KIRKKALE’DE “DOĞU TÜRKİSTAN’DA SON DURUM ” KONFERANSI

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Çin işgal yönetiminin son zamanlarda bir biri ardı sıra Doğu Türkistan’da uygulamaya koyduğu her sahadaki yasaklar,engellemeler,toplu kıyım ve öldürmeler ve kolektif tutuklamalar ve cezalandırmalar Türk kamu oyunda akis bulmakta ve bu durum infial ve büyük üzüntülere yol açmaktadır.
Türk halkı,Üniversiteler,Sivil Toplum Örgütleri hemen hemen her gün Doğu Türkistan’ı tanıtmak ve meselelerini gündeme getirmek  amacı ile toplantılar tertip ediyor.
BU Konferanslardan biri de 23 Aralık’ta Kırıkale Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu tarafından düzenlendi.
Kırkkale Üniversitesi Konferans salonunda düzenlenen “Doğu Türkistan’da Son Durum^” konferansı Ankara Ün.DTC.Fakültesi öğretim üyesi ve Dünya Uygur Kurultayı İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Doç.Dr.Erkin Emet tarafından verildi.
Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasından sonra Konferansın açış konuşması Kırkkale Ün.Türk Dünyası Topluluğu Başkanı Akif Melikoğlu tarafından yapıldı. Başkan Akifoğlu konuşmasında Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerinin Çin işgal yönetimi tarafından dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım uygulandığını bildirerek şöyle dedi, “ Bizim inancımıza göre dünyanın neresinde olursa olsun,bir Müslüman Kardeşimizin zulüm görmesi bizi de ilgilendirir. Yaradanımız Allah’ımızın emri bu yöndedir.Kaldı ki,Doğu Türkistan bizim ecdatlarımızin ana vatanı,dolayisiyle bizim de öz yurdumuz.Orada yaşayan insanlar hem ırkdaşlarımız hem de din Kardeşlerimiz.Bunların sorunları ile ilgilenmek bizim öncelikli,milli ve dini görevimizdir.Doğu Türkistan Kardeşlerimiz asla yalnız değildirler. Bu konferansı de bu amaçla düzenlemiş bulunuyoruz. Allah Kardeşlerimizin yardımcıları olsun.” Şeklinde konuştu.

Daha sonra davet üzerine Kürsüye gelen Doç.Dr.Erkin Emet Konferansına başladı.Doğu Türkistan’ın yakın tarihini hatırlattıktan sonra günümüzde karşı karşıya bulunuduğu sorunlarını gündeme taşıdı.Çin’in esas amacınını “ Müslüman Türksüz Bir Şinjiang” yaratmak olduğunu ,bunun için bu ülkenin tarihi ve asıl sahibi Türkleri bir an önce yok etmek için her yolu denediğini kaydererek şöyle dedi,” Bugün dünyamızda bazı güçler Ortadoğu’da insan haklarının çığnendığını iddia etmekte ve bu bölgeye demokrasi ve insan haklarıni getireceğini iddia ederek onbinlerce Km.öteden gelerek bambalar yağdırmaktadır. Ama,bu güçler Doğu Türkistan’daki katliamı ve jenosidi görmüyorlar veya görmek istemiyorlar. Halbuki,Ortadoğu’da olan Petrol’ün birkaç misli Doğu Türkistan’da mevcut.Ayrıca bir soykırım ve vahşet var.Bu tamamen progmatist ve çifte standartlı bir tutum ve tavırdır.Bu tutum ve tavır hiç te ahlakı ve insani değildir.Mazlumun ve zalimin kimliğine ve rengine ve  dinine bakılmaz.” Şeklinde konuştu.

Halıhazırda Türkiye gündemini meşgul eden Tayland’daki tutuklu 300 Uygu Türkü Kardeşlerimizin durumunu gündeme getirdi ve bu kardeşlerimizin bu ülkede kamplarda çok kötü şartlarda tutulduklarını belirterek şöyle konuştu ; “ Türkiye’de 3 milyon civarında her ırktan ve dinden Mazlum Kardeşlerimiz  sığınmış durumdalar.Elbette bu Kardeşelerimize de sığınma hakkı verilsin.Onlar da huzurlu ve güvenli yaşasın. Ama Tayland’daki 300 Türkçe konuşan Uygur Türkü Müslüman’ın  de en az onlar kadar Türkiye’de yaşama hakları olduğunu düşünüyorum.Mazlumun kimliği sorulmaz.Adana Büyşükşehir Belediye Başkanımız bu 300 kişinin her türlü ihtiyacının Belediye ve adana halkı tarafından karşılanacağını ve bunları Adana’ halkı olarak bağırlarına basacaklarını açıkladı. Devletimize bunların her hangi maddi yük olacağını sanmıyorum.Dış işleri Bakanımız bu siğinmacı Soydaşlarımızı  Türkiye’ye getirileceklerini bir ay önce açıkladı ama,hala bir sonuç yok.Ümitle bekliyoruz.Bunların bir an önce getirilmeleri lazım.Çünkü,kamplardaki küçük çocuklar bakımsızlıktan ve alışık olmadıkları iklim şartlarından dolayı  hastalanıyorlar ve hayatını kaybetmeye başlamışlardı. Çok büyük endişe  ve üzüntü içindeyiz.” Şeklinde konuştu.
Daha sonra Öğrencilerin sorularının cevaplandırılması ve karşılıklı plaket ve hediye takdimi ile konferans sona erdi.
Konferas bir kısım öğretim üyeleri başta olmak üzere yaklaşık 500 öğrenci tarafı büyük bir ilgi ile takip edildi.