurların yaşadığı bu bölge ÇKP.iktidarındaki sosyalist Çin devleti için normal ve Standard sayılan bir polis devleti haline getirildi. Bölge adeta bir güvenlik bölgesi durumuna dönüştürüldü. Alman asıllı bölge uzmanı olan Adrian Zenz’e göre, bölgesel/ Eyalet hükümeti son iki yılda 90 binin üzerinde polis memurunu işe aldı. Bu rakam ise önceki yedi yıl içinde alınan Polis sayısının iki katından daha fazla olduğu bildirildi. Günümüzde Uygur bölgesinde ortalama her 100 bin kişiye yaklaşık 500 polis memuru düşmekte   olup,  polis sayısı bakımındarn güneydeki yakın komşusu Tibet’le aynı duruma geldiği bildiriliyor.
Pekin, bütün bunların yanında uzakbatısında yer alan Uygur bölgesini son teknoloji ürünü dijital teknoloji ile donatarak  Uygur azınlığı gözetliyor.Güvenlik kameralar, başkent Urumçi’den bölgenin en ücra ve en uzak dağ köylerine kadar her tarafı gözeterek kontrol ediyor. Göz (İris) tarayıcıları ve WiFi snifferleri (Dijital olarak Çipli izleme yöntemi ) , istasyonlarda, hava alanlarında ve her yerde bulunan kontrol noktalarında kullanılmaktadır. Kablosuz ağlar kullanılarak veri trafiğinin izlenmesini sağlayan programlar,gereçler ve araçlar bölge genelinde en ücra köşeye kadar faaliyet gösteriyor.
10 Milyon Müslüman Uygur’un kişisel bütün faaliyetleri. Hayatını sürdürmek için yaptıkları  her türlü gündelik hareketleri, Kan gurupları ile DNA profilleri dahil sağlık durumları, alışkanlıkları tüketicilik durumu, bankacılık faaliyetlerine varana kadar her türlü kişisel bilgilerini, hareketlerini ve diğer bütün özellik ve kişisel bilgilerini  “Entegre ortak operasyon platformu” ‘nda topluyor ve tek merkezden yöneltilen operasyonlarla kontrol,gözetim ve uygulamalarını sağlıyor. Potansiyel olarak şüpheli bir veriye rastladıklarında ise,  kişi veya guruplar derhal gözaltına alabiliyor.

(1.bölümün sonu.Yazı devam edecek.)

Kaynak :  www.spiegel.de/international/world/china-s-xinjiang-province-a-surveillance-state-unlike-any-the-world-has-ever-seen-a-1220174.html

Etiketler: » » » » » » » »
Share
1780 Kez Görüntülendi.