Son Dakika
Geçmişi Osmanlı imparatorluğuna kadar dayanan ülkemizin en kadim, önde gelen ve etkin Sivil Toplum Kuruluşlarından Türk Ocakları Antalya Şubesi “ Orta Asya Türklüğünü Meselesi : Doğu Türkistan “ konulu bir konferans düzenledi ve günümüzde İşgalci Çin tarafından toptan yok edilmek istenen ve var olma mücadelesi veren Doğu Türkistan Türklerinin meselelerini gündeme getirildi.
19 Temmuz 2018 Perşamba günü Saat 19,oo’da Türk Ocakları Alanya Şubesi binasında gerçekleştirilen bu konferans ülkemizin önde gelen tarihçi ve bilim insanlarından Prof.Dr.Gülçin Çandarlıoğlu tarafından verildi.
Alanya Türk Ocaklarının üyeleri ve bu güzel ve tarihi ilçemizin Türk dünyasına duyarlı seçkin Ziyalıları ile Ocak üyeleri ve kalabalık bir izleyici kitlesince ilgi ile takip edildi. Şehitlerimize saygı duruşu,dua ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Türk Ocakları Alanya Şube Başkanı Hasan Peker kısa bir takdim konuşması yaptı ve Doğu Türkistan’ın günümüzdeki vahim ve dramatik durumunu anlatarak “ Doğu Türkistanlı Soydaşlarımız günümüzde varlıklarını devam ettirebilmek için bir ölüm-kalım mücadelesi vermektedir. Bu nedenle bu kadim Türk ana yurdu ve bu Ülke’de yaşayan Türk Kardeşlerimiz ve onların dertleri ile dertlenmek ve paylaşmak insani,milli ve dini bir görevdir.” sözleri ile konuşmasını tamamladı ve Konferansını vermek üzere Prof.Dr.Gülçin Çandarlıoğlu’nu kürsüye davet etti.
Prof.Dr. Çandarlıoğlu : Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri Türk Tarihi,Kültürü ve Medeniyetinin Kaynağı
Sayın Prof.Dr.Çandarlıoğlu konuşmasına Doğu Türkistan’ın ve Uygur Türklerinin Türk tarihi ve kültüründeki yeri ve önemini anlatarak başladı ve bu konuda kendisinin şimdiye kadar yazdığı kitaplarını tanıttı ve kitaplarında Uygur Türkleri hakkındaki önemli anekdotları okudu.Uygurların bugünkü Doğu Türkistan topraklarının çok kadim yerleşimcileri ve sahipleri olduğunu belirtti ve buna ait tarihi belgeleri de izleyicilere gösterdi.
Çin Doğu Türkistan’ı Çin Toprağı Yapmak İstiyor
Doğu Türkistan’ın tarihteki önemine değinen Prof.Dr.Çandarlıoğlu bu ifadesine tarihten örnekler vererek sürdürdü. Tarihi ipek yolunun düğüm noktası ve bu ticaret ve kültür yolunun kaşifleri olan Uygurların ve Doğu Türkistan’ın günümüzde de bu önemini daha arttırarak sürdürdüğünü belirtti. Çin’in küresel ve tarihi emelleri olan ve günümüzde “ 21.yüz yıl Yeniden İpek Yolu’nun canlandırılması – BirKuşak-Yol ” vebenzeri projelerinin düğüm noktasının yine Doğu Türkistan’da olduğunu belirteren Çandarlıoğlu “ Çin bu tarihi Türk Anayurdunun bu öneminden dolayı bu toprakları sadece etnik Çin Ulusunun yaşadığı bir Çin toprağı yapmak istemektedir.Aslında bu projeler çok güzel makyajlanmış bir taşma,yayılma,hegemonya kurarak sömürgeleştirme ve daha sonra bu projelerin geçtiği ülkeleri işgal ve istila etmek projesidir. Çin Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurları,Kazakları,Kırgizları ve diğer Türkleri bu küresel projelerinin önünde bir engel olarak tanımlamakta ve ortadan kaldırılması ve tamamen yok edilmesi gereken bir mania olarak görmektedir. Çin ulusunun milli bilincinde komşuları ile barış içinde birlikte yaşamak,paylaşmak ve birlikte yararlanmak kültürü yoktur.Çinlilerde Milletler ve Halklar algısı dahi bulunmamaktadır. Çinlilere göre bu dünya’da Çinliler ve Çinli olmayanlar yanı Barbarlar vardır. Doğu Türkistan’daki bütün problemlerin kaynağı bu yanlış ve insanı olmayan görüşten kaynaklanmaktadır.Dedi.
Çin Uygurları Bölge’den tamamen Silmek ve Yok etmek istiyor
Çin yönetimi işgali altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Türkleri toptan imha ederek bu topraklardan ebediyen yok etmek için sistemli olarak bir soykırım politikası yürüttüğünü anlatan Prof.Dr.Gülçin Çandarlıoğlu Hocamız bu uygulamaları şu başlıklar halinde şöyle devam etti ;
Türk Milleti ve Türkiye Olarak Doğu Türkistan’a Sahip Çıkmalıyız
Konuşmasının sonunda kendisinin ilki 1998 yılında resmi ve 2000’lı yılların başında turist kafilesi ile Doğu Türkistan’i ziyaret tetiğini Kaşgar’a kadar giderek Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip ve İlk Müslüman Türk Hükümdarı Abdulkerim Satuk Buğra Han’ın mezarlarını ziyaret ederek dua ettiğini belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı ; “ Çin, bu ülkedeki Türk kültür ve medeniyetine ait camiler,meedreseler v e diğer dini ve kültürel yapıların kendi haline terketmiş,restorasyon veya tamir etmimiş. Bu yapılar doğal iklim şartları sebebiyle zamanla tahribata uğramış.Bu duruma üzülerek bizzat şahit oldum.Buna karşılık Çin mimarisine göre yapılan Pagodalar ve özgün Çin tarzı yapılara ülkenin her yanında çokça rastlanıyordu. Bu ise,bu ülkedeki kültürel soykırımın en açık örnekleri idi. Doğu Türkistan bizim kültür ve medeniyetimizin teşekkül ettiği ve Türk dünyasına yayıldığı ecdatlarımızın vatanıdır. Bu ülke’de yaşayan Kardeşlerimize ve Soydaşlarımıza sahip çıkmamız insani,milli ve dini bir görevimizdir. Bu ülkede yaşayan Kardeşlerimizin günümüzdeki dramatik durumunu dile getirmek ve kamu oyunun gündemine getirmemiz çok önemli ve değerlidir. Bu gibi faaliyetlerin en azından bu ülke’de yaşayan Kardeşlerimize unutmadığımızı göstermemiz için çok önemlidir. Türk Ocakları Alanya Şubesine ve değerli başkan ve Yönetim Kuruluna bunun için teşekkür ediyorum.” Sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
BENZER HABERLER