logo

trugen jacn
05 Ekim 2024

İŞGALCİ ÇİN DOĞU TÜRKİSTAN’İN DOĞAL ZENGİNLİKLERİNİ YAĞMALAMAYI SÜRDÜRÜYOR

Koktoqay-kan-mineral-serek-topa

 UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin hükümeti, Uygur bölgesini önemli bir stratejik enerji üssüne dönüştürmeye yönelik planlar önerdi ve aktif olarak bölgede Çin enerji kaynakları endüstrisi kümesini oluşturmaya ve genişletmeye çalışıyor. Yakın zamanda “yüksek kaliteli madencilik gelişimini teşvik etmek için çeşitli önlemler” duyurdu. ”

Çin’in “Halk Ağı”nın 27 Eylül’de yayınladığı habere göre, Uygur Özerk Bölgesi hükümeti “yeşil enerji keşfini güçlendirmek, jeolojik araştırmaları destekleme çabalarını artırmak, maden kaynaklarının araştırılmasını ve geliştirilmesini teşvik etmek ve metan gazı kaynakları Keşif ve geliştirmeyi hızlandırın, madencilik haklarının devrine ilişkin iş kurallarını iyileştirin ve bilimsel ve teknolojik yenilikleri güçlendirin.

Raporda ayrıca yukarıda belirtilen “önlemler” sayesinde maden kaynak madenciliğinde yeni bir aşamaya ulaşılacağı ve Sincan’ın ülkenin enerji ve kaynak güvenliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynayacağı vurgulandı.

Çin’in son yıllarda Uygur bölgesini Çin’in stratejik enerji üssü haline getirmek için çaba gösterdiği, kömür, petrol, doğalgaz ve çeşitli değerli maden kaynaklarının madenciliğini genişleterek Çin’in enerji kaynakları sanayi kümesini oluşturmaya çalıştığı biliniyor. çeşitli maden alanları.

Uzmanlar, yeni açıklanan sözde “çeşitli tedbirlerin” yalnızca Çin ekonomisi açısından stratejik öneme sahip olmadığını, aynı zamanda son yıllarda Uygur bölgesinde insanlığa karşı suç işlenmesinin ana nedenlerinden biri olduğunu savunuyor.

Bu konuda yorum yapan ABD’deki Rand Politika Araştırma Merkezi’nden Çin araştırmacısı Dr. Raymond Ko şunları söyledi: “Şu anda Çin, ekonomik yavaşlama sorunuyla karşı karşıya. Ancak emlak ve inşaat sektörlerinde ciddi bir krizin yaşanmasıyla birlikte Çin, gözünü başka sektörlere çevirerek ekonomisini canlandırmaya çalışıyor. Bunlar arasında ihracat en önemli endüstrilerden biri ve Çin’in ihracat pazarına mineraller ve nadir metaller gibi hammaddeler tedarik etmesi gerekiyor. Bilindiği gibi kritik hammaddeler artık kullandığımız tüm elektronik ürünlerin yapımında kullanılan nadir elementler haline geldi. Çin bu sektördeki pazarı ele geçiremezse ekonomik toparlanma stratejisi baltalanacak.

Röportaj sırasında Dr. Raymond Ko, Çin’in şu anda dünyadaki en büyük nadir mineraller ve kritik mineraller üreticisi olduğunu ve bu tür kaynakların üretildiği bölgenin Uygur Eli olduğunu kaydetti. Nadir toprak minerallerinin madenciliğinin çevreyi ciddi şekilde kirlettiğini söyledi. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında insanlar bu madenleri çıkarmak için ciddi çevre kirliliğini kabul etmek ve/veya bu kaynakların çıkarılmasından vazgeçmek ikilemiyle karşı karşıya kalmaktadır. “Sincan’da bu minerallerden çok var” dedi. Ancak Çin hükümetinin bu konuda çevre koruma düzenlemeleri yok. Yani buna ciddi bir çatışma denilebilir. Çin hükümeti artık bu sektördeki Çin’e ekonomik avantajlar sağlayan birçok ürünü kontrol ediyor. Artık Sincan’daki maden kaynaklarının çıkarılması söz konusu olduğunda Çin hükümeti, Sincan’da daha fazla doğal kaynak çıkararak daha geniş bir pazar yakalayabilir. “Çünkü tüm bunlar Çin hükümetinin avantajına çalışıyor ve aynı zamanda Çin hükümetinin bölge üzerindeki kontrolünü güçlendiriyor.”

Bilindiği gibi Çin işgali altındaki Uygur bölgesinin zengin maden kaynakları, bugün Çin’in ekonomik direği haline gelmiş ve Çin’in dünya hakimiyeti “rüyası”nın gerçekleşmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Japonya’da doğal coğrafya doktorası yapan ve şu anda Türkiye’de İstanbul Üniversitesi Turizm Bölümü’nde öğretmen olarak görev yapan Dr. Gulmere Berdash, Uygur Eli’nin maden kaynaklarını anlattı. Ayrıca son yıllarda Çin’in enerji krizini çözmek için bu maden kaynaklarını büyük sermaye ve teknolojiyle kullandığını da vurguladı.

Dr. Gulmere Berdash, Çin istatistiklerine göre 2023 yılında Uygur petrol üretiminin 32.701 milyon ton, doğal gaz üretiminin ise 2022 yılına göre %6 artışla 41.73 milyar metreküp olacağını söyledi. Ayrıca “Sincan’ın Kömürünün İç Bölgeye Taşınması” planına göre Çin’in geçen yıl “Sincan’ın Enerjisinin İç Bölgeye Taşınması” planına göre iç bölgelere 120 milyon ton kömür ve 126,3 milyar kilovatsaat elektrik naklettiği bildirildi. Geçen yıla göre yüzde 26,7 artış gösteren “İç” planıyla yüzlerce Çinli milyonlarca sakine elektrik sağlıyor.

Uygur İnsan Hakları Araştırma Ofisi Direktörü Henry Shajiwski, Çin’in Uygur bölgesindeki maden kaynaklarının geliştirilmesinin stratejik ekonomisi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

“Görünen o ki, Uygur bölgesi yenilenebilir enerji için gerekli olan kritik minerallere sahip. Artık bu endüstri ve sektör sürekli gelişerek dünya ekonomisinin stratejik bir parçası haline geldi. Bu açıdan bakıldığında bu maden kaynakları sadece Çin’in ekonomik kalkınmasına değil, aynı zamanda küresel ekonominin kalkınmasına da katkıda bulunacaktır. Çin’in artık dünya pazarından daha fazla pay alması da önemli, bu da Uygur bölgesindeki bu kaynakları stratejik olarak kontrol edebileceği anlamına geliyor. Öte yandan diğer ülkeler de bu önemli mineralleri kullanarak yenilenebilir enerjiye erişmeye çalışıyor. Bu nedenle Çin ekonomisi için stratejik öneme sahip ve Çin’in gelecekteki ekonomisini kontrol etmesine olanak sağlayacak.”

Ayrıca Çin Komünist Partisinin Uygur halkının maden kaynakları üzerindeki aniden tekeline geçmesinin, esasen 2017’den bu yana Uygurlara yönelik geniş çaplı baskının nedenlerinden biri olduğunu vurguladı.

“Çin’in stratejik ekonomik planının Uygur bölgesindeki maden kaynaklarıyla ilgili olarak uygulandığını düşünüyorum ki bu da Çin’in Uygur bölgesinde insanlığa karşı suç işlemesinin nedenlerinden biri. Çünkü Çin’in bölgedeki işgali, askeri, ekonomik ve işgücü, bu toprakların mülkiyeti ile yakından ilgilidir. Elbette etnik grupların asimilasyonu da dahil olmak üzere bölgedeki çok önemli bir kültürel katmanı yok etmeleri. Uygur bölgesindeki halkın baskı altına alınmasının sebepleri bu faktörlerdir ve sebeplerden birinin de maden kaynakları olduğuna inanıyorum.

Uzmanlara göre Çin hükümetinin Uygurları enerji üssü haline getirmeye yönelik “önlemleri” aslında iç ve dış hedeflerine ulaşmada daha yüksek bir seviyeye ulaştıklarını gösteriyor.

Share
58 Kez Görüntülendi.