logo

trugen jacn
20 Kasım 2024

ÇİN’İN ZULMÜNDEN KAÇAN UYGUR TÜRKLERİNİN DİNMEYEN GÖZ YAŞI VE BİTMEYEN ÇİLESİ

3 çocuk babası Mahemuti Anayeti'yi ölüme yollamayın... Savcının serbest bıraktığı Uygur Türkü Çin’e iade ediliyor
Hamit GÖKTÜRK(UYHAM)

Sekiz yıl önce Çin’den Türkiye’ye gelen Mahemuti Anayeti, üçüncü kez sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldı. Oturma izni ve ruhsatlı işyeri olan Anayeti, İstanbul Sefaköy’de üç kızıyla birlikte yaşıyordu. Savcılık tarafından serbest bırakılan Anayeti, hukuksuzca geri gönderme merkezinde tutuluyor. Durumu KARAR’a anlatan Avukat Abdullah Tıkıç, “Deport kararında öldürüleceği kesin olan Uygurların avrupa insan hakları ve anayasamız gereğince sınır dışı edilmemesi gerek” dedi.

FEYZA NUR ÇALIKOĞLU

Sefaköy’de üç çocuğuyla birlikte yaşayan Mahemuti Anayeti, Çin’in zulmünden kaçarak 2016 yılında eşi ve çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye geldi. Anayeti, sekiz yıldır Türkiye’de ticari izin ve ruhsatla açtığı Uygur yemekleri satan bir restoranı işletiyor. İki yıllık oturum izni olan Anayeti’nin 17 Ekim sabahı emniyet tarafından evinden alındığını eşi Hurşide Tayir, KARAR’a anlattı. Tayir, “Savcı tarafından onaylanan hiçbir suçlama olmamasına rağmen eşim deport tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.

SAVCILIK TUTUKSUZ YARGILADI

Hürşide Tayir, 2016 yılında eşi Mahemuti Anayeti ve iki kız çocuğuyla birlikte Çin’den Türkiye’ye geldi. İstanbul Sefaköy’de yaşayan aile Uygur yemekleri satılan bir restoran işlettiyor. Tayir, eşi ve çocuklarının iki yıldır Türkiye’de yaşadıklarını eşinin iki yıllık oturma iznine sahip olduğunu anlattı:

“Eşimi 17 Ekim sabahı eve gelen hiçbir açıklama yapılmadan emniyete götürüldü. Babasıyla birlikte yaşayan küçük kızımızı komşuya bıraktılar. Haberi alınca hemen avukatımızla iletişime geçtim. İfade süresince avukat eşimleydi. Terörden yargılandığı gerekçesiyle sorgulanarak savcılığa sevk ediliyor ancak hiçbir kanıt olmaması nedeniyle hakkında bir adli işlem yapılmıyor. Buna rağmen eşim beş gündür geri gönderme merkezinde tutuluyor. Küçük kızımız tanıdıklarla yaşamak zorunda bırakıldı. Diğer çocuklarımda yatılı bir devlet okulunda okuyorlar. Çocuklarımızın Türkiye’de süresiz oturma izni var.”

photo-2024-10-22-22-35-51.jpg

‘ÇİN’E KENDİ İSTEĞİMLE GİTMEK İSTİYORUM’ EVRAKINA İMZA

Hurşide Tayir, polis sorgusundayken eşine ‘Çin’e dönmek istiyorum’ yazan belgeye imza attırmaya çalışdıklarını ancak eşinin reddetmesi sonucu geri gönderme merkezine gönderildiğini ifade etti. Mahemuti Anayeti aynı süreci 2021 yılında da yaşadı. Hiçbir kanıt göstermeksizin terör suçlamasıyla tutuklanan Anayeti, geri gönderme merkezine alındı ve ‘Çin’e gitmek istiyorum’ yazan evraka imza atması istendi. İmza atmayı reddeden Anayeti, ailesinin ve kamuoyunun baskısıyla üç gün sonra serbest bırakıldı.

DAHA ÖNCE İKİ KEZ DAHA MAĞDUR EDİLDİLER

Türkiye’nin göç politikaları nedeniyle bir çok uyruktan göçmen mağduriyet yaşıyor. Anayeti ve ailesi de defalarca yaşadıkları bu mağduriyet sonucunda Türkiye’den ayrılmak için çeşitli yollar arayan Hurşide Tayir, 2022 yılında Avusturya’ya giderek oradan çalışma izni aldı. Yakın zamanda eşi ve çocuklarını Türkiye’den çıkarmak için tüm belgeleri toplayıp başvuruda bulunduğunu söyleyen Tayir, eşinin aynı muameleyi 2017 yılında da gördüğünü bu zorluklardan dolayı kendisinin iki yıldır ailesinden uzakta olduğunu söyledi. Tayir, çocuklarına bakabilecek olan tek kişininde eşi olduğunu anlattı:

GÖÇMENLERE ŞİDDET VE TERS KELEPÇE

“İki yıl önce Avusturya’ya iltica ettim. Çeşitli işlerde çalışarak ve dil öğrenerek oturma izni aldım. Yakın zamanda ailemi yanıma almak için başvuruda bulunmuştum. 2017 yılında bir gece eşim yine polisler tarafından evimizden alınarak tutuklandı. Ardından hakkında hiçbir suçlama olmamasına rağmen havaalanına götürülerek Çin’e gönderilmeye çalışıldı. Kendisi adına Hong Kong bileti alındı ve uçağa binmek istemediği için şiddet ve ters kelepçeyle uçağa bindirildi. Ardından kendi çabasıyla uçak kalkmadan uçaktan indi fakat yine gözaltına alındı. Eşim gibi başka bir Uygur arkadaşta aynı muameleye maruz kalmıştı. Deportun geri çekilmesi için dört gün boyunca havaalanı önünde nöbet tuttuk. Yine kamusal baskı ve araya giren diğer insanlar sayesinde eşim serbest bırakıldı. Türkiye hükümeti nedeniyle sürekli aynı şeyleri yaşamaya devam ediyoruz.”

ZULÜM ÇİN’DEN TÜRKİYE’YE SÜRÜYOR

Hurşide Tayir, Çin’de Müslümanlara uygulanan kötü muameleden bahsederken eşinin, Türkiye’ye gelmeden önce Çin’de bir internet kafeye gidip vaaz dinlediği için 70 gün tutuklu kaldığını söyledi. Yine Çin’de Seyyid Kutub’a ait bir kitabı bulundurduğu için bir hafta işkenceye maruz bırakıldığından bahsetti.

Share
59 Kez Görüntülendi.