Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Kaşgar’ın Yopurga İlçesinde geçen Temmuz(Ramazan) ayında 24 yaşında Davut Sabit isimli bir gencin İlçe Hapishanesinde öldüğü , ölen gencin cenazesinin ailesine verilmeden Polis nezaretinde defnedildiği açıklanmıştı.
Davut Sabit’in Çiftçiliğin yanında Aşevi işlettiği ve Aşevinde yasaklanan dini içerikli basılı, sesli ve görüşnütü yayınları sakladığı ve Müslüman halka dağıttığı iddiası ile tutuklandığı bildirilmişti.
Davut Sabit’in oturduğu 7.Kent KP.Sekreterinin açıklamasına göre Hazirana ayında adı geçen kent’ten toplam 44 gencin tutuklandığı,bunların büyük çoğunuluğunun halen İlçe Hapishanesinde tutulduğu belirtilmişti.
Hür Asya radyosuna konuşan Merhumun Ağabeyi ise şunları söyledi,” Kardeşimin kollarını gösterdiler. Çürükler vardı. Başka yerlerini görmeme izin vermediler. Doktor’a sağlıklı olan Kardeşimin nasıl öldüğünü öğrenmek istediğimi ifade ettim. Doktor ise, Davut’u getirdiklerinde durumu çok kötü idi. Davut’u hayata döndürmek için çabaladık Fakat çabalarımız sonuç vermedi. Eğer yazılı dilekçe verirseniz, otopsi kararı verilirse, ancak ölüm sebebini araştırabiliriz. Ama, benim söylememe gerek yok.Durumu benden daha iyi biliyorsunuz.Durumun fazla değişeceğini zannetmiyorum. şeklinde kınayeli konuştu.”dedi.
Çin işgal polisinin hapishanede kendisine yapılan zulüm ve işkenceler sonucu hayatını kaybettiği kesinleşen Davut Sabit’in Annesi’nen ifadesi şöyle, “ Hapishane’de hayatını kaybettiği iddiası ile oğlumun cesedi 25 Temmuz’da bize teslim edilmek istendi. Hapishane Müdürü ile İlçe Emniyet Müdürü birlikte Hapishane’ye gittik. Oğlumun cesedini görmek istedim. Polislerin nezaretinde ancak yüzünü görebildim. Üzerinde hasta kıyafeti vardı. Hastaneye gitmeke istedim.Buna müsaade etmediler.Benim oğlumu sağlam olarak tutukladınız.Nasıl oldu de birden öldü ? sebenini bana söyleyin diye ağladım.Hapishane ve Emniyet Müdürü beni fazla gürültü yapımamı ihtar ederek tehdit etmeye kalktılar.”dedi.
Radyo Muhabirinin oğlunun ölümü ile ilgili olarak niçin üst makamlara başvurup hak aramadığı yolundaki sorusunu ise,şöyle cevaplandırdı ,” Oğlu uzun boylu,sağlam yapılı genç bir yiğitti.Hiç bir hastalığı veya rahatsızlığı yoktu. Bana şikayet dilekçesi vermemem konusunda çok baskı yaptılar. Oğlumu yıkayan Müezzin’i de tehdit ederek, ceset üzerinde gördüklerini kimseye söylememesini ihtar etmişler. Bütün bunlardan,Oğlumun işkenceden öldüğü çok net olarak ortada. Kimi kime şikayet edeceğim ? Hak hukuk talep edersek bize kim sahip çıkacak ? Kim bize yardım edecek ? Değişen bir şey olmayacağı kesin. Karga Karganın gözünü oymaz.(İt,İt’i ısırmaz .) Ben her şeyi Yaradan Alah’a havale ettim. Ancak, Allah Taala adildir. Yönetimin adaletine güvenim yoktur.”şeklinde konuşutu.
Uzmanlar , Çin’in işkence sonucu öldürdüğü oğlu için ve Müslüman Uygur Annenin yürek yakan ifadelerinin, Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki insanlık sınırlarını zorlayan uygulamalarının şiddetinin ne boyutlara ulaştığının ve Müslüman Uygurların Çin’e olan güvensizliklerinin günden güne arttığının net ve açık kanıtı olarak değerlendiriyorlar.
kAYNAK : RFA.ORG.UİGHUR/HEWERLER/ Şöhret Hoşur – 30.9.2014
Etiketler: Çin » Genel » Gündem » HaberBENZER HABERLER