Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Ak Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Burhan Kayatürk;TÜSİAD’ın 5 Kasım’da İstanbul’da düzenlediği “Türkiye – Çin İş Forumu” toplantısındaki “Türkiye Çin Ekonomik İlişkileri Işığında Kuşak ve Yol Girişimi” temalı panelin de konuşmacılarından biriydi. Konuşmasında iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel işbirliğinde geleceğin parlak ve verimli geliştiğini vurgulayan Kayatürk, panel sonrasında Aydınlık Gazetesinden Füsun İkikardeş’in sorularını yanıtladı.
Bizde görüşmeyi önemli gördüğümüz için röportajı tamamını yayınlıyoruz.
Ak Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Burhan Kayatürk, bir dönem Ankara, üç dönem de Van milletvekilliği yapmış deneyimli bir politikacı. Halen Asya Parlamenterler Asamblesi (APA) Türk Grubu Başkanlığını da yürüten Kayatürk, TÜSİAD’ın 5 Kasım’da İstanbul’da düzenlediği “Türkiye – Çin İş Forumu” toplantısındaki “Türkiye Çin Ekonomik İlişkileri Işığında Kuşak ve Yol Girişimi” temalı panelin de konuşmacılarından biriydi. Konuşmasında iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel işbirliğinde geleceğin parlak ve verimli geliştiğini vurgulayan Kayatürk, panel sonrasında Aydınlık’ın sorularını yanıtlad
Çin ile ekonomik ilişkilerin çerçevesi nedir?
Dünyanın her tarafındaki siyasi partilerle biz görüşmeler yapıyoruz. Hatta birçok partiyle protokol imzalıyoruz. Mesela, Çin Komünist Partisi’yle bizim karşılıklı protokolümüz var. Aynı zamanda bizim Güney Afrika’daki Afrika Ulusal Konseyi’yle anlaşmamız, protokolümüz var. Avrupa Birliği’nde bulunan birçok partilerle de bizim bu şekilde anlaşmalarımız var. Biz parti olarak onlara gidiyoruz, onlar parti olarak bize geliyorlar. Biz sadece Ak Parti’nin dış politikasını anlatmıyoruz. Sadece Türkiye’nin de dış politika anlayışını anlatmıyoruz. Aynı zamanda gittiğimiz yerde, bunlarla birlikte ekonomiyi anlatıyoruz. Ekonomide Türkiye’nin geldiği noktayı, yatırıma ne kadar uygun bir saha olduğunu, konumunun önemini, bu konuma yatırım yapacak yatırımcının da çok hızlı dönüşüm yapacağını anlatıyoruz. Bu bağlamda Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile birkaç program yaptık, onlar bize geliyor, biz onlara gidiyoruz.
UYGUR MESELESİNDE SADECE CNN’YE BAKMAYIZ
Uygur Türkleri konusunda iddialar ve kışkırtmalar iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkiliyor?
Türkiye’de tabii bu konu konuşuluyor. Gözlerimizi tamamen kapatmış değiliz. Biz aynı zamanda Batı kaynaklarıyla da hareket etmek istemiyoruz. Hem batıdaki insan hakları örgütlerinin Türkiye’ye, dünyaya sunduklarını çalışıyoruz, hem Çinlileri dinliyoruz, hem Çin’den, özellikle Uygur bölgesinden Türkiye’ye gelenleri dinliyoruz. Bizim burada anladıklarımızı, biriktirdiklerimizi, Çin hükümetine sunuyoruz. “Bize gelen bilgiler budur, bu bilgilerin ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış?” diyoruz. Bu konuda, New York Times, The Washington Post, Economist, CNN veya BBC’nin bize verdiği bilgilerden ziyade kendi bilgilerimizle hareket etmek istiyoruz.
Böylece güven tesis ediliyor mu?
İki ülkedeki cumhurbaşkanlarının, devlet başkanlarının görüşmelerinde, daha sonra bizim karşılıklı görüşmelerimizde Çin tarafına şöyle bir tavsiye sunduk: Burada iki ülkenin dışişleri bakanlıkları, aynı zamanda iki ülkenin istihbaratları ortak çalışsın. Gerçekten nerede ne var, ne kadar doğru ne kadar yanlış anlatılıyor… Bir de “Türkiye’deki siyasi partilerin, özellikle iktidar ve ana muhalefet partilerinin içinde olacağı bir heyetin glemesini istiyoruz” dedik. Onlar da “Biz bu heyeti memnuniyetle kabul ediyoruz, dediler. Böyle bir çalışma var, güven tesis ediyoruz.
Etiketler: Çin » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Haber » Röportajlar » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER